İNG . HEİ, ilke bir tabak .— Ben, Çin istihbarat serisi gef- içindeki kurutulmuş kavun )lerinden miralay Çing-Hef'yim. çekirdeklerini mlanfirine uzattı, A- merikalı, bu hareketi görmemezlik. ten gelerek süratıni büsbütün astı, — Belki cigara içmezsiniz? Genç adam artık taharımll! ede- miyerek haykırdı: — Hem ecsbimden cigaraları çalı- yor beni buraya hapsediyorsunuz, hem do ikram etmeye kalkıyorsu . nuz. Malladınız nedir? Açıkça söy- leyin. Fidyel necat mr? Çing-Hei başını sallıyarak cebin- den bir çikm çıkardı, Açtı ve bü saat, bir tomar (kâğıt para, iki mektup, bir gümüş çakmak ve bir Avuç kadar bosuk parayı karşisın- daki ecnebiye uzattı. — Her şeyiniz tamam, değil mi? İşte olgaralarınız da bunlar,.. Sizi yakalıyanlarla beraber oğlumu da göndermiştim, bir şeyiniz kaybol. ması, size fena muamele etmesin- ler diye, Yaranız filân yok değil mi? Adamlarıma, siz ateş etseniz bile mukabele etmemeleri için emir vermiştim. Çünkü bana sizin ölü - nüz deği, diriniz lzım, Sizinle gö- rüşmek için böyle bir yol takib et- meğe mecbur oldum. Çünkü Sank. bayda yalnız bir gece kalacağının biliyordum. Hiç şüphesiz bu bir tek geceyi bana hasvetmek istemiye - cektiniz. Halbuki sisi muhakkak görmem lâzımdı Mr. Godfrey. — İsmimi nereden biliyormunuz? Çing - Hel gülümsedi: — İsminizi ve mesleğinizi bilme mem sizi buraya getirmek zahmeti- ne katlanmazdım. Bizim yerli viski, mizden İçmez misiniz, pirinçten ya-| prim. Buyurun. Ama bir tane ol -| maz, Beş altı tane Üst Üste içme- HU. Kadehlerimiz yüksükten az ka- bacadır. Samul denilen Çin viskisini iç . tikten sonra yaşlı Çinli, yanmdaki gongu da vurdu ve derhal! kapının perdesi aralanarık, genç bir Çinli kıst içeri girdi, On sekiz yaşımda kadardı. Mavi ipek üzerine işlemeli bir elbise giymişti Kulaklarında zümrüd kilpeler, boynunda zümrüd- Mi bir gerdanlık vardı. Çing - Hei ecnebi ile genç km biribirlerine tanıttı, — Mis Son - Şa, döstüm general Ho-Şen'in kızıdır. Birkaç gün ev. vel Avrupadan geldi, Üçü beraber oturup, birer ikişer kadeh Samul daha içtikten sonra, Çing - Hel asil meseleye girdi: — Bize bir yardımda bulunmanı- istediğimiz için siri buraya getir- dik. — Niçin gemiye gelmediniz? Ma. demki adımr biliyorsunuz, hangi vapurla seyahat ettiğimi de bilir siniz. — Evet, Va Çinde bulunmanızın sebebini de biliyoruz? Godfrey sarardı, — Nedir? — Zehirli gaz satmak! — Kime? — Hangi taraf daha çok para ve-| rirse ona, l Goğfrey gülmeğe çalıştı, | — Yolcu vapurunda zehirli ga #4 nasıl getirdim acaba? Garib gey. Jer söylüyorsunuz. — Siz kolaymı zi kristal balin taşıyorsunuz, bir m su ilâve öderek kullanılıyor. Biz Çinlilerin de ölüm vasıtaları bul - mak hususunda göhretimiz ama, sizlerin yanmda biz mevkiine düşüyoruz. — Biz nereden öğrendiniz bulmuşaunuz, Ga? vardır l amatör Siz profesyonel bir «ilâh tlocarı- sınız, Mr. Godfrey. Daha pek ya- kmda Oo Barselondaydınız. Nerede harb olursa, sizi orada bulmak mümkündür, Şimdi de Çin . Japon harbi dolayısile büraya (geldiniz. Para hususunda endişe etmeyin, İsterseniz çek yazarım, veya nakid para vereyim, — Buna mukabil ne istiyorsu « | nuz? İ — On kişiyi öldürmeye kAfi ge İlecek kadar zehiri! kristal, — Kullanılmasını bilmezsiniz. — Eğer kristalleri vermekle bes raher, Xkullanlmasmı da öğretime niz, tabii ieretinizi yükaeltiriz. An, laştığımıza göre eşyalarınızı vaptın. dan çıkarıp (Astor) otelinde bir oda kiralarsanız, fena olmas, — Sizinle nasri temas edeceğim? Çing-Flet, genç Çinli kısa baktı? — Bu küçük hanı, gece dokus buçukta otelin salonunda sizinle kahve içmeğe gelecektir. Sonra « dan bir eğlence yerine gitmenizi teklif ederse, reddetmomeniz yaf « sasfb olur. ODFREY, vapurdan çıkardı, ği velilerini gümrük me murunun önünde açıyordu. Memur, valizin dibinde, Üzerinde “banyo tozları” isimli etiketler bulunan i- ki teneke kutu buldu. — Banyonuza koku verecek toz- ları ön beraber taşıyorsunuz gali - ba, dedi, Godfrey de gülümsedi: — Çinde pek iyileri bulunmuyor da... Şüpheleniyorsanız açayım da köoklaym, | Teneke kutuları açarak kristal, leri memurun burnuna doğru uzat- tu Memur, Üzerlerinde yazıl: olduğu gibi biri lâvanta çiçeği, biri kır çis çeği kokan kelatal banyo toslarmi kokladı ve tenekeleri tebeşirle çi- »erek başka eşyalara geçti, Godfrey, valizlerini Astor ote - lindeki odasına taşılıp Xilitledik . ten sonra, gece, salona İndi. | Birax sonra, Son-Şa geldi. Açik eflâtın ipekten bir Çin elbisesi giymişti, Siyah saçlarınm arasinda küçük bir yasemen dâlı takılıydı Zülmrüd taktmları yine üzerindey- di. Çox güzeldi, hele elleri, fildi -| şinden oyulmuş gibi, doru sarı ve İnceydi. Godfrey hayranlığını saklamadı: — Avrupalı kadmlar gibi giyin» mediğinize çok isabet ediyorsunuz. — Bu çekik gözlerimle, gülünç olurum o kıyafette!., — Peki, #imdi ne yapacağız? Pİ&. umız nedir? — Biraz dansetmek sizi sıkmaz - sa, (Nilüferli havuz) barma gidece- #iz, Hep sabitler orada toplanı - yorlar. Orada sizi bir dostuma tak- Atm edeceğim, Burava iş için geldi. ğinizi, şirketinizin o mümessillerini görmek üzere yakında Kanton gi- dereğiniz! a rsin!iz. Orada har * bin şiddetli olup olmadığını sorar- siz, i —0O biir mi? | — Bilir. İngiliz kumandanla Ja zabitidir. — Dostunuz, Japon mu? — Benim Japoü dostum yoktur. | Bu adam, Japonların Kantonu me| xaman bembardıman o edeceklerini| silir. Tanem han kuvvetleri ku .| vonların arasında irtib “anlamının #üöcüm plânları elinde — Size göstermez wi onu? nı? — Hayır, ama belki size gösteri Tir. Sizin gar, bir adamı nekadar Zamanda öldürür? — Derhal bayıltır, fakat pek ça- buk öldürmez, Barsakları yakıyor, — Yanmızda var mt bu gar! orka, ran kristallerden? — Odamda, teneke kutularda saklıyorum, — Nasil kullanılır? — Islanmadan tesir etmez, RÜ - tubetli yerde saklamak tehlikelidir. — Yanmızda nasıl muhafaza © diyorsunuz; meselâ az bir miktar götürürken? — Elanmamak şartile herhangi bir kapalı kab içinde taşır. Mese JÂ bir tütün tabakasında, — Şimdi bana biraz gösterebilir misiniz? Godfrey, odasma çıkarak Tâstik bir tütün tabakasını zehirli gez neşreden kristallerle doldurdu ve genç kızın yanma döndü, nümune Çinli kiz tabakayı açarak kokla dr — Ne güzel lâvanta çiçeği koku- yor! Genç adam, gümrükten geçirmek için bulduğu çareyi anlattı, kokulu banyo tozları diye memuru aldallığını söyledi, Genç kız dikkatle dinledi, bir müddet gözleri, mühim bir şey dü- şünüyormuş gibi bir noktaya dal dı, Sonra birden kalkarak: — Bura gidecek miyiz? dedi, — Gidelim, Fakât kristalleri ba- nü verin, Barıl Kız, tabakayı çantasını yerleş - tirdi, — Ban dikkat ederim, merak et- meyin. — Öyleyse, siz benden iste yi aldiniz demektir, Ben dı mı isterim, e ŞA, el çantasından çek çıkararak uzalti 3odfrey'in namma Höng - Kongda bir İ bankaya yazılmıştı, Şirmi bin dolar kir, fakat İmzalarmamıştı. — Busime yaramaz, İmsa yok — Yari Masaları, İş zaman... Cünkü bu is Siri Bidüreni imzah bir çekten istifade edebilirler, ti Yi si var, Çek, ! Godfrey, câsur O akla, neraber; ürpermekten kendini alamadı; — Ölüm #btimali ne nlspetta? — Bu akşam bana verdiğiniz fi. kirden sonra pek az, Godfrey başımı önüne eğdi: — Bu, adeti cinayet. — Kantenü bombalamak nedir? Cinayet değil mi? — Öldürmek istediğiniz Japon - lar kimler? — Yalnız bir kişi; — On kişiyi öldürmeğe kAfI gaz stemiştiniz benden, — Ölümün ka içindi, — Kim bu adam? — Şimdi anlıyacağım. Siz biraz burada durun, Genç kiz, döndüğü zaman, gülü- yordu, — Bu gete ben oteldeyim. Bir oda tuttum, — Babanız bir şay demez mi? — Demek siz asri Çinli kızlarmı tanımıyorsunuz?” Ne isterlerse, ya- parlar. Belki, bir. otelde tek basla- rına kalmaları doğru görülmez £. sa, sebeb mühim olursa, başka! olmasin: temin ANGHAY'n meşhür — barı, Nüüfterii havuz, çok kala- balıktı, Müşterilerin arasmda Afri- kalı ve Japondân maada her mil- letten adam vardı. Biraz oturduktan sonra, görü hep kapıda olan Çinli kız: — Size bahsettiğim zabit geli - yor, dedi. B 4 gördü, masamıza doğ vet edin, Madalarıma yaklaşan zabit, Çin. Mİ gönerelin kis; hararetle selâm- ladı — Bu gece sizi burada görmeği umuyordum. Yine her #amanki gi bi müthiş kalabalık. Geng kız, iki erkeği tanıştırdı: — Yüzbaşı Piter Mister God. obaşı minduİğerin Son-3a sözline devam etti: »öfrey tens bir işi nuyör, Yakında Kan- nizi dim, — Ne zaman gidiyorsunuz? Jodfrey tevab verdi! oturunca, | Sizin kendisine yardım | MA feza deyim, — İyi, ancak cumn yünü oraya Vâsıl olursunuz, Bombardıman bit- va bücumn yapacaklar. General Peko kararlaştırmış, — Kim bu general PekoT — Inpon erknıharbiye relsl, Bu sabah Şanghaya geldi, Son.$a, söze karıştır — O da bim otelde kalıyor. Ke:dime oda ayırırken, Hstede ismini gördüm. Yüzbaşı, birden genç kıza dön- dü: — Siz de mi Astor otelinde kalı- İ yorsunus? — Evet, İ Godirey, düşünceye daldığı için İ zabitin kızı kendisinden ktskanmış İgibi suratmi astığını farketmedi, Hiçbir şeyin farkma varacak halde değildi. Gaz kristallerin! istemole « İrindeki maksat herhalde general Pekoyu zehirlemekti, Kantonu bom bardıman emrini veren erkânihar- biye reisi! Çin hoktai nazarından mükemmel bir intikam, at bü. ük bir otelde, bir generali zehiri! garle öldürüp sağ salim kurtul « mak İmkânı pek azdı. Keşki gazi! kendim kullanmağı o vâadetmesey- dim, diye düşündü. Muhakkak ya. kalanacak ve asılacaktı, Derhal bu İlşten sıyrılma çarelerini araştır - mağa başladı. Fakat kaçıp Son-Şa. yi ela-verse bile, Çing-Hel'in pen- ceinden yakasmı okurtaramıyaca, İni da biliyordu. 'TOMORİLDE, kıyla beraber otele dönerlerken, çantayı! lalmax İstediği zaman bir tabnca| namlusu şakağına doğrü uzanğı, — Taksi şoförü bizim adamımız. dır, — Kimi ve nerede öldüreceğinizi | j anladım, Ben bu işten vaigeçiyo .| rum. Çılgınlık bu. İkimiz de atıla- Jsağız. | — Verin çekinizi imza edeyim. | — Ban çeki istemiyorum. Tütün! abakasını verin bana, sabah, | sabah, siz de, ben dej olacağız. | | — Yarın | — Yarın mahkemede Otelin önünü gelmlslerdi. God - rey otomobilden inerken: — Ron bu gore otelde kalmam, dedi, eş alıp gideceğim. > söylememeniz şartile, Genç kızm cevabi, — Vapurunuş kaşta kalkıyor? di ye sordu, — Yarın sabah ailtrda, Otelin salonuna girdiler, Son.Şa çeki İmzaladı ve Godfrey'e uzattı. Hamallar valizleri ötomobile götü. rürken, genç kırm çekik gözleri dalgm ve İfadesizdi, Büyük bir Çin vatanperveri fakat, yazık, bir gün sonra ölecek. Godfrey bu düşünce ile, çeki kıza tzattı: — Alım çekinizi... Bana kristalle. ri verin, Son-Şa cevab vermedi. Başmı salladı, — Fakat burada general Peko- yu gazla zehirlerseniz, yakanızı kurtaramazamız. Hem kullanmağı da İyi bilmiyorsunuz. Beyhude ola. bilir, — Onu ben güzle zehirlemiyece- ğim. ODFREY ancak, vapundar çıkıp gâzetelere göz gezdirdi ği zaman, genç kizm son sözündeki manayı anlıyabildi. Gazeteler Japon erkâniharbiye pölsi general Peko- nun Astor otelinde banyosunda ö. Yi olarak bulunduğunu yazıyorlar. dı. Ölümün sebebi, henüz anlaşıla. mıyaa bir nevi barsak zehirlenme- 4ymiş ve banyonun yanında boş bir #işe banyo tozundan başka şüpheyi calib bir gey bulunamamış, Cenera- lin emirberi, yanlarında banyoya koku verecek bir şey götirmedikle- ri için, otel idaresi tarafmdan ve, rilen koku krimallerini bahyo su. yunda erittiklerini söylemiş, Ja . ponlarım, lâvanta kokulu suyin yı- kanmak merakları meşhur olduğu için, bu izahat güyet tabii görül - mekteymiş, Gödfrey bu havadisi oekuyunca, genç kızın kolayca kurtulmasın - dan dolayı derin bir memnuniyet ve Çinli zekâsının bulduğu incelik. ler, kurnazlıklar karşısında da bü- yük bir hayret duymaktan kendini menedemedi, Meselenin iç yüzünü Çin istihbarat servisle kendisinden başka hiç kimse, belki asla öğre . nemiyecekti,