Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
| h | ! | | 3 NİSAN — 1039 HABER — Akşam Postast Hava hücumlarına karşı | son sistem sıgınaklar 1938 eylülü içersinde cereyan e- F den hâdiselerin sinirlere verdiği ger. ginlik henüz zail olmadan bu mart AYI içersindeki birçok ehemmiyetli Siyasi vakaların biribirini kovala - Ması her millete mensup insanların Üzerinde çok derin bir tesir bıraktı. Şimdiye kadar yalniız resmi makam ların ve müt.hassıs muhitlerin iştir Bal sahaşı; içersinde telâkki edilen birçok meseleleri bir halk meselesi olarak ortaya koydü. Hava hücumlarına karş$ı korun - Ma meselesi bu meselelerin en ba- Şında gelir, Her millet bugün bu Mesele ile meşguldür. Dünyanın hiçbir tarafında bugün hava hü - tumlarına karst korunma sadece bir devlet işi olarak tetkik edilme. mehtedir. Bu korunmayı yalnız hü. kümetten belkliyen hiçbir kimse kal- matıştır. Her yerde devlet ve mt- let bu işte biribirine yardım ede - rek hava hücumlarıma karşı âcil korunma tedbirleri almağa çalış - maktadır. Yer yüzünün gergin manzarası karşısında bir harbin ne vakıt zu « hur edeceğini kestirmek mümkün değildir. Siyast hâdiseler biribirini © kadar garip ve beklenmez bir su- Tette takip ediyor ki insan her da- kika bir harple karşılaşacağını dü- şünmek mecburiyetinde kalıyor.. Bugün patlayıverecek bir muhare- benin dünyanın hangi sahasında o- lacağını, hangi milletleri beraber sürükliyeceğiri tahmin gayet müş. kül biz iştir. Onun için bütün dün. ya milletleri harbe hazır bulunmak mecburiyetindedirler. atlih n T ERŞT iamlağ ı a e GeŞ / :—xı j 'ıqıı a .İ'î'ır—'l aa M -- ; (ğ Yukardan aşağıya doğru: 1 — Belçika sistemi bir sığınak: Umumi Makta., 2 — Aymı sığınağın tulâni maktar. 3 — Soluk vermez kapılar. 4 — Yeni apbartmanların temeli alı. lirken yapılması mecburi olan Bel- çika szğınak mödeli. t filolarının, yahut motörlü Heşif kr talarının taarruzile başlıyacak gibi görünüyor. Askerlerle diplomatların uyuştü- Bu bir nokta var: Yarının harbi, ilân edilmeden ve âni olacaktır. Bu mücadelede hiç şüphe yok ki bombardıman tayyareleri mühim bir rol oynıyacaktır. Çok kuvvetli tahrip vasıtaları ile mücehhez olan bu tayyareler, hücum edilen millet Diyanna Durben Ayda üç bin lira kâzanıyor Eevimli Zo0>n'la muvaflalıyeti gün geç. aç arlmış ve bugün bizim para. rızla ayda 3000 lira kazanan bir küçük yıldız. Diyanna d arlist olmüştür. Halbuki daha ge- Çön söze ayda 1000 lira ancak ka- halkının manevi kuyVetleri şan etmek için hücumlarını asker- lerden ve askeri mıntakalardan zi . yade açık şehirler üzerine ve siyvil halk arasına tevcih edecektir. Eski Alman erkânıharbiye reisi Luden . dorf “toptan harp,, ismini verdiği bu çeşit harbin nazariyelerini mü - teaddit kitaplarla izah etmiştir. İspanya ve Cin harpleri ise harp tayyareciliğinin tahrip kuvveti hak kında maddi ve kat'i misaller ver- miştir. HH4 Müstakbel bir harpte büyük şehir lerde yapılan ümuümi Sığınakların işe yarayıp yaramıyacağı meselesi hâlâ münakaşa edilmekte olan bir meseledir. Bu umümi sığınakların ancak şe hir halkını kısmen koruyacak bir vasıta olduğunu kabul etmek icap eder, Çünkü şehrin bir ucunda otu ran bir vatandaş farzediniz. Umu- mi sığınaklardan birisi bu vatan - daşın evinden bir kilometre kadar uzakta olsun. Bu vatandaş gökten dökülen cehennem ateşi altında u . mumi sığınağa kadar nasıl gidecek tir? Şehrin her sokağında ayrı ay. rı sığınaklar yapmağa ise hiçbir. devletin malf küdreti kifayet et - mez, O halde tayyareden korunma bir halk terbiyesi meselesi olmalı ve kanuni müeyyedelerle takyit edil - melidir. Her vatandaş, kendisinin ve ailesinin canını korumak işinin bir vatan borcu olduğunu bilmeli ve evinde muhakkak bir sığınak yaptırmalıdır. Hava hücumlarına karşı tedbir almağa büyük bir faaliyetle çalışan milletlerden birisi de Belçikalılar - dır. Belçika hükümeti - bütün ev sahiplerini evlerine sığınak yaptır- mağa mecbur tutmuş ve bunun için halka birtakım kolaylıklar gös. termiştir. Bu sığınakların ucuza maledilebilmesi için birçok müte - hassıs heyetler, çalışmış ve en az masraflı, en fazla mukavim sığınak modelleri tesbit edilmiştir. Resimlerimiz bu mütehassıs heyet lerin yapılmasını tavsiye ettikleri sığmakların şekillerini gösteriyor,. Heyet bu sıgınal—.lann harict-du - “bombalara «karşı fazla mııkanrım olmasmı ve bömbanın kaymasını temin maksadiyle beyzi şekilde yapılmasını üygün görmüş- tür. Bu binalara muhnik gazlerin girmemesini temin için de “soluk sızdırmaz kapı,, ismini verdikleri ve 3 numaralı ktokide görülen ka- pıları tavsiye etmektedir, Belçika hükümeti sırf sığınak maksadile bankalardan borç para alanlara, mülkünün muayyen bir hissesini teminat olarak gösteren - lere İaizsiz bir kredi açılması hu. susunda da bir kanun hazırlamak . tadır. VAZAN: L.Buascı 35Yılını vahşiler arasında geçirmiş bir Alman seyyahı Moresbyler gemi seferde olduğu müddetçe enılışe Ve heyecan ile bekierler Holanda yeni Ginesinde- ölen erkeğin hatırasım fazız edm maşukalan Garibi nerede: Melânezyalılar a- rasında (ihracat — bayramı) dahi var! Melânezyalıların nehir ağızla- rindaki köylerde yapılan bu bayram İarr hem çok güzel, hem çok heye- canlıdır. Meselâ Moresby körfezindeki köy lerden yerliler her sönbaharda ha. zırladıkları büyük yelkenli kayıkla- ra çömlek gibi toprak — mamulâlı doldurup Papua körfezinin büyük nehir ağızlarındaki köylere götürür, orada Papioka ile mübadele — eder- ler.. Moresby yerlileri bu — heyecanlı seyahat için (Lakatoi)dedikleri üç köşe iki yelkenli, bizim' ” kotrâlara benziyen kayıklar inşa ederler. İn- şaata daha ilkbahardan başlarlar. Sonbahara kadar bitirirler. Hakikaten bu kayık — dört tane küçük Melânezya kayığın yerleşti. rilmesinen ibarettir. Kayığım inşa- sr tamamlandıktan sonra sihirbaz | ortaya çıkar, gemiyi bir çok yahani köklerin dumanile baştan başa tüt- süler, Bu suretle kayığın — yelken kuvveti çok ve yapacağı seyahat u- ğurlu olur!.. Bu tütsü merasiminden sonra yer. lilerin kendilerinin dokudukları ku- mağtan üç köşe yelkenler takılır. SRğf ( Şperk Kayığın demiri de bir ağaç içine bağlanmış büyücek bir taştır ki bu da mukaddestir. Denize salındığı zaman başında üç erkeğin nöbet beklemesi mecburidir!.. Gemi bu suretle tamamlandıktan sonra bir prova seferi yapılır. Bun- da genç kızlar geminin güvertesine dolarlar ve bermutat dansederler!. Kayık yüklenip de mübadele se- yahatine çıktı mı, geminin kaptan ve tayfalarının karıları — evlerinde oruç tutmaya mecburdurlar. Ta Kayık avdet edinciye kadar bu oruç deyam ettiği gibi bu müddet zarlın. da yabancı bir eve giremezler, Ken- di evlerinden de dışarıya ateş vere- mezlir!,, j Gemi seyahate çıktığı günden iti- baren köyün her kulübesine — uzun bir ip asılır ve kadınlar bu ipe her. gün bir düğüm vururlar. Bu suretle günlerin hesabı tutulüur. Her on günde bir debu düğüm- ler bir ağ ile sarılır ve gemideki tay- faları akrabası biribirine ziyafet çe- kerler, Bu düğümler tam elliye çıktıktan, yani 50 gün geçtikten sonra gemi. nin tekrar geri dönüşü hesap edilir ıxıııı Gölge HABER'İN RESİMLİ ZABITA ROMANI: 133 di xapsa, YANINA cııcı ONU ÖLDÜR V. p TAN 0 BU KİZİL GÖEĞENİN DİR (KIZİL GÖLGEMİN KU uü MEKX. . YANİ © uzqfraı vE MA ATEŞ. DP(JEM DU TSLIK SESCERİ SŞELİ JEY?AN Bu ESAADA EREN LASİNWE DUYURMAK İS v X ULUYARDU)| SEYTAN İSTEMVE Ek EFENDi XU YÜRUDU ||£ SINİN SESİNE D MBRM DA YOR KÖZÜ GÖlGĞE ÇEYTENI ARAYOZ NE VARİNEDEN N4 LAYORDUN? GENE NÇ RELERE KAYA ae BURMAĞI ÖSTEN P M!Dı” M 1 Plta. OKMAN KANUNU. UN YBRUI.E. ”WN ETT Femı EV HMAYDOUT. ZARIN SIĞNAK YER | İDle " ŞKOTTON... BAK Si ıev BiZE B.R K ı"fı!'o(' h İ . (WYOL €4 AEPA I'ı HEY SİMLEY WE. ELEROE I)M' ve avdet dugumlerı vurulma) a baş- lanır. Görülüyor ki yüz gün, yani üç bu çuk ay süren bu seyahat mühimdir ve yerliler için hiç şüphesiz büyük bir hâdisedir . Onun için Moresbyler gemi seler de olduğu müddetçe endişe ve he- yecan içinde beklerler. Köyde 1- lanların, geminin âkibeti hakkıtı. (falr hayır) addettikleri şeyler : derece dikkate şayandır. Gemini:. a- kibetini uğurlu ve uğursuz işare le keşfe çalışırlar. Meselâ köyde birisi sağ tarafındaki uzuvlarında bir se- ğgirtme görürse bunu uğurlu sayar. lar. Sol taraftaki seğirtmeler ise u- gursuzdur! Görülüyor ki göz seğirtmesi gıbı itikatlar Melânezyalılardan kalma yüz binlerce senelik batıl itikatlar- dan başka bir şey değildir! Sonra Melânezyalılar rüyalarla da vekayii keşle çalışırlar. Onlarda da rüyalar tabir olunur!.. Meselâ birisi rüya- sında bir ot tutuştüğünü — görecek hut da ağzında bir muz dalrı taşıdı. met addedilir. Veya bir adam rüyasında büyük bir taş veya kaya görürse, yahut da meselâ kendini su üzerinde yüzen tığını görecek olursa o vakit seya- hatteki geminin başına bir felâket geldiğine hükmedebilir!.. ise yerliler Gemiyi daha 20.30 mil uzaktan görürler. O vakit — köyde müthiş bir sevinç başlar. Gemideki kaptan ve tayfaların karıları he- men denizde yıkanırlar — ye küçük kayıklara atlıyarak gemi — uzaktan karşılanır. Geminin her seferde dö-. lur. Kadınlar bu bayramlarda de. nizde gicir gicir yıkanırlar, sonra da yüzlerine gözlerine tebeşirle be- yaz beyaz çizgilerle süsler yaparlar ki bu ilk pudranım iptidai bir şekli olsa gerektir!.. Santa - Kruz adalarının yerlileri Böyle uzak deniz seferleri için da- Bunların kayıkları, bizim — bildiği. miz basit bir sandaldan ve bu san* dalm arka tarafında bir kulübeden ibarettir. Fakat Hermit adalarının linde, kaburgaları beyaz siyah çiz. dört köşe, biraz mail takılmış çilft yelkenli ve birkaç çifte kürekli za- rif kayıklar inşa etmektedirler. (Devamı var) vücuduru; , olursa bu hayra alâmettir. Yahut bir köpeğin bir kuş yakaladığı veya fını görecek olursa bu fenaya alâ- bir tahta parçasma binip suya bat- — Gemi sağf salim döndüğü zaman. nüşü köy için büyük bir bayram 0-. , ha iptidat kayıklar yapabiliyorlar. — yerlileri denizcilikte hayli ilerlemiş- üi lerdir. Bunlar büyük gondollar şek- gilerle işlenerek boyanmış, iki uçla-_ e ' rı göndol gibi kıvrık, arkaya doğru '_