'N düşün hek kolay demediği Bazli - anda arz, özi 4 8 halden; Nasıl? miş oldum. Bine başka inebilmek İyetişinciye ağece him; metburdur, ersin, on çsın detmi; anlar bassı hicbir gezel 'eremiyecej bir netice irden beş, makalesine ncak onu belki umu, İ, üçüncü Emek par: harrir: “Bak, ben yazılarımla, ede- İ iyalımla AKŞAM POSTA sı R ar Sahibi i d | “zo wee" |: Heykeller ve âbideler meselesi | İDARE EVİ: tsliankul Ankara caddesi ÜZEL Sanatlar Akademisi Direktörü Burhan Toprağın, | Yam dilen miele zap âblğeler için vilâyetlerimizce müfrez paraların israf ma- | Me. . ME | İ hiyetinde bulunduğu hakkımdaki din ve tenkidi, günün aktün, *—mman' Seni 205 İİ atesi halinde epeyce dedikodu ve münakaşalara zemin oldu. İ ABONE ŞARTLARI Biz bu sütunda noktalnazarımızı çok evvelden söylemiş ve İ | Sa Mile. Şen Burhan Toprağın İsraf hakkındaki tenkidine iştirak etmiş ve fa- Sun der eme z kat diğer devletlerde, hattâ Almanyada bile (50) bin lirayı te, münasehetile EŞRİYAT kongresinde, eski şairlerimizd: in yeniden basılması keldiğinden tütün da en küçük kasa- köylere bile Şârelerine kadar, irlan hayatı” bütün mühim meseleleri ko- P8 hulunamıyan dertlerdir; - © kongrenin, programına ber meseleyi kati bir suret İş, Fakat çok İbağinden linke e MİRİ Netekim kırmızı fon üzerinde bir ay yıldızdan ibaret bulu- . İinevverlerimizi, muayyen nan bir bez veya Şal parçası içinde biz bütün varlığımızı görü k üzerinde elbirliği ile ça-| $ rüz, NR la sevkedecektir, Milletimiz, yurdumuz, milliyetimiz, cumhuriyetimiz, büyük, e Kk ei lerimiz ve her şeyimiz bu bayrak dediğimiz remz içinde münde- dht > iri Ya miçtir. Bir tek askerimizde bütün kahramanlıklarımızı, ordumu. İhÜyacı karşılıyacak kitapları mey- MEM getirmek... İstediğimizi söyle bulmak öyle kolay değil. Bu ga” Be Üzerinde hepimiz düşünüyorur; fakat © kadar ayrı neticelere varıyo” 0Z ki anlaşmamıza, elbirliği İle çar namıza imkân kalmıyor. Bir memleketle errelâ okumanın #zumu, fa lâ okunması Hüzumlu, laplar mı yasılır? Yani, daha kısa tabirle? Muharrir mi evveldir? | | 772, Atamrı, Mi Şeflmizi, varışlarımızı, cumhuriyetimizi bu, ri mi?.. Muhürrir, kendisinden e-| $ Jaruz. her istiyön bir külle (o bulunmadığı|” Mekteble Atatürkün heykeli arasmda, trenle Milli Şefin büs. çin yazmadığını söylüyor; kütle ise okuy scak kitap bulamadığından ken- haklıdır? Muharrire veya karie hak rdiğigize göre Iş büsbütün değişir. le hak veriyorlar; yani memleketle uma İhtiyacının, âdetinin kuvvet» pmemeşinin sebebini büyük, geniş gdebi yatirmız olmamasında bulü- örlar. Önce kâri yetişmez, eserin belki hiç bir kimse bula- uyan muharrir yetişir. İrfan paza- Wuharrir nasıl yetiştirmeli?... Bizde, büyük bir yekün tulamıyar Bak olan gazeteci muharrirler müs ieso2, muharrirlerimizin hepsi pro- n muallimlik, çarlık, bankacılık gibi başka mes” ei vardır; asil İşlerinden artt Pabildikleri Yakti edebiyata o basre- erler. Edebiyat hayatımızı evvelâ lef Glkeği olmaktan Muharriri geçindirebilecek r kari kütlesi yetişmesini bekilye* 4 gi) Mubarririn kariden «evvel madığı kanaatin! beslediğimi söyle” ara kalıyor; muharrirlere, kendile- Memlekette geniş bir kari kütlesi okla müdafaa edilebilir.) irçok mecmunlar çıkarsın, çok ki- #tapları, İsterse gayet ucuz fiyatlar- in, bazı kitapları salın aldı; mec- alar çıkarıp tabrir defeti olarak, erdi. Fakat bunlardan hemen hiç- İç bir netice hasıl olmadı; çünkü yapılan şey kâfi değildi. Bir muhar- (bir kitap sahın olmak veya onun bir dirmek değil, O para, muharrir için, İntmin edilmesine yarıyabilir; fakat HABE esvüz eden hir sanat eseri yapılmaması münasebetile böyle ucuza mal olabilecek mütevazı eserler meydana getirmek hakkımdaki isteğine iştirak etmemiştik, Hüseyin Cahid Yalçınn tekrar (Meykeller meselesi) ne teması münasebetile yeniden bir nok- talnazar tetkikine lüzum görüyoruz ve tekrar bu meseleye dö- süyoruz. Hüseyin Cahid Yalçm diyor ki: “İnkılâba ve Büyük Inkılâbeı Şefe bağlılık mutlaka evimizi, barkımızı satarcasına bir fedakârlık İle büyük bir heykel dikmek #oretinde izhar edilmek İzimgelmez. Bir kasaba kendi ruhunda böyle bir hamle hissediyorsa bunu küçük bir büst şeklinde bir hatırayin da ifade edebilir.,, Abide veya heykel, bir şefe bağlılık o manasmı İfade etmez, Abide, bir csmiyefin maşeri inanış ve varışının tarihin sonsuzlu. guns intikali demek olan temsili bir tezahürüdür. o Atatürkün heykelinde, onun mavi gözlü veya altın renkli saçı değil, cumhu- riyetin banisi olmak gibi bir varışm, bir vardırışın temsil ve te, messlil edilmesi hakikati yaşar, Vilâyellerin Cumhuriyet meydanlarmda — dikilmiş mlitevazı heykelinde, onun mavi gözlü veya altın renkli saçı değil, cumhu- riyeti, inkılâbiarımızı görürüz. O alelâde yontulmuş, ucu sivri bir mermer parçası değildir. Kongre en hangilerinin İ Yârim | kitabı götürme- Bunlar üzerinde öteden- ilet, fakat devası bir tür” bunun Bini Omit etmek © fazla zu, muzafferiyetlerimizi, şehldlerimizi gördüğümüz gibi... O halde hidisenin en reel tarafı, milletin varlığı ve ruhu, dur, Hâdiselerin orada âbideleşmesi ve heykelleşmesi, en muvaf, fak netlee olur. Biz demiştik ki, Türküye Cumhuriyetinin aziz” tarihi içinde en uzak köşelerine kadar mütevazı da olsa yaşıyan ve değil ra- humurda yer nlp âbideleşen, tarihe ve ebediyete intikal edebi, Jeck vasıflarla mütezahir Abidelerle, oserlerie doludur. Bugün herhangi bir köyde veya nahiyede gördüğümüz Wir Wkmektebin varlığnda biz yine kendimizi, benliğimizi, inkılâpla- sma gayeyi temin edecek ydası mı anlaşılır? Yoksa faydalı tü arasnda âbideleşmek yeni şa dayanın hayretler ve devlet ve yurd kurdu ve kurmakta ik > v. ” azmini muhafaza hiylerinden köylerine kadar mühmel bırakılmış güzel ve #siz Türk yurdu içinde tüten bir fabrika, bir fren, bir mekteb ve nihayet cumhuriyet inkılâplarına bir İnönü heykeli ve âbidesi değil midir? Ve bize temelli heykellerden, âbidelerden çok, içinde müte- madiyen yurda bu büyük varlıklarımızdan birer parça gibi yeti, 4ip Türkiyeyi daha yeni enerjilerle istikbale ve kemale ulaştıran bir mekteb ve Türkiyenin bir ucundan diğer ucuna hayat, birlik, irtibat, münasebet, tlcsret ve refah götüren bir tren ve nihayet memlekete servet, refah ve milli varlık Yayan bir fabrika Jâ Evvelce de söylemiştik ve demiştik ki, hiçbir heykel hile Alle benlm kadar, sein kadar, nun kadar, mekte ka dar, inkalâbmınzn yarattığı eserler kadar ne Atatürktür, ne İnd, nü. Ne cumhuriyettir, ne Türkiye, Kış mevsimlerinde nahiye ve köylerle irtibatmı kaybeden, vilâyet merkezinde velevki bir milyonluk bir âbide tasavvur olun. 0x ba emek içle feyili olan bu mndur, yokme bu irlibiir te- edecek olan yol mudur? Bizce yol, bu âbidedi büyük âbide, dir, Abide Israf, yol lüzumdur. We i Türkiye hazmı bulup ümran ve Inkişafma tam © vüsulünden sonra heykele de peki, âbideye de peki... Aksi takdirde bir büst de israftır, Yüz büst, hir mekteb ya- par. Yür taş heykel yerine yüz bin canlı yurd evlâdı doğar, Eğer ruhumuzda büyük İnkılâbımızm büyüklerine bağlılığı, mızı göstermek gibi bir hamile hissediyorsak, banlar büstlerle, heykellerle, âbidelerie değil, Türk cumhuriyetinin beklediği hizi göstermekle, çalışmakla, memleketi, yurdu »rvete, işe, rfaha, fabrikaya,, yolu, ümrana kavuşturmakla olur, Hürriyet &bidesi dikilmiş bir memlekette diktatörlük olduk- tan sonra bu âbidenin bir kurumuş çeşmeden farkı nedir? Ata'am, İnönü'nün heykelleri ve cumhuriyet varışlarmın âbi- deleri yanmda yolsuz, mektebsiz, servetsiz bir sehrin, bir kasi- moktasımdan ne fark düşünülebilir? v İmparalolağu enkanı hayranlıkları karşısında yep» cevabımı veriyor. Hangisi a A bön 'de onlardanım - ka- talepten öncedir. o Fakat eğil, amateur'dür. Her bi- memurluk, hattâ yah sadece bir amaleur kurtarmalığır. Bylemekle buna irkân ol- # 5 O halde, bence, bir tek bir meslek edinmeden ge“ imkânım bahşederek, kadar devlet muharriri, ayeye değil, geçindirmeğe . Onlara muhakkak maaş lar için bir nevi (O imaret yorum, o (Maamafi buda Derlet 18; sonra bu mecmmaları, İsterse büsbütün (parasız elrafa banm tarlasız, evsiz, pazarsız bir köyün, okumamış bir milletin j tsm, varlığı net bir tezad olur. |İ Dizde derlet, muharrirleri teşvik Abide ve heykel bugünkü İhtiyaçlarımız yanımda israftır. Buna şüphe yoktur. Hattâ büst dahi, yaşıyan bir eserden daha te veya hiçbir mecmuanın a5 samimidir. 3! kadar yüksek Ücretler Dal, basıl olmadığını — gördü. gene kendine başka bir meslek ara- mağa ve asıl ona (o bağlanmağa mec burdur. Devletin, muharrirlere ede ceği yardımı ekmek paran haline getirmesi lâzımdır; yoksa önün için bütün yapacağı biç süsten, bir lüks ten İbaret kalır. Ümit ederim ki neşriyat kongre sinde bu mesele de esaslı bir surette konuşulur, edebiyat © #lemimizi bir amalcur'ler diyarı olmaktan kurlar. manın çareleri düşünülür, ; Nurullah ATAÇ altı yöz lira mukabilinde müsabakası AKIT refikimizin şarla kası neticesi anlaşıldı. on beş, yirmi lira vermek himaye etmektir, o geçin- madık bir kazançtır, İkin- derecede bir ihtiyacının imiş. Bu sarkıda “Ben esmeri fı ası değildir, Onu olan müs La e pa geçiniyoruml,, diyemez; yoruz, riza “Sarı kurdelâ” en çok rey alan sarkı beslerim,, gibi mısralar olduğunu hatırlı, R — Akşam Postasi : Bir kariimiz, çocuğuna süt, yoğurt, yağ ve yumurta bulamadığını söyliyor Belediyenin, pastörize süt ilân eden ve gün ve tarih koyarak mal satan müesseseleri şiddetle kontrol etmesi icap eder İstanbulun bitmez tükenmez dertlerinden biri hiç şüphesiz süt, yağ meselesidir , Bunca yıldanberidir Üzerinde durulan ve uğraşılan bu mesele hülâ halledilmiş değildir ve bu gi. ' dişle de kalledilemiyeceğe berize. mektedir, Süt meselesinin bir kaç safhası vardır: Önce sokakta patı. lan sütlerin saf olup olmadıkları sütçülerin güğümlerine yazdıkları (halis süt) kaydından başka bir şeyler teyit olunmaz. Bu sütler alındığından bir iki saat sonra ve ya kaynatırken kesilmektedir. Bazıları kaynadıktan sonra üzeri- ne bir yağ sızmakta ve bu, bozuk İşkembe gibi kokmaktadır. Belli ki hâlâ sütçülerin bazıları hile yap- makta devam etmektedirler. Bü sefer de okuyucularımızdan | biri daha mühim bir meseleden bahsederek dikkat nazarımızı cel- betti, Diyor ki: “Müessese ismi vermiyorum . Çünkü bu müessesenin muvaffak olmasını, memleket adına temen. ni ediyorum. Belki diyorum, bir yankışlıktır oldu, tashih ederler. Ben çocuğuma o pâstörize süt İçiririm. Malüm olduğu Üzere bu südü biraz isıttıktan sonra çocu. ğa vermek mümkündür. Tekrar) kaynatıp mikroplarmdan tecrid et. meğe lüzum yoktur. Halbuki kaç kere dikkat ettini Bu sütlerin pastörize olmasına im- kân yoktur. "Alelâde su ie katiş- mış kapı südü kadar kötü bir bale gelen bu sütlerin, şişelere konup kapatıldığını sanıyorum. Üzerine tarih konanlar da vardır. Bu tarih- lere aslâ itibar etmemek lâzim gel. diğini bir yumurta ile anlakirm, Gene buradan bir yumurt aa dım, Üzerinde gön ya I ve büyük tabelida da günlük yazıl idi. Hangi günlük, Haftalık bile değil, Gerek pastörize sütleri ve ge- rekse böyle günlük tereyağ, yu- murta ve saireyi biz hastalarımıza şocuklarımıza yediriyoruz. Bir çok yerlerde üzerinde (gün- lük) kaydı olan tereyağları satı- yorlar, Halbuki bunlar alelâde ye. mek yağlarmdan daha kötü bir haldedir. Peki ama, bir yağcı bu. nun Üzerine nasıl günlük diye ya. zabilir?. Bu mes'uliyeti mucip de- ğil midir? Bir yağcıdan » gene müessese ismi vermiyorum - Akşam kapar. ken bir paket günlük yağ aldım. Ve yerini gözlerimle tesbit ettim. Ertesi gün geldim ve açıldıktan biraz sonra aldım, gene o yağdan verli, Peki ama işte oldu iki gün. Vük.. Ve akşam da ondan alanlar günlük diye aldılar, ertesi gün de öyle ve belki bir hafta sonra da öyle. Yalan söylemeğe ne İüzum var. dır. Mevzuu baksolan hastaları- miz ve çöcüklarımızdır. İcap eder- s6 fazla fiyat verelim, fakat, böy. le münasebetsizliklere şahit olm:- yalım. Şimdi çocuğuma pastörize süt KARİLAR Vakit refikimizin şarkı müsaba- Kuru yemişçiler, Bir tebliğin ımdık ile, şekerle « “Dün gece saat " | Rasgele O halde rey verenlerde ekseriyet ka, zananları biz söylyelin:; A. tebliğ ediyor; istiyorum, nereden, nasıl bir imü. | rikasının inşasma kadar çocukları. eyyede ile bulabilirim?. Ben ara.| miz bekleyemezler ki.. dım ve mümkün olmadığını gör. İstanbulun hemen her semtinde düm. Halbüki memleketimiz böy-| böyle süt, yoğurt, peynir, sando- le pastörize edilmiş süte muhtaç. | viç, yumurta ve saire satan mües. tr. Herkesin evinde konfor yok-| sese var. Bunlar da fiyatlar o ka. tur, Vesaiti olmıyan ve çocuğuna | dar mütehavvildir ki, zaten insana ancak dışarıda hazırlanmış şüt ve| bu fiyat tahavvülü evvel Deevvel yoğurt ve saire verebilmek vazi.| emniyet vermiyor. Rica ederim, yetinde bulunan bir ağam, veya) alâkadarların dikakt nazarmı cek bir kadın ne yapabilir?. | bedin!z.,, Belediyenin, pastörize süt ilân| NOT: eden müesseselerin gün ve tarih) Karlimiz yerden göğe kadar koydukları sütlerini, yumurtaları. | haklıdır. Bu vadide biz de, bütün nı, yağların: kontrol ederek böy-| gazeteler de, sıralı sırasız, hafif, husiha ve desiselere kalkışanları| şiddetli dalma neşriyatta buluna. şiddetle tecziye etmesi lâzım de- rak bu işin halini istedik. gil midir? Fakat nihayet iş çocuklarımızın Artık kapı sütünden fayda ola.| hayatına taallük ettiği zaman, ge- muyaçağına ben de kanaat getir-| ne bu işe yer tahsis etmekten geri dim. Asıl fiyatından fazla verdi.| durmuyoruz. ğim halde gene hileli süt aldım .) Belediyenin, bu meseleye lâzım Kapıdan çocuğa vermek üzere al.| gelen dikkat ve iktimamı esirge. dığım kâse yoğurtlarından da müş | meyeceğine emniyetimiz vardır. tekivim, Bunlar da hiç bir zaman | Yalnız böyle bir hile görüldüğü za fenni usullere ve konteollara bağlı man merhametsiz olup çok şid. olamadn yapılıyor . detle tecziye etmelidir ki başkaları Peki, âma, ne yapalım? Süt fab-| na da korku ve ibret versin. m . . Şehir. Tiyatrosu memleket , , turnesinde Hataya da gidecek Şeltir Tiyatrosu her sene olduğu | (Tasun) 3 mayıs çarşamba (Sati. gibi bu sene de memleket türneşi. İlk kiralı), 4 mayıs perşembe (Ze. ne çıkacaktır, Turne yarın sabah | hirli kucak), 5 mayıs cuma Mar- bâşlıyâcak; Kâyahat 17 hâğirün 'ka- | dine hareket, (İstirahat), 6 mayıs | dar sürecektir . cumartesi (Tosun), 7 mayıs pazar Seyahat için hazırlanan pro-| (Zehirli kucak), 8 mayıs pazartesi gram şudur: (Satılık kiralık), 9 mayıs sak Di- yarıbakıra hareket Çistirakat), 10 mayıs çafşamba (Muhasip aranın yor), Il mayıs perşembe (Sözün kısası) 12 mayıs cuma (Tosun), 13 mayıs cumartesi (Körkunç ge. 26), 14 mayıs pazar “Talebe ve halk,, matine (Zehirli kucak) sü- vare (Satılık kiralık), 15 mayıs pazartesi Elâzığa hareket ço sun), 16 mayıs sal (Zehirli kw cak), 17 mayıs çarşamba (Satılık kiralık) 18 mayıs perşembe Ma“ latyaya hareket (istirahat), 19. mayıs cuma (Tosun), 20 mayıs cumartesi (Zehirli kucak) 21 a yıs pazar (Satılık kiralık), 22 a. yıs pazartesi Akşehire hareket ket (istirahat). 23 mayıs salı (To sun), 24 mayıs çarşamba (Zehirli kucak), 25 mayı perşembe Afyo- na hareket (İstirahat), 26 mayıs cuma (Muhasip aranıyor), 27 mayıs cumartesi (Zehirli kucak), 28 mayıs pazar (Satılık kiralık), 29 mayıs pazartesi İspartaya ha” reket (Tosun), 30 mayıs salı (Ze. birli kucak), 31 mayıs çarşamba (Satılık kiralık, 1 haziran pergem- be Burdura hareket (Tosun), 2 haziran cuma (Satılık kiralık) , ğ haziran cumartesi (Zehirli kucak), 4 haziran pazar Antalyaya hare- ket (istirahat), $ haziran pazartesi (Muhasip aranıyor), 6 haziran s4 k (Tosun), 7 haziran çarşamba; (Sürtük), 9 haziran cuma (Oğlum müz), 10 haziran cumartesi (sat. kk kiralık), 11 haziran pazar ir) 4 nisan salı sabahı 10 treniye Konyaya hareket, 5 nisan çarşam- ba (Bir muhasip aranıyor), 6 ni. san perşembe (Oğlumuz), 7 ni. san cuma (Satılık, Kiralık), 8 ni- san cumartesi (Korkunç gece), 9 nisân pazar (Talebe ve halk terbi- yesi eseri olarak matine) (Zehir- Ni kucak), süvare (Sürtük). 10 nisan pazartesi Adanaya ha- reket (istirahat), 11 nisan sah (Muhasip aranıyor) 12 nisan çar. şamba (Oğlumuz), 13 nisan pet- şembe (Korkunç gece), 14 nisan cuma (Dama çıkmış güzel) 1$ ni san cumartesi (Satılık, kiralık) , 16 nisan pazar "Talebe ve halk ma tinesi,, (Zehirli kucak) süvare (Sözün kısası). 17 nisan pazartesi Mersinde (Tosun), 18 nisan salı (Zehirli ku- cak), 16 nisan çarşamba Satılık ki- ralık), 20 nisan perşembe (Oğlu. muz), 21 nisan cuma “vapurla İs. kenderuna,, (Tosun), 22 nisan cumartesi (Büyük hala), 23 nisan pazar “Talebe ve halk matinesi, (Zehirli kuçak)süvare (Sattılık ki- f ralık) 24 nisan pazartesi Antakya | ya hareket (istirahat) 25 nisan şalı İ (Muhasip aranıyor), 26 nisan çar- şamba (Oğlumuz), 27 nisan per şembe (Korkunç gece), 28 nisan cuma (Sürtük), 23 nisan cumarte- si (Sözün kısası), 30 nisan pazar “Talebe ve halk,, (Zehirli kucak) süvare (Satılık kiralık). I Mayıs pazartesi Gaziantebe hareket (istirahat), 2 mayıs salı karaya hareket .. : umumi karargâhı İspanya dahili (o harbi hakkmda aşağıdaki tebliği neşretmiştir: “Ordularımız, kızıl orduyu esir ede. rek silihtan teerid etmiş ve bu suretle son son cümlesi 23,15 do nasyonalisi