SATTÇZ vv 2 NİSAN — 1939 HABER'in Güzel gözler müsabakası Senenin en büyük eğlencelî ve mükafatlı müsabakasıdır Numara: 02 Okuyucularımıza dağıtacağımız Beyoğlu Mükerrem mükâfatların kıymeti 800 lirayı $ aşkındır. 160 ilrâ kıymetinde bir radyo, kristal büfe takımları, kıymetli ceb ve kol saatleri, muşambalar, elbiselikler, istenilen eşyayı alabil. mek salâhiyetini veren 20, 15, 10 lira gibi para kıymetinde kart- lar muhtelif ev eşyası ve salre. Hitler ve Musolinin dünkü nutukları DEr Baştarajı 1 incide teakip Sehanhorst kruvazörüne gi- derek orada belediye reisini kabulş etmiştir. Bugün denize indirilen Aamiral Tirpitz zırhlısı Bismark zırhlısının » âyniddir. Bu zırhlimm boyu 241 ve geniş. liği de 36 metredir. 35 bin tonila. tölük olan bu geminin su çekeri 7 Mmetre 90 santimdir. İkiz taretler . çine konulmuş 8 tana 38 lik ve 12 fane de 15 santimlik topla miüceh- hezdir. Bir de hava bataryası var. dır. Yeni zırhlının denize indirilmesi Merasiminde bir nutük söyliyen AÂ- miral Von Trotha, demiştir ki: “— Bu mağrur gemi, Almanyanın şe relini dünyaya yayacak ve müsavi haklara malik milletler camiasının bir rüknü olan Alman milletinin fa- aliyeline düşman mümanaat ederse, onun mukavemetini kıracaklır." şekküllerinin karşısında bir nuluk söylemiştir. Hitlerin nutku Hitler evvelâ, sulhun akdindenberi cereyan eden hâdiselerin bir tarih- çesini yapmış ve Alman milletinin Nasıl eski düşmanlarından zulüm gör düğünü ve esir vaziyeline düşürül- düğünü söylemiştir. Hitler, harp esnasında yüz binler- ce Almanın, silâh darbesi altında de 'Bil, Almanyayı daha fazla zülme ma- ruz kilmak maksadiyle ihdas edilen ablükanın tesiriyle malıvolduğunu hatırlatmış ve demiştir ki: “—Harp esirleri tahliye edilmemiştir Elimizden müslemlekelerimiz alındı. Yabancı memlekellerde neyimiz var- sa Müsadere edildi. Ticaret filamuz gerek kurnazlıkla, gerek sadece ceb- ren zapledildi. Bundan başka Alman- ya şimdiye kadar dünyada emsali gö- rülmedik bir tarzda mall bakımdan soyuldu. Almanyada bunun nelice- sinde hasıl olan sefalet müthiş ol muşlur. Hitler, Almanyanın 30 ikincikânün 1933 de başlıyan kalkınmasını anlat- fıktan sonra demiştir ki: “Tanrı bu Alman milletini, İngiliz- lere veya Fransızlara uygün düşen kanuna riayet etmeğe mecbur olmak için yaratınamışlır. Almanya onl ra itaatla mükellef değildir. Alman- ya bizzat kendi ihliyaçlarına göre ya- şiyacaktır. Bugün biz, diğer devlet- lyerin veya onların devlet adamları- nın lütüf veya kalırına tâbi bulunmu- yoruz. Eğer bugün bir İngiliz dev- let adamı, bütün meseleler hususun- da kendisiyle görüşmemiz lüzumuna, bu meselelerin açık görüşmelerle hal- ledilmesi icap etliğine ve bu süret- le bülün meselelerin halline imkân bulunduğuna kail ise, kendisine şu cevabı verimeliyim: Tam on beş sene bunu yapmak fırsatına malik bulunu- Yordunuz. Fakat bugün şuna kani öldük ki; eğer milletler cemiyetinin uzun nutuklarda bizim meseleleri- mizle meşgul olmasını beklemekte devam elseydik iç ve dış politikada muvaffakıyetsizlikten muvaffakıyet- sizliğe uğrayacaktık. Belki de ebedi: yete kadar bekliyeceklik... “Bügün dünyada milletlerin, Tazi- lelsiz olmak üzere ikiye ayrılabilece- Gi sık sık iddia ediliyor. Faziletli milletlerin başlıca mümessilleri on- larca İngilizler ve Fransızlardır. Fö: Zziletsiz milletler de bilhassa Alman- lar ve İtelyanlardır. değildir. Böyle doğrü bir farkı an- Hıllcr;,ı_gğl_%lnn_üm_uhun-hhd- Sehrisi Mân edilmiş ve parti te- Bu gibi tefrik- | lerde bulunmak bizce bir beşerin işi cak tanrı yapmağa mukltedirdir. Bir İngiliz devlel adamı gelip bana “Tan- ri fazilelli mileltleri, kendilerine dün yanın dörlte birini vererek mükülat- Hlandırmak ve diğerlerini de dünya- nn her türlü nimetlerinden mahrum elmek-suretiyle hükmünü vermiştir” diyebilir. Ancak şunu söyliyeyim ki, İngillere üç yüz sene müddelle çok az faziletli bir millet olarak ha- reket elmişlir, Ancak bugündür ki ihtiyar İngiltere birdefbire Tazilet- lerini hatırlamağa başlamışlır. O zamanlar müslemleke Almanya- nın faziletsizlik sayılmadığını söyli- yen Hitler, nasyonal sosyalizm ikti- dara çeldiklten sonra Almanyanın bu işi müzakerelerle halletmek istediği- ni, fakat buna büyük devlellerin razı olmadığını baydetmiş ve demiştir ki: Eğer bugünkü Almanyadan, bazı devletlerin Almanyaya taarruz erle- cek derecede kuüvvetlenmesine mü- saadekârlık bekliyorlarsa, müllelik devlet :ıdnrg]aığı aldanıyorlar. Bugün- kü Almanya hnrplenrencl”liı Alman- devletlerin hesalnn.ı aleşten Lcal.ıne- yi çıkarmak İçin maşalık yapmak he- vesine düşerse, çok dikkat elsin, par- maklarını yakmasın, Bizim Çek milletine cidden kini- miz yoklur. Asırlarca beraber yaşa- dık., Eğer Çek devleti Almanlara zü- lüm etmemiş ve saniyen Almanyaya karşı müslakbel bir taarruza âlet ol- mamış olsaydı, müslakil bir Çek dev- letine hiç bir itirazımız olmazdı, Bi- nanenaleyh böyle hareket etmekle bu devlet yaşamak hakkını kaybelmiş. Ben de, larihin ve coğrafi vaziyetin tekrar birleştireceği şeyi en makul prensipler dahilinde birleşlirdim. Çek milleti, faziletli milletlerin ezdi- ğl milletlerden daha geniş bir hürri- yetten müstefit olacaktır. Bu suretle sulh davasına büyük bir hizmette bü- lunduğum kanaatindeyim ve bunun içindir ki ve bu kanatledir ki, önü- müzdeki pdrli köngresine “sulh kon- gresi” adını vermeği kararlaştırdım. Zira Almanya diğer milletlere taar- ruz elmek fikrinde değildir. Bizim istediğimiz, ekonomik münasebetleri inkişaf ellirmeklir. Bunu yapmağa hakkıruz vardır ve bu hususla ne Avrupa, ne de Avrupa harici devlet adamlarından ders ulmağı kabul ede- mem. Almanya bir tehdil veya ihala siyaseline müsaade elmiyeceklir. Hitler bundan sonra, İngiltere ile vaktile yaplığı deniz anlaşmasındaki maksada İngillerenin riayet elmedi- ğini süylemiş ve “Herhangi bir millet silâhlanmada bizimle yarış etmek is- liyorsa bu yarışa her an haziıriz” (de- mişlir. Hitler sözü Berlin- Roma mihveri- ne gelirerek şöyle demiştir: Dostlarımız da aynen bizim gibi azimkâr bulunuyor ve bilhassa en sı- kı döstlük bağlariyle biribirimize bağlı bulunduğumuz ve her halde ve her islikbaldi beraber yürüyecek ol- duğumuz devlet de büyle düşünüyor. Berlin - Roma mihveri dünyada mev- culların en tabiisidir. Bu mihver ada- lete müstenit ve aynı idenle hizmet eden bir siyasi anlaşmadır. Öyle zan- nediyorum ki dünya pek yakında fa- şist İtalya ile nasy onal sosyalist ÂAl- manya arasında mevcut fikir ve ka- naat birliğinin demokrat büyük Bri- tanyayı Stalin'in boölşevik Rusyaya bağlıyan münasebellerden daha de- rin olduğunu takdir edeceklir. Alman gazetelerinin mutalâaları Berlin, 2 (A.A.) — Alman mat- buatı Hitlerin nutkunu İngilterenin Te e V B - Çınlıler mukabıl taarruza geçtiler Şamda grev bitti Bütün magazalar dün tekrar açıldı Şam, 1 (A A,) — Bugün bütün mağazalar 20 saat süren grevden sonra tekrar açılmıştır. Suriye muhalefet partisi Şah. bandarm riyasetinde yaptığı bir toplantı neticesinde derhal parlâ- mentonun feshile Suriye ile Fran- sa arasında yeni bir muahede akdi için hemen müzakerelere girişilme sini ve Şâhbandarın riyasetinde bir heyetin Parise gönderilmesini iste- miştir. Cemil Mardamın dün Fransız fevkalâde komiserine yaptığı ziya. ret üzerine Süriye milli bloku ile Fransız makamatı arasında müza, kerelerin hemen başlıyabileceği ü - mid edilmektedir. Almanyayı muhasarâ siyasetine kar şı bir mukabele şeklinde telâkki et- mektedir. Deusche Allgemeine Zeitung, bü- yük harfli başlıklarında şöyle yaz- maktadır: “İngilterenin, Almanyanın hayati sahasında hiçbir işi yoktur.., “İngiliz - Alman deniz anlaşması meselesi ortaya atıldı.., Voelkischer Beobahter, diyor ki: “Führer mukabele ederek hesap- ları temizledi Alman küdretini dün wada hi üvvet yıkamıyacaktır. Hitler İngiltereye deniz anlaşma- sının bu vesikanın akdi imkânımnı veren ilk şartların idamesine bağlı olduğunu bildirmiştir.., Lokal Anzeiger, şöyle yazıyor: “Bu nutuk bir düşünce mühleti daha veriyor. Verilecek cevabı bekli yelim. Almanyaya karşı ittihaz edi- len tarzı harekette ısrar edilecek 0- lursa bundan lâzım gelen neticele- ri istihraç etmeğe hazırız.., Hambürger Fremdenblatt, şöyle diyor: “Almanyanın kendi coğrafi ve si- yasi sahasında yalnız kendi hâkim olmak istedifi fikrine alışmak lâ- zımdır.,, Müsolininin nutku Roma, 1 (A, A.) — Müusolini Ca- labrie'den geceleyin hareket ede. rek Napoli civarındaki Alfaromeo tayyare fabrikalarını teftiş ettik. ten sonra bugün öğleden sonra Ro. maya dönmüştür. Musolini, Napoli civarında bir hava merkezinin inşaat işlerini aç- mış, sonra Capoue'ye giderek kısa bir nutuk söylemiştir. Mumaileyh bazı mmtakaların islâhı lüzumunda kısaca ısrar ettikten sonra İtal - yanın müstemleke temayüllerine telmih etmiş ve kalabalık aileler- den bahsederek saha kâfi gelmedi. $' takdirde yeni bir saha aramanm tabif olduğunu söylemiştir. Halk, nutkun bu kısmımnı: “Tu . nus, Tunus, genişleme” seslerile karşılamıştır. Hatib, netice olarak demiştir ki: “— Kimse bizi durduramıyacak- tır. Çünkü her şeyden evvel nazarı itibara alınması lâzimgelen şey, az- mimiz ve kanımızdır.,, gazetesi İngiltere yardım ederse Italya ne vaziyet alacak ? Roma, 1 (A.A.) — Romada İngi- liz » İlalyan istişarelerine devam e- dilmektedir. İtalya sefiri, bu sabah Chigi sarayına giderek Konl Ciano- nur kalemi mahsus müdürü ile uzun bir mülâkat yapmıştır. Selir, dün iki kere hariciye neza- vetine giderek, Polonya istiklâlinin garantisi hakkındaki İngiliz beyan- namesinin melnini tevdi eltmiş ve Çin tayyareleri bir Japon gemisini berhava ettiler Chungking, 1 (Â:A.) — Çin ajansı bildiriyor: Halihazırda harekâtı askeri- yeye sahne teşkil eden Klargi e- yaletinin 30 kilometre şimali Garbisindeki Anji Çin küvetleri şiddetli bir muka- bil taarruza geçmişlerdir. Dün sabah, saatlerce devam bir muharebe neticesinde, Çin kıtaatı Anjinin birçok stratejik mevkilerini tekrar ele geçirmiş- lerdir. Wasethkung'da altı düş- man tankı tahrip edilmiş, bir tayyare düşürülmüştür. Göğüs göğüse yapılan mücadeler Kont Ciano ile görüşmüşlür. Siyasi mahfellerde izhar edilen kanaüte göre, İngiltere Ttaralından Polonyaya verilen garanlinin — bazı orta Âvrupa ve Avrupanın — cenubü şarkısindeki devletlere leşmili halin- de İtalya hükümetinin ne gibi bir larzı harekelt illihaz edeceğini Lonı! rva hükümeli anlamak arzusundadır. Emniyet seddi Paris, 1 (A.A.) — Çemberlay. nımn dünkü beyanatından bahseden “Petit Parislen,, gazetesi diyor ki: “Bu beyanat, Âvrupa muvazene sinde yepyeni bir unsurdur. Çem- berlaynın noktai nazarının ehem- miyeti çok geniştir. Emniyet sed. di muvaffakıyetle tesis olunmuş. tur. Beckin Londrayı ziyareti es- nasında, dünkü taahhütlerinin te- ferüatı, Polonyanım karşılıklı ta ahhütleri ile birlikte tesbit oluna. caktır.,, “Çemberlaynın dünkü deklâ - rasyonu, mübalâğasız, İngiltere- nin son yirmi beş sene içinde hari. ci siyasetle alâkadar olarak yaptı. gı deklârasyonların en mühimi - dir.,, Excelsiyor diyor ki; “İngiltere, ananevi infirat siya- setinden vazgeçmiştir. Hiç kimse,, Almanyayı aşağılamak ve fena va. ziyette bırakmak niyetinde değil . dir, Fakat yalnız Almanyaya şe- ref mefhumu önünde tutularak, geçemiyeceği smırlır gösterilmiş- ETn Lehistana verilen teminat Paris, 1 (A.A.) — Tarihte ilk defa olarak İngilterenin Ayvrupa. nın şarkında kat'i taahütlere giriş. tiği ve ilk defa olarak sulh zama- nında müsellâh kuvvyetli bir millet halini aldığı siyasi mahfellerde söy lenmektedir. Bu mahfeller, bu halin istisnai bit ehemmiyeti haiz — olduğunu, çünkü şimdiye kadar İngilterenin daima Rhinden başka hudutları temin etmekten imtina ettiğini söy lemektedirler, Stresada hile İn- giltere mevcut Locarno taahhütle. ri haritinde çıkmak istemediğini sarahaten beyan etmiştir. Polonyaya verilen teminat, İn. giliz siyasi mahafili tarafından i- leriye doğru atılmış büyük bir adım mahiyetindedir. Çünkü bu suretle İngiltere, Fransanın emniyet siyasetini ka- bul etmiş olmaktadır. Atatürk albümü Resimli Haftanım neşrettiği bu al- büm üç defa basılmış, binlerce ntis. ha satılmıştır. mevkliinde | eden | neticesinde Japonlar takriben bin yaralr ve ölü — vermişlerdir. Çinlilerin de zayiatı mühimdir. Kvangtungdan alınan haberlere göre bombardıman tayyarelerinden mürekkep bir Çin filosu dünşmana ansızın hücumlar yapmak suretile Kanton şehri üzerinde uçuşlar yap- mıştır, Şanghaydan bildirildiğine göre, Çin bombardıman tayyareleri Nan- kin ile Kluklağ arasındaki — aşağı Yantgze mevkiinde Japon nakliye gemisini berhava etmişlerdir. Leh Başvekil mua vininin beyanatı Varşova, 2 (A.LA.) — Reisicum- hurun, mareşal Smigiy-Ridz ve da- ha bazı deylet ricali karşısında söy- lediği bir nutukta başvekil muavini Kuatkoöyvski, milli müdafaa için ter- tip edilen dahili istikrazdan bahse- derek demiştir ki: “— Bu istikrazın akdi çoktanberi düşünülmekteydi. Fakat, dünyada milyonlarca kişiyi elektrize eden ta- rihte misli geçmemiş bir manzara karşısında bunun biran evvel mev kil tatbike konması — kararlaştırıl- dı. Komşu bir devlet milli zenginli- ğine, mühim ittilaklarına, silâhları- nın teknik bakımından mükemme- liyetine ve ecnebilerin — taleplerine inkiyadına rağmen istiklâlini muha- faza edememiştir. Bundan alımacak ders şudur: Mu- asır hakikatte bir millete istiklâlini tamamiyetini ve şerefini müdafaa etmek imkânını ancak o milletin kuvveti verebilir. Bu kuvvetin mü- cadele etmek, muzaffer olmak arzu- suna dayanması lâzımdır. Biz kom- şularımızla iyi münasebetler idame etmek, namuskârane ve devamlı bir sulh havası içinde yaşamak istiyo- tuz. Milli temayüllerimizin tahak- kuku için müstakimane bir teşriki mesai elzemdir. Fakat istiklâlin gay ri kabili taksim bir kıymet olduğu: | nu 18 inci ve 20 inci asrın feci hâ- diseleri bizim kadar hiçbir millete öğretmemiştir. İstiklâlinin bir zerre- sini bile feda etmeğe razı olan mil- letler dünyada merhamet yerine is- tihfaf uyandırarak istiklâllerini ta- mamile kaybedeceklerdir. Bunun içindir ki Polonya milleti | vın istiklâlinin en ufak bir zerresi mev” zuubahs olsa dahi mücadele etmek ve muzaffer olmak arzusunu besle- mektedir. Bu hususta hiçbir veçhi- le tereddüt etmemekteyiz. Büyük Polonya ailesi de ayni fikirdedir ve memleketin temamiyeti ve şereli mevzuubahs olduğu zaman büyük bir gayret sarfetmek imkânına ma- liktir. Öyle zannediyorum ki tarih mart 1939 da Polonyanın büyük bir tesanüt ve enerji muzafferiyeti elde ettiğini kaydedecektir. Belki de bu muzalleriyet yalnız Polonyanın de- Bil, diğer memleketlerin de menlaa- | tine olarak beynelmilel sulhun tar- sinine hizmet edecektir. Olgun v azimkâr —olan hattı hareketimiz esasen harici siyaset tahasında akit ler bırakmıştır.,, Netice olarak Kualkoyski, daha |şimdiden müemmen olan istikrazın | muvaffakiyetinden dolayı memnu” niyetini beyan etmiş ve demitşir ki: “— Bu vahim saatlerde korku de- ğil, Polonya milletine , mensup ol- maktan mütevellit bir gurur hisse” diyorüz.,, | gelerile müzakerelerde ıîçıîk—ı—lıı[ıw[dz. * Şair Mehmet ÂAkif — için kabir neselesi. Maarif vetâletinden tah- dsat gelmesine intizaren geri bırra- kılmıştır. * Üniversiteliler — birliği için her fakülteden ikişer talebe ile birer do- çentten mürekkep bir encümen Şe- çilmiştir. Bu encümen birliğin ni- zamnamesini hazırlıyacaktır. * Tuünceli saylavı olan İnhisarlar umum müdürü Mitat — Yenel dün akşam Ankaraya gitmiştir. * Maliye vekili Fuat Ağralı dün akşamki trenle şehrimizden Ankara va gitmiştir. * İç ticaret umum müdürü Müm- taz Rek Paris ticaret — koönseyliği- ne, içticaret umum müdürlüğü- ne de İskenderiye ticaret — atâşesi Turhan Celâl tayin edilmişlerdir. * Dahiliye müsteşarlığına tayin edilen eski Konya valisi Nazif Kon- yadan Ankaraya gitmiştir. * Mardin mebusluğuna — seçilen adliye müsteşarı Hüsnü Menemen- cinin yerine adliye teftiş heyeti re- Visi Sezai vekâleten tayin edilmiştir. * İnhisarlar umum müdürlüğüne, inhisarlar tütün işleri müdürü Ad- nan Halet Taşpınar tayin edilmiş- tir. * Almanyada yüzbaşı Von Mo- reau, dün yeni bir tayyareyi tecrü- be ederken yere düşerek ölmüştür. — Von Moreau, Berlin-Tokyo ve Ber lin-Nevyork hava seferlerini yapan Conder tayyaresinin müretebatın- dandı. * General Franko Hitlere gönder- diği bir telgrafta “Nasyonalist İs- panya,nın bugün hakiki dostları- nın kimler olduğunu tamamile id- râk ettiğini bildirmiştir. | * Alman propaganda nazırı Göb- bels dün hususi tayyaresile Atina- dan Radosa hareket etmiştir. * Arjantin ve Brezilya hükümet- leri Belgradda birer orta elçilik ih- dasına karar vermişlerdir. Hırvat lideri — Maçek | Yugoslavyada muhaliflerle - görüştü | Belgrad, 1 (A. A.) — Hırvat par- tisi reisi Maçek bugün Agrnnda*ı bütün muhalefet partilerinin dele- bülunmüş- tur. İyi malümat alan mahafilde be_î iyan olunduğuna göre, bu mülâkat bir noktalinazar teatisinden ibaret kalmıştır. Ve müsbet siyasi mahi. yette hiçbir taleb tesbit olunma. mıştır, Mıçel: önümüzdeki şecektir. Bu —mülâkatı t bloku reisi sıfatile değil, Hırva! '. | rin sözcüsü sıfatiyle xapu:ıktır l anlaştılar — Kaunas, 1 (AA) — Kaunas ve Varşova hükümetleri iki memleket arasındaki münasebetleri daha tam bir surette normalleştirmek — mev” zuu üzerinde müzakereler ya ...;"î nn takan'ur ettmlmesı Azımg mektedir. Zira bu iki memleket ara” sında kati olarak tesbit edilmiş bit hudut mevcut değildir. Araların ancak idari bir hat vardır. ş Ayrıca ekalliyetler için bir ? dus,, “vivendi,, mevzuu üzeri müzakereler yapılmaktadır. -