18 Mart 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6

18 Mart 1939 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

yt ıA| Dey ı Bu sene Avrupada görlilecek KADINLAR İÇİN İlkbahar şapkalarmdan birkaçı... Sabah tu Sabah yataktan kalkma saati her- kes için değişebilir; işlerine vâkti- le yetişmek mecburiyetinde olanlar altıda, yedide, kalkarlar, işleri ev- lerini idare etmekten ibaret olanlar uyku saatini sekizekadar — uzatabi- lirler, hattâ öğleye kadar yatakta kalmaktan hoşlanan bir çok kibar bayanlar vardır. Fakat uykudan kalkma saati ne olursa sabah tuva- letinin değişmiyen bir sırası olmâ- lıdır. Hergün muntazam bir surette ve ayni sırayı takip ederek yapılan tuvalet hem vakit kazanıyor, hem de "alışıklık vererek unutmanın önüne geçer, — j Hem sıhhat kaidelerine hem de güzellik esaslarına uygun bir tuva: letin yapılış çehresi şöyledir; 1 Jimnastik, 2 — Sıcak duş veya banyo (su tedricen soğutulacak en sonunda ta- mamile soğuk olacaktır) ) 3 — Kıl eldivenle masaj 4 — Kolonya ile friksiyon 5 — Makyaj 6 — Giyinme Eğe: akşam yatmadan bir gün ev- veiki makyajınızı silmiş, saçlarımzı[ iyice fırçalamış iseniz sabah tuvale- tiniz çok zaman işgal — etmez. Kısa bir müddet içerisinde bütün vücu- dunuz hem sıhhatten istifade eder. Hem de tam bir cazibe kazanır. Her sahah yapılması faydalı olan jimnastık hareketlerine dair burada izahat vermiyeceğiz. Zira her kadın yapacağı — jimnastik hareketlerini kendi vücudunun ihtiyaçlarına uy- durmağa mecburdur. Yalnız herkes için sabah jimnastiğinde değişmiyen bir esas vardır. Yapılacak hareketle tin Cinsi üçü, nihayet dördü geçme- meli. Her hareketi icap ettiği kadar (ki büu 15-30 rakamı arasında deği: şir) yaparak vücudu günlük yorgun" luğa karşı sabahtan hazırlamalıdır. Duşun altına geçmeden evvel çok derin teneffüs hareketleri yapmalı. kanın deyeranımı arttırmak ve zehir- lerin çıkmasını kolaylaştırmak içir de gayet süratli olarak sabunlanma- İrdır. ; Duş suyunu tedricen soğuklaştı- racak en sonra soğuk su dökünmek, bilhassa kış günlerinde insana hara- retin tahavvüllerine karşr daha esas- sıra makyaja gelmiştir. HABER — Akşam Postah rir. Bu hareket güezllik bakımından da faydalıdır. Çünkü cildi — inceltir. Hele bu duştan sonra kıldan bir el- diven ile masaj yapılırsa kollarda ve ya bacaklarda ekseriya husule gelen ve bir türlü geçmek bilmiyen bir ta- kım et benlerinin husulünün tama- mile önüne geçilmiş olur , Bunları yaptıktan sonra kolonya ile kuyvetli bir friksiyon yapmak çok faydalıdır. Bu friksiyon bütün vücudu, sabahtan akşama kadar ha- fif ve lâtif bir koku neşreder bir hal- Bu işleri yaparken yüzünüzde ha- fif, bir tabaka temizleyici krem bu- lunması fena olmaz. Bu işler bittik: ten sonra bu kremi çok dikaktli ola rak silmek lâzımdır. Bundat sonra Yapılacak iş sırasile krem sürmek, "yanakların valeti nasıl yapılırî l*—e yanaklara sürülen — rujlatın bir parça daha mübalağalı olmasına mü saade edilebilir. Zira Kadın kışın e lektrik ışığı altında daha uzun müd det kalır. Fakat ilkbahar gelit gel- mez güneşle karşı karşıya geçirile: cek saatler daha fazla artacağından yüzde boyanmış hissini bırakmamış | olmak için mümkün olduğu kadar a7 ' krem sürmelidir. Bü iş te bittikten sonra rahat ra: hat elbisenizi — giyebilirsiniz. Giyi: nirken şu noktayı unutmamak gerek tir. Ne kadar acele giyirseniz o ka dar fena giyinmiş olursunuz, sonrâ bu giyinme kusurlarını — düzeltmel: için daha çok zaman sarfetmek lâ zımgelir, Sokağa çıl:madan evvel el /|çantası içerisinde bulurnan şeylere t b pire | DiT göz atmak lüzumlu bir ihtiyattır. rujunu koymak, pudrâlamak, kir- Be n el AD : : * ç, | Pudranız kâfi midir? Temiz bir men piklere kozmatik, dudaklara ruj sür: : mekten ibarettir. Bunu — yaparken bilhassa nazarı dikkate alınması i* cap eden en ehemmiyetli nokta krem tabakasının gayet ince — olmasıdır. Pudralanmazdan evvel bu kröm ta- bakasının fazlalığını ince bir kâğıt peçete ile silmek tabii ve şeffaf bir makyaj yapmak için şarttır. Kışın İr bir surette mükavemet imkânı Ve- gerek bu makyaj tabakasının, gerek Ddiliniz vâr mı? Dudak boyanız ye- 'rinde düuruyor mu? vesaire..yi kon: trol için. Eğer kendinizi bu kısa vazıda izah edilen disipline sokabilirseniz bunun semerelerini çok kısa bir zamanda toplar, giyindiğiniz, dolaştığınız her yerde güzel ve giyinmesini bilen bir bayan tesirini bırakırsınız. Alman fıkrası Temiz giyinmiş iki yankesici bankada bir adamın vezneden e- pey para aldığını görerek peşine düştüler, Fakat münasip bir fırsat buluncıya kadar müstakbel avları evvelâ bir doktor, sonra bir avu- katın yazıhanesine uğradı. Avukatın yanından çıktıktan sonra yankesicilerden biri arkada- şına : — Haydi, dedi, şurada - sıkıştı. ralım.. Öteki canı sıkılmış bir tavırla: — Firsatı kaçırdık.. dedi,. Geç kaldık, bu adamdan hayır yok artık. Ben avukatın çıkmasını bek. liyeyim, -sen de doktorla megg_ul ol.. : . kalp para yaptığı halde gene iki yakamızı bir araya getiremiyoruz. — Fransız karikatürü — Tatli bari? — Hayır, — Neden? — Karmn zayıflamak istiyordu, bense biraz toplamak — istiyordum da ondan! — . — Bak şu ihtiyarlar biribirleri. ne nekadar benziyorlar, 2 — Belki de ikizdirler, — Bu yaşta mı? Korkmuşsş — Kocam işe gittiği zaman mut- fağa girdim ve yemek pişirmesini öğrendim. — Kocan eve dönünce ne dedi? — Bir şey söylemedi, tekrar s0. kağa çıktı. — Bu paltöylja yağmar yağdığı- am farkmda bile olmazsmız. — Yağmurun dindiğinin nasıl farkında olacağım ? Canı yanmısş disile iş görenlerden biri birkaç gün onu yerinde bulamadıktan sonra nihayet karşılaştı: — Nerelerdeydiniz? — Hastayım. — Ya? Neniz var? — Kalp hastalığı, — İmkânı yok. — Neden imkânı yok? — Sende kalp yok ki hasta olsun! Tahkir — Ben budalalarla münakaşaya girmem, — Onların fikirlerin! fevkalâde — Evet hayat çok kapalı. Kocam | 4 — Tatilden istifade ettiniz. mi |- Murabahacı hastalanmıştı. Ken - |. — Bu gece rTüyamda bir icra me. muru gördüm. — Bu rüya değil, kâbus! — Fransız karikatürü — İnmgiliz fıkrası — Gripe karşı viskiden daha iyi bir ilâç tavsiye edebilirim size... — Tavsiye etmeyin, Başkasını öğrenmek istemiyoörum, — Sahi mi? Demek yeni robum çok hoşuna gitti? Öyleyse giymi - yeyim. Çünkü senin beğendiklerini kimsenin beğenmediğini biliyorum, Belçika £ fıkrası - !Ihtı'yar,albay, yemekten - sonrâ İĞA -misafirlerine harb hatıralarıni hi « kâye etmekteydi. Bir eli pantalo. nun cebinde, ötekiyle işaretler ya. parak odada dolaşıyor ve , büyük bir heyecanla anlatıyordu: — Üzerime beş düşman birden geliyordu. Neferlerinin -hepsi bo. güşmaktaydılar, Onlardan yardım bekliyemezdim. Tabancam da kay- bolmuştu, Geri dönmeyi aklıma bi. le getirmeksizin kılrcımı çekerek L leri atıldım. Dinleyicilerden bir kadım heye - canla: — Aman, dedi, ne yapıyorsunuz albay? Hayatımmızla öynüyorsunuz! Albay kızarak elini cebinden çek- ti: — Vallahi değil, anahtarlarımla! — Ben bu ilâecr size verdiğim zaman saçları kuvvetlendirir. de- dim. Saçları çoğaltır diye iddia et. 'mediıııld., iz bularak münakaşasız kabul edersin değil mi? Niyeti yok Genç kız, daima beraber & ği delikanlıya : K — Bizi sıksık beraber gör nişanlı olduğumuza hükme ler, dedi. ğ Delikanlı telâşlandı. ve hi! lendi: — İnsanlar hep böyledir; şeyi fenaya yorafrlar! . komiserliği Bir hırsız yakaladım, Tahanti onu tehdid ediyorum. Çabuk ) Şİn. — Allo. Polis — İngiliz karikatürü Şapkasızlık modası Brükselde meşhur bir $â fabrikasına şöyle bir ilân K0 duğunu Avrupa gazeteleri H* veriyorlar: Sokakta şapkasız gezen adi Gayri mantıkt hareket etf tedir: Çünkü sokağa şapkası? ! tığına göre ayni zamanda göf” siz, kravatsız, ayakkabısız çıkf sı icap ederdi. | İstihza mevzuu olabilir: Çi kü şapkasını bir yerde unutü hissini vermektedir . | Tedbirsizdir: Çünkü nezle mak tehlikesine maruzdur. —© Nazik değildir: Çünkü d0E dürüst selâm veremez. i — Yeni bir yıldız keşfettim! Italyanm Tıkrası Mektep direktörü başıaml*w zere olan imtihanlara dair bir hitabede bulundu: < a“'k' — İstikbalinizi ve sevgîlî gae tebinizin şerefli mazisini dÜT . rek elinizden geleni g.vapîlc_“21 | da neminim., İmtihanlar içif . beklemiyeceksiniz, sualler &* çeki den matbaaya verildi. Söyley” çit lerim bundan ibaret.. Banâa | cak bir şeyiniz var mı?. Bir talebe ayağa kalktı: elt — Boyuna kuyruğunu 'ıalhyo: du, Bu çareyi buldum. — Matbaanın ismi nedir dim?, üru/ ı — Fransız karikat

Bu sayıdan diğer sayfalar: