18 Mart 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 11

18 Mart 1939 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

l n | 1 &. İ7 MART — 1935 (iıîı;ıhuriyefîlev;fnde ; — HABER — Akşam Postası u rıkhu“'_: içtimaf bir mahluk ola. t . VSİf ederler, İçtimaf hey'et. kiq om olarak düşnülmesine im. lı,,dı an ferdin Cemiyet karşı. Ümşe “Ak ve vecibeleri bütün iç. Ner, ğel"elclerin esasını — teşkil tğn, “EMiyetin unsurlarından en aç ; devamlılığı ve süreklili . , îhıâı' c'mîyetin huzur ve sükünu. | 'Hftl.:idml"' Cemiyette aldığı va. Yapmayanlar veya kötü ya ı kanunlarla nizamlarla ta . | nb“îha'klara riayet etmeyenler kş _ ların temini için konulmuş ti o;'? karşı gelenler suç işle. İj lar, Cemiyetin aksülame.. j.iamıfadesi,demek olan cezalarla t eî'rlar, Devlet bunları zarar Pön , Scek hale koymak, bunla. |ti  daha suç işlememesini te. Pönapi Pek için Tüzumlu tedbirleri (ay la Mükelleftir. Böyle olunca | * gayeye vüsul için en mu !fküde kullanmak. icabet . W * Suçluya cezaya çarptır. P %“fıîyıî değil onu islâh ederek | 'hmidxr_ ale koymak için ceza bir ! Eıhd_evirlerkic süç işleyenler Yetin içinden alınır bir tara. | İ_üh-Pitılu— ve bu suretle maksa. K &1 olduğu kanaatına varıla. | ı,.;"tık Oonunla meşğul olunmaz. : "' gün, suçluyu bir hastaya |D u, Hsek, bu hastanın hayatının Yü değil bilakis cnun tedavisi j î'?—te nâti'Bir uzur glarak a y “Sünülmektedir Medeni . örleme yolunda bulunan Ce İ İ * cüz'ünden azami dere . ’ıu& tifade etmek mecburiyetin. X%Bunu temin için cezanın ne "hııe' Sektirilmesi lazımgeleceği 4F 'cil'b: Üüzeride dikkatle durul. Mu €den mühim bir mevzu . -iıt“kkü bir zaman için olsa .Yeeı-ı Mmahrum edilen insanın N%ğlîln bir tüfeyli olması o. k.“le kı üzerinde menfi tesirler 'Ny Betirir. Çalışmanın ve Ce. r"ımı z_iideli olmanın zevkini, ha. Bi İZZat kazanmak guruürünu Üt aşılamak lâzımdır. Biz. '—"h, ıal“-*l'î:şretı: kadar mahküm , Sıh:ne!tul olunmaz, onlar zın. ğ:l_ .ş_i kendi hallerine terkedi. İzgç Alüfen veya her hangi a) ? tahtında suç — işlemiş h*iy,_,t ı'entlileı'indıen daha fena İkdüer * bulunanlar arasına ter. ğ?u *k ahlaklarının daha ziyade Tüyaç, Na sebebiyet verilir ve | Tek ötle islâh gayesi elde edil. KÜT durpun aksi neti | PS gun aksi neticeler. kt d, W lam, Tİyet devrinde kabul edi. şlx Ğeıîı-n_l'la ceza sisteminde £- | e.“lîâ!lklikler yapıldı. Şimdi M#ei,“ Zerine kurulmuş ceza ı“xllrı; Mahkümlar bir taraftan ğ'—ı Müstalisil, faideli birer tin lmaği çalıştırılırken bir ta. !"th di kendilerine bilmedikleri ı&iüğî'_tilerek temizliğe, inti. krâîlı,_mıge Hoğru götürülmek . K * a Sendi sayilerile, kazanş. İ hıükş'"en bunlara; iyilikleri. Üapı, Catr da tatdırılmaktadır. a * ş:*h t hf'îmda kedilerine meş. M liyelerini isteyebilmek 01_ Nin Miıştır. Bundan başka N ve inşaat işlerinde ça. et Bünün iki günlük - ce. %]_ yapalîıyılı-.ı-ıa,sı, kazançların. “dcakları tasarruflarının €r onları isteyerek iyi. lenen amiller meyanında. | tdenberi tatbik edilen ! tl'—'rin?ıı'î“fl'âk olmuş ve iyi ne. 1 ; tıı_.“mdlden vermeğe baş . i hi Ziraat, İnşaat, dokumacılık, ha. lrerlik, matbaacılık, mücellitlik, ma rangozluk, kunduracılık, madenci. lik, balıkcılık ve saire gibi işlerde çalıştırılan mahkümlar san'at öğ . renmekte Cemiyete ahlâkı iyileş. miş, tahsil, ve terbiye görmüş fa. ideli birer vatandaş olarak iade edilmektedir ki bu çok mühim mevzu; Cümhuriyet İdaresinin ba. şarılarından birini teşkil etmekte. dir. Türk Vatandaşın konulduğu ha va ve güneş gibi en hayati vasıta. lardan bile mahrum olan zinldanın kapısı, oraya inkılâbın feyizli gü. neşini sokmak için ilk defa Cühu. riyet elile açılmış bulunuyor. Bu sahadaki faaliyet hiç bir tedriç ve tekâmül gözetilmeden inkılâbın dev adımlarile yürüyecek ve iler . leyecektir. Bu gün ilk adımlarımız da dahi Cümhuriyetin meylklana getirdiği bu feyizli varlıklar Av. rupanın modern hapishanecileri tarafından dahi takdirle anılmak. tadır. Cümhuriyetin her Vatanda. şa karşı gösterdiği şefkat ve ihti. mam Muygusundan bu gün mah . küm vatandaşlarda bu süretle is. tifade etmektedirler. Kanunun suç saydığı bir fili iş. leyenler cezaya çarpıştırırlar. Fa. kat bir insanım cezaya çarptırıl . masr onün irade ve ihtiyara malik olmasile kaimdir. Bu iradenin s:7 insanların tabil halde olmaları ve yaptıkları şeyin fenalığını idrak &. decek vaziyette bulunmalar: lâ . zımdır. ; Suç işleyen çocuklar yaşlarına ve fark ve temyiz kudretini haiz olup olmadıklarına göre kendileri. ne hiç ceza verilmez veya tam ceza ehliyetini haiz olan büyüklerden daha az ceza verilir. Bu, bütün medeni memleketlerin kanunları. nın kabul ettirkleri bir prensiptir. Bu gibi çocuklara verilen cezala. rin mahiyetleri ayrıdır, Terhibi öl. maktan ziyade kendilerini islâh ve terbiyeye matüftur. Cemiyetimiz, suçluyu tedaviye muhtaç bir hasta saymaktadır Ceza çektirme sistemimiz eski devrin 'zindan sulü yerine ıslahhane usulünü koymuştur amiller muhtelif ve mütenevvidir. Çocukların süçluluğu uzun zaman danberi dünyanın her tarafında zihinleri işgal eden mühim bir mes 'eledir, Çünki umumiyet itibarile suçluluğu azaltmak için Davletle. rin açtıkları mücadelede muvaffak olabilmeleri, mücrim çocuklar hak kında alacakları tedbirlere müte. vakkıftır. Her hangi bir sebeple ahlak fesadi tehlikesine Maruz o. lan küçüklerin hüsnü ahlaklarına ihtimam etmek, fikri ve ahlaki bünyeleri henüz inkişaf devresin. tde bulunan ve fiillerinden hiç mes' ul olmıyan veya diğer ceza ehliye. tini haiz büyük mahkümlerla aynı derecede mes'ul bulunmayan ço . cukların ve gençlerin suç işleme. lerini men'eylemek, fikri ve bedeni tekâmül devresinde iken - fenalık. lardan vikaye etmek ve kendileri. nin islâh ve tehziplerine çalışmak lâzımdır. Ve bu gayenin tahakku. kü için önleyici, koruyucu ve orta dan kaldırıcı olarak derpiş edilen muhtelif tedbir ve çarelerin en mü himlerinden birisi İslahhaneleri. | dir.. Çocukları yaşlı —mahkümlarla beraber umumi ceza evlerinde bu. lundurmanın zararları pek çoktur. “Bir cemiyette mücrim yetiştir . menin usullerinden biri suçlu ço. cukları ümümi ceza evlerine gön. dermektir,,-diyenler-pek haklıdır. lar. Bunun için mahküm çocukla.. meyyizeye sa ulunmas '#âî# n rih diğer mahkümlardan ayit ö. larak hususi müesselere konulma. sı prensibi kabul edilmişdir. Bi. zim Ceza Kanunumuzun 54 üncü maddesi fili işlediği zaman on bir yaşını bitirip de onbeş yaşını dol. idurmamış olanların malıküm ol.. dukları cezaların bir İslahhanede çektirileceğini amir bulunmakta . dır. Memleketimizde şimdiye kadar böyle bir İslâhhane mevcut değil. di. 1937 bütçesine konulan tahsi. sat ile Adliye Vekâleti tarafından Edirnede mahküm çocuklar için bir İslâhhane açılmıştır. Bu, içtimai iş sahasında fenni Bu hali gören sihirbaz deminden- beri yanıbaşında durduğu kesik ka- fanın yanından bizim yanımıza bir | pars gibi bir hamlede sıçrayıp gel- miş, Duk-Duklara ağzından köpük- ler saçılarak ve gözleri dışarı uğra- maş bir halde emirler veriyordu. Duk-Duklar bizi derhal kıskıvrak bağlamışlardı. Sonra ağaçlardan indirttiğim ö- bür 6 adamiın üzerine çullandılar. Onları bağlayıp tekrar ağaçlara as- tılar. Sihirbaz Pohuanın başucuna gel- di. Köpüklü ağziyle, — dişlerini bir sırtlan gibi açarak bağırdı. Pohua- nın kâfasına bir tekme vurdu. Herifin ne söylediğini anlamıyor- dum, Fakat Pohuanın sımsıkt bağlayan bağların arasında tirtir titrediğini görüyordum. Biraz Pohua ile gözgöze — geldik. O vakit Pohuanın gözlerinden iri yaşlar fış- kırdı ve kekeliyerek bana: Dukların esrarını öğrendiğimiz için ikimizin en müthiş ölümle öleceği- mizi söylüyor!. Birdenbire vücudumdan soğuk bir raşe geçti. Bir gafletin hatasını hayatımızla — ödiyeceğimize hiçbir şüphem kalmamıştı. Bize korkunç bir kin ve istihza ile bakmakta olan bu sihirbaz, mutlaka de o vahşiyane usulile bizim de te- pelemizi çıkaracaktı! Biran aklıma, vücudumu kaldırıp . yere yurmayı, bu suretle belimdeki-et bombaları- vücudunu l evvelâ kanımızı içecek, sonra belki- |. —. TC - ai wa: 4 — Mau.. dedi. bittik!. Herif Duk- — — & lAlm:m Yeni Ginesinde yorlilerin sihir yapmak ve kehaneltte bulun. mak için işledikleri hakiki ve mu- katldes insan kafaları nı patlatarak berhava olmayı düşün düm, Duk-Duklarım ilk heyecanı ve te- lâşları geçmiş, — dehşetli bir sevinç başlamıştı. Dümbelekler ve ” Hütler' o âcı ve yırtıcı düdükler cehennemi feryat- atılmış bir adımdır. Bu İslâhhane. ye memleketin her tarafından mah küm çocuklar gönderilmektedir. Burada çocuklar İslâh ve terbiye edilmekte, okutulmakta ve kendi. lerine muhtelif san'atlar öğretil. mektedir. Burası bir ceza müesse. sesi değil bir mekteptir, bir terbi. ye müessesedir, Buradan çıkan çocuklar Cemiyete faideli bir un. sur olarak avdet etmektedirler. Uzun zamandanberi tahkkuk et. tirilmesi şiddetle arzu eldildiği halde ancak bir sene evvel açıla. bilen, memleket ve adliyemiz için Çocukları suçlu yapan sebep ve içtimaîf muavenet sahasında ileri eizem bulunmuş olan bu müesse. sede Cümhuriyetin Sayesinde mev cut bulmuştur. Yapılması asırlara mütevakkıf olan mühim işleri 5.10 sene gibi kısa bir müddet zarfında bâşara . rak milleti ve memleketi her saha. da en müterekki ve mütemeddin Milletler ve memleketler seviyesi. ne ulaştıran Cümhuriyet. rejimi, | mücrim çocüklar mes'elesini ar - tık ele almıştir. Bu sahadaki ça . lışmaların idaha genişletilerek bü mes'elenin de bu günkü terekkiya. tın ve ilmin icabettirdiği şekilde halledileceği şüphesizdir. Kızıl Gölge . ni v" _ - a VS B.ü MÜDDET y V ! | ERRETTİKTEN SONWA LONGALAR AKCAJE MECBUR kârDHAR HABER'İN RE SİMLİ ZABITA ROMANI: (17 LEAFEK LOÖONGALARIN KÖYÜNE Gi RECEĞİZ Kjti İADE ETMEZLER & XKİBİLENİN BUTÜN ERKE, LERİNİ ÖLDÜRECEĞİM,.. ' WB YAPACAĞIZ | HAYDI OĞLUM KULA BABA MAĞLUB VDAĞ KABİLELERİN- OLUYORUZ ...Kıtı| DEN iMDAT #STE- DA ADE EDEŞT RMEYE GİT ONLA. MİYECEĞİ çUHKJ'A';:-% ” ya KİZİLGÖLGE BANDARLA- ! BIRAKARAM DÜM YADAN ÇEKADİ KABİMLESi V| XKIZ GÖL- (Ü | ör ei KİZİk GÖLĞÜENİN KURDUĞU SULH ZULDU FAKÂAT & ÖNUÜN KÂNUNLA TULAR .. VANŞ' İ EVET ÖRMAN SA4 KİNLERİ SENİN kg VANLAR GiBi Dö. GW." şvaun:ıâ_îâ MESÜLLER, BULDURUP. MUNA.| XKEME EDEREK ŞiDDETLE CEZALAN DIRKCAĞIN' | GÖNDER Bz EĞİN ış. LARIN BiŞİSINi ÇENA KARŞILADI ZAVALUI Vi CAĞIN DAN ASDIRARAK ZULMDETTİ ... ? FAKAT BEN KIZİK GÖLGEYİ İĞÖZLERMLE KIGAN Y1 SRHLARI Bi ü MANMIZ ÇN :gcwccg '53* SAN BULMUŞ... NAFİLE e ÇA ça BZi GAPİL * şüphe yoktu. ' mühiş YAZAN: L.Buseh 35 Yılını vahşiler arasında geçirmiş bir Alman seyyahı Sihirbaz, Pohuanın yanına geldi; dişlerini güstererek — bağırdı lar kopararak tekrar ormanı doldur- du. Duk-Dukların, sihirbaz reisleri- nin ellerinde yıldırımlar ve şimşek- ler sahibi olan bizi böyle esir almış * olmasını bir mucize olarak gördük- lerine ve delicesine — sevindiklerine Çünkü etrafımızda vahşiyane bir hora başlamıştı. Duk-Duklar bağrışarak, uluşarak etrafımızda bir goril sürüsü gibi te- pinip druyorlardı. Bir aralık etra- fimızdaki manzarayı ve içine düş- tüğümüz vaziyeti o kadar akıl dur- duracak bir şey olarak — gördüm ki korkunç bir kâbus geçirdiğime hük- i mettim. Fakat hakikat cidden bir kâbus- tan çok daha korkunçtu. Sihirbazın intikamını, Duk-Dukların. vahşi sevinç ulumalarını düşününce bütün tüylerim ürperdi. Yanımda sımsıkt bağlı bir halde yerde yatmakta olan Pohuaya son sözlerimi söylemek üzere başımı çe- virdiğim zaman onun oçktan maddi ve manevi korkular altında — bayıl-: ,mış olduğunu gördüm. Arkaya ka- an gözlerinin yalnız beyazları kal- mış, âğzında köpükler peyda olmuş tu. Pohuanın bu manzarası bana büs bütün dehşet verdi. Fakat harikulâde bir gayretle ken- dimi toparlamaya çalıştım. Yerlile- " rin eline düşüşüm ilk defa değildi. Bir defa da Afrikada Kamerunun : iç taraflarındaki ormanlarda (Dev görilleri) denilen iki buçuk. metre Ve 300 kilo ağırlığında 3 insana mu- adil gorillerden bir çift avlayıp Ber - lin hayvanat bahçesine getirmek i- çin büyük orman denilen ormana girdiğim zaman gene böyle zencile- rin eline düşmüştüm. Oradan yalnız beyazların siyahla- ra yegâne üstünlüğü — olan zekâ ve hile sayesinde kurtulabilmiştim. Ay- ni tabiye ile bu sefer de kurtulabil- mek ümidini içimde hissettim ve kor kunç bir can havliyle çareler düşün- meye, bir hile keşfetmeye çabala” maya başladım. ç O sırada bize keskindişleri ve iğri, patlak yengeç gözlerile — yiyici ve yırtıcı bir kin ve hmçla bakmakta olan sihirbaz başımın ucundan Çö- kilmiş, yüzlerindeki acaib cin mas. keleriyle devler gibi hoplamakta | ve etpinmekte olan Duk - Duklarıün arasından geçip evvelce fal baktığı- kesik İnsan başının önüne gitmişti. Sihirbaz o insan başını ellerine alıp havaya kaldırdığı zaman yine birdenbire düdükler ve dümbelekler sustular, Duk.Duklar da durdu. Si- hirbaz o başi göstererek. onlara haykıra haykıra bir şeyler söyledi. Pohua baygın olduğu için maale. sef bu mühim sihirbaztri neler süy- lediğini anlryamıyordum. Fakat he- rifin başı ile ufukları göstererek: — Holeng!.. Holeng!.. - : Diye bağırmasından (beyazlar) diye bizden bahsettiğini anlıyor- dum, Hiç şüphesiz kurnaz sihirbaz, €. linde yıldırımlar ve gimşeklerle gelmiş olan bu beyaz şeytanı yine kendi sihir ve fesunlarınnı pençe- ve düsürdüğüne Duk - Dukları bir defa daha inandırmaya çalısrvordu. İhtimal ki o efsunlu ve sihirli in. san kafasiyle bu adalara musallat #lan İngilterevi dahi böylece mağ- ifh va fethedebileceğini vaazedi - varAdn! ., ; Sihirbazın Rorkunc bir yüzle ve torkunç bir sesle sövledifi bu ölüm nutkunu müteakip bütün Duk Duk- lar onun sol kolunun dirseğini yana çevirip üzerine koyduğu tihirli ka. fatası önünde eğilip aklkarak, Süs rib bir dansla bu İnsan başma ble müddet daha ibadet ettiler. (Devamı var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: