Haber'in tarihi Romanı: S6 Yazan: Ikimim Tanyeri ağarırken, harem dairesinin bir odasından beyaz bir çarşafa sarılmış bir yük çıkardılar — Peki, ama, bu kahpenin böyle |manla buçbaşsaır hilnsarım. Böyle kadar Derlediğini söylemiş, tabiatta olduğunu sen şimdiye ka- dar biliyordun da neden gizledin? — Bilmiyordum gevketlâm, öğ- rendim. Fakat bunu benden oldu- ğu kadar herkesten gizlemişlerdir. Zaten kimsesiz olması biraz endi- geyi mueib değil miydi? Korkarım ki son zamanlarda yine düşmanla. Fin teşvikiyle Kara Abdürrahmanın | & da başma bir çorab örmesin! — Muhtemel tabil, Ben bir delil isterim. — Şevketlüm, sana en büyük deli M verebilirim, fakat, korkarım ki bu seni fazin meyus etmesin. — Hayır, Beni neden meyus ede. gek. Fakat bir cana kıyılırken geri. Alin eşirini ihmal etmemek İszım - dır. Hünkâr olabilirim, ama, benden büyük Allah var. Ona hesab verir- ken, vicdanım rahat olmalıdır. Söyle, bu delil nedir? — Abdiirrahmanla Erem arasm- da hiçbir geçmiş yoktur. Yani ön ceden tanışmış değildirler, — Bun ne çikar? — Şu çıkar ki, Abdürrahman S- leyman paşayla Bizensu gittiği sa- man kendisine Erem tavsiye edil. miştir. Erem de onun muhabbetini kazanarak, saflığndan Jetifade 4 - dip bütün saray umuruna, ordu iş. lerine, plânlara vâkıf olmak im. künlarını elde etmiş bulunacaktır. Heskâir Orhan bunları doğru bu- | luyordu. Fakat bir taraftan da pek masum vetoy bir kız olduğunu sandığı Teodora nelere vâktfiz böyle! Bu bünkârm hayretini mu- cib olmuştu. Maahaza şimdi bunları hesab et- meğe vakti yoktu. Önce gecenin verdiği yorgunluk, sinirlerini boz- muştu, sonra uykusuzdu, O da ayrıca sinirlerini gövşetmiş bulunmuyordu. Çoy yemiş, çök konuz- müş, çok eğlenmişti. Bütün bunlar künkârt harab bir hale getirmişti. İnceden incey erulnkeme edecek balda değildi. Teodoranın da herhangi bir hu- susi maksadı olacağını aklima bile getirmemişti, Ne olursa olsun saray osrarnın alşman eline geçmesine razı ola. mazdı. . —Delil nedir Teodora? — Şimdi Erem Kara Abdürrah- e AİBER'İLN İSİ .. »ir görüşte kendini yabancı bir er keğin kucağına birakan kad: böyle bir gizli maksadı dn olmasa, mücrindir. — Bu da neden? — Sarayda her kadın önce hünkâ- İ ra aitir. | Hünkâr Orhanın bu söz bopuna | Atmişti, Filhakika bu bir k. stahlrk tı, Kara Abdürrahman nihayet bir erkekti. Her şeyi yapmakta hür o- tabilirdi, ama, buna bir kadm ol - mak itibariyle Eremin aüsaade et- | memesi gerekti, Hünkâr öylece kalktı ve parmak- larınm ucuna basarak, elindeki mumu söndürmemeğe çalışarak E . remin oğdasma yürüdü. Kapıya yak- laştı. Dinledi, İçerden bir erkek ve b'- kadın sesi geliyordu. Bunları| vazıhan duyuyordu, Kadınım aşifte- 'uğine o da inanmıştı. Sir hünkâr için bundan başka delil aramağa ne Jüzum vardı! Makiksten Teodoranm dediği gi- bi, velevki bir casus gibi sarayda! bulunmamış olsa da her hakkı bün- kira ait olmak Jâzemgelirken ken- dini bir başka erkeğe ve bilhassa saray içinde (o terkedivermek kâfi derecede etirümdü, Aklmdan geçen müthiş şeyi yap- mağa karar vermişti, İşte bu ka - İrardan bir buçuk sanat sonra, he . nüz th yörinin iğiklârr ” ağarirken harem dairesinin bir odamdan be- yaz çarşafa sarılmış bir yük çıkar- dilar, Çarşafın içinde bir esset ol duğunda şüpbe yoktu ve bu cese- din kafa tarafında çarşaf diışma | kadar sızan kan lekeleri de sarih bir şekilde görülüyordu. İ Celihâlar, biçare Bremi hünkürm iradesiyla derhsl boğup çarşafa sarmışlar ve ona benzerlerin yeri- ne gömmeğe götürmüşlerdi. Bündan ns Nilüferin, ne Abdiir. rahmanın, »e sarayın ve hattâ ne Teodoranm haberi vardı. Ertesi sabahı bütün saray mu - taddan geç kalkmış, hünkâr bAlA uyanmamış, Nilüfer Ardürrehmenı | aratıp buldurmuş, geceki macerayı | nakletmişti. i Kara Ahdürrahman o analığından Eremle geçeni saklamamış, işin 80. na ermemesine rağmen o dereceye hattâ onu yanına alabilmek için müsaade | Kilüfer, Abdürrakmânu orgula- rını yerine getirmek isterdi. Ons hayatını, saadetini ve nihayet hün- kârmı borçluy'du. Dadı kalfa ile Ertme haber gön derâi ve işte bu haber gönderiş fa- Çapraz eğlence : cianın duyulmasına sebeb oldu. Dadı kalfn gözleri yerinden fır. lamış bir halde Nilüferin odasma xogarak: — Arcan hanımım, dedi, Erem ya tağında yok ve yatak kan içinde. Nilüfer ve Abdürrahman birer çığlık kopardılar, (Devamı var) Bugünkü bulmacamız Bugünkü şekil soldan sağa 15 ve ve yukardan aşağı 9 sıralıdır. İçinde gördüğünüz muhtelif süsle rin ayrı bir hususiyeti yoktur, şek” lin zarif olması için yapılmıştır. Soldan sağa: 1 -— Terhiye — kış sporcularının ayakkabıları — modern, 2 — Bizi İdare eden en kıymetli uzrumuz — onun vakit gösteren (o aleli (yani bu kelimenin bir mefvl hall) 3 — Yarı aklını oynatmiş — üstü kapalı sabit pazar -— su, 4 — Pir yazının veya bir kitap yazısının bir sırası — tuz la suda veya sirkede çiğ o saklanıp yenen şeyler -—- ölünce giden nesne, 5 —Bir şeyin bir şeyi o üzerinde bi- raktığı eser — yetmiş salat —akâr sulardan birisi, 6 — Ad — saçları düzletmeğe yarar — bir nevi, çayla sütle yenen çörek, 7 — Penüz biçil memiş mahsulün umumi adı — sövük monasına — ağzımızdan çıkan (mef- ul hali) $ — Ekmeğin yanına ilâve“ İtalyan parası, 9 — Hünkâr Yıldırım- la Ankara civarında harbeden onu e sir #lan — etlarım boynuna takılen- lar - bir nota, Yukardan aşağı! 1 — Erkek — küçük ama, ralde bu landırır, 2 — Rusların eski süvari” leri, 3 — Sarfımızda ((ile - iken -de) #ibiler - Vali Disneyin kahramanı, 4 kuyun olur, 6 — laturka bir musiki o #leti rihâmr.- ayakkabılardan - ayaklarda olan can yakan nesne, 7 — Balık tut- mağa yarar şey, bir erkek adı, 8 — İçine «h vesaire konan şey, 9 — E- #erler - larla işinde gramın büyüğü, 10 — Bir şeyin tam yüzüne fesudüt eden "taraf - şatranç oyununda şaha kaç emri, 14 — Muhtelif yiyecekler den yapılmış Muharremin meşbur tai list - yüz, 12 — Beygiri » zehir, 13 — Bir nola - yeleğin üstüne giyilen, 14 — Bir şeyin akselliği yer 15 — iman * ev sahibine verdiğimiz. 12345 6 7 8 910 vlalrIZIsTalsirle ir ik lule full e fej Dünkü bulmacamızın halli A a EE Bu sözler beni âdeta memrun etti.. Ona, bütün nefsine hâkimiyete rağmen, süse 0- Jan ameylini itiraf ettirdiğim için sevindim. Fakat zaferimle iktifa etmesini bilmiyor, İkâlemesi bitince ahizeyi kapatmış, — Şekil « 2d, 5 — Ayna — lersine Kakmak, maslârından em- Nakleden: F F: de haksız yere ben av Bager çok kurn: «m. © s5 sonr Benua, bir yandan da göz ucuyla İRokuru süzüyordu. O, telefon mü- igaşkm şaşkm kala kalmıştı. Benus telefonu kapayınca Viktora talima- tm yüksek sesle vermeğe başladı: — Japonu çok nazik karşılamalı, sm. Biraz bekletişinin sobebini de lâf arasinda kendisine anlat: “Bin. başınm gezinti sasti geldi, Şimdi beraber çıkacağız. Sonra bursya girer, tekerlekli koltuğumu iterek beni buradan çıkarırsın. Japon gel meden önce önlüğünü çıkarıp ceket giymeği de unutma, Beni de şimdi tekörlekli koltuğa yerleştir. Benun, masasının Üstünü temiz- ledi, Spanopulos dosyasını göze ki- ütledi, Viktor binbaşının doğrulmasma yanım otti. Koltuk değneklerini verdi. Benua tekerlekli koltuğa o- turuncs Rokura hitab etti; — Oldu olacak artık; iş işten geçti. Üzrülmekte mana yok, Böyle- ee Japonu gözlerimle görmüş olu - rum. Kapı önünde onunla karşılaşa, cağım. Tanışmış oluruz. Komiser, hatasmı örtmek için bu sözlerle bir vesile bulduğuna memnun, atıldr: — Hakkınız var, Bu işte Üzüle- cek bir şey yok, bilâkis! Hangsinin sizin yanrdızda olduğumu bilmesin- de re gibi bir mahrür tasavvur edi- tebilir? Ahbablığımızı cümle âlem yak? fes içinceye kadar EE) biliyor. Yiyor, sonra tekrar 9 Benun onun sözünü kesti! şayor, veya odanın nirli dolaşıp du — Rica odörim Rokur, Beni kün. | ss3t6 bakıp söylenişi i dırmağa çalışman biraz fazla gay.| — Nerede vin Zİ e ret olmaz mı? Dediğim gibi iş işten | Nihayet kapıda 2035 — Evet, Sahur istedi? Viktor biras Pİ gö — Yeni haberler geçti, Fakat höta hatadır, Bunu da | duyorak koştu. A# bilmek lâzım... Düşüncesizliğiniz Ja | hızla ittiği kapı yü Kımtısndan boğuluyor Benua lâtife m cigara dumanmdan , müyor, a Xl imeğe lüzum yok. P7 Hnden ramen OE açtı, Benuanm kol! Hangal yazıhse yu > de bir koltuğa otur : görünce kendisini takdim tif” — Hangst. diyor, sonra tekrar yordu. Bir cigars bilir. Şimdi yapılacak gey buraya gelişinizin sebebleri , hakkında, onu. mabirane bir şekilde tatmin etmeğe çalışmaktır. An! bir buhran geçir. diğim Için alelâcele buraya çağırıl, iş olabilirsiniz, Buhran geçines her sabahki gibi ben do gezintime çık- miş olurum, Ummuyorum ama, Hangsi belki bu masala İnanır, Yal. vız bu noktanm Üzerinde fazla 1 rar etmek de olmaz. * — Merak etmeyin binbaşım. Bir ax evvelki gafımı tamir edeceğim. Berua mütevekkilâne örüüz silkti, Bu sırada kapının zili duyuldu, — Gelen o mu acaba?” Ne ça» buk! — Odur herhalde binbaşım. Fab. ra bir taksiyle derhal buraya gele- ceğini söylemiş, Benua masasınm Üzerinde hiç bir &yrak kaybolmamış olduğunu an « lamak üzere #on defa etrafa göz gerdirdikten sonra: — Rokur, çolf dikkatli ol. Dedi. Bu Hangsi denilen sdamdın belki ponun güphesini tahrik elmiş ola-| — Affedersiniz M* — Tabit boğulur” — Binbaşı yeri M nm arkasmda miydi mi titirmeğe abi” de çok mühim! yan da seni rehat Benz, va kerlekli koltuğunda” başma geçti. Rai urlanırkca vie rini ağzina tiki — Bir saniye ei & Viktor pencerelefİ geri derecede hayalani to getir. Rokur, muti, bif ) A e er gigi ye — ” Nasi, Yavrum. Söylenenleri işitiyor” turğu. Viktor odads” Benuanm: — Hayâ dostuz işi daha ileriye götürüyorum: — Bâyan Melike, sizi en çak meninun € decek hediyeyi lütfen söyler misiniz? Sakin bir sesle: i — Hakikt bir inci gerdanlık, dedi. Gülerek: — O kadarcık mı? cevabını verdim. — Başka hiçbir şeye ihtiyacım yok. Ek- siğim sadece bir inci gerdanlık. Bu kelimeleri çok ağır söylüyor. sözlerinin ciddi mi, şaka mı olduğunu bir türlü tayin edemiyor. Artık resim yapmağı bıraktım, anlaşılmaz bir muamma gibi karşımda du- ran bu küçük kıza bakıyorum. — Bayan Melike, bir inci gerdanlık is lerken samimi misiniz? — Evet, Mükâlemeyi şakaya çevirmek istedim: — Fakat birkaç pozunuz (bir inci ger danlık eder mi dersiniz? — Zaten sizin bu hediyeyi bana vermiye- ceğinizi biliyordum. Zira ressamlar beş parâsız adamlardır. Birdenbire bakışlarım Melikenin gözleri: ne takıldı kaldı. ” v — Gene beni öfkelendireceksiniz, yara” maz çocuk... — Öyleyse susuyorum. delileri hiç kız“ dırmağa gelmez. sonra saldırırlar. Sesi birdenbire sakinleşti: — Ben de inci gerdanlıktarı vazgeçerim, olur biter. Tekrar barışırız. Burada artık hâdise bitmişti. Fakat içi me giren şeytan bir türlü beni bıralumadı, İşi daha ileriye götürmem için dürttü dur” du. Budalaca söylenmeğe başladım; — Ne güzel gözleriniz, ne küçük bir ağ” zınız var bayan Melike!.. Dudaklarınızdan bir öpücük koparabilmek için annemin in- ci gerdanlığını aşırmağa hazırım. Melike birdenbire değişti, dddileştiz — Size neler oluyor?.. Mukavelemizi ne çabuk unuttunuz? Gözlerini bana dikti, âdeta hakaretle be ni tepeden tırnağa kadar süzdü. Sonra sö züne devam etti: — Bu şekil şakalar yapmanızı hiç iste- mem. Başkasınm inci gerdanlığına imren” İnsan, Şimdi, mek de âdetim değildir. Ben ancak benim için satın alman bir gerdanlıktan memnun olabilirim. — Siz de bayan Melike bu bahse devam etmeyiniz. Niçin bü şakayı ciddiye çevire" cek sürette beni tahrik edip duruyorsunuz? imi, hislerimi bir türlü tahlil — Eğer istediğiniz inci gerdanlığı siz0 alırsam bu öpücüğü bana verir misiniz, dedim. Sesim, damarlarımda birdenbire tutuşan yangını ifade edecek kadar boğuk ve sertti. Melikenin bir metre ilerisinde, tapkı bir delinin gözleri gibi, yerlerinden fırlayan gözlerimle Melikeye bakıyordum. o Genç kızın yüzünde bir gölge dolaştı ve iri gür zel gözleri hayretle bana dikildi. Ruhumu anlamak istiyormuş, damarla- rımda yanan ihtirast tahmin edebiliyormuş Kibi bir Jâhza bana derin derin baktı. Son- Ta gözbebeklerini ayakları ucunda uyuyan sun değil mi? Küçük köylü kızları baştan | rum, İ çıkarmağa çalışan bu İstanbullu küçük beylerin marifetlerini o beğeniyor musun? Dikkat et, yavrum, bunlar çok tehlike mah» lüklardır. Temiz bir çocuk gibi köpeğile konuşuyor. Mini mini bir kız da bebeğile böyle konu: gur. Boğazım kupkuru.. söylemek (İstediğim kelimeler boğazımda düğürüleniyor. Köpek, Melikenin sesini işitirişitmez © meyerek doğruldu, sahibinin emirlerine ita- at etmeğe hazırdır. Hayvan bana doğru döndü, dişlerini göstererek hurlıyor, belli ki Melike "tut!,, derse hemen üzerime sal” dıracak. ni a Bir adım geri çekilerek, cevap verdim: — Demek korktunuz, bayan Melike, de mek karşı karşıya kalınca sükünunüzü mu- hafaza edeceğinize inanarhıyorsunuz. Onun için araya köpeğinizi koydunuz. Buna © yunbözanlık derler. Setimde nedeni bu kadar derin bir kin manası var? Bana ne oluyor? Damarlarım- da bu ateş neden yandı? # “(Devamı var) ge üzerine 5” yha edi al ” enis? “in mektub... BW m mek Üzere 8 9 eylülde Sİ rinde sunlar 3