Haber'in tarini Romanı: 30 Kadın patlıyan gözünü Oi korkunç bir haykırışla yere kapandı Kara Abdürre hayret ve dehşetle dona kalmişti. Bu kadm nan ne münasebetle gelmişti, nasi girmişti, mişti? Haykımdı: — Ne işin var senin burada köh- pe? Güzel cariye de haykırdı: — Asıl ksbpa 8 diğin bir kadm üzerine bir aşifteyi kucaklamak senin erke! gir mıydı? Söyle, kim bu karı? | Abdürrahman ayağa kalktı ve gü, | zel cariyenin üzerine yürüdü: «— Benden izinsiz hami geldin bu- | rayn? — Bönden habersiz bu kâbpeyle nasl düşüp kalıyorsun Kara” Abdürrahman haykırdı? — Defol! Gülser bir kenarda bir elini be. Uno koymuş bu hi eyi gururla seyrediyordu. Evvelki k â? tamamen zail olm kakançlığını tahrik & seden dü b buradaydt, nasil Öü “i | ine yakı. ük ve Sonsuz bir güzel da- tamir 0z08 vp O YIpdrs dig bakıyordu, sin Kara, Sev. | — Beni birak. Bu işin altından yıkmak bana kalsın. Bir kadın hâ- Jöri dâzim, kepasa olurum, Haydi kaç, eve git, sinirlerini yatıştır. Bir şey oldu. Galiba kadm öldü. Bonra seninle hesaplaşırır. Şimdi defol buradan kahpe kıskanç! — Sus Kara, bana böyle söyle- me! kahpe olsaydım seni takip et- mez, bu karı gibi sen synlınca bir başka kula düşerdim. — Haydi gevezeliği bırak ve de- fol! Güzel cariye çıktı ve kapının ka- pandığı duyuldu. Abdürrabman, Gülseri çevirdi. Kadın çoktan ölmi Bıçak göz çukurundan beyne nüfuz etmiş ve kadını bir dimsğ nezfinden hemen öldürüvermişti, Abdürrahman söylendi: — Doyamamiştım. Yazık! Aklma bir şey geliyordu. Harçe. ri çekti ve bahçeye koşarak kenar. daki demirlerden birini çıkardı ve yere soktu, Onu oönntn tam pöncöresin& gö- re hizalamıştı. Yukarr (o fırladı ve Gülserin kanl: cesedini alarak bah- çeye koştu, Gözü o demire yerleştir di ve cesedi iizetine bıraktı. ve pencerdrin ktnarlarına kadi- Jam saçlardan bir iki kü koydu,| İ yecekti, « İ Üstünlü başımı srvazladı. Hattâ hiç nin arasından sü - | tüyleri Ürpermeden cesedin ön ta- hançeri sağ elile| refina tekmeler vurarak güyu Yere hançer Gül içarpmadafı hösil ölmüş gibi bereler Kadin balik m gşözüne elini Ea. bir havkırısla ye - ik sensiz kâldı. Kar Abdürrahman © dormuğtü Ne yapacağını şaşırmış bir halde duruyor, ne ölene ©) varana bakabiliyordau. I cariye, hıçkırarak yere ka- t ve bawldı. uyla memleketi saracak ve b rüm Abdürrahmanın, haysiyetine mevkiine, kazandığı şöhretine ku - gur getirecekti. Ne yapacaklardı, Kaçsalar kifa a « ) kaldı, yoksa birisi yet etmez, kalsalar yakalanacak lâr. Bir tedbir gi ma, bu tedbiri düşünecek vaziyette değiller. Güzel cariye perişan ve y nun baldo mütemadiyen Abdürrahman zaten Kısa akı e daba uzağı halledemiyecek vaziyet- te. Abdürrahman güzel kızı kolların- dan yaka — Haydi, ye haykırdı. Sen kaç. — Ya sen Kara? BE CC EE ilandı, Ağır, ağır: ; İri gözleri hüzünle buğu — Evet, dedi, bu yıkık diyarlar, rap köşe, bu taşla Bunplarm hepsi, bütün hayatımın hatıralarını mn sahibi fhtiyar k ın | mermerler, ağaçlar... n çocukluğumun.. teşkil edis yaptı, Odadaki kanları sildi. Bütün yaptıklarını tekrar kontrol dı, büküldü, ka « | etii. Tantam bir itminan hâsıl ede. İ cek çıktı ve eve döndü. İki saat sonra hâdise gehro ya - yıldı, kulaktan kulağa asker ve ga- uzatıyor, nejzi İle Ssrya görüşürlerken Kara İ Abdürrahman da dinledi: Gazi Abdürvalıman diyordu ki: — Gülser adi Karesi hâkiminin bir nedimesi vardı. Onun hayatını şevketlâ hlinkâr bağışlamıştı. Fa - kat bugün önü pencereden atilmiş ve gözü patliyarak ölmüş bulimuz. lar, Neden büna #ebeb gördü, aç mi tarafımdan m pencereden atılâr. Anlaşılamamış. Manhaza tahkiket yapılırken bu kadınla düşüp kalkanlar da isticvak olühacaklarmış, Hem duydun mu Sarya bilmem, galiba işin içinde hünkürm oğlu Mu Fad da varmış. Padişah Orhan babasi Osmandan fazla zühtü takvaya düşkündü. Bu- nu Kara Abdürrahman bilirdi. Bi, hassa (Geyikbaba) ya karşı çok *düşkün olan hünkâr (Orhanm bu bu har yorlar. Benim hayatınım ufku, onlarm ma" gisi, hali, istikbali ile tahdit edilmi hârâbeler benim beşiğini olmuş, ix, bir mi na karık bir sesle, m vi ii iç —Evet! Böyle garip şeyler çok söylenir. o lamıştımız. Xil mi? İşte ben bunu öğrenmek istiyorum.| . swet, or Tüy yo xi AN here i 'Bu sebeble, benim de Haşumın belâya gire» «- Ve size cevabını da vermiştim; şimdi o Ya bu sayfiye köşk ve çi!tliklerinde oturan, | |. Janın yeminine de yor. işle sanıyorum &i ben Bu harabelerin. çağini harabede dolaşmanm delilik olduğu” O gene tekrar ediyorum: Bu taraflara hiç © yahut da, onlara misafir gelmiş' bulunan | eniz değilmiş meğer! çocuğuyum. Ve Dür kı da yalniz benimdir.. si bütaya girerse, ö bir gün ayesi olacaktır. idlet sustu. Biraz son” devam ettiz ir. Bu miyordum. Yeşilpınarda, söylemişlerdi? nu, bundan vağyeçmemi msenin sokulmağa cesaret söylemişlerdi. Binaenâleyh, kimseyi rahat- sız etmediğimi zannediyordum. — Size buraların tekin o olmadığını mı — Dağrudur; köyün ahalisi, birâya hiç dervişe husus! ve büyük bir mevki) verdiği halk dilinde de mütevatir.'< nasıl ' disesiniti sebeb olduğunu bilmeme. | di. Hatbukl Kara Abdürrahman eli i köre hünkâr huzurunda Geyikba » banın ellerini öpmüş, hayır duasını almişti, Şimdi bu Ohüdise münasöbetile Murad ve Dittatıi kenüisi isticvab o- İunsecskir, Murad vaziyeti o akşam cereyan edenleri hünküra anlata - cak, iş sarpa saracak, rezalet büyü- Bunu önlemek için Kara Abdür. rahman yalnız bir çare düşünüyor. du, o da bünkârin taassubundan is-! tifade edebilmek, Bu hususta Hammer tarihinin bi- #inel cildinde çök dikkate şayan İ- anhat görüyoruz. Yevkalâde enteresan olmasından Se bu bahej aynen alacağız. “Karesinin zaptını müternkip €o- vami, mödaris vü imarat, kervan - saraylardan ibaret olmak Üzere ba: İanılan İnşaatı cesime iddisyi vaki Ispata kâfidir. / Bu inşant beş sene evvel İznikte birinci defa medrese ve imaret te- sitiyle ihtidar eyliyen inşaata te - Tevvuk etmekteydi. Derviz Tusut ve Abdal (1) Kum- rala zaviyeler inşa ettiren pederine imtisalen sultan Orhan dahi Geyik Yazan: Ikimim Birçok züvyarın mahalli içtima an bu tekke şehrin şark tarafin. ve Keşişdağının Gökpinarı de - İnilen mürtefi bir noktasında ve Duğlu baba türbesi civarmdadır. Şelirin hemen her kapısı önünde ve Keşişdağından inen Ali Şir kenarında Horasandi doğan Abdal Muradın, gürb eihe e ve kaplici civarinda Abdal Musanm tökke ve zaviveleri vardır. Bu İki şeyh ve İki abdal sultan Orhanla Bursa muhasarasındn be rabör bulunarak duaları, mörvi ke. rametleri ile şehri mezkürun zaptı. ina pek büyük muavenctte bulun « âuklarından Fatih müşarüntleyh bu gin türbelerini muhtevi olan tek. koleri bins ederek haklarındaki Ka- dirşinaslığını izhar ötmişti. İsimlerinden dahi (anlaşılacağı Üzere bunlarm birincisi kemali sü. küle klerle berüber yaşar ve ikincisi 146 yoğurttan başka bir gey ekletmezmiş. Müruruzumuanla bunlarm menabil Itarihiyesi tamamen talırifata uğra . mıştır, (Dövamı var) (1) Abdal kelimesi bugünkü dili- mizde kullanıldığı manada değil - dir. Bu kelimeyle (babaya kendini vakfetmiş) manasiyle türiki dünya babaya münasib bir tekke inga €t- tirdi. olup benliğini uhrevi umura bağla. mış İnsan maksaddür. Çapraz eğlence ” Yukardan aşağıya? 1 — Güşel kokulu bir canir « Hu» bubattan biri, 2 — Nlâve - Sarf . Temiz. 3 — Adalardenizinde bir ada. 4 — Hububat konulan yer - Edat, 5 — Askeri - Müni, | 6 — Yağir - Yapı. | Te Yemek - Girmek füüinin mü, zarilerinden biri, $ — Zaman - İş - Fransızcada bu iki harf yan yana gelirse W oku nur. 9 — Kolun bir kısmı. 10 — Sinir hastalığı. 3g w buralara hiç etmediğini Oo daki çiltiklerde gından emin mi söyleyip durdur çiltliğin çobanı yaklaşmaz. işte o kadar.. gibi, değil mi? — Fakat, acaba yabancılardan hiç bura n gi e sebeb ve surelle © ya gelen yok mudur? Meselâ bir'ressamı.. bi, olursa olsun, mademki buranm harimine — Zannetmem. Düşünceli bir ti size de kinle bakmam tabiiydi. — Civarı iyi tanır mısınız? — Hayır, zan: — Böyle bir harime tecavüz — ettiğimi, — Teyzemin evi çok yakmda - olduğu sizin sükünunüzu bozduğunu katiyen bil için, buraları heme kafış karış bilirim, — Fakat, bu havalide, kasabada, civar» «Bunu geçen gün, ben kayanın üzerin- de otururken de sormuştunuz. Demek o gün ne demek istediğimi ar” kimse yaklaşmaz.. Yalnız, ilkbaharda, ot larıdaha yeşil ve taze iken, civardaki bir — Fakat, başka bir ressam da, benim gi- adlan hoşlanmış olamaz mu? pınarda fazla yabancı da bulunmaz. Yal niz pazar günleri İzmirden ve civar kasaba: bilmek isterdim. Soldan sağa: 1 — Zabtafirmızın en meşhur sulh ağamr. 2 — Birden ona kadar Sayı- lardan biri, Mesirliların ilâhların . dan biridin adı. 3 — Hor zaman « Vurulan şey, 4 — İimad edilen - Şiirle uğra- gan adam, 5 — Köpek. 6 — Kırmızı - Bir harf, 7 — Hizmet - Bir asalet unvanı, Harf, 9 — Arabeâ bir harf . Düğüm. 10 — Muktedir bundan gelir - İ- talyanca evet, Biran büray& een ve süyundan gelenler olur. Fakat ötobüslerle bu yorucu yolculuğu göze alanlar da gene 6 Okadar fazla sınız; çünkü otobüsler, sizin oturduğunuz otelin önünde dururlar. hiçbir ressam bülunmmadır o Fakat siniz? dayarlarını burada otlatır, loma tavırla büşr sallıyarak: inetmem, dedi, Zaten Yeşil “| yanlışlık olduğuna ihtimal v kaydı: Civarda güzel sayfiye evleri, likler var. Bünlârın sahipleri senenin bir kaç ayını burada geçirirlermiş.. Tâbil ge” dikleri zamanı, misafirleri de bulunur, de- hiçbir ressam tanımıyot musunuz? bir şey işittim. işi yapan, zülmeyin! 1 46 — Nuk fedai — İkimiz geriki cürüm olduk veJkih Jerar onu sldetö müştereken intikâm aldık. işi del otsu. Dürata verdiği ss ne İntikam! Gallun filmde İn ölümü haber vereö nü kendi bayat hattı samiyor, Hal /nin susmasımdan büy buki o Him evvelde hezmlahmış- | duyuyordu. tu ona ait değildi. Beşeriyet böylece bi Birden aklina gelen bir düşünce | ten kurtulacaktı, BUR ile sapsarı oldu, haykırdı: kendi şahsinm ne ebe — Fakat ö film bönüm hayat hat- | bilirdi? Öleceği günü yeti mı gösteriyordu. Otuz günlük öm-| dakikalarında, (o beş© rüm kaldr bo? Butun İmkânı yok, | baber veren makinö ben ölmek islemiyorum. Bin kurtardığını düşü Birax evvel, Jerarın retinden | se lasaktı. #mee “Ölümü habör veren makine, | Derhal Mari « yi Düran hakkımdaki hükmünü vermiş. İdetek Jan Düran D ti: “Otuz günlük ömrün kaldı!,, Bir — ünün mmuvaffi rek|di. Fakat buna ne şeki yeniden kendisini muayene etmiş, pe olduğunu söyle! fakat gene ayni cevabı almıştı. hi gönç kızım da hakiki” Sılihafine, ger , âstikbalire | Lâzımdr. o kağâr eniln olduğu bir anda öğ.| Bu işleri yaptıkter rendiği bu feci alcbet onu müthiş| günleri saymağa ko bir yelse sürüklemiş, kendisile be- | nin 15 mayıs tarihli raber Jerari da folâkete sürükle - | ne kırmızı kalemle ölüm meğe karar vermişti, garet etmişti. ' Jarar, onun elinden Mari - Fran- st almağa teşebbüs etmişti, Buna muvaffak olamaması Jâzımdrı. Fakat ne yapabilirdi? Öldürmeli mi? Hayır, bu pek âdi ve pek süratli bir intikam olurdu. Jerara uzun müddet ıstırab çekti» recek bir intiksm şekli bulacaktı. Nihayet kararmı verdi, Makine ününe oluracak kendisi. Bl bir kere daha muayene etti, Fa- kat makincdeki filmi değiştirmiye- rok yerinde bıraktı. Ber şeyi hazrrindiktan sonra Je- rart beklemişti. Onu muayene et » miş, kendi hayat hattını ona sit gös tererek haber vormişti: . w— Otuz gün sonra öleceksin! ..* Aradan altı gün Jerarın dalresinde bi” tildâL Bu saatte kin Herhalde bir hasta yer düşüncesiyle Gallus gidip te, Gülen Mari . Franst” Kederli görünüyordu: Jİ ile ziyaretinin gehebisi © — Jan makineyi iş) ediyor! v Galluz kulaklarıns © Genç kız onun bu ti koderek sözünü toki eti: 3 — Baba İnanmi mi? Evvelâ ben de İl Hele günü okuyub. Bir akşam gazetesi Jerar alıp okudu: IE Xx ÖLÜM YAKLAŞIYOR — Kiçbir rahatsızlığınız yok, Sıh- hatiniz yerinde, uzvi Hiçbir kusur İ görmüyorum, Yalnız biraz yorgun - | sunuz. Fasin çalışmaktan ileri ge- len bir yorgunluk... Hüviyetini bildirmeden uydurma bir isimle giürucadt ettiği meşbur | "doktordan bu hükmü almış olma - sma rağmen Jan Düran yais ve ke- der içindeydi, Jerar Galina ize akıbotini kabul etmiş, ölümü sükünla beklemektey- di. “Ölümü haber veren makine, de muayene olunduktan sonra evi- w6 döndüğü zaman annesine sakin, hattâ neşeli görünmeğe muvafi olmuş, ona haber vermişti: — Jan nikayet hakikati anladı. Makineyi istismardan vazgeçiyor. Madam Galiva, oğlunu dikkatle Süzmüş, canll neşesine rağmen on. MEŞUM MAKÜ Bir hükmü daha y “Emekli general pal on sekizde Krua » zından geçerken kamyonun sademesin© “i muştır. Civardaki bir © dırılan yaralı, orada, dahalesine vakit tür. Tıbbe slide genersii not defterinde yazısiyle yazılmış sü muştur: “Saat dört. ri yanımdan çıktım. Ö ren makine iki saat ei söyledi, Gülünç bir MA gayet dinç ve sıhhati rum, İki saat sonra anını ispat edebileeri NUSRA, Jerar sarardı, bitki8 se tuğa çöktü, Demek Temiz, onu mldatesişti. ehemmiyet verme Dostunun bu yek mütehnesiz olan onun yanma oturdu” gefkatle şakaklarıni dandı: — Zavallı! Terar bağını kaldır Mari - Frans, anlı — Size yemin etmi v El e EELEFİ İSE Sİ SEE. EĞE 4 ESTE EERİ EEE vE. değildir. Bunu siz de görmüş olacak- Doğru... Burada, yabancılar pek az. t benim asıl sormak istediğim b: çift- — Bana yemin © mimi sanmıştım. Bel derken samimiydi: Birden kurar vere” iz. Genç kız sordu? Hayir,! ne taniyorum, ne de böyle Halbuki, ben yokken birisi gelip tab- dokunmuş, Bu inim! Ve bu Ş, Ü SE BESİ TLERETESİ Doğru.. Fakat, bü işi kimin yaptığını (Detemi vor) join