28 EYLÜL — 1958 Hayata dair Basit hakıkatler ÜNEÜ gazetelerde, Amerika Cüm., huvrelsi Roosevelt'in Benâs'e ve Eltler'e gönderdiği mektuptan parçalar Yazdı. Doğrusu hiçbir satırında öyle in- #e #ikirler, kimsenin hatırına gölmiyecek Meler yok. Büyük Amerikan dömökrapi- Sizin relsi en barit hakikatleri, sokukts #esgeldiğiniz herhangi hir adamım düşün- düğü göyleri söylüyor: bugün açılacak Mühareberin şiddetinden bahsediyor ve dlayanın böyle bir friiketten kurtarıl- Masını istiyor. Basit hakikatler... Fakat bu gün o ba- Sİt hekikatlörden daha derin hiçbir gey Yok. Günlerdenberi korku içinde, bir an Parlıyan ümitten sonra insanı daha gid. detlo kavrıyan bir korku içindeyiz. Her Gskika: “Acaba harb bir taraftan başla: Üm:?, diyoruz. Yarmın ne olacağından *win değiliz. 1914 ağustosunda vaziyet si inkü kadar vahim değildi. Hiç mazsa o güzlerde modörü mubaresznin 38 olduğumu pek İyi anlıyamamıştık ve Sok kimseler, bu İçleri iyi bilir diyo tanı- o danlar bile, ateşin dört bez ay İçinde sö- 2Üvsreceğine kanidiler. Halbuki bugün Yirminci asır o imuharcbesinin, siperi, Üaziklı, Layyareli, boğucu gazli muharebe- hin De demek olduğunu pek iyi biliyoruz. Hudutlardan en uzak şehirlerde bulunan İnsanlar da kaçıp bir yere eğınmak ikti. Yacmı duyuyor, Yerden ateş fışkıracak, Gökten ateş yağacsk, bunun © karşısında, Xilyonlarla insanım beğ: üstünde dolaşan #lüm tehlikesi karşısında korkmamağa n var mı? Biliyorum ki sulhün kurtulmasından Ümit kalmamız değildir; yine biliyorum ki buglla harbi gerçekten istiyen bir tek ferd yoktur. Her tarafa tehdid yağdı. Tanlar, şevkle, seviaçle ölüp öldüre- teklerini söyliyenler bile harhi iste- Biyor, milyonlaren insanm ölmesini sü- kfiniz karşılamıyor. Bugün hudutlarda a- teş başladıysa, yarın onun mes'ullerini Memek beyhudedir, Muharebelerin belki kiçbir zaman mee'ulleri olmamıştır. Za. en yirmi senedenberi Avrupa'nm çekti. Ül istiraslarin büyük bir kısmı, Versailler Muahedesini hazırlıyan'arın harb-mes'ds liyeti diye bir gey düşünmüş olmaları Yüzünden değil midir? Bugün sulh yeri- Be harbi tercih edenler de buna muztar kalmış insanlari. Biraz düşünmemiz k Şimizde onlar karşi öfke değil, merha- Bet duymamız için kât Bugünlerde obasit (o hakikatlerden, Roosevelt'in söylediklerinden başka söy- e İsnecek hiçbir şey yoktur. Aman harb Smasn!... Aman dünya bu felâkete düş. o Mesin?.. Nurullah ATAÇ Cibalide bir yağ fabrikası yandı Alevler arasında kalan iki amele fabrikanın üst ka- tindan itfaiye tarafından kurtarıldı Bugün sabaha kazşı, Höliçte Cibali Vapur iskelesi yanındaki büyük bir ne. bati yağ fabrikası yanmış ve saat 10 buçuğa kadar devam eden yanığın, fab- Tika tamamen harap olduktan sonra Büçlükle söndürülebilmiştir. Türk Yağ Limited şirketinin malı “lan fabrika, vejetalin, bezir ve badem Yağları ile daha bir çok nebati yağlar | etmekte idi. Bu sabah saat 6.30 da fabrikanın üst da uyuyan ameleler, koyu bir du- ilan ve alev sütunları arasında korku NE uyanmışlardır. Bir kısmı her şeye TAğmen merdivenlerden sokağa fire. İYoE ve fabrika da bütün gayretlere rağ Streden imdad İstiyorlar. Bu sırada itfaiye vaka yerine yeti- #iyor, iki amele pencereden kurtarılı- Yor ve fabrika 'da bütün ayretlere rağ- “Dön hemen hemeri tamamen yanıyor. Bu sabah şirketin mümessili olan Otman Kavrakla konuştuk. Bize şu İ- “ahatı verdi: —Fabrika 5$ bin liraya sigortalı £- “İ. Bunun 50 bin Jirası mallara aid, 5 lirası da makinelere alddi, Halbuki yalnız makinelerden 60-70 bin Mralık bir zararla karşılaşmış bulu. lm Almanyadan henüz getirtmiş HABER — Akşam postası Hitler, umumi harbe “gönüllü,, olarak girmiş Iki meşhur dansöz arasında rekabet Bütün Atina halkı, düş- manlığa varan rekabetin dedikodusunu yapıyor Atinada' iki meşhur dansöz aratındaki Aslen İtalyan olan fakat Selânikte doğ- muş büyümüş bulunan matmazel Potella slanın en meşhur operet artist- lerinden biridir. Bilhassa son iki üç sene zarfında şöhreti bütün Yunanistana ya” yılmış, âşk maceraları da dillerde dolâş- maya başlamıştır... o Atinanın en bü; tiyatroları kendisini en zengin mukavele- lerle tulmaya çalışıyotlar, operet heyetleri Alman lideri Siyasi onu kehdi tröplerine almaya uğraşıyorlar. |: Fakat günün birinde ortaya yeni bir ar- tist çıkıyor. Bir Rus dansözü olan Mat- mazel Mina Ravioyska büyük bir süratle göhret kazanmaya başlıyor. O derece ki,f* Pozellaki âdeta gölgede kalıyor. Lâkin, ortaya biribirine rakip artistler çıkarmak” ta menlaât gören tiyatroculazdan bazıları Pozelakiyi tutuyorlar ve onu daha meş hur yapmaya çalışıyorlar, Bu suretle iki artist arasında . şiddetli bir rekabet başlıyor. Bu rekabet sanat sa hasında kalsa iyi. Fakat, iki kadın biri birlerine şaksan düşman oluyorlar, . İşte,"son vaka da bu düşmanlıktan çr kıyor: Atina sanat âleminde büyük bir hâdise yapmaya niyet eden bir tiyatro, iki ar tisti de bir oyunda sahneye (o çıkarmayı düşünüyor.. Şüphesiz ki, gerek Posellaki" nin, gerek Pavlovskanın hayranları da, aleyhtarları da bu oyuna gelecek ve piyes büyük bir rağbet görecek , Teklif evvelâ Pose'lakiye yapılıyor. O- peret artisti, hiç tereddüt diyor. Çünkü kendisinin muvaffak olaca- Zından emindir. Bilâkis, maharetini ral bi ile varıyana göslererek ona üstünlüğü” nü herkesin önünde isbat (edeceği için memnundur. Fakat, Pavlovskaya böyle bir karar ve" rildiği söylendiği zaman, dansöz: —Olmaz! diyor, Ben Posellakinin rol aldığı bir operetle oynamam! Israr ediyorlar, fakat Rus oOdansözü kararmdan dönmüyor. Olabilir, Onun, sevmediği bir artistle be- taber Tol almasını kimse zorla kabul et- tiremez, Fakat Pavlovska bununla kal muyor, Selânikli operet artisti hakkında İleri geri Söylemeye başlıyor. Bu sefer işe Pos inin babası karışı” yor. Kraito Poselli li bir adamdır. Bir Rus dansözünün, kızına bazı yakışık almıyacak sözler söylemesine tahammül edemiyor, derhal gidiyor datsözle kavga ediyor. Bu kavga herhalde biraz şiddetli olmuş. Hattâ Pavlovska adamdan “vahşiyare,, muuamele gördüğünü ileri sürerek mah- kemeye bile müracaat o etmistir. Diğer taraltan, operet o aftistinin obabasıda Pavlovskayı, kızına sövlediği o sözlerden dolayı mahkemeye vermi İki artist arasında kıskançlıkla başla- yan hâdise şimdi bu şekilde mahkemeye dökülmüş bulunuyor. o Hâdise ila güzel sanatlar müd bizzat alâkadar olmuş ve-iki tarafı barıştırmava ( teşebbüs et- miştir. Şimdiki halde hâdisenin ne netice alacağı belli değildir 4 olduğumuz bir çok makineler harab ol- muştur. Sigortaya rağmen yanğının sas zararı 70-80 bin lira kadardır. Yanğının sebebini biz de bilmiyoruz. Zabıta tahkikat yapmaktadır. Bugün dünya siyatetine hâktm olduğu söylenebilecek bir adam olan Hitler, bun- dan onsekiz sene evvel Münihteki muha- Wi£ bir siyasi tahrikâtçıdan başka bir söy değildi, Bu kadar kısa bir zaman içinde bu kadar biyik bir mevki işgal etmiş bir kimseye tarihte rasgelinmediği söyleni - yor. Hitler ximdir? Nereden gelmiştir? Na. sil bir adamdır? Düşünceleri nelerdir? Bu kadar kısa bir zamanda nasıl muvaf. fak olmuştur? Bunlar bugün olduğu gibi, Hitler ikti- dar mevkiine geldiği gündenberi sorulan Buallerdir. Şimdiye kadar da Avrupa dil- lerinde Hitler hakkmda Kurt Ludek'in yazdığı “Hitleri nasıl tanığım,, ismindeki eserden başka etraflı bir kitab neşredil- mediği kanasti umumidir. Ludek Hitleri, Nazi hareketinin ilk günlerindenberi ta- nımış, onun hayatimi kendi ağzımdan dinlemiştir. Kurt Ludek bugün Hitler hakkında yazdığı bir yazıyla da, Alman devlet re, isinin hayatmı ve şahsiyetini en esaslı noktalariyle hulâsa ediyor. Yazım bazı parçalarını alıyoruz: ... İlkönceleri Hitler, etrafında bulunan bizler için, marisini bilmediğimiz meçbul sir kahramandan ibaretti, Biz yalniz onun Avusturyak bir Alman olduğunu, bir ök- süz olarak vo cebinde beğ parasi olma- dan Viyanaya geldiğini biliyorduk. Yal, Buz, İçinde “bir gün bir adam olmak,, ar. #usu Verdi, Viyanadan sonra da, Asi Aİ- manlarin arasında yaşamak için, Münihe gelmişti, Hitler 20 nisan 1889 da, Almanya hu- duduna yakın küçük bir Avusturya kasa- bası olan Bravaavda doğmuştur. Hitler, iki Alman memleketi arasında doğmuş olmasını, bu iki parçayı birleştirmek için taliin kendisine verdiği bir mazhariyet telâkki eder, Hitlerin anası Klara Pözl babasınm ü- şürcü karısıydı ve ondan 23 yaş gençti, n babası bulundukları Kasabada gümrük memuruy'du ve oğlunu da memür yapınaz istiyordu, Fakat Adolf, küçük yaşlanberi sanata heves (göstermişti. Çünkü ©, istediğini yapmağı arzu eden, emir allında çalışamıyacak bir yaradılış. taydı, 1903 de babes: ölünce Adolf Hitler is- tediği mesleğe o girebilmek için serbest kalmıştı. O zaman 14 yaşmdaydı ve abssi hayatta Nasıl muvaffak oldu? Hitler 14 yaşımda; Hitler 1914 Ze seJerber HE ilânim dinlerken; Hitlerin küçüklüğü. onu yukari Avusturyasın baş şehri olan Linrdeki ortâmektebe verdi. Mektepte muvaffak olamadığını, çalığ- kan bir talâbe olmadığını Hitler bizzat kendisi de itira* eder. On beg on altı ya- gindayken, orta mektebi bitirmeden çı . kan Hitler ertesi sene bog gezmiş, tem- bel tembel evde oturmuştur. Anası, ölen kocasından aldığı ufak bir dul maaşıyla işsiz oğlunu ve kendisini yor geçindir - mektedir, Onun için, Adolfun, hiç olmaz- #a, kendisinin heves etliği meslekte ye- tlşmesine karar vermiştir, bindeki talebeliği de 1907 de ve 1908 de Viyanr skadömisine gönderdiği re . simlerinin reddedilmesiyle nihayete er- mişti. Munari mektebine de, k$fi derece- de tahsili olmadığı için giremiyordu. Bunun üzörine, Hitler, 1909 da, 20 ya- şında olarak, kendisine bir iş aramak ü- zere Viyanaya geliyor. İlk aylarda ufak tefek işlerle ekmek parasmı çikarıyor. Sonra bir ressamın yanma girerek kara kalem ve suluboya resimler yapip #at- maya başlıyor, Hitler Viyanada bu gerait altında, ba. zan karlı kış günleri #okaklarda serseri yane dolaşarak Üç sene yaşamış, bu müd- det zarfında bir han odasında yatıp kalk» miştir, Hitler dir ve mezheb itibariyle Roma katoliğidir. Yakat dindarlığı kuvvetli de- gidi ve Viyanada yaşadığı müddet zar- fında, bilhassa son zamanlar, kiliseye hiç gittiği yoktu. : Hitler az sonra Viyarnadan da soğumuş, orasmi her mklan insanlar, yani yahu, dilerin bulunduğu bir yer saymaya başla. Başı. 1913 de Mürihe gelen Hitlerin 1914 şubatmda' askerliği gelmiş, fakat zayıf olduğu için hizmete alınmamıştı. Yalnız, dört beş ay sonra umumi harb ilân edil- diği zaman Hitler Bavyera kralı Ludvige bir istida vererek gönüllü yazılmak iste- diğini bildiriyor; arzusu kabul ediliyor ve Hitler 1914 teşrinievvelinde piyade ne- feri olarak cepheye gidiyor. Hitler “Mücadelem,, isimli kitabımda cephedeki hayatından hiç bahsetmez, Bu gün anlatıldığına göre, kendisi enphe ku- mandanırın yarında emirber olarak ça, Uşmuş ve dolayısiyle siperlere girip çar- pışmamıştır. 1916 teğrinievvelinde yaralanıp bir müddet hastantde kalan Hitler, 1917 88- Siratosfer rekoru niçin kırılamıyor ? Lehlilerin stratosfer rekorunu kır- mak tzere bazırlandıkları bildirilmişti. Bu iş için Lehistan yıldızı isminde bü. yük bir balon hazırlarımış ve yapılacak pese meşhur stratoşfer âlimi pro- fesör Pikar da davet edilmişti. Fakat, profesör, kendisine rakip gördüğü bu 4) teşebbüme kızmış ve tecrübeye iştirak etmemeğe karar vermişti. Malümdur ki Profesör Pikar balonla gökyüzünde 16 bin metreye kadar yük “ selerek stratosfer tabakasına, yani ha- va bulunmayan tabakaya karlar çık- muştı, Fakat, ondan sonraki bir tecrü. bede balonu yanmış, teşebpüsü yar; kal mıştı. Daha sonra bir Amerikan tayya- recisi #yni şekilde bir balonla 227 bin metreye kadar çıkarak profesörün korumu büyük bir farkla kırdı. Bir lehli mühendis yaptığı Lehistan yıldız: isimli balon ise bu rekoru en a şağı 2 bin metre kırabilecek bir kabili yettedir, Bunu, 22 bin metre rekorunu tesiş ermiş olan Amerikalı tayyareci ve arkadaşları bizzat balonu muayene € derek söylemişlerdir. Fakat Lehistan yıldızı hazırlanıp ta mam olduğu halde, maalesef rekoru kıt mağa çıkamıyor. Buna da sebeb Çeko- slovakya vaziyetidir. kü halonun rüzgâra kapılarak, Lehistandan Çekos- Jovakya toprağı üzerine geçmesi iti mali vardır. Belki, hava vaziyeti icsbr, balon yere inmek mecburiyetinde de ka lacaktır. Buğün Çekoslovakyada sefer. berliz ilân edildiği için bu takdirde ba Jon Çekoslovakya hükümeti tarafından müsadere, içindekiler tevkif edilesek ve memleketlerine dönemiyeceklerdir, İşte, bünun için, stratosler tecrübe- si şimdilik geri bırakılmıştır. ,, aa an Fakat Hitlerin güzel sanatlar mekte - |“——— nesi martmda tekrar cepheye dönüyor, 4 Ağustos 1918 de kendisine birinci Kit. be demir #nlib nişanı veriliyor. 14 teşrinievvel 1918 de Hitler harbin son günlerinde zekirli gaz yutarak ve gö zü kör bir bal almış bir vaziyette yaralı olarak hastaneye kaldırılıyor, Almanya» da 9 teşrinisani isyanı çıktığı zamdan o he nüz Pomeranis hastanesindedir. 13 teşrinisani 1913 de hastaneden çi kıp terhis olunan Hitler tekrar Münihe geliyor, Şimdi vatansız bir adam vaziyg- tindedir. Çünkü aslen Avusturyalıdır, ye- nİ Alma cümburiyet hükümeti kendisi. mİ Alman tabiiyetine kabul etmemekte. dir. Fakat Avusturya hükümeti de ona kendi vatandaşı unvanmı Yermiyer, çin. kü Hitler harbde Alman ordusunda çalış» maştır, Fakat, resmen hiçbir hükümet tabii yetinde olmıyan Hitler, 1920 ye kadar ordudan tahsizatmı ve isgesini almıştır, Hitler, komtinistlik hareketi bastırıl s dıktan birkaç gün sonra, 1 Mayıs 1919 da “Münihteki kinci piyade alaymdaki tahrikât hâdiseleri hakkımda tetkik ko - i azalığına teyin ediliyor ve bü- itlerin siyasi hayat: başlıyor, “Alman serbest partisi, nin faaliyeti hakkmda rapor vermeye memur ediler Hitler bir gün Münihte tertib edilen bir mitinge İştirak ediyor. Burada $öz söylis yen'örden biri, sonradan Nazi partisinin Programmı çizmiş ulan Gotfrit Federdir. Fütler onun gözlerinin tesiri altıda ks» yor ve bu teşekkilün yalnız 6 azası bu. Tunduğuru öğrenince yedinci aza olarak da kendisi yazılıyor. Sonra Hitler bu par- tinin en İleri geleni oluyor ve arkadaş. Tarımın başına geçiyor. Bundan sonra da mühlelif mücadele lerden we hapislere girip ç'ktıktan son- ra, nihayet hükümeti eline geçiriyor ve Nazi idaresini kuruyor. 4 ğj t