zamane! Seksenlik büyük anne, küçük kiza nasihat ediyordu: — Kızım, eğer walu durursan cen- nete, yaramazlık edersen cehenneme gidersin. — Peki büyük anne, sinemaya git- mek için ne yapmalı? Sebep Hapishanede: — Otomobille çok yavaş gittiğiniz © İçin mi hapse girdiniz? yanlış söylü. » Yorsunuz herhalde; çok süratle gitti. — ğiniz için mahküm olmuş olacaksınız. — Hayır. Yavaş gittiğim için oto. Mobilin sahibi başka bir arabayla ba- ba yetişti. Medh ve zem Bir arkadaşını methediyordu. Ha - zır bulunanlar: — Ayol, dediler, sen onu göklere çı- kârıyorsun ama o gezdiği yerde senin ahlâksız, terbiyesiz biri olduğunu Söyleyip duruyor. Cevab verdi: — İkimiz de aldanmış olabiliriz. Hirss (ressama) — Korkmayın. © Ben sadece zengin müşterinizin adre- Sini öğrenmeye geldim, subia eş ee İngiliz karikatürü — PT EEE LE Bir samanlar düşmüştüm bir çılgınca hevese, Güzellerin peşinden koştum nefes nefese! Bir kucak sannederek girdim nice kafese, İV Yazısız hikâye: İlkbahar tesirleri! Gönlüm Güzellerin peşinden koştum nefes nefese! Çıkmaz yol Kadın dert yanâr: — Kocamın hastalığıyla ne yapaca- ğim bilmem. İki sydır yatıyor. Şimdi ev içinde dolaşmaya başladı. Fakat doktor sudan başka bir gey içmesine müsaade edersem onu öldürmüş ola . cağımı söyledi. — Öyleyse sen de ona sudan başka bir şey verme, — Evet ama, sudan başka bir şey içmesine müsaade etmezsem kocam beni öldürür! Ingiliz fıkrası Hâkim (Maznuna) — Sizin sabıka. nız var mı? Çehreniz bana yabancı gelmiyor, evvelce sizi bir yerde gör- müş olacağım. Maznun — Eski komşularınızdanım. — Eğer Zürihe uğrarsanız size iyi bir otel tavsiye edeyim. Sara, peçete- Tere bak da şu otelin ismini söyleği: Kızmızı piyano öğrenmeğe tegvik eden il benim. Hâkim — Ya? cezanız esbabı mü - şeddede ile on senedir! Mübalâga Mübalâğfayı pek sever, Geçen gün, hiç gitmediği bir memlekette başmdan geçmemiş bir macerasını anlatıyordu: — Deniz banyosu yaparken yanıba- şımda bir köpekbalığı görmiyeyim mi? — E... ne yaptın? — Ne yapacağım, gayet basit. He. men köpekbalığını başmdan yakalayıp dibe daldım ve hayvan boğuluncaya kadar dibde kaldım. Hırsıa — Öyleyse gel yardım et, Günah çıkartırken... Genç kız köyün genç papasma gü- nah çıkartıyordu: — Günah işledim muhterem peder, Geçen gün bir delikanlınm beni öpme- sine ses çıkartmadım. Papas, alâkadar oldu; — Ya? nasıl oldu? Genç kız, yanakları kıpkırmızı, de. vam etti: — Bunun üzerine ikimiz yanyana kanapeye oturduk. Tekrar sarıldı ve İptü, N Papasın alâkası artmıştı, heyecanla : sordu: — Sönra ne oldu? — Annem odadan içeri girdi. Papas boş bulunarak söylendi: — Bay Allah müstahakkını versin! Gönlüm sevgililerin peşlerine takıldı, Hepsini melek sandı, hepsine secde kıldı, Bir gün, yangından çıkmış duvar gibi yıkıldı, Güzellerin poginden koştum nefes nofese! ŞAKACI Arıların faydası Arıcılığa merak etmişti, Ziyaretine gelen bir arkadaşı sordu: — Nasıl, memnun musun artcilık. tan? — Henüz bal almadım, memnunum. Geçen gün gelen tahsildarı arılar öy- le bir kaçırdı ki sorma! Cevap Erkek — Her gün bir sürü masraf yapıyor, bana düzünçlerle fatura öde. Siyorşun. Bankada paramız kalmaşın- CÜ Be Yapacağız?” vür sele Kadın — Boşanacağız. » “e? Hiciv Fransada maliye işlerinin son 8€ - nelerde epey bozuk gittiği malümdür. Bu münasebetle bir Yransız gâzetesin. de şöyle bir hiciv fıkrası okuduk: “Fransız nazırlarnmdan müteşekkil bir heyet resmi. vazifeyle Cenevreye gitmişti. Garda İşviçreli nazırler ta- rafından karşılandılar. İsviçre başve- kili, arkadaşlarını birer birer takdim etti: — Dahiliye nazırı .. . (Harbiye nazırı... Adliye nazırı... Bahriye nazı- Ti.. Fransız nazırlarından biri hayretle sordu: — Bahriye nazırı mı? sizin denizi, niz ve bahriyeniz olmadığına göre bahriye nazirmız olur ny? İsviçreli nazır öevab verdi: — Niçin olmasın? Sizin de maliye nazırınız var ya! — Nef mumatısa tutulduklarına gö. re demek gümüşten değillerdi! Fransız fıkrası Karısına, doğumunun yıldönümü heğiyesi'olarak bir papağan getiriiş- ti. Kuş henüz kafese yerlestirilmişti ki söylenmeye bâşimiı:. — Kahrolsun kaynanalar! Kadıncağız az kaldı küçük dilini yu- tacaktı. — Aman! dedi. Annem önümüzde- ki hafta bize misafir gelecek. Bu kuş böyle bağırırsa ne yâparız? Kocası, dişündü, taşmdı ve şu ça. reyi buldu: — Bizim papasın da bir papağanı var ve o heritnlde terbiyeli sözler söy. lemeyealışmıştır. Papastan onu alır, bir müddet bizimkinin yanıuda bira- kırız. İyi arkadaş sayosinde bizim 'pa- pağan muhakkak güzel sözler söyle - meğe alışır. Papasım papağanmı alp ötekinin yanına koydular, Fakat aradan iki gün geçmeden bayan kaynana vaktin. den evvel gıkagedi. Daha Kızıyla yeni karşılaştığı ve öpüşme sahnesi sona ermediği bir siradu papağanm haykı- rışı igitildi: — Kahrolsun kaynanalar! Arkasından papasın papağanı ba « gırdı: — Amin! Seyyak (yamyamlara) — Biraz bek- levip de benim et swyu komprimele. rimi tecribe etseniş.. Belki o saman beni haşlamaktan vazgeçer, onu tercih edersiniz! A Fransız karikatürü —