Yazan: Rahmi YAGIZ Bütün gece Malta Ilmanında dehşetli bir faaliyet görüldü we ig ” Gayyar, arkadaşının sözlerinden hiç hoşlasmamıştı. Fakat müşterek bir ha. rekete başlanacağı zaman arada soğuk- luk çıkarmamak için kendini zaptetmek mecburiyetinin bulunduğunu hatırladı Dudaklarını ısırdı: — Peki; bu bahsi bırakalım! dedi, li. manda bekliyen İngiliz dostlarımıza ilti. hak edelim. Amiral » Dörobek, harekâ! komodorumuz Teodor Brodey ile temass geçmemizi söylemişti. Onlar da bizi bek liyorlardır. Rekabet, davasını her zaman ve her işte gözönünde bulunduracağımı- zı kafamıza yerleştirip (oraya gidelim. Hareket emiri verildikten sonra bir defa daha toplanır; emre göre nasl iş görece. gimizi kararlaştrırınız. Üç Fransız süvarisi, Safir, Türkovaz ve Triton denizaltılarının kaptanları gemi. den ayrıldılar. Üçü de ayni bot ile (E 13) e doğru hareket ettiler. Brodey, Fransız kaptarilarının geç ge. lişlerini biraz kızgmlıkla (karşılamıştı. Fakat, ilk anda bir anlaşmamazlığa mey. dan vermemek için bunu yüzlerine Vur. madı. Onları, zoraki bir tebessümle tatlı. laştırmağa gayret ettiği bir yüsle karşı. ladı. İngiliz süvarilerile tanıştırdı; sonra hep berâber oturdular. Hareket hazırlık- larını konuşmağa başladılar. Brodey Jan ayyara sordu: —24 saat zarfında uzun bir yolculuğa atılmak Üzere gemilerinizin bütün hazır. Ukları tamamlanmış mıdır? Uzun yolculuk ne kadar müddet i- çin hesap edilecek? — Meselâ bir ay, iki ay... Gayyar omuz silkerek cevap verdi: — Şimdiki halde hazırlığımız kâli gibi görünüyor, fakat çıkacak arızalar bu an. da kestirilemez ki! — Ariza bahsini halliçin başka tasav. vurlarımız olacak! Yalnız hazırlık etra. tında konuşalım! Gemileriniz komonya, cephane ve mayi mahrukat noktai naza. rında bu seyahate tahammül edebilirler mi? — Şüphesiz ederler! — Kaç torpil alıyorsunuz? — iki tane tiyublarda hazir bulunmak şartile (18) er tane! — İyi, hattâ fevkalâde!.. Top mermisi? — 8 kiloluk 120 mermi. — O da iyi! mayi mahrukâtınız? — Her seline 5 ton benzin, 1 ton da va- kum alabilir! Fakat, biz, içme suyu de. polarımzdan birer tanesini daha bu İşe haâsrederek, bu miktarı 7 tona iblağ et. meği düşünüyoruz! — Evet.. Olabilir! Fakat su tedariki i. çin müşkülâtla karşılaşırsanız? — Marmarada o kadar müşkülâta uğ- rıyacağımızı zânnetmiyorum.. Siz ikmal istasyonu tesis etmek için tertibat almış. sınızdır kömedor. Brodey, sözün burasında kendisine € min adamlara mahsus bir tavırla lâkır. dıyı kesti: — Evet, bu hususta kendi aldığım ter- tibat var. Epey genişir del. Fakat siz gene bunu yokmuş sayacak şekilde hazır. lıklarınızı yaparsınız! Amiralin verdiği karara (göre galiba yarın hareket etmek (ihtimalimiz var. Şimdi, vakit geçirmeden sabahleyin ha. zır bulunmak için gemilerimizle meşgul olalım. Kumandanlıktan © verilecek ön emre (1) göre nasıl ve ne şekilde hare, ket edeceğimizi bildireceğim! Fransız süvarileri, kısa süren bu ko- nuşmadan sonra tekrar kendi gemilerine döndüler. Bütün gece Malta limanında dehşetli bir faaliyet görüldü. Denizaltı filosunda gemiden gemiye giden sandal. İar, Mikalar, devamlı hazırlıkların vücu. duna delâlet ediyordu. Forsaya İştirak edecek sırhlı ve dritnollarm o güvertele. Tinde gezinen mürettebat, yanaşan motör lerle sahaha kadar meşgul (o oldu. Hava karargAhında da, günün ilk ışıkları ufuk tan karanlığı sıyırmcaya Okadar motör denemelerinden çıkan (gürültüler, fıçı yuvarlayan, tayyare temizleyen makinist lerin biribirlerine seslenmelerinden mey- dana gelen sürekli patırdılar duyuldu. 16 nisan perşembe, baharla yazın taslı müşterekini çizen bu mevsimde Akdeniz doyulmaz güzelliklere en çok yer veren bir mıntakadır. Adalarda en nadide ağaçlar bol çiçekle rinin kokularını enginden kopup gelen 1. lık rüzgâra verir. Deniz; gözün alabil- diğine serilmiş dümdüz, mavi atlas bir çarşafı andırır. Beyaz. . bembeyaz. süt damlasına benziyen yelkenlilerin adalar arasında dolaşışı en güzel tabloları mey. dana getirir. İnsan, ilkbahar o aylarında bu mwtzaknın havasından neles aldıkça tabiatindeki vahşiliği kaybeder; en sert tabiatler, en haşin yaradılışlar, en kan dökücü karakterler burada ruhtan sili- nir. bünyeden uzaklaşır; yerlerini şiire ve mest edici hülyalara verirler. Fakat 1915 yılının nisanı, aşırı bit kan dökücülük zevkile buraları istilâ eden Av tupanın en medeni (!) devletlerine men. sup muharip deniz ve kara kuvvetlerine hiçbir tesir yapamamış, dünyanın kuru- luşundanberi şiir, füsun ve hayal böl. gesi vaslını muhafaza eden Akdeniz ada. ları iki yıldır birer harp malzemesi ima. lâthanesi olmuştu. İki yıl vardı ki, genç ve gürbüz adalı | kızlarm şen kahkahalarıle çinlayan kör- fezler çekiç gürültülerine, devamlı istim seslerine; boz renklerile deniz canavar. larını andıran çeşit çeşit deniz harp ge- milerinin demir, vinç, ve tamir patırdı. larma yer olmuştu. Her ada birer harp üssü haline geti- rilmiş; herbiri bir hile ile asil ve öz sahi. binin; Türkün elinden alınan adalar, ona Karşı yapılacak kanlı hareketlere hazır. Irk merkezleri haline sokulmuştu. Uzak denizlerden gelen katil sefineler buralarda birleşiyor, sonra tüyleri ürper ten hain akışlarile Türk topraklarına doğ ru süzülüyorlar; avuç içi kadar bir topra. ğın üzerinde — damarlarındaki asil ka- nin verdiği kudretle — ölüm kasırgaları- na, cehennem boralarına, #teş yağmur. larma meydan okuyan Türk yavrularının Çanakkale müdafilerinin o üzerine gülle yağdırıyorlardı. Dehşet (o sağanaklarına dudak büken kahramanlar, ellerindeki noksan materyalle bu dehşet alaylarına mukabele etmeğe uğraşıyor; cevap veri, yor; her kuduz saldırış akametle netice- leniyor; her tüyler ürpertici deniz akını, vahşi akıncıların hüsranla dönmelerine müncer oluyordu. Kalplerinde Türk hükümranlığı zama. nından kalma tatlı hislerle ufukları göz- leyen Adalı kızlar, kaç kereler, ihtişamla Türk topraklarına doğru harekete geçen katil donanmanın bir harabe (halinde ve eksiklerle döndüğüne şahit olmuşlar; tekrar Türk hâkimiyetinin bu (toprak. larda teessüsü için can ve gönülden dua etmişler, Tanrıya valvarmışlardı. 16 nisan perşembe (sabahı günün ilk ışıklarile beraber. Adalardan hareket €- den büyük filolar, başta (o (Kingjorjlun prova sereninde amiral forsunu (dalga. landıran Dörobekin kumandasında, Bo. ğaz yolunu tutmuş; sabahın ilk saatlerin debütün dehşetile Boğaz ağzına varmış; aylardanberi fasıl fasıl ateş oyunlarına giriştiği “Kalei sultaniye, (ismi verilen Çanakkale sırtlarında akılları durduran bir dayanışla her taarruza karşı koyan Mehmetçiklere son ve kat! bir forse daha yapmağa koşmuştu. Dörobek bu seferki (taarruz plânını şu maksatla ve şöyle hazırlamıştı: (Devamı Var) (1) Orduda olsun, donanmada olsun, her hareketten evvel bir ön emir — hazır. hk emri verilir. Bu emirden sonra kare. ket emri çıkar. sartında Elektrik bahalandı 220 abonenin varidatı memur maaşlarını bile korumadı Bârtın (Hususi) — Kazamızda kısa bir mazisi olan ve belediye tarafından işletilmekte bulunan elektrik fabrika ve tesisütınm her ay işletme masrafın- da verdiği açık belediye bütçesini sare mağa başlamıştı. Elektrik aboneleri 220 yi bulmuş ol- makla beraber, gelirin memur masra- fını bile karşılamadığı ve her ay za- rarla kapandığı cihetle, belediye reisli- ğinin daveti üzerine, Belediye Meclisi fevkalâde olarak toplanmış ve vaziye- ti görüşerek, elektrik santralının ka panması tehlikesi karşısında bazı za- rüri kararlar vermiştir. Bu kararlar şunlardır: En az cereyan sarfı mecburiyeti kilovattan 8 kilovata çıkarılmıştır. Belediye kadrosunda tensikat yapıl mış ve bir zabıta memuru, bir tohsil dar, bir daktilo, santraldan havai hat memuru, mezbahadan bir memurla İt faiyeden İki neferin vazifelerine niha- yet verilmiştir. Belediye, bu suretle, memür maaşlarından 205 lira tasarruf etmiş olacaktır. 4 Bu tasarruf ve en az cereyan Ücre- tinin bir misli arttırılmasiyle hasıl © lacak varidatın, elektrik (işletmesinin zararını köpatacağı hesaplanmıştır. Bir kadın Kocasının ka- fasını parçaladı! Bursa (Hususi) — Evvelki akşam feci bir cinayet olmuş, bir kadın koca- sını öldürmüştür. Misi köyünde geçimsizliklerile şöh- ret bulan Fatma ile kocası Höjil akşam gene kavga etmişler, bir müddet sonra yatıp uyumuşlardır, Gece yarısı Fatma yavaşça yatağından kalkmış, mutbağa giderek ağır bir varyoz almış, sonra bununla uyuyan kocasının başına clan- ca kuvvetile üç defa vurarak kafasını parçalamıştır. Halil ölmüş, Fatma Patma: “— Nasıl olsa o beni cefa ile öldüre- cektil,, demiştir. game Kütahyanın imar plânı hazırlandı Kütahya, (Hususi) — Şehrimizde son yıllarda vücuda getirilen resmi ve hususi imar hareketlerine ilmi bir istikamet vermek maksadiyle üzerinde ehemmiyetle durulan şehir plânı işine âit bütün müamele bitmiş ve harita, üzerinde icap eden tadilât yapılarak vekâlete gönderilmtşir. Belediyemiz lâzımgelen parayı da Dahiliye vekâleti imar müdürlüğüne göndermiştir. Plânın bugünlerde eksiltmeye konu- lacağı sanılmaktadır. yakalanmıştır. Seyahat notarı Tp 23 HAZİRAN — 1938 Yurdu baştanbaşa ağaçlandırma davası m a a Garbi Anadolunun en muazzam fidanlığı Bolvadinde kuruldu. 200 dönümde 200 bin meyvalı ifdan yetiştiren bu büyük eser bü- tün köylerin ortaklığı ile yaşatılıyor Bolvadinde çok muvaffak eserler zmir polis Müdürü Feyzi Akkor cilerle Bolvadin, (Anadolu muhabirimizden) — Garbi Anadolunun en muazzam fidan lığı Bolvadindedir. Bunu, daha Afyon. da iken duymuştum. Kazaya gelince ilk önce bu fidanlığı görmek arzusunu izhar ettim. Kaymakam Feyzi Akkorun kiy- metli saatlerinden birini (işgal ederek kendilerile beraber bu (muazzam eseri baştan aşağı gezdim. Memleketimizde bir ağ ferberliği olduğunu biliy bu hususta biribirlerile âdeta rekabet 'e- dercesine fidanlıklar yetiştirmekte, ağaç. sız ce meyvesiz kısımları ağaçlandırmağa çalışmaktadırlar. Bunun için biz de fi danlığın ehemmiyeti başka memleketler dekinden daha büyük tutuluyor. Dava, tamamen ciddidir. Güzel o yurdumuzun bakımsız kâlân birçok O köşelerir ş gölgeli faydalı ağaçlıklarla bez Bundan iki iyi netice elde edilecek: İlk önce, her şeyi yetiştirmeğe elve olan topraklarımızdan bol bol meyva alaca. gız. Bununla berâber çıplak araziye ye- | şil. ve zümrüt bir çehre vereceğiz Bu ihtiyaç bilhassa bir parça daha ciddiy beş binanın bir araya köy doğuyor, ya ile vedü n nimetlerile yoktur. Orayı, doğduğundanberi görm' ve bilmiş olan köylü vatandaşlardan haş ka kimse sevemez. Memleketin her tarafında devam ağaçlandırma işi, bakı dıktan siz kalmış bu gibi göyceğizleri de yü ne bakılır bir hale getirecektir. Esas iyi tutulduktan sonra bunda muvaffak olu. nacağına zetrece şüphe edilemez. Bolvadindeki eser, esas o itibarile pek sağlamdır. Ve bu itibarla beklenen ran- dımanı İstekten fazla verebilecektir. Her seyden evvei kaydetmeliyim ki bu fidan. ğın sahası 200 dönüm tutuyor. Bu kadar muazzam bir idanlık nasıl rde kendisi gösterir; Uç gelmesinden b e Sanlıklı, (Husust) — Sandıklıda köy hareketleri mümasil birçok kazalara nispetle olgun bir vaziyet arzetmektedir. Köyü idare edecek olan unsur, muh. tar ve köy kâtibi olduğuna göre bunları iyi yetiştirmek lâzımdır. Keymakam Arif Dündar, köy kâtiplerini mükemmel yetiştirmiş, muhtarlar için de kurs aç- miştir. Bu resim, kursta ders almış olan köy muhtarlarını kaymakamla birlikte göstermektedir. “akat öyle bir köy ki dün. yaşalılmış ve daha ne kadar zaman yâs şatılabilccek? Böyle bir sualin akla gel- mesi pek muhtemeldir. ayet mütevd. zi bir kazanın maddi imkânsızlığı ar sında 200 dönüm gibi büyük bir fidans lığı yaşatıp ondan netice almak herhal- de kolay değildir. Fakat öyle bir kombi” nezon ile hareket edilmiştir ki bunu $a- dece Bolvadinde gördüm. Bu — fidanlık köyler heyeti umumiyesinin bir cbur,, Köylü buraya tahammülü nis- inde para katmıştır. Ve icabı halinde ele büyük bir semere geçirilmiştir. İçin de binası, demirbaş eşyası, daimi ütehassıs bulunan bi lığın ikü çehresine bakıl bir buç atçi değildir. Bu adam İ seçilmiş ve pratik bilgileri teknik öğre” viye olunarak iş yapar bir ba“ ir. Fidanlık, ilk teessüsün de, ehemmiyetsiz bir paranın zayıf Tâ” . Şimdi her yanı cıklarla bezeli bulunan bü eserin, yalnız Bolvadinin o değil, birçok u kazaların ağaç ihtiyacını karşılâ* cağına şüphe edilmiyor. Çünkü içinde iki vüz bine yakın fidan bulunmaktadır» Bunlar arasında meyva verecek olanlar” dan şelatli, kaysı, erik, elma, armut utu, ve bunlara müşabih cinslef bilhassa fazla miktarda mevcuttur. Mâve etmeliyim ki Bolvadin fidanlığı dönüm itibarile kabarık olduğu için de öil, kuruluş ve yetişlirme tarzı ve ya$i” ma şekli ile bambaşka bir hususiyeti İs fade eder. Bu yüzdendir ki zaman zamani bi güz â çok verlerden buraya gelerek tetkik- ler yapan ve buradaki u hitlerinde tatbik etmek ler görülmektedir . vu Halk türküleri p'âğf alınıyor Manisa, (Hususi) — Mili müziğit inkişafı için Maagif Vekâletince almasi tedbirler meyanında halk türkülerinin plâkla tesbitine de karar verilmişti. Buraya gelen haberlere göre, Ank” rada bu iş için teşkil edilen iki müt€ hassıs heyetten biti Haziran sonun” doğru Afyondan başlıyarak Kütabyf Balikesir, Manisa, İzmir ve Ayd hareket edecek ve bütün bu mmtak” ların mahalli türkülerini plâğa alacs” tr, : i Diğer heyet te Malatya, Urfa, pi ; yarbakır, Maraş, Adana ve Ayin? havalisini dolaşacaktır. arayâ