31 MAYIS — 1938 ; z bie T Fransada enteressan bir muhakeme Bir adama öz kızını vermek istemiyorlar! Bu kız, 71918 de, tanınmış tüccarın münasebette bu- lunduğu hercai bir kadın- dan doğmuştu , # N ml zen in eğ Galatasarayın Izmir seyahati dolayisile Hakem Esat cevap veriyor Izmirli o hâlem: “Ofsaydlarda; İstanbullu hakemlerin düştükleri hataya düşmediğini ve ayak uzatma işinde de; kendisine yapılan muameleye icap ettiği tarzda mukabelede bulunduğu- | mu,, söylüyor. ! Gazeteciler me- Ge Taklı vakalara ras- gelmek, okuyucu. larm beyecanla 6. kuyacakları mev- zuları bulmak Üze. | re sik sik mahke - melere giderler. Onlar, daha zi - ; ” yade ceza mahke - bea melerine uğrama - yı âdet etmişlerdir. Fakat hukuk mah- kemelerinde de alâkayı çekecek dava. lara rasgelmek mümkündür, Bir Fransız gazetesinden aldığımız aşağıdaki vakayı okursanız bu fikrin doğruluğuna siz de inanırsınız. Vaka şudur: Bugün ticaret âleminde tanınmış çok zengin bir adam (gazete bu ada- mın ismini vermiyor) 1917 şubatmda Pariste askerliğini yapıyordu. O sıra» larda bir kadma rasladı. Seviştiler, beraber yaşadılar, 1918 de kadm de. likanlıdan gebe kalmıştı. İkisi de bun. dan çok memnundular. Doğacak ço « cuk üzerinde hulyalar kurdular. Ço . cuk erkek olursa adını Aleksi, kız ©- lursa Gladis koyacaklardı. Fakat, üç ay sonra kadın ortadan kayboldu. Erkek sevgilisini aradı, ta- radı. Bütün gayretler beyhude, kadı. nım hiçbir yerde izi yok. Seneler geçti, Erkek evlendi, altı çocuğu oldu. Bu adam bugün, altı kı. zının annesi olan karısından ayrıl - mak üzere mahkemeye müracaat et. Elişi. Keheb me wilu keyi gü - rültüleri, ne de işlerinin çokluğu, er- keğs bir defa bile yüzünü görmediği ilk çocuğunun hatırasını unutturabil, miştir. Zavallı baba her gün bu nere. de olduğunu bilmediği yavrusunu gör yaşlarıyla anar durur, , Çocuğu bulmak fikri zengin tilccar- Ün adetâ bir cinnet haline gelmiştir. Karşılaşdıtğı her adama çocuğundan bahsediyor; gördüğü ber delikanlıyı Aleksi, her kızı Gladis sanıyor. Ara. Gan on beş uzun sene geçtiği halde bi- 16 gefkatli baba ilk çocuğunun hatıra- Sını unulamamıştır. Vak'a bundan sonra daha garibleşi. Yor, eğer hâdiselerin bu son kısmını Tomanda okusaydık: “romancı hâ. diseleri hayatta olduğu gibi cereyan €ttirmenin sırrını bilmiyor, inanılmaz Vakalar yazıyor,, der, belki de romanı elimizden atardık. Fakat hayat birçok defalar muhayyilesi en geniş roman - “ının bile düşünemiyeceği tesadüfler Yaratıyor. Zengin tüccar 1934 haziranında Sayfiyeye, Porşfontene gitti. Orada her rargeldiğine çocuğundan bahsedip rdu, Bu konuşmalardan birisin. do bir kadın ona şunları söyledi: — Benim bir kız kardeşim var. Ru- iy oturur, Harbden sonra sütnire- İk yapıyordu. Eğer hafızam beni al. yorsa o vakitler ona Gladis is. #inde bir kız bırakmışlardı. iy Giadis isminde Fransada eroe kız olabilir. Fakat evlâd has- Yindç çılgma dönen baba artık ye. ir durabilir mi ya? On beş seneden Myo, ldmdan ilk defa bir haber a- e Hemen trene atlar, doğru Ru- Bütnine müspet cevab veriyor: ag, EVet. Gladis isminde bir kıza da ima Annesi çocuğu bana 1919 1 li doğum kâğıdında 14 ey. 19 da Pariste doğduğu yazılıy. Erkek istırapla soruyor: Nuzp Annesinin ismini biliyor musu- daimi yacak şey. Sütninenin du ber Tindan çıkan isim, erkeğin bera- Çoc ği kadınm ismidir. Nesi Me mi oldu diyorsunuz?” An- Biyik tabii şimdiye keder dala, ç İZİ vermissinizdir. Hiç bir dramı Yan höppa, hercai bir ka. dım, Böyle bir kadının kızma bağ - lanmasına imkân yok tabit, Kadın 920 de sütnineye bir mektup yazmış, pa- raca sıkıntı çektiğinden bahsetmiş, artık çocuğu için para görderemiye - ceğini bildirmiş, Sütn'ne bundan son- ra kadından hiç mektup almadığını söylüyor. Zavallı sütnine ne yapsın, kızı almış, götürmüş, kimsesiz çocuk- lar yurduna yazdırmış. Baba, kelbi ümid dolu, kimsesiz ço. cuklar yurdunun kapısını çalıyor: — Yavrumu bana veriniz! — Çocuğunuz isminizi taşımıyor. Babalığınız resmen taayyün etmiş de. Zildir. Çocuk Üzerinde hiçbir hak id- din edemezsiniz. Baba derhal belediye dairesine baş. vuruyor, icab eden bütün musmelele- ri yapıyor, çocuğu resmen evlâd ola- rak taniyor, ve bunu nüfus kütlkle, rine yazdırıyor. Artık evlâdını kucaklamasma bir mâni kalmadı mı diyorsunuz? Kimsesiz çocuklar yurdu, kendisi ne biraktlan çocuklar hakkmda çok titiz davranır. Onları yalnız besleyip büyütmekle kalmaz, istikballerini de temin etmeye çalışır. Gladisi istiyen babanm müracaati üzerine yurdun İ- öare meclisi toplanıyor. Çocuğun ba. basıma iadesi için sebeb görmlyor. Çünkü kiz on yedi yaşmı bitirmiştir. Rinaeneleyh bakılmaya ihtiyacı yok- tur, Sonra, klmsesizz çocuklar yurdu, Giladisi Frananm en maruf ailelerin - den birisinin yanma yerleştirmiştir. ın burada maddi ve manevi refah 4. çersindedir. Gayet kuvvetli tahsil gör. müştür, Fazla olarak, yanmde bulun- duğu nile kısa evlenirken 30.000 franklık bir çeyiz vermeyi de taahkild etmiştir. O halda kızın menfaati, bu. lunduğu yerde kalmasını icab ettir. mez mi? Babanın bütün yalvarmaları, göz- Yaşları tesirsiz kalıyor. Kimsesiz ç0 - cuklar yurdunun taş yürekli idare meclisi azaları Nuh diyor, peygam ber demiyorlar. Kızı babasına vermek şöyle dursun, kimin yanında bulun »- duğunu bile söylemiyorlar, O vakit baba, Fransanın sayılı avu. katlarından Jak Abu'ya müracaat &- diyor. Avukat mahkemede heyecanla an « Jatıyor: z “— Saym hasımlarımız kızm ma nen ve maddeten büyük bir refah i. çersinde yaşadığını söylüyor. Biz bu- nun böyle olduğunu kat'i olarak bil. miyoruz; fakat sözlerine İnanıyor ve bu refahın mümkün olduğunu kabul ediyoruz. Fakat müekkilimin de en büyüğü on sekiz, en küçüğü iki yaşın- da olan altı kızı var, Bu yavrularm hepsi iyi bir aile muhiti içersinde şef- kat görerek büyüdü, Kimsesiz çocuk. Jar yurdu kızımızın refshla yaşadığı. nı söylerken bizim bu refah temin €- demiyeceğimiz fikrinde midir? Vakıâ müekkilim karısından ayrı yaşıyor, bu ihtilâfı yakmda mahkeme hallede. cektir, Fakat bu ayrılık müekkilimin evinde genç bir kızın, kendi kızının barınması doğru olamıyacağı mana - smı vermez. Altı kız büyüten bira - dam, yedinci kızmı da kucaklamak hakkma malik olmalıdır. Bugünon dokuz yaşmda olan Gladis, kendisini çok seven, ve sevgisini on dokuz sene fasılasız aramakla isput eden babası. nm evinde, hemşirelerinin arasında cok mes'ut günler geçirecektir.,, Fakat kimsesiz çocuklar yurdunun avukatı buna kani değildir. O da ta- nmmış bir avuket, sefirlik etmiş bir zat.. Avan azasından Rene Besnar, Kı- wni istiyen babanın mazisinden bah. karısından niçin boşanmak i anlatıyor. Altı kız babası o- Van bu zatın, ahlâki vaziyeti pekde düzgün olmıyan bir kadınla seviştiği- ni, karısından ayrılır ayrılmaz bu ka. Iki hafta evvel İzmirde milli küme- nin deplâsman maçlarının her ikisinde de mağlüp olan Galatasaray takımı fut, bol kaptanı ve bu seyahatte kafile reisi bulunan eski sporculardan Vahi, takr- mın bu yenilmelerinin sebeplerini ga- zetemize anlatmış ve hakemlerin yap- tıkları büyük haksızlıklardan şikâyet etmişti, ir gazetelerinden “Yeniserın,, 25 mayıs tarihli nüshasında İzmirde ilk müsabakayı idare #den hakem Esadın bir cevabını gördük, “Galatasaray hücumlarının ofsayt. la kesilmesi, sert hareketlere göz yum- mak, Galatasarayın üçüncü golünün sayılmaması, Saidin iolla attığı gol ve maçtan $onra takım kaptanmın uzattığı ele hakemin ayağını kaklırmak süreti- le verdiği cevap, hakkında Vahinin sözlerine madde madde cevap veren hakem Esat, Galatasaray kaptanının beyanatını da aşağıya aldığımız satır - Jarla takviye etmektedir ; 1 — Galstasâraym iki açıkları vasr, tasiyle yaptığı akmları ekseriyet itiba- rile ofsayd idi. Geçen sene milli küme maçlarında İstanbullu hakemlerin daimi surette düştükleri hataya benim de düşeceğimi ve iki üç metrelik ofsaytları görmiyeceğimi zannettiler ise Bay Va- “Serbesi güreş birinciliği Mıntaka şampiyonları seçildi aj ve onun oyuncuları hata çimişlerdir. | 2 — Iki tarafın yaptıkları hataları ve gayri nizami sert hareketleri her oyun- cunün yanma kadar giderek şahsıma ihtar etim, Her iki takımda da biribi. rine sille tokat vuran olmadı, Olsaydı, mütecavizi derhal çıkarırdım, Bunun aksini iddia etmek doğru söylememek demektir . 3 — Ikinci devrede Haşim tarafından atılan golden Bülent ofsayttı. Çünkü pas verdikten sonra Haşim kaleye şut atınca topa doğru çıkış yapmış ve ka- leye girmek üzere olan topun üzerinden atlamıştır . Bülendin ofsayd olmaması için bay Vahinin dedikleri gibi eter olması icap etmezdi, Yerinden topa doğru müessir bir vaziyette koşmaması ve olduğu yer- de durması kâfi idi, Futbol nizamna - mesinde sarahat vardır. (Ofsayd vazi. yetinde bulunan bir oyuncu ne topa mü- dahele edebilir ne de müessir olabile- cek bir vaziyet alabilir, Bu takdirde o yuncu ofsayttır) der, Bumu anlamak için âllame olmaya ihtiyaç yoktur. Bay Vahinin futbol nizamnamesini bir defa olsun tetkik etmesi kâfidir. Bay Vahi belki kıymetli bir futbulcüdür, Bunun aksini iddia etmiyorum. Fakat bilmeli. dir ki oyunculuk başka, hakemlik daha başka şeylerdir. cak serbest güreş birinciliklerine iştirak &deçek olan güreşçiler yarlardır: 66 kiloda: Şefik Kandemir, (İzmir), 61 kiloda: Zülfükar o Yundar (Aydın), 66 kiloda Akmal (İzmir), 72 kiloda En- ver 'Üzmir), 79 kiloda Bekir Şahin Denizli), 87 kiloda: Mehmet Takay (izmir), Çorum, 30 (A.A.)— Burada yapılan güreş müsabakalarında 87 kilo birincisi Ahmet Ali kazanmıştır. Samsun, 30 (A.A.) — Ankarada yapı- lacak Türkiye serbest güreş müsabakala- rma iştirak etmek üzere seçilen sporcu- lar şunlardır: 56 kiloda Osman Maden (Samsun), 61 kiloda Mehmet Cil (Sinop), 72 kiloda Talip Yiğit (Samsun), 79 kiloda: Hızır Koç (Samsun) , 87 kiloda: * Sait, (Sam- sun), ağırdan müsabık bulunamamıştır. Istanbul şampiyonları Türkiye serbest güreş birinciliği müsa- bakasma iştirak edecek olan İstanbullu pehlivanlar şunlardır: 56 kilo: Ahmet Yener (Kasımpaşa) 6l kilo: Halil Yüzer (Güneş), 66 kilo: Hüseyin Karaca (DSpor)| 72 kilo: Faik Göken (Galatasaray) 78 kilo: Hasan Koç (Güneş) 87 kilo: Şevki Akalm (Beşiktaş); Ağır siklet: Samsunlu Ahmet (B.J.K.) dmla evleneceğini söylüyor. Ve ilâve ediyor; — Gladis bugün bulunduğu nezih muhiti terkederek böyle bir aile oca. ğına nasıl girebilir? Babasınm almak istediği kadına anne demek nasıl ©- Ünden gelir? Onun babasının kim ol. duğunu öğrenmemesi mes'ut yaşama” 8ı için lâzımdır, Hattâ şarttır. Muhakeme böylece bitiyor. Hâkim- ler kararın başka bir gün verileceğini söylüyorlar. Kendi avukatına göre misilsiz bir baba, kimsesiz çocuklar yurdunun &. vukatına göre de, ahlâksız bir adam o- lan kırk beşlik zengin haykırıyor: — Bir babaya kızmı vermek için düşünmeye lüzum var mı? Adamcağız mahkemeden çıkarken yanındakine dert yanıyor: — En küçük kızıma da Gladis is- mini verdim, Bu minimini Gladisin resmini ablasma göndermek istedim. Kimsesiz çocuklar yurdunu idare eden kalpsiz insanlar buna bile razı olma . dilar. Artık bu kadar da olur mu ya? i Hökem Esat Tamşvar Galatasarayla karşılaşacak Pazar günü Fenerbahçeye 1—0 ye. nilen Romanyanın Tamşvar klübü, per- şembe günü saat beşte Taksim stadyo- munda Galâtasaray birinci timiyle bir müsabaka yapacaktır. Fenerbahçenin sol açığı Bedri Müessisan heyetinden çıkarıldı Fenerbahçenin ve milli takımınızın eski ve namdar solaçığı dişçi Bedri, klü- bün evvelki günkü içtimaında verilen bir kararla müessisan heyetinden çıka. sılmıştır. Sevimli sporcumuz hakkında verilen bu ağır karsra sebep; Bedrinin bir ay kadar evvel gazetemizde çıkan ve klü- bünün son zamanlardaki vaziyetini tenkit eden makalesidir, Klübün pazar günkü içtimamda, ya- zısındaki fikirleri müdafaa eden Bedri bazı arkadaşlarının kendisini tenkit et- meleri yüzünden toplantıyı terketmiş» tir, Fenerbahçenin kongresi Fenerbahçe Spor Klübü Müessisler Heyeti Riyasetinden; Fenerbahçe klübü müessisler heye- tinin 29 mayıs 1939 pazar günü vaki o- lan içtimamda idare heyetinin mesbuk muamelât ve icramtı hakkınklla verdiği izahat ve hesap müfettişleri rapofu mü. zakere ve mlinakaşa edilip bu muame- Jât ve İcraat ve rapor ittifekla kabul ve tasvip edilmiştir, 4 — İzmirin ilâinci gölünün Sait tara- fından kol ilç atıldığı da tamamiyle a- sılsızdır. Orada Sait Galatasaraylıların son dakikalardaki gevşekliğinden isti- fade ederek İzmirin beraberlik golünü atmıştır. Bay Vahi fartı heyecandan Saidin ayağını kolu olarak görmüşte görüş hatası kendisindedir. Ben bu golde ni. zamsız bir hareket görmediğim gibi iki yan hakemi de böyle bir şey görmemiş- lerdir. 5 — Bütün bunlardan sonra Bay Va hinin üçüncü gole bir bahane bulama- yıp haksız kararlar neticesinde Galata, sarayın çöküverdiğini söylemesi çok gariptir. Hasmın tazyiki karşısında gole mâni olamadıklarını söylemeğe dili var. mıyor, 6 — Maçtan sonra Galatasaray oyun cularınm başta takım kaptanları Nec « det olduğu halde etrafımı sararak tri- bünlere karşı tarafımdan haksız olarak yendirilmiş gibi jest yapmaları vea. laylı bir tarzda elimi sıkmak ve öpmek istemeleri ve bunda israr etmeleri aca ba Bay Vahinin dedikleri gibi maçın bitmesini müteakip usulen yapılması icap eden merasim midir ?. Eğer Is- tanbulda her maçta bu âdetse bilmem, fakat ben bu şekilde küfürler arasında el sıkmak istemeyi ilk defa olarak gör- düm. Ve bu şekilde bir teşekküre icap etti. ği tarzda mukabele ettim. İzmir halkı da şüphe yok ki gözleri önünde olan bu çirkin hâdiseye lâyık olduğu cevabı verdi. Arzu edilmiyen bu vaziyeti ken. dileri hazırladılar, İşte hakemin, Vabiye verdiği bu ce- vaptaki itiraftan anlaşıyor ki meşhur günün en büyük numarasını teşkil eden uzatılan ele ayakla mukabele etmek hâdisesi maalesef bir hakikattir, hem de biç güzel olmıyan bir hakikat, Avrupada futbol müsabakaları MACARISTANDA; Ferenşvaroş — Elektromos 51 Ofner Eli — Nemzeti 26 Sürketaksi — Kişpeşt 31 Uypeşt — Seged 3-1 Törekveş — Köbüş 23 Etoraab — Hungarla 10 Böçkay — Budalkh 41 İSVİÇREDE: Nordştern — Grashopers 10 Servet — Olimpik Marsey 61 YUNANİSTANDA: Yunanistan şampiyonluğu için Atina. da karşılaşan Apollon ve Olempiyâkos takımlarından Apollon sıkı bir maçtan sonra ikiye karşı üç golle mağlüp oldu- Zundan Olempiyakos 937-938 Yunanis- tan birinciliğini kazanmıştır. Volverhampton Belçikada mağlüp oldu Brüksel 30 (A.A) — Avrupada bir turneye çıkmış olan (İngilterenin Vol- verhampton futbol ekibile karşılaşan Ber şo 3-1 galip gelmiştir. Almanya şampiyonluğu Finale Şalke ve Hanover takımları kaldı Berlin, 30 (A.A.) — Alm; şampi- yonası için yapılan karşılaşmalarda, fi- nale Şalke ile Hanover kalmış! Kolonya stadında 50 bin seyirci önün- de, Şalke, Düsseldorfun Forunâ takımi- nı 10 yenmiştir. Hanover takımı da, Dresdende, 20.000 seyirci önünde yapılan maçta Hambur- ger Sportieranyn takımını, beraberlik. le biten 90 dakikadan o sonraki temdit devresinin neticesinde 3-2 mağlüp etmiş- tir. Final maçı 26 haziranda Berlin olimpik: yat stadında yapılacaktır. #