2 HABER — Akşsm ooonononddddadddDau0Ddd00d000000000D ROMATIZMA, LUMBAGO, SİYATİK soğuk algınlığından ileri gelen şiddetli ağrıları teskin ve izale eder. gına Otomatik Telefon santralı 22 numaralı otomatik Dahili ve Şehir TELEFON SANTRALI S. 5. C.i., Leningrad (Krasnaya Zarya) fabrikası mamulâtındandır Yüksek keyfiyette malze- meden imal olunmuştur Mükemmel surette montaj edilmiştir. Mekanizması fevkalâde çalışmaktadır. Bütün takımile birlikle satılmaktadır. Mufassal malümat almak için: TELEFON: 43956 müracaat ediniz, oooodooogoododu oooodoodddndoddu aodonododondddodood0od0do0o0D00D0DD0o Cildinizin tahriş edilmemesi- N ni isterseniz? GA ei Dünyanm her tarafında kullanılan, De > > ve cildi tıraştan sonrn pamuk gibi yumuşatan gs Avcılara Müjde: Barut Fiatları Ucuzladı 1 Haziran 1938 tarihinden itibaren tatbik edilmek üzere Kara Av Barutu satış fiyatlarında aşağıda yazılı tenzilât yapılmıştır. Kara Av Barutları İnhisar bayileri tarafından memleketin her tarafında aşağı- daki fiyatlarda satılacaktır: Tıraş bıçaklarmı kullanmız. Zonguldak Valiliğinden: Mukaddema kapal: zarf usuliyle eksiltneye çıkarılıp ta talip oçıkmıyan Zonguldak - Devrek yolunun 6x000 - 47x000 kilometreleri arasında yapılacak 15367 Hira 68 kuruş keşif bedelli şose esaslı tamiri Işi arttırma eksiltme kanu - nunun 40 :ncı maddesi mucibince 6 . 6 -938 pazartesi günü saat 15 de Zongul- dak Vilâyet Daimi Encümeninde ihale edilmek üzere yeniden kapalı zarf usu- Eski fiyat Yeni fiyat öyle eksiltmeye çıkarılmıştır. Birinci nevi iyi > Kuruş Kuruş ç Av Barutu 500 Gramlık kutu içinde... 115 110 Eksiltme şartnameler ve buna müteferri diğer evrak Nafia müdürlüğünde ş ; 250 : : : 55 ve Daimi Encümen kaleminde görülebilir. : MZ ç ; Gramlık kutu içinde.: 90 Muvakkat teminat 1152 Jira 57 kuruştur. Eksiltmeye girmek isteyenlerin | Av Barutu 500 Halimatnamesine tevfikan Nafra o Vekâletinden alınmış müteahhitlik ehliyet vesi- 250 N 45 kalariyle Ticaret Odasından bu yıl için alınmış vesika ve muvakkat teminatları MN , 100 ile birlikte teklif mektuplarmı yukarrdaki günde ihale saatinden bir saat evveli. Be kadar Vilâyet Daim Encümen Reisliğine vermeleri ilân olunur. (3015) | MARRIZ DO POMPADÜR 4 nil — —— 323 MARKİZ DÖ POMPADUR denberi kendi kendime hep bu suali 0. ruyorum.. — Ve tabii cevabını da bulamadınız. Hakkınız da var. Şu halde sizi bu hu- edeyim.. Siz hapsedildi niz, çünkü kral, sizin kendisine bir ©- yun oynamak istediğinizi zannetti, — Ben mi? Ne münasebet, canım!.. Bilâkis ben, majesetelerine, kendisini tehdit eden tehlikeyi haber vermeğe gitmiştim, — Mesele bu yal, Mevzubahis teh- Tike mevcut değildi. Kral bunu biliyor. du veişte bunun içindir ki kendi- siyle alay ettiğiniz zehabına kapıldı... Bundan başka kralın size kızmasında daha mühim başka bir sebep te vardı. Müthiş bir hayret içinde kalmış olan d'Assas hayretle bağırdı: — Nasıl? Tehlike nasıl mevcut değil- di?.. Halbuki. — Bunu size madam W'Etyol haber verdi, öyle mi?. O da yanıldı, daha doğ- rusu onu aldattılar. O da, büyük bir hüsnü niyetle, kendisini düşürdükleri hataya sizi de düşürdü. .Öyle ki, sizi, istemiyerek, muhakkak ve nâkabili iç- tinap bir tevkife gönderen o oldu: » — Fakat neden?. Nasıl?, Anlamıyo- rum. — Siz kendisine şato kapısında rast. Tadığınız zaman majestenin nereden gel- diğini biliyor musunuz?, — Hayız! Nereden bileyim? — Kral, sizin gittiği takdirde müt- biş bir tehlikeye maruz kalacağını ©- na söylediğiniz evden geliyordu. Ora- dan henüz geliyordu ve en küçük bir tehlikeye dahi maruz kalmamıştı. An. yor smusunuz?. — Filhakika, anlamağa başlıyorum. Ve majestenin, hemen © gece, © eve gittiği takdirde tehlikeye maruz kalıp kalmıyacağı şeklinde sorduğu bir sual Üzerinde bilhassa israr ettiğini şimdi hatırlıyorum.. Sözlerinizden. öyle an. Jaşılryor ki, kral, kendisini korkutmağa çalıştığımı ve onu, sırf şahsi menfaatim dolayısiyle o eve gitmekten menetmek istediğimi zannetti, — Evet! Bütün mesele bundal.. Ve hâdiseler de kralm bu kanaatini teyit etti, çünkü majeste, o eve her akşam gittiği halde, en küçük bir tehlikeye dahi maruz kalmıyor. — Peki, ne diye kralı istediği yere gitmekten menetmek istiyormuşum?. — Kralm size en fazla kızmasına se- bep olan nazik ve tehlikeli mesele işte buradadır. Azizim şövalye, kral sizi ma- dam d'Etyolun Aşıkı zanneğiyordu ve hâlâ da böyle zannediyor. Şövalye infiale bağır; — Ben mi? Ben?, Fakat bubir al- çaklıktır!. — Durun, infialinizi muhafaza edin, ona ihtiyacınız olacak, çünkü Bbenüz her şeyi öğrenmediniz.. Kral sizin, Ma. dam d'Etyolun âşıkı olduğunuza mu- hakkak nazariyle baktığı için, sizin 0- na haber verdiğiniz tehlikenin, sırf ma-, dam d'Etyolla başbaşa kalmak maksa « diyle uydurulmuş yalan olduğu zehabr. na kapıldı ve sizinle madam d'Etyolun kendisiyle alay ettiğinize fena halde kıs zarak sizin tevkifinizi emretti. — Fakat bu cidden bir alçaklıktırla Böyle alçakça bir yalanı krala kim ha- ber verebilit?. — Haber vermek şöyle dursun, sizin madam d'Etyolun âşıkı olduğunuz hak- kında krala maddi ve inkâr döilmez de- liler gösterildi. Şövalye, bitkin bir halde murıldandı: — Deli olacağım! Olmıyan bir şey nasıl isbat edilebilir? Berni omuzlarını silkerek: — Cidden safsmızz, şövalye, dedi. Ma- dam d'Rtyol, o küçük evden ayrıldığı zaman kapıda kimi buldu? Sizi, Onu kim alıp götürdü?. Gene O gece“ yi kiminle geçirdi. Sizinlel.. Siz genç ve aşıksınız, madam d'Etyol da genç ve sarayın en meşhur güzellerini kıs- kandıracak kadar güzeldir. Geceyi baş başa geçirdiğiniz halde, aranızda en kü- çük bir hâdise dahi geçmediği hususun- da kimi ikna edebilirsiniz. Hele bilhas. sa, yirmi şahit aksini iddia edersel. Üstelik, kendisine bu deliller gösterilen şahıs, çilgin bir kıskançlık içinde bulu- nursa!, » D'Assas, acı bir tavırla sordu; © — Demek kral beni bu kadar kıska- nıyor ha?, — Evet, siz bu tehlikeli şerefe nail oldunuz... : * — Her ne olursa olsun, ümit ederim ki, kral her şeye rağmen, benim gibi mert bir centilmenin sözünü hiçe #a- yıp, bir kaç sefil sahte şahit, uşak veya hizmetçinin sözlerine inanacak değil. — Yanlış Hüşünüyorsunuz, azizim, yanlış düşünüyorsunuz!.. Evvelâ görü- yörsunüz ki kral buna pekâlâ inanmış .. İşte nitekim #izi bunun için bapsettir - miştir.. Sonra, sizi itham edenlerin, si- zin gibi centilmen olmadıklarını size kim söylüyor?. i — Ne münasebet! Bir centilmen ve asilzade böyle adi yalanlar söylemez.. — Azizim, cinayet işlemekten çekin- meyen bir asilzade, bir düşmanını mah. vetmek için, küçük bir yalan karşısında haydi haydi tereddüt etmez. Kendisine, Sen » Jermenin müthiş esrarengiz kuvveti tarafırklan cani va. ziyetinide hareketsiz bir heykel haline getirilen dü Barrinin korkunç hayaleti- ni hatırlatan bu söz üzerine d' Assas ür- perdi, Ve dö Berninin, hiç bir şahit önünde yuku bulmıyan bu hâdiseden nasıl ha- berdar olduğunu kendi kendine sorup snuhatabmın sözlerine de Haha büyük bir ehemmiyet vermeğe başlarken, ayni zamanda, madam d'Etyol kadar kendi- sini de tehdit eden korkunç bir entri- kaya düştüğünü hissetti, Fakat şövalye, Janın da kendisi ka, dar ve belki ide kendisinden daha faz- la tehdit edildiğini anlar gibi olunca, derhal bütün soğukkanlılığını buldu ve muhatabının gizli düşüncelerine nüfuş etmeğe ve müdafaa plânı tahakkuk için muhtaç olduğu malümatı ondan koparmağa karar verdi, Bunun içindir ki, gâyet sakin bir sesle şöyle dedi: — Sözlerinizden öyle anlıyorum ki madam d'Etyol ve ben, gayet kurnazca bir şekilde kurulmuş bir entrikanın kure banı olduk. Öyle değil mi?, — Heyhat, — Pekâlâ! Fakat kimin tarafından ve ne için? Bunu anlamıyorum. — Halbuki metele gayet basit., Sizin sualinize cevap veriyorum.. Niçin mi? Çünkü madam d'Etyol bazı projelerin tahakkukuna bir mâni teşkil ediyordu ve onu her ne bahasına olursa olsun ber- taraf etmek lâzımdı , — Madam d'Etyola nasıl bir tehlike olabilir?. — Herkesten iyi biliyorsunuz ki ma. dam d'Etyol, kralın nazarı dikkatini celbetmişti.. Esasen kendisi de, » afft nezt istirham ederim şövalye, « kral karşı lâkayd değil gibi görünüyordu #a Hölbuki, bazı şahıslar, ktâlm iltifatlar rını kendi taraflarma gevirmeğe kara£ vermişlerdi. Makam d'Etyol onların yolu üzerinde yürüyordu ve muvaffak olacağı muhakkaktr. Binaenaleyh, bu şahıslar, her he bahösma olursa olsun bu tehlilceyi bertaraf etmeğe karar ver diler. Sözlerimi takip ediyorsunuz, İP“ gil mi? . — Arlatın!, Anlatın! — Bir katl tehlikeli olabilirdi. D'Assas yerinde sıçrayarak bağırdı! — Nasıl katl?, — Ah! Siz bu adamların ne korku”$ r olduklarını bili im gibi bir katl tehlikeli irdi, çünkü kralın şüphesini tevlit *