21 AGUSTOS — 1987. WİKİ Mev ŞERİFİMİZ BORAN Ruva adacığındaki kürek mahkümu. RF sahili üzerinde, Muluya nehrinin denize döküldüğü yerin yanıbaşında, denizden üç adacık fışkırır. Bunlara Çianfarina adaları derler, Bundan otuz sene evveline gelinciye kadar buraya İspanyollar kürek mahkümlarını gön- derirlerdi. Bunlardan izabe! adasında gardiyanlariyle beraber yüz elli kürek mahkümu otururdu. Bu mahkümlar bu- günkü kübik binalara pek benziyen uçsuz bucaksız geniş beyaz bir binada otururlardı, Binanın taş duvarlarmda a. çilin pencereler, oluk kenarlarını an- drrryordu, Kogre adası boştu. Ruva adasına ge- Tince, burada iki adam yaşıyordu. Bu İki adamdan bir tanesi, İglezias idi, Bu adam memleketi olan Sevil'de sevdiği bir koz: elinden alan Serono isminde bir katırcıyı öldürmüştü. Katırcı çok garip bir tarzda ölmüş- tü. İgleziss'm hücumu sırasında şaşır. muş, elinde silâhı olmadığı için karşı “koyamamış, fakat kafasiyle vurarak rö- &ibini devirmek maksadiyle, azgm bir boğa gibi başı yerde İleriye atılmıştı. Ve yukarıdan aşağıya inen 'eilin br. çağı, ense kökünde iki fıkra arasına gitmiş, ve murdar İliği kesmişti. ava alasında üç küçük bahçe var- dr. Bu böhçele'de yemyeşil salat yeti. şir, tomatesler fevkalâde iyi olurdu. Bu yeşil salâtalar ve kırmızı domatesler, kaysiıklar arasındaki bu toprak parça: larında, sepet, sepet toşınmış topraklar içerisinde ve kendi içeceklerinden kes- tikleri su sayesinde yetiştirilimşeti, İzle- zlas ve öteki mahküm burada, bir kaç tavukla beraber ahşap bir klübede ya. şıyorlar, saman yığınları Üzerinde ya tayorlar, bahçelerini ekiyorlar, deniz kenarında karides ve deniz kestanesi topluyorlar, Vandaloziya havaları söy- Yiyorlarcir. Her hafta onlara yirmi kilo ekmek getiriliyordı.. Bu vazifeyi gören sandal, karaya yanaşınımak, ve ekmekleri kö- peklcre atar gibi onlara tuzaktan atmak emrini almıştı. Ruva adacığında günler böyle geçi- yordu. Acaba bu iki mahkümun canı sıkmıyor muydu, dersiniz? O ayrı bir meseledir. İnsan Sevil şehrinin dar s0- kuklarını, dumanlı meyhanelerini, dans Yerlerini, kokulu gecenin ağır ve tatlı Bavasını, uzut, esmer cigaraların lezze, tini özlemez olur mu?. Bu cigaralar içi- Tirken rüzgâr ağaçları yapraklarını sal- Jar, çiçekler dökülür, çiçeklerin koku. SU, göğün üzerinde kendinden geçmiş bir genç kızın kokusuna karışır. Fakat Me zararı yar.. İnsan dünyaya oyun oy» Mamak için gelmiştir. Oyunu kaybedince, galibin alayına ül etmektense, onu öldürmek daha doğrudur. Bir gün ekmek getiren kayıkçı velik Saldığı vakit mabkümlardan yalnız Yi- rinin geldiğini gördü; kaşlarını çattı: — Öteki köpek nerede? diye bağır. Kalan adam, İglezias, döndü ve par. Tdğiyle bitüm yukarıda bir kaya üze. rinde, vücudu çıplak, ayaklarmda bir el gerip yatan bir vücudu gös- — Sabahleyin düştü, dedi.. Biraz hır. EN İYİ ATıCISI İDİ... FAKAT SE ŞNPAN b4 USTUN Aİ rıldade, sonra geberdi gitti. Allah tak- siratını &fletsin.. Her ikisi seri birer İstavroz çıkeedı- lar, Kayıkçı ve mahküm şimdi biribir- lerine bakıyorlardı. İkisi arasmda deniz çalkanıyordu. İglezias'ın gözlerinde ka. ranlık bir esef var gibiydi. Sandalcıya: — Bu cesedi alıp götürmeli öteki, a- doya gömmelisin, dedi.. Burada kalırs; kokar. Anlıyorsun ya... Bu sözleri söylerken yirmi kilo ek meği topluyor, ve küm üzerine yığıydt- du. Kayıkçı genç bir jandarma Az zaman evvel bu vazifeye tayin edilmiş- ti. Şimdi düşünüp duruyordu. Kendisi. ne verilen emir kat'iydi. Ekmeği ata- cak, toprağa ayak basmıyaasiktı. Fakat bügünkü vaziyet yeniydi. İglezias ken. di halinde bir mahirüm gibi duruyortlu İzabel adası gözle görünecek kadar ya- kmdı ve bu delikanlı da kendini çok zeki sanıyordu, Esmer yüzünde bir de- il kika için hafif bir Duruşma dolaştı, bu buruşma sandalcının kafasmdaki mu- hakemenin bir işaretiydi, sonra: — Haydi, dedi ve sahile atladı.. Bir dâkika sonra, cesodin Üzerine © gildiği vakit yediği bi: yumrukla ser- semledi ve ölünün üzerine düştü İza- bella adasındaki muhaf, kendilerini bir Faslıya benzeten büyük güneşlikleri alından boş yere küfrederek revelves- lerini ve tüfeklerini başaltıyorlardı; kurşunlar suları kamçılıyor, İspanya kralının bir sandalnı ele geçitmiş olan kürek mahkümu İglezias biz çılgın gibi Fasa doğru yol alıyordu. Z ».. Fas.. Sergüzeştler işkencelerle dolu diyar.. Esaret orada muhakkak gibi.. A- ra sira, Cianlarladan ve yahut başka bir yerden bir kürek mahkümunun Pasa kaçtığı vakidir. Bu mahkümlar ekseri- yetle köylüdür. Ya yangın çıkarmış, ya adam öldürmüş, yahut ta hursızlık et- mişlerdir, Kaçarken bildiklerini kafala- rında götürürler. Elleri her işe oyet- kımdır; ve mesleklerine ait yeni o dü- şünceleri vardır. Bu kaçaklardan birisi kaçtığı yerdeki yerlilere patates ekme- sini, bir diğeri patlıcan dikmesini öğ- | rettir. İglezias şimale doğru nehrin vadisini takip ederek çıktı, Sonra tüccarların geçtiği yoldan Toza şehrine, bir kaç sonra da Fas şehrine yetişti. Bu yolu yürümek için ne kadar zaman sacict- mişti.. Onu aricak Allak bilir. si yamk, pis, yaralar içerisinde idi: her taraftan bitler akıyordu; kanayan ayak- ları, delik deşik cntarisi, başının ve o- muzlerrmm etrafında vızıldayan sinek Sokâk- | lazda avuç açıp dilendiği ilk gün, deri. | UTL ETİ İREN p“ YONSN sürüleriyie o kadar sefil bir menzarası | vardı ki derhal etrafında merhâmet du- yan insanlardan ibaret bir halka hasıl oldu ve bunlardan biri, kumaş tüccarı, Mehrset bin Süleyman onu âlıp evine götürdü.. İglezias'ın bugünden sonra ad: İsa oldu. İsa köpeklerden çok kor- kuyordu. Fazla olarak yediği sopalar yüzünden sırtı ve başı kaşınıyordu. Uzun aylar geçti. Bu müddet zarfında İglezias, tüccürm behçesini ekerek ya. şadı. Esirdi. İstikbaldeki (o hayatının bundan daha iyi olacağımı ümit etmi - yordu. Portakal ağaçlarınm altında gü- zel seneler geçirdi. Alışam, sıcaklığın &- saldığı ve kumların ateşi söndüğü sa- atleride, esirin bakışı şimale doğru çevri- Byordu. Orada yüksek, hür dağlar arkâsm- da deniz vardı ve denizin öteki kıytsın- da İspanya verdı. Mavi bir kutu içeri- sinde uyuyan bir inci, .Orada, Sevil şeh. rinde esmer bir kız vardı. Bu kizm kâ- Ta gözleri üğrünün Serosa öldü Bü Kizi, Deoloresi bir kere daha görseydi!.. Şeh- rin aşağı cnahellesindeki orospular, ve ara sıra, bir koç avuç hurma mukabilin- de Kendisine teslim olan yahudi kızı Dolores'in yanında çok kıymetsiz kalı. yordu; bunların hiç birisinin sevgisi, Dolores'in aşkı gibi insanın kalbini dol- duramaz, 4 Güneş altında uyuyan insanlar gili, çok uzun, hüreketsiz günler sürüklen- di. Akşam rüzgâr yaprakları kımıldat- muya başlayınca İspanyol esiri, susa- mış bahçeye su veriyor. Hava ılk ve tatir., Su küçük orklardan akıyor ove portakal ağaçlarının etrafını çevitiyor., Suyun sesi uzak bir şarkının aköslerine benziyor. Bu ses suyun aktığı yerin al çaklığına, yüksekliğine, çaktl taşlarına göre de değişiyor. (Sonu var) Çeviren: Muzaffer ESEN Tiyatrolar: İ | ERTUĞNUT. SADİ İ TEK TİYATROSU Bu gece TEKİRDAĞ HALK Sinemasında *». HALK OPENETİ Pazartesi akşamı Ka- dıköy Süreyya sine» masında (Perde arka, s1) Mublis Sabahatti. nin en güzel besfesi.... Sah akşamı Azakta (3 Yaldız) 235.038 Pazartesi günü ihalesi yupılacığı ilân edilen Tepebaşı bahçesile Perapalas oteli bahçesi islinet ve ihata duvarlarının tamiri görülen lüzum ©- zerine tehir edildiği ilân olunur. (6) (2925) Şimdiye kadar bir buçuk Hiraya satılmakta olan şehir rehberinin satış flatr bir raya indirilmiş, ondan aşağı olma muk üzere toptan mübayaada buluna. cak talipfere de bu bir lira fiat üzerinden ayrıca yüzde 20 iskonto yapılması Daimi Encümence kararlaştırılmıştır. Keyfiyet ilân olunur. (B (2093) ee YENİ ŞER: NİÇİN #3 | “mesin Beğ üren 408 © Güneşin Cevza Kurema girmesi Mi vam MEET ve Lüzumlu Telefonlar Yangın: Yazan ve Çizen 21 MAYIS — 1938 CUMARTESİ Hicri: 1357 — Rebiülevvel 21 sarım 19,25 mabah Oğlu Mi Akşar Yalin 248 12,10 18,08 19,25 21,17 2,50 İstanbul için: 21222, Beyoğlu için: 44644, Kaıköy Için: 60020, Üsküdar için: 40625. Yeşilköy, Bakırköy, Bebek, Tarabya, Bürükdere,Fenerbahçe, Kandilli, Eren. köy, Kartal, Büyükada, Heybeli, Burgaz, Kına, Içia: Telefon muhabere mem rumu yangın demek kâfidir. Rami itfaiyesi; 22731 Deniz , ,, 38. .20 ” * Sıhhi imdad: Beyazıt kulesi: 21096. Galata yane'n kulesi: 40000. ş - 998, Müddelunumilik: 22290. Emniyet müdürlüğü: 24382, Elektrik Şirketi: Beyoğlu; 44801 - İstanbul: 24378, Sular: İdaresi: Beyoğlu: 44781. Beşiktaş: 40038. Cibali: 20222. Nurvosma. niye: 21708, Üsküdar - Kadıköy: 80773. ; 24978, Kadıköy: 60709, Beyoğlu: 44642. Havagazi; Taksi Otomobili İstemek İ. çin Beyoğlu elheti; 49084, Bebek ciheti; 36 « 101, Kadıköy ciheti: 60447, Denizyolları İstanbul acenteliği: 22740, Karaköy: 42382. Mudanyaya: Pazar, Salı, Perşembe, Cuma günleri saat 8,30 da Tophane rıhtırmndan. Karabizaya: Salı ve Cuma günleri saat 19 da Topbana rıhtımından kelkar ve Tekirdağ, Mürefte, Erdek, Şarköy Iskelelerime uğrıyarek Karabişaya varır. Akdeniz postesı: Yarın sent 10 da kalkacak olan vapur; Gelibolu ve Canak- kaleye uğrıyarak İmrora gidecektir. Karadeniz postası: Yarın saat 12 de hareket edecek olan vapor; Zonguldak 1. - hebolu, Ayanetk, Samsun, Ünye, Gireson, Vakfıkebir ve (o Trabzona uğtıyarak Rizeye gidecektir. Mözeler Ayasofya, Roma - Bizans, Yunan eserleri ve Çinili Köşk, Askeri Müze ve sarnıçlar, Ticaret ve Sanayi Müzesi, Sıhhi Müze: (Bu müzeler hergün saat 10 dan 16 ya kadar »i e Türk ve İsti esevleri müzesi: Pa; zarteside kadar ve Cuma günleri 10 dün 17 Ye kadar n bergün sanal 10 dan 16. ya, Topkapı Müzesi: Hergün saat 13 den 16 ya kadar açıktır. Memleket Dışı Deniz Seferleri k Romanya vapurları: Cumartesi günleri 13 de Köstenceye; Salı günleri 18 de Pire. Beyrmt, İskenderiye. Italyan vaptırları; Cuma günleri saat 10 da Pire, Brendiz!, Venedik, 'Triyesta, Avrupa Hattı Sirkeci İstasyon Müdürlüğü Telefon 28079 Semplon ekspresi hergün Sirkeciden saat 22 da kalkar ve Avrupadan geleni saat 7,26 ie Sirkeciyo müvasülat eder, Konvansiyonel 20,30 da kalkar, 10,22 de gelir. Edirne postası: Hergün sant 8,50 de bareket eder, 19,93 de gelir. Anadolu Hattı Hergiin bereket eden şimendiferler: Sant $ de Konya, 9 da Avkara, 15,15 de Diyarbakır ve Samsun, 15,30 dn Eskisehir, 19,10 da Ankara ekspresi, Bu trenlerden saat 9 da hareket 20 de Adapazarı, eden Ankara muhteliti Pazartesi, Çarşamba ve Cuma günleri Haleb ve Musula kadar sefer elmektedir. MÜNAKASA İLANLARI: 8 P.T.T. idaresi için lâzım olan 45x40 ebadında U markalı demirden 75 ten Kapalı zarf vsulile eksiltmeye konulmuştur, Muhammen bedeli 19500 Ira olan eksillete 26 mayıs 938 perşembe günü saat 3 da Ankarada P.T.T. umum müdürlüğünde yapılacaktır. GEÇEN SENE BUGÜN NE OLDU? * Türki: düşünülmektedir. * Suriye kabinesi istifa etmiştir. SİNEMA VE TİYATRO BEYOĞLU Metek $ Ali baba, Bora e ; Mihracenin gözdesi, Hint mezarı Saray > Mihracenin gözdesi, Hint mezarı Sümer 4 Demir adam, Çıganmele disi Alkarar ? Deniz korsanları Sakaryo ; Kasırga, yakan puseler, Kurtuluş 2 Alaş kraliçesi, Arzu fl Kanber, : ISTANDUL Azak ? Fofan kiodina, Yürüyen kale, Alemdar ? Kımli rahip, Volgu mah. kömları, Perah ? Beyaz atlıların intikamı KADIKÖY HALE ; Mihracenin gözdesi. a e ŞEHZADEBAŞI TURAN TİYATROSU Halk San'atkirı Naşit ve arkadaşları Mice Pençet varvetesi 'TOSUNUN AŞKI Komedi 3 perde DANS, SOLO, DÜET Ayrıca: Naşit tarafın. “dah (LERLEBİCİ) W revüsü., iye ile İngiltere arasındaki karşılıklı yardım misakının aim! olması Istanbul! Radyosu 31 MAYIS — 1938 CUMANTESİ 18,9) plâkla dans yansikisi,, 19,10 Kon- ferans, Üniversile mamına, Üniversite ta- Tim taburu subaylarından Önyüzbaşı İhsan Kocaman (Bayram, Sancak, MU marş), 19,55 Borsa haberleri, 20 Necmettin Rıza ve arkadaşları tarafından Türk o musikisi ve halk şarkıları, 20,45 hava raporu, 20,48 Ömet Rıza tarafından arapça söyler, 21 Belma ve arkadaşları tarafından Türk ıwu- sikisi ve belk şarkıları, (saat ayarı), 21,45 orkestra, 22,15 ajans haberleri, 22,99 plâk. la anlolar, pera ve operet parçuları, 72,50 * son haberler ve erlesi o günün programı, 23 von. BDÜKREŞ: 19,15 askeri bando, 70,20 operet plâktarı 2145 cozbani, 22,40 kafe konser, 24 plik, BUDAPEŞTE: 19,30 sixan orkestra, 21 Budapeşte kon ser orkesirası, 22,55 cezbant, 24,05 siğen orkestrası, BERLİN: 19,00 küçük orkestra, 20,10 plikin Ka- saltrlo Rustikavu operası, 21 varyete kon seri, 20,30 hafif müzik, cazbânt, 23 sere- matlar. ROMA: 18,15 şarkılı Konser, 20,30 orkesira, 22, tiyalrodan temsil nakli, pe N