— e e — — l! MAYIS — 1938 * 3Caı;ata daw Softalar sABAH gazeteleri ne diyorlar,, sütunumuzda, Falih Rıfkı A- tay'ın, Yedi gün'de çıkan “Muvazaa- lar” adir bir yazısmı bulacaksınız. Üzerinde düşünerek, dikkatle okunu- lacak bir yazı. Son zamanlarda, bir- çok yazılarda, milliyetperverlik adı ile dirilmeğe çalışan mazipereatlik karğı- sında hakiki bir inkılâbemin asabiye- ti. Falih Riıfkt Atay: “milliyet softa- larmın demagojileri,, diyor. Fakat o softaca sözler ekseriya cevabsız kalı- yor, tasvibi andıran bir sükütla kar- şılanıyor. Halbuki bu, çok tehlikeli bir şeydir, çünkü onların büyük, kuvvet- li bir tesiri oluyor. Niçin, nasıl tesir ediyorlar? Kandı- rict bir mantığın mahsulü oldukları için, birtakım reddedilmez hakikatler gösterdikleri için mi? Hayır; çoğu, mantık ve hakikatten daha kandırıcı bir şeye, hiase istinat ve hitab ettik- leri için tesir ediyorlar. Her insanın içinde maziye hasret çeken bir taraf vardır: çocukluğumuz, anamız, büyük babamız... Onları andığımız zaman i- çimizde “tatlı bir keder,, duymamak kabil midir? Bizim “milliyet goftala- rının” kendilerine, içtima! realiteleri göz önünde tutup ona göre mütalca yürütmek istiyen birer mütefekkir tavrı takımmalarına bakmayın: yal- nız hisleri ile konüşuyor ve yalnız hisse hitab ediyorlar (bittabi bazan “his” kelimesini “menfcat” manasm- da almak gartile), Okuyanlar da: “Bak! ilim, mantık da bizimle bera- bermiş!,, deyip seviniyorlar. Hani ye- diklerinin temiz olmasına pek dikkat etmiyen adamların: - “Çok yıkamak vitamini mahveder,, gibi sözleri du- yuhca bir memnun olmaları vardır? işte onun gibi. İşin en garib tarafı da bu “softala- rm,, kendilerine hürriyeti de siper et- meğe kalkmalarıdır. “İstediğimiz gibi düşünüp düşündüğümüzü —yazmağa hakkımız yok mu?,, diyorlar. Hayır, yok; çünkü hürriyet, ancak hürriyeti kabul eden, ona inanan kimsenin hak- ne ÜN tamt gaH g0 Mmai hiç bir fikre hürriyet vermiyecekleri muhakkaktır. Daha dün, ramazanda sigara içeni karakola götüren yobazın bugün “hissiyatr dindâaranesine” hür- met beklemesi gibi. Dün kanunen yap- tığını bugün de bizim nezaketimizden, hürriyet sevgimizden istifade ile ya- pacak. Yani hür fikir, daima softaları öne geçirmeğe mecbur olacak! Din softaları, anane softaları... Bun- lara karşı biz de niçin hürriyet softa- & olmıyalrm? Hürriyet softası, yani ferdin hürriyeti esası üzerine kurul: Mıyan her türlü tefekkür tarzı ile mü- cadele eden, onlarr yıkmağa, kökün- den yok etmeğe çalışan adamlar... Nurullah ATAÇ Boğaziçi ve Darüş- şŞafak mekteplerinin yarınki spor teması Her yıl yapılmakta olan Darüşşgefaka - Boğaziçi liselerinin spor bayramı cumar- tesi günü Boğaziçi lisesinde sahasında yapılacaklır. İki irfan ocağının bu samimi teması | tam bir kucaklaşma mahiyetindedir. Bu karşılaşma için devamlı bir şekilde ha- zırlanmakta olan her iki mektebin spor- cu gençlerine muvaffakiyetli müsabaka- Iar temenni ederiz. Matbaa işçileri Pazar günü kongre yapıyorlar Türk Mürettipler Cemiyetinden: Cemiyetimiz, bu yılki toplantısında bütün matbaa işçilerini alâkadar eden yeni nizanmame projesini müzakere edecekti. Fakat 17-4-938 tarihinde ak- tedilen toplantıda gayrimüslim işçi arkadaşların paskalye münasebetile, bulunamıyacakları gönderdikleri mek tuptan öğrenilmiş ve bunun üzerine heyeti umumiyece köngrenin 15 Ma- Yıs 1938 pazar günü saat 14 de Ca- Baloğlunda Eminönü Halkevi salonun- da yapılmasma karar verilmişti. Mü- Pettip, makinist, mücellit, çinkögraf ve bilâmum matbaa işçilerinin o gün ve o saatte toplantıda hazır bulunma- ları rica olunur. İ Taksite mandalattinı Dolmabakçeye Bağlıyan yollardan birini gösteren bu fotoğraf, yolun uğradığı ihmal ve lâkaydiyi uzun satırlarla ifadeye lüzum göstermiyecek kadar beliğdir. Taksimden Dolmabahçeye en kısa tarikle ötmek datiyen nakil vasılaları ve yayalar, belediye bahçesinin bitişiğindeki Dağorlık klübünün yanından kwrılır Korılmaz işte bu berbat, molozlu yo- in aşmak mecburiyetindedirler. SEHİRDE ve Oria okullara muallim Yeniden imlihan açılmasına karar verildi Maarif vekâleti, maarife bağlı mek- teplerde meccan! olarak devlet hesabr- na okutulan talebenin Üniversiteyi bi- tirdikten sonra liselerde mecburi mu- allimlik yapmaları hakkımda verdiği kararla lise muallim kadrosunda gö- Tülen büyük boşluğu kızmen olsun doldurmaya çalışırken bir taraftan da orta mekteplerin muallime olan büyük ihtiyacımı gidermek için yeni tedbirler almak mecburiyetini düy - muştur. Bunun için ilk tedbir olarak, evvelce de yapıldığı gibi bu sene de muallim mekteplerinden mezun olup da ilkmektep muallimliği yapmak hakkını haiz olan muallimlerden, ptlacak imtihanlarda ehliyet ve liya- katleri ortamekteplere muallim tayinlerine karar verilmiştir. Ortamekteplerin bilhassa - türkçe, tarih ve matematik, coğrafya, tabif i- limler ve fizik, kimya gruplarında çok münhal olduğundan talipler bu grup- lardan imtihana tâbi tutulacaktır. Bu imtihana muallim mekteplerinin her nevinden, yani 4, 5 ve 6 sınıflı olanla- rından çıkanlar girebilecektir. Bu seneki imtijhanların hususiyeti, imtihana girecek muallimlerin yazılı imtihanlardan sonra muallimlerin or- ta mekteplere götürülerek orada tale- be önünde birer ders vermeye ve tec- rübeler yapmaya mocbur tutulmaları- MEMLEKETTE Şehirde karga avına müsaade edildi Ziraat müdürlüğü karga başına[* on kuruş veriyor Civar vilâyet ve kazalarda karga - larla şiddetli bir mücadele yapıldığın- dan kargalar şehir dışarılarmı terke- derek şehrin içine dolmuş ve bu yüz- den mücadele fayda vermediği gibi bu hayvanlar şehir sekenesi için de za- rarlr olmaya başlamıştır. Bu vaziyet karşısmda, zirsat müdürlüğünün tek- Hfi üzerine vilâyet gimdiye kadar ve- rilmesinden çekinilen bir kararı ver miştir. Bu karar şehir dahilinde de * Pek kalabalık yerlerde olmamak şar- tile - istiyenin karga vurmasma mü- saadedir. Bu suretle karga vuranlara bir de ikramiyo verilecektir. , Verilen bu karardan sonra şehir da- hilinde omuzunda çifteyle dolaşan ve rasgeldiği yerde namluyu havaya doğ rultup karga avlamaya çalışanlara sık sık tesadüf edeceğimiz, ve zaman za- man üç beş avcının yaylım ateşiyle yerimizden sıçrıyacağımız anlaşılı * yor. Vilâyet ziraat müdürlüğünün beher karga başma vereceği ikramiye mik- tarı on kuruştur. Bu ikramiye mikta- yt fişenk —masrafını kargılamamakla beraber, esasen havaya kurşun atma- ya alışık olanların bu işe de rağbet gösterecekleri muhakkak sayılmak - / tadır. Mısırdan seyyah celbi yolunda faaliyet Mısırla akdettiğimiz yeni - dostluk muahedesi ile ona merbut olan diğer tâli derecede mukaveleler bu memle - ketle iktısadi münasebetlerimizin in- ——— dır. Bu dersleri imtihan heyeti de ta- lebeyle birlikte müşahid olarak dinli- yecek ve buna göre not verilecektir. Denizyollarının genç kaptan ve çarhçıları Parti parti Avrupa deniz mülesseselerinde birer sene staj görecekler Deniz ticaret filomuz, bir taraftan yapılmakta olan yeni vapurlar, diğer taraftan devlet ve Türk armatörleri tarafından alıman kullanılmış gemi - lerle mütemadiyen artmaktadır. Ya- pılan bir hesaba göre, bir sene için. de deniz ticaret filomuza 60 bin ton- Tuk yeni vasıta ilâve edilmiş olacak- tır. Gemilerimizin tonajı böyle süratle arttığı bir sırada elemana olan ihti- yaç daha şiddetle hissedilmektedir. Bilhassa yeni gelecek vâpurlarımız i- çin kaptan, çarkçı, ve makinist bul- mak müşkülâtı şimdiden düşünülmek- tedir. Filhakika birçok kaptan ve çarker vardır. Fakat bunların dörtte fçü halen çalışmakta olan ve daha w- zun müddet ticaret filamuzda faal va- ziyette kalması zaruri olan vapurlar- da çalışmaktadırlar. Diğerlerinin bir kısmı ise, tecrübe ve ihtisas nokta - sından aranılan evsâfı tamamen ha iz bulunmamaktadırlar. Bundan başka yeni gemilerde çalı- şacak olan elemanların gemiciliğin yeni terakki ve tekniğine vâkıf olma: ları da Vâzımdır. Çünkü, yeni vapur- larımız, gerek seyir tertibatı, gerekse ı' makineleri itibariyle şimdikilerden gok Carklı ve son #istemde yapılmak- tadır. Bu itibarla, deniz ticaret filomuzu ihyaya çalışan hükümet, onun için kâ- fi miktarda ehliyetli ve iİhtisaslr bir ekip hazırlamak kararın) vermiştir. Bunun için denizyolları İdaresinde ça- hgan genç kaptan ve çarkçılar parti parti, Avrupaya, büyük deniz müee - aoselerine staj gürmeye gönderilecek- lerdir. Ayrıça gimdiden sonra yüksek deniz ticaret mektebimizin mezunları da gemilerde vazife almadan evvel, Avrupa ve Amerikaya gönderilerek gemicilik tekniği ve işletme servisle- ri üzerinde birer sene staj görecekler- iları idaresinin bundan bir vel, Almanya, İsveç ve Hol- landaya gönderdiği gençler stajlarını mişlerdir. Bunlar — peyderpey memlekete dönmektedir. Avrupada stajlarını yapan kaptan ve - çarkçılar yeni gemilerde çalıştırılacaklardır. Ayrıca, tersane işleri ve gemi inşal- ği hakkında tahsil ve staj gör - Üzere de dörl genç bu sene Ame- rikaya gönderilecektir. ( kişafma yeni bir yol açmış bulun - maktadır. Bu arada bu dost ve kardeş memle- ketle turistik münasebetlerin ihyası için de süratle ve ciddi todbirler alın- ması kararlaştırılmıştır. Eskiden yaz aylarında Misırlı sey- yahlar yalnız memleketimize gelir, ya- zı bilhassa Boğaziçinde geçirirlerdi. Fakat umumi harpten sonra, Misıvli- lar memleketimize gelmemeye başla- maşlardır. Bunun sebebi; iki memle - ket arasındaki münasebetlerin uzun müddet düzelememesi, — Mısırlıların başka memleketlerin turistik propa - gandaları altında kalması ve memle- ketimizde seyyahlara kargı fazla ko - laylık gösterilmemesidir. Bu sebeble Mısırlılar, umumi harb- den sonra yaz ve tatil aylarını Lüb- nan, Atina, İtalya gibi yerlerde geçir- meye başlamışlardır. Bilhassa, Lüb - nan, turistik bir memleket olmak için sarfettiği büyük gayretler neticesi o- Jarak her sene Mısırdan 20000 kadar seyyah celbetmeye muvaffak olmak- tadır. Her mevsim, Yunanistana gelip kalan Mısırlı seyyahların miktarı ise elli bini bulmaktadır. Buna mukabil, göeçen sene memleketimize ancak .ı000 Musirit getmiştir. Hükümet, memleketimize seyyah celbetmek için birçok tedbirler almış- tır. Bu arada seyyahlara gümrük mu- amelelerinde kolaylık gösterilmesi, pasaport vizelerinde kolaylıklar yapıl ması gibi hususlar vardir. Mısırla si- yas! ve iktısadi münasebetlerimiz de İnkişafa başlamış olduğu cihetle, ar- tık Mısırlı seyyahların memleketimi - ze gelmemesi için sebeb kalmadığına hükmedilmektedir. Kaldı ki, İstanbul, Boğaziçi, Anadolu yakası ve Adalari- le Mısırlılar için diğer yabancı say- fiyelere her zaman tercih edilecek güzellik ve hususiyetler taşrmaktadır. Habet'den Tacihe Müvezzi Gazete, bizi içinde bulunduğumuz — ce- miyete, bizim cemi- yetimizi de yer yüzü- nün öbür insan top- luluklarına bağlayan ve sesilemik nak- leden teldir. Okuma ve yazma öğreten, umumi bir kültür ya- pan mekteplerin ve ihtisas müesseseleri « Meşkhur miüvezzinin yanında gazete “Kenan — baba,, mn “insanlığın mektebi,, bir karikatürü — — dir. Bunun içindir ki, öbür mektep ve müesseseleri de içinde toplamıştır: Gazete okuma yazma öğre- tir; en çetin ve usandırıcı mevzular ga- zete sütunlarında cazibeli görünmeğe mecburdur. Kitabın azametinden İlürken- lere, tefrikalar, her gün sayılı kaşıklar- la içilen ilâç gibidir. Büugünün insanlığını, on sekizinci asır sonunun “gazete,,sine borçluyuz. Gazete, hodpesend ve riyakâr Vaka- nüvise yol vermiş, müverrihe zengin bir etüd kaynağı olmuştur. Gazete okumamakla öğünen, gazeteyi hor gören bizimle alâkâsı olmadığını yüzü- müze karşı söyliyen kaba insandır, acı- nacak gafildir. Büyüğümüzü sı)ax yolda atılmış ek. mek görürsek, gıdaya karşı duyduğumuz hürmetle onu alır, basılmasın diye bir kenara bıraktrız. Daha yaşlılarımız, ek- mek gibi, yazılı kâğıt parçalarını da ayni iç titreyişi ile yerden alır, yüksekçe du- var kovuklarına sokarlardı. Mektep ar- kadaşlarımım içinde, gazeteyi ancak bir şey sarmak istediği zaman arayanların adam olduklarını görmedim. Gazete satan müvezzilerin kryafeti hak kında Dahiliye Bakanlığı tarafından bir kıyafet kararlaştırılmış; buna göre, mü- vezziler, boz renkte ve diz kapaklarını aşacak şekilde bir iş gömleği giyecekler ve yalımayak dolaşmayacaklarmış. Mü- vezizler sık sık traş olacaklarmış. Bu husüustaki tebligat da müvezzilere bildi- Tilmış. Gazetelerin, kadir ve ktymetini yük- seltmek bakımından bu emrin tarihf bir ehbemmiyeti vardır. Müyezzi denince, gözümüzün önüne ekseriya pırpırr bir delikanlı, yalınayak, başıkabak uçarı bir çocuk, yahut bir iskele başında, muay- Reşat Ekrem KOÇU (Lütfen sayfayı çeviriniz) Bu vaziyet gözününde bulundurula- rak, Miısırda vâsi mikyasta propa - ganda yapılması — kararlaştırılmıştır. Bu işte resmi makamlarla Turing klüb ve seyabat acenteelri elbirliği edecek- lerdir. Kararlaştırılan programa göre İs - tanbulu Mısırlılara daha iyi tamıt - mak ve sevdirmek için bu sene şehri- mize Mısırdan grup halinde esyyahlar getirilecektir. Diğer taraftan bu sene Boğaziçinde yeni, konforlu oteller ve ekonomik pansiyonlar, lokanta ve eğ- Jence yerleri açılması için turistik faaliyeti teşkilâtlandıracak heyet ka- rarlar verecektir. Bu kararların der - hal tatbikma geçilecektir. Diğer taraftan haber aklığımıza göre, önümüzdeki ay içinde Mısırdan ilk seyyah grupları gelmeye başlıya - caktır. Bunlar arasında Misırlı pren- sesler ve zengin aileler vardır.