“Dün okşam, saat altı sularında, Taksim kışlası arsasında, eporcu ol- duklarını iddia eden 22 şahıs arasında kanlı bir arbede vuku bulmuş ve, po. lisin müdahalesi üzerine, elebaşılar ya- kalanarak adliyeye verilmişler, yaralı- lar da hastaneye nal lülmişlerdir.,, Eğer dün, Güneşle Beşiktaş arasında yapılıp ta, 0—0 berabere biten « ona - futbol maçında, bâkem Adr Akının müdahalesi — ve yerinde ka- olmasayı — sahaya de kalan — polis bazı kuv - tevki - ün aklr sontadan gelir,, — diye l 1 atılmak | sAdCE B u Ka Beşiktaşla güneş berabere kaldılar Iki tarafın da sert oyunları maçın zevkini kaçırdı Hakem Adnanın güzel idaresi müsabakanın feci YAYT ALAS AĞA Ş maçında sSiyah beyazlıların Cihadda Te silen bir akınları bir şekil almasına mani oldu Gayrl Tedereler arasır_ı_u_d_a Arnavutköy kurtuluşu yendi eski bir söz vardı, Eski devrin ihmal- ciliğini ve dar görüşünü ifade eden bu sözü Kemalist Türkiye, Osmanlı im- paratorluğiyle beraber tarihe gönmüş. bugln hâlâ, aklımızın sonradan bazı ufak tefek hâdiseler de yok ğildir. Meselâ, en basit bir seyrüsefer almak için bir iki kişinin ö- eriz, harap evleri yıkmak çin bu evlerden bir kaçının, bir kaç vatandaşın üzerine yıkılması İâzım ge- r, plâjlarda tahlisiye işlerine ehem - iyet vermek İçin, evvelâ denizin bir betbahttan “halâs,, 1 icap ediyor ve saire... . Ayni ihmal, ayni dar görüş, futbolda da gösterilmemeli ve bir gün, bir fut- bal maçımın çok müessif bir bödise tev- lit etmesi iİstenmiyorva, peşinen tedbir A — -düğ TEMSNE a Galatasaray - Allılar muhteliti müsabakasında Sületrmanın nebicesiz bir akını Galatasaray Altılar muhtelitine 2 - 1 yenildi Kör dövüşünü andıran ve arasıra Gidden bazin safhalar arzeden Güneş » Beşiktaş “oyunu,, ndan evvel yapılan Galatasaray - Altılar muhteliti maçı, beyeti urmumiyesi itibariyle cidden gü- zel oldu.. Bir gün evvel, başka bir maç yapmış olan satıkırmızılılar, bu maça Sacit, Lâütfi, Salim, Musa, Suavi, Necdet, Mehmet ve Haşimden mahrum bir va. ziyette, şu kaklroyla sahaya çıkmışlar- di? Necmi » Adnanm, Şefik - Hicri, Zeki, Celâl - Danyal, Şevket, Bülend, Süley- man, Yusuf, ılar muhteliti de şöyle teşkil e. h, Bahadir - Dan ri, Sadeddin - İlhan, Haydar, Hüseyin, Muhteşem. Çok enerji iyi bir oyun çıkaran Galatasarayın üstüste yaptığı bir kaç tehlikeli ve güzel hücumla başlıyan ma- çın bu ilk devresi, nisbi hâkimiyetleri altında cereyan et. ti. ve bu gıkı bir şütle takımının ilk ve ti ve bu devrenin ortalarına d leyman &bt bir şütle takımı son gölünü attı. Kemal, sarıkırmızılıların Fakat, yavaş yavaş biribitlerine alı- şarak, iyi bir takım hali arzetmeğe büş- hyan Altılar muhteliti oyuncuları, Ga- latasarasy muavin hattının zaafı kargı - sında, bilhassa ikinci devrede, hakimi. yeti ellerine almakta gecikmediler, Ve biri Haydar, diğeri de Muhteşem tara- fından attıkları iki gölle ilk devrenin mağlübiyetini telâfi ettikleri gibi, gali- biyeti de kazandılar. Bu gâalibiyetin başlıca âmillerinden bi- ri, belki de, cidden güzel oynryan Muh- teşemin, ikinci devrede orta muhacim mevkünne geçmiş olmasıdır. Filhakika, muhteşem bu mevkide, hem yanmdakilere çok faydalı olmuş, hem güzel bir galibiyet golü de atmış- tır. Galatasaray takımında ise, yukarıtda da söylemiş olduğumuz veçhile, tama. miyle B takımı oyuncularından müte - şekki! bulunan muavin hott: elinden gelen her şeyi yapmışsa da, kuvvetli im hattı karşısında fazla mücssir olamamıştır. Sonra Galatasaray takımında, daima nazarı dikkati celbeden, karmakarışık bir hal var ki, bunun sebebini bir türlü BŞ Devamı 12 incide muhbi alımmalı, ve spora, her şeyden evvel spör nezaheti, epor zihniyeti aşılanma. kdır. Rakip kaleciye attığı . ya <Xi sit veya —gayri şuurt - tekmeden sonra — kovalanan Güneş merkez muü- hacimi — Melih, kendisine — esasen 'Türkiye 800 — metre şampiyonalu - gunu kazandıran seri tabanlarına, üs- telik korkunun kanatlarını takıp uçar- casına kaçmasaydı ve gözleri dönmüş olan Hakkı onuü yakalasaydı, ne olur- du?. Ne olurdu bilmiyoruz amma, her halde hoş bir şey olmazdı.. Hele,topa koşan her oyuncu kelleyi koltuğuna alan bir fedai k diği o ikinci devrenin hali neydi?, *Oyun, ! Her futbol maçından sonra, oyunun sureti cereyanr hakkında malümat ver. mek âdettir.. Dün, milli kümenin bu en mühim maçlarından birisini yapmak Üzere sahaya çıkan delikanlılar, futbol zevklerini istismar eden Taksim etadı gişelerine 75 kurzuş gibi, kürelarzım en pahalr maç tediyesini yapmaktan çe- kinmiyerek güzel bit oyun seyretmek için gelen binlerce futbol meraklısına cidden güzel bir “oyun!,, oynadılar. Beşiktoşlılar, Hüsnü, Şeref ve Eşref- ten mahrum olarak sahaya çıktılar. Maarnafih bu eksiklik siyah beyazlıların işine yaradı, çünkü tamam çıksalardı belki bir geyler ümit eder ve doğru dü- rTüst oynayarak neticede her halde mağ- lüp olurlardı . Halbuki eksik çıkınca: “Nasılsa bapı yuttuk, basalım tekmeyi heriflere!.,, tarzında bir düşünceye kapılmış ola. caklardır ki, hakikaten “yemeğe,, başla- dılar., Eh!.. Adam yeyince gol yemedi- lert, Hâkim oynayan Güneşliler bir hayli, siyah beyazlılar da bir iki güzel fınsat kaçırdılar., ikinci devre İkinci devrede Güneşliler toptan xi- yade rakirlerinin tekmelerini kontrol etmek mecbuciyetinue kaldıkları İçin fazla müessir olamadılar.. Kimlerin gü- zel, kimlerin fena oynodıklarını bir türlü anlayamadık; esasen, oyunun mü- him bir kısmımdaki gaye, iyi tekme at- mak veya tekmeden maharetle kurtul- İDünkü müçı Biyüz Dir Prlkufla ödare üzere, Nuri, Faruk temayüz ettilec, Ehi, Bu işte, kendi kalesine bir kaç gilt atan Güneşli Faruk ve Yusuf ta fena değil. lerdi. Niyöazi tekmelere mukavemet, Me- lihte kendisini bir daha kaçırmamağa azmetmiş gibi görünen bir iki rakibin- den ucuzca kurtulmak hususunda ma- haret gösterdiler. Beşiktaş ilk defa oynayan Osman muvaffak oldu sayılabilir. Çoktanberi sahada görünmi. yen Nazım da hiç fena değil futbolculuk faciasının bir Yirmi iki cyuncunun, bizce, en iyisi, herşeye rağmen, ayağına geçen her to- pu en iyi bir şekilde kullanan, arkadaş- Jarma bir çok fırsatlar hazırlayan ve böylelikle futboldaki derin vukufu ve tecrübesiyle daha uzun müddet, birin- ci sımıf oyuncularımız arasırıda mevkil. ni muhafaza edeceğini gösteren Rebi iydi. Sözümüzü bitirmeden evvel - Gü- neşli olmadığımızı batırlatmak suretile kendimizi tarafgirlik — şüphelerinden tenzih ettikten sonra . bir noktaya işa- ret etmek isteriz? 'Tekme atmadan di ğı samanlar hepimizin takdir ettiği Hakkr, dün, cidden kendisine yakıştıra- madığımız mübalâğalı ve mânasız bir asabiyete kapılmış ve buna rağmen, o- yundan sonra bir kahraman gibi omuz. Jar üzerine dolaşmıştır! Hakkı, bir eporcu olarak kendisini herkese sevdirmek istiyorsa, her şeyden evvel, sahalarda, cskisi gibi, hakiki bir sporcu, yani bir centilmen gibi harc . ket etmelidir , takrmında eden hakem 7 ) Sabahleyin ilk müsabakayı Arnavuf. köy ile Kurtuluşun ikinci takımları oy- padılar ve bu maçı 3-1 Kurtuluş kazan- dı. Galataspor - Eseyan * Şazi Tezcanın hakemliği ile — yapılan Eseyan - Galataspor müsabakasına ta- kımlar şu kadrolarile çıkmışlardı: Galataspor: Koço — — İhsan, Rıjat — Muzajfer, Paskolidis, Pakis — Bobi, İs- tefanidis, Nikos, Angelidis, Niko, Azad — Garo, Önnik — Ke- san, Bodo — Tomi, Matat, Va- rojan, Harot, Asben, İlk dakikadan itibaren üstün bir oyun tutturan — Calasporlular müsahakanın dördüncü anda ilk göllerini kay- da muvaffak oldular, Eseyanım ara sıra yaptığı tesirsiz hü- kikaya kadar tam bir üstünlük kurdular, Bu dakikadan sonra yavaşlayan rakip- lerinden hâkimiyeti koparan Eseyanlıla- rın hücumları görüldü. Dağınık bir hal- de yapılan bu hücumlardan nde kare şısındaki müdafiin hatasından — istifade eden Adnan güzel bir kafa vuruşile to- pu Galataspor ağlarına taktı. Bundan sonraki müddet zarfında kar- şılıklr fakat neticesiz hücumlar yapan taraflar ilk devreyi 1-1 beraber bitirdi- ler. İKİNCİ DEVRE: İkinci kırk beş dakika - İlke nazaran- süratli oldu. Bilhassa ilk 20 dakika da iki taraf da beraberliği lehlerine boz- mak için çok çalıştılar. Son dakikalarda Galatasporun tazyiki başladıysa da çok güzel oytayar — Gala- taspor kalecisinin sayesinde galibiyet go- lünü atmağa muvafafk — olamadılar. Bu suretle maç müddeti beraberlikle bitti- Wer- Dovamı 12 incido AŞ