© MAYIS — 1938 Kolalı yaka n bir roman tercüme etmek imi söyleyince arkadaşlarda: biri: “Niçin dahs eğlenceli, merakl; bir $ dedi. Büyük Fran- sız romancısının karileri sıkacağı ka- naatinde idi ve karilerce İnız macera ve polis roman- y seçmedin?,, beğenilmek hakkıı larına değilse de, yalnız yeni veriyordu. Kendisine Bölzac'ın romanlarının me- uyandıran kitablar olduğunu ar- latmak istedim, Gerçi bütün Balzac'ı okumadım; fakat okuduğum — roman. latı arasında beni sıkan olmadı. Bunu arkadaşıma pek kabul İ Niçin inanmıyordu? Kendisi Balzac'ı okuyup da sıkılmış mrydı? Hayır. —O halde bu peşin - hüküm nereden geli- yordu?. Yalnız esetlere ettiremedi Balzac'a karşı deği *büyük,, diye tanılan rlerine karşı böyle bir hio var. Bizi “büyük,. sıfatı korkutuyor. “Mademki büyük'tür, o halde eserinde pek ince veya pek yüksek fikirler var- dır, Anlaşılması güç olur, Onlerı ©- kürken mütemadiyen düşünmeğe, ince- liği, o yüksekliği kavramak için daimi bir dikkat göstermeğe mecbur oluruz, eğlenemeyizi,, diyoruz. “Tiyatromuz yıllarca Shakespeare'den korktu, onun dramlarıma, komedialarına yeni muhar. rirlerin en aşağı eserlerini tercih etti. Halbuki Hamlet, Kral Lear pekâli se- yircileri ağlattı, onların merakını uyan- dırdi. Doğrusunu isterseniz Shakespeare bizde yepyeni değildir; bir takım me- lodram ve tulâat kumpanyaları yıllar- ca evvel de cmun bazı dramlarını oyna- mışlardır Ancak eserin adını garib bir hâale sokerlar, Shakespeare'in olduğu. nu söylemezlerdi. Halk onları pekâlâ eğlene eğlene seyrederdi. (“eğlenmek,, derken zevk duymağı kasdediyorum, yani hem gülmek, hem de eğlenmek, hağılı alâka ile takib etmek). Melodram veya tulüat kumpanya - &ında borulmuş dramı hoşlanarak sey- Teden, dahia ciddi bir temsilde gene o e- serden sıkılacağını sanıyor. Çünkü Shakespcare'in, büyük şalrin adını dü- yunca, kendisine hemen bir oğır - başlı. lik geliyor, sanki gayet yüksek ve ga- *“kolalı yaka,, takıyor. O sıkılıyor, Shakes- yet sert *“kolalr yaka,, dan peare'den biliyor. “Büyük,, kliye tanınmış gairleri, mu- herrirleri de sadelikle, onlarda öyle ince ve yüksek şeyler aramadan oku- yalım, hiç sıkmazlar. Ömrümde oku- duğum kitabların en eğlencelisi Ho- meros'un İliada'sı oldu dersem hiç de mübalâğa etmiş olmam. (Bittabi aslın: değil, fransızca tercümesini okudum. Homerosu sıkımtılr bulanlar Le conte de Lisle'in ağır, hayli tadsız tercülmele. rini okuyanlardır; bir de Viktor Be- Tard tercümesine bakın, insanm oku- dukça okuyacağı gelir.) Karilerimden Balzac'ın romanmı da herhangi bir aşk hikâyesini okudukları zamanki eğlenmek, heyecan duymak itimadı ile okumalarını rica elerim, günkü o heyecanlı, halecanlı bir aşk hikâyesidir. “Kolah yaka,, istiyen ağır eserlerden değildir. Nrullah ATAÇ Sümer Bank imtihanla memur alıyor Sümerbank, her sene olduğu gibi bu sene de lise ve ticaret mekteplerin den mezun gençleri bankacılık tekniği ve sanayi hareketlerinde idareci ola- rak yetigtirmek üzere bankaya alma- ğa karar vermiştir. Bunun için banka elli genç almak ilzere büyük bir imtihan açmaktadır. İmtihanlar bu ayın yirmi beşinde İs- tanbul ve Ankarada ayni zamanda ja- Plracaktır Sümerbank gerek banka merkez gu- belerinde, gerekse bankaya bağlı mü- esseselerde çalıştırılacak bu gençlere maaş miktarı tayin etmemektedir. Banka bunlara muvaffakiyetlerine gö- re ve gimdiye kadar tatbik edilip de Muvaffak netice veren usul üzerinden Mmaaş verecektir. Bu suretle gençler gösterecekleri mesaiye göre bankada ilk maaş hadlerini tayin etmiş ola- taklardır. Banka bu gençlerden en lâ- yik olanlarıı bilâhare ihtisas yapma- ları için Avrupaya gönderecektir. Maltepo Askeri lisesinde yeni mezun ların diploma tevzii merasimi 1 ları ve vi lm ş, spor gö sımrm yapılmıştır sonra iyi derece alanların mükâf, bazı değişiklikler yapıldı Subay rütbe ve isimlerinde değişiklikler yapılmasına dair karar da bugünlerde çıkacak Bakanlar Heyeti, ordu kıyafet nizam- namesinde bezı değişiklikler yapmış ve bazı maddeleri kaldırarak nizamname- ye yeniden bazı hükümler ilâve etmiş- tir. Bu hükümlere göre Hemiryolu, tank, zırhlı otomobil, motosiklet, mo- tör subayları hangi sınıfa verilmişlerse © sınıfın rengini kullanacaklar ve ren. gin üzerine işecetlerini koyacaklardır. Kimya taburunda olanlar mavi çuha Üzerine sarı madeni yanan sis mermisi koyacaklardır. Harp hükümlerinin cari olduğu res- men ilân edilen ve yahut Bakanlor Hey- etince çarpışmaları gerektirecek hare- ketlerde bulunduğu kararlaştırılan mın- ” takalarda yaralananlar, yaralanmada yaraclıkları vesikalandırmak — şartiyle, ti ge ginin yarı i takacaklardır. kollarına yara işarı genişliğinde yara işarı Harbiye okulu talebesinden hava &- nıfına aytılmış olanlar yakalarına ko- yu mavi çuha üzerinde bir küçük çift Bunun kanad işareti- takacaklardır. gibi muhabere ve demiryol talebeleri İsantbul telefon santralı Genişletilerek takviye ediliyor 'Telefon idaresi bir taraftan Şişlide iki bin abonelik bir yeni telefon san- tralı vücuda getirir ve Beyoğlu san- tralmı takviye ederken bir taraftan da İstanbul kısmı şebekesinin de kud. retinden fazla yüklü bir hale geldiği- ni nazarı dikkate alarak Tahtakalede bulunan telefon idaresi binasını geniş letmeğe ve burada en modern şekilde bir santral vücuda getirmeğe karar Nafia Vekâleti Tahtakaledeki bina- nım genişletilmesi ve burada yeni te- sisat vücuda getirilmesi için tahsisat vermiştir. Ancak, binanın etrafında bulunan üç arsanm İstimlâki rinde anlaşılamadığından kanuni hak- lara dayanarak yapılan talep üzerine daim! encümen bu arsaların menafli umumiyeye hâdim işlerde anmak üzere istimlâkine ve bedelinin banka- ya konulmasma karar vermiştir. Bu kararın verilmesinden sonra top rak tesviyesi derhal yapılarak bura.- larda inşaata başlanacak ve İstanbu tarafı şebekesi kuvvetlendirilecektir. Telefon idaresi bugün İstanbul ta- rafında bazı mıntakalarda yeniden bir tek abome dahi kabul vaziyette bulunmaktadır. Bu yit müracaatlar reddolunmaktadır. Yeni tesisatla Beyoğlu gibi İstan- bul tarafı da uzun seneler kifayet ede- cek kadar takviye edilmiş olacaktır. den üzere- | edemiyecek | meyye istihsaline faydalı olacağı gö | ! de subaylarda olduğu gibi yakalarına şua ve Tokomotif işareti takacaklardır. Subayların rütbe ve isimlerinde değişiklik Subay rütbe ve isimlerinde barı de- Bişiklikler yapılmasına dair olan kanun projesi, kamutay milli müdafaa encü- tır. Hükümet, mucip sebepler lâyihasın. da, yarsubaylar 891, 2771, 3278 sayılı kanun hükünslerine göre subay haklarını haiz, bundan Uolayı ı mânasına gelen yarsubay in bu rütbe sahipleri için kull. maaş ve diğer haklarda bir değişiklik tazammun etmemek şartiyle teğmen tabirinin üstteğmene, asteğmen tabiri- nin de asteğmene tahviliyle bu yanlış- lığın düzeltilmesinin muvafık olacağı- nı tasrih'etmektedir. Proje aynen şudur: Madde, 1 — 2771 - sayılı * kanunun 2 inci maddesi aşağıdaki gibi değiştiril- miştir! ER: İhtiyaçları devlet tarafından deruhte ve temin olunan rütbesiz as. kerdir. Onbaşı, çavuş, üstçavuş, — başçavuş, başgedikli bu rütbeleri haiz olan asker- lerdir. Onbaşıdan maadasına erbaş'de- nir. Bunlardan hususi kanunla mükel - lefiyetlerinden fazla hizmet deruhte e- Menlere gedikli denilir. Erat, Erden başgedikliye kadar olan askerlerdir. Subay; Husust kanunlara göre or- duya intisap eden yarsuboylardan Ma. reşala kadar askeri rütbeyi haiz olan askerlerdir. Orduda rütbe sırasr aşağıda yazılı- dir: Eıbı;lır Konserve indirmek meninden geçerek ruznameye alınmış- | lf f rütbe | sübay | Onbaşı, başgedikli. Assubaylar: Asteğmen, teğmen, çavuş, Üstçavuş, başçavuş, üstteğmen, yüz- | başı. Ustsubaylar; Binbaşı, yarbay, albay, Generaller: Tuğgeneral, Tümgenersi, ral, Örgeneral, Mateşal. Amirallar; Köoörgene - Tuğamiral, Tümamiral, Koramıraı, Öramiral, Büyükamiral. Hususi kanuna göre kklemi ihraz &- den yüzbaşılara (Önyüzbaşı) ve bir tugaya kumanda eden albaylara da Tuğbay denilir. Askeri memur: Husus! kanuna göre subaylaca muadil ve hususi bir silsile ve kıyafet taşıyan askerdir. Mağde 2 — Bu rütbe isimlerinin bu- Junduğu kanunlarda da takım kömü . tanlığı nleri yukatıda olduğu gibi değiştirilir.,, Kısa bizmete tâbi olarak silâh altına alınanlardan memur olanlara, yedeksu- bay okulundan çıkarak yarsubay rütbe- siyle kıt'aya iltihaklar; tarihinden iti. baren mensup oklukları dairelerdeki maaşlarının tam olarak verilmesi |âzım- dır. Bu maâşlar haiz oldukları rütbe maaşlarından az olduğu takdirde, yal- nız aradaki farkın vekâlet bütçesinden tediyesi icap eder. Buna rağmen, bu gibilere bazı kıta. larca yarsubaylık maaşının - verildiği galaşılmış ve vekâlet tarafından bu hu- susta tamim gönderilmiştir. Tamimde, verilmiş olan yarsubaylık mzaşlarının eşhas zimmetleri hesabına alınarak tah- sil edilmesi ve bu gibilere verilen masç miktarın! gösteren cetvellerin vekülete gönderilmesi de istenmektedir . —— fiatlarını için... Fabrikacılar, teneke kutuların gümrükten edilmesini Konserve fahrikatörleri, memleke- timizde konserve fiyatlarmı indirmek Ve bir taraftan da sürümü arttırmak in hükümete mühim bir teklifte bu- Tunmuşlardır. Bir taraftan hayatı ucuzlatmak prensiplerine uygun olan, diğer taraftan konserve - istihlâkinin artmazile balıkcılığımıza, sebze ve rülen bu teklif ehemmiyetle nazarı dikkate alınmıştır. 'Teklif gudur: Konserve fiyatlarının bugün yüksek oluşunun başlıca sebe- binl könserve kutularmın çok bahalı- istisna istiyorlar ya mal olması teşkil etmektedir. Fil- hakika bir könserve kutusu yedi ku- ruşa mal olmaktadır. Bunun da âmili tenekeden alınan gümrük reaminin yüksek oluşudur. Konserveciler - eğer yalnız könserve sanayiinde kullanılan tenekeler sanayi ham maddesi addedi- lerek muafen ithal edilirse konserve fiyatlarınm birdenbire beş kuruş bir- den ucuzlayacağını söylemektedirler. Konserve fiyatlarııın bugün birinci kaliteleri yirmi kuruştan satılmakta- dır, Bu şekil kabul edilirse sebze kon- yapıl mışler. Dün gruplar halinde Tesimlerini neşrettiğimiz mezumların geçit vesminden k sim Terimiz bu merasimden iki intıbat tesbil ediyor. 'Haber'den Tatcihe | Türk askerinin Ordu kıyafet nizamnamesinde müzesi Hava güzel, işim yok, Ahırkapı sahil- lerinde bir sevdiğimi aradım bulamadım. Haber'e gelirken, yağmurun - gün beri paslandırdığı asabımı — sessizlikle temizlemek için Ayasolya ' arkasından, üçüni n ndan, Babı hümayundan geçerek £ eşmeye İn- mek istedim. Askeri müze civarında önüme bir ilk- mektep çıktı. Esmer ve biraz yorgunca görünen genç bir öğretmenin ark a crviy civil çocuklar, Aya İrini kil saparlarken, kulağıma bir ses geldi. — Bizi hani Askerf müzeye götürecek- tiniz bay öğretmen?! Dalgınlıkla kafamı birdenbire çarpmış gibi durdum. Evinde dedelerinin, sının, büyük kardeşlerinin cenk de: larını dinliyen, Plevneden — kalma » gömlek, Çanakkaleden gelme kanlı kabalak, Sakaryadan hatıra bir istiklâl madalyesi, günleri geldikçe kendisine sev gili ölülerin müharek — emanetleri gibi gösterilen bu çocuk, Türk mü- zesine götürülürken Si bir yapıya.gi- receğini düşünmüştü? Kıltcının ucu ile dünyanın yollar açmış, ayağını bastığı medeniyet ucığı hın-mı- t askerinin üzerinde yerde bir ihi güneşin Türkiyenin en büy beton da değil, ba salonları, zalerlerini bartmalarla tezyin edilmiş, içinde her zalerin bir salonu bulunan ve kendisi de modern yapımın bir nefisesi olan bir as- keri müze, Türk askerinin hakkı değildir de, yeryüzünde kimin hakkıdır? Bugün bir Askeri müzemiz vardır di- yemeyiz. Kostantin tarafından — atılan, 532 de Nika ihtilâlinde yandıktan sonra Jüstinyen tarafından yeniden — yapılan, 740 yıllarına doğru esaslı bir tamir gö- ren Aya İrini kilisesi, zaferden — zalere koşmuş Türk askerinin ayağı — tozunun bile teşhirine k yapı değildir. Türk askerinin müzesi, Türki: huriyetinin hükümet merkezinde, Harp akademisinin karşısında bir — âbide ola- caktır. Atatürkün, Fatihin, — Timurun, Cengizin, Attilânın heykelleri arasından geçerek bu âbidenin ta ortasında "Meh- metçiğin,, timsali önünde diz çökerken: Yedi kandilli Süreyya'yı uzatsam şu- radan; oliunda bürünmüş; kanına, Uzamırken, gece mehtabı getirsem yas mına, Türbedarın gibi 16 fecre kadar beklet- sem:; Gündüzün fecrile âvizeni lebriz etsem; Tüllenen mağribi, akşamları — sarsam yapabildim diyemem katırama! Sen bu dvizenin Yine bir şey Demeliyiz. Reşat Ekrem KOÇU —< olacaktır ki bu fiyatların yüzde yirmi beş ucuzlaması demektir, Teklif alâ- kadar makamlarca tetkik edilmekte - servelerini on beş kuruşa almak kabil dir,