z i HABER — Akşam postası a ADEMİ KTİDA R<mmn ve BEL GEVŞEKLİGİNE KARŞI HORMOBİN | A tabletleri & KATRAN HAKKI EKREM Oksürenlere ve göğüs nezlelerine KABIZLIK HAZIMSIZLIK MiDE Ekşilik, Şişkinlik ve yanmalarını On binlerce kişi gibi siz de kul- Yanımız memnun olacaksınız. HOROZ markasın: dikkat. E w]xwı f ğ;,şg.d“ Çünkü ASPİRİN seneler- denberi her türlü soğukal: | gınlıklarına ve ağrılara karşı tesiri şaşmaz bir ilâç olduğunu isbat etmiştir. ASP İ R ı N in tesirinden emin olmak için lütfen © marka- sına dikkat ediniz giderir. Ağızdaki kokuyu, tatsızlığı ve di deki paslı- bığr defeder. Mide ve barsakları alıştırmaz. İştihanızı ve sıhhatinizi düzeltir. Son derece teksif edilmiş bir tuz olmakla — müşabih isim- lileri ve taklitleri israrla reddediniz. Ekzema ve en muamnil cilt yaralarından kurtulmak lçln1 EKZAMIN kullanınız. Binlerce hastayı kurlarmıştır Eczane'erden isleyiniz. KAKRUK MT AYAS AT 1 MEZHEBLER AAA LT YA ALEVİLİK, KIZILBAŞLIK, SUNNILİK ŞİİLİK NEDİR VE NEDEN ÇIKTI? Ziya Şakirin bu kıymetli eseri çıkmıştır. Maarif Kitaphanesinde 3 Kuruştur. AVRUPANIN YENİSİYASİ HARİTASI HLA AAA AAA L A K DA L İA L L L LA 26 MWARKİZ DÖ POMPADUR garip insanın T Knn* dö Sen - Jermen onu göğsü ü- zerine bastırdı, sonra, ona şefkat dolu son bir işaret yaparak, sür'atle uzaklaş- Ülere D'Assas, gşatonun büyük kapısına doğru yürüdü. . H OÖN BEŞİNCİ Lült Şövalye, herkesin uyuduğu bu saat- te, şatoya niçin geldiğini memura izah edince memür da bağırdı: — Subay! Krala bir mesaj var? Bu ses yandaki nöbetçi tarafından tekrar edildi ve böylece, ağızdan ağıza geçerek karakola geldi. Bu karakolun kapısı çabucak açıldı. D'Assas iki muhafızın dışarıya çıktık - Jarmı gördü.. Bunlardan birisi elinde bir şamdan tutuyordu. Önde, mantosu- na İyite sarılmış olan karakol âmiri za- bit yürüyordüu . Zabit şövalyenin önünde durdu ve d'Assasın yüzünü — görmeğe çalışarak, parmaklığın arasından sordu: — Krala bir mesajımnız m; var?, Şövalye, yüzünü meydana çıkararak — Evet, çok müstacel bir mesaj.. Zabit tekrar sordu: — Mösyö, dedi, getirdiğim mesaj gifahidir. Binaenaleyh size vermeme imkân yoktur. Fakat sizi temin ederim ki mesele çok mühim ve çok müstacel- dir. Bunda belki de kralın hayatı mev- zubahistir.. Zabit şaşkın duruyordu. Şövalyenin son sözleri onun çehresi- ni sarartmıştı., Fakat aldığı emir kat'iydi.. Bu sırada, şatonun parmaklıkları bo- yunca, dış tarafından yürümekte olan iki kişi, fenerin ışığı altında, ('Assasın yanına doğru yaklaştılar. Zabit: Kral! diye mırıldandı. Filhakika büu iki kişi, on beşinci Lüi ile odacısı Löbeldi, İkisi de küçük ev- den geliyorlardı. Lüi, yaklaştığı zaman d'Assas'ın şöyle dediğini duymuştu: — Kralın hayatı mevzubahistir. On beşinci Lüi, kendisini tanıyarak, selâm resminin ifası için emir vermek üzere bulunan zabite: <— Ses çıkarmayın, mösyö.. Dedi ve d'Assas'ı tanımadan — ilüve ettiz — Şatonun ne suretle muhafaza edil- diğini bizzat görmek istedim. Vazifeni. zi mükemmelen yapıyorsunuz, — sizi tebrik edetim. Doktorlara Babıâlinin en güzel konforlu muayenehane Cağaloğlu yokuşu 43-1 matbaacı Sabriye müracaat. Diş Doktoru Necatı PAK Şi Hastalarını bergün sabah sant 10 dan akşam 19 a kadar kabul eder, Salı ve cuma günleri ssat 14 ten 18 e kadar parasızdır. Adres: Karaköy Tünel meydanı, Tersane caddesi başında No. 1/2 yerinde yeni ve Türk Hava Kurumu Büyük Piyangosu I. nci keşide 11 Mayıs 938 dedir. üyük ikramiye 4.0000 Liradır. MARKİZ DÖ POMPADUR 127 Bunun üzerine, zabit, ileriye doğru bir adım atarak: — Sir! dedi. Eğer majesteleri müsa, ade etmek lütfunda bulunurlarsa, ken- dilerine bir şey arzedeceğim.. — Söyleyin, mösyö.. — Sir, bu asilzade, krala müstacel bir mesaj getirmektedir. On beşinci Lüi, şövalyeyi henüz gör- memiş gibi yaparak, lâkayt bir tavırla ona doğru yürüdü ve sordu: — Bana mesajı getiren siz misiniz, mösyö?. — Evet, Sir! Kral, kendisine yabancı gel: mı)eu bu sesi duyunca Ürpeterek: — Kimsiniz, mösyö?. Diye sordu.. Genç erkek te, ileriye doğru iki adım atarak cevap verdi: — Şövalye d'Assas, . Bu defa kral, bütün vücudiyle ürper- di. Kan beynine hücum etti. Jülyetle yaptığı görüşmeden sonra, d'Assaa, ©- ntn nazarmda, amarısız bir rakipten başka bir şey değikli, Kral, bir an, öonu tevkif ettirmeyi dü. şündü.. Fakat genç erkeğin kendisine neler söyliyebileceği tecesslisli ağır bastı ve tekrar sordu: te bulunabilecek bir İnsan mı zannedi. yordu?. Bu muhtemeldir.. Çünkü zabitin bir kaç adam geriden yürümek hususunda gösterdiği bütün gayrete reğmen, Lüj, onu yanında yürüttü. Kral, apartımanlarına geldi ve Lö- belin kendisini beklediği küçük bir sa- dona girdi. Odacı ona bir işeret yaptı ve düşün- eelerine dalmış olan d'Assas bunu gö « remedi, Bu işaret, yandaki odaların tahtr mu- hafazada bulunduğunu ve kralm rahat rahat konuşabileceğini gösteriyordu « On beşinci Lüi, zabitle Löbtle izin verdi ve, icabında, kendisine siper itti- haz edebileceği geniş bir masanm arka tarafına oturdu. Sonra: — Sizi dinliyorum, mözyö.. Dedi, ayni zamanda masanın Üzerin- de bulunan bir zille oynamağa başladı. Bu zilin ilk sesinde, salona yirmi mü. sellâh muhafız girecekti. D'Assas: — Sir, dedi, mojestelerine şunu ar- zetmek vazifesini üzerime aldım ki, şa- tonun sağ tarafında bulunan küçük &- Ve gizdikleri takdirde, tehlikeye maruz kalacaklardır. Kral, bu haberin kendisinde bir hay. — Siz kimsiniz?, On beşinci Lüi, ailesinden tevarlis — Bana bir mesaj getirdiğinizi söy- ret uyandırdığına , hattâ bu sözleri — Overn slayı bayraktarı, — şöval. ettiği bir tedbirler, olup biten şeyleri yorsunuz, öyle mi?. duyduğuna dair d'Assası temin edebi- ye d'Aszas!.. ve kendisini sarartarak ürpertmiş olan — Evet, Sir; Krala, yalnız krala ar- Tecek bir tek jest bile yapmadı. — Mesaj kimin tarafından geliyor?. sözleri duymamış gibi göründü, zetmem lâzrm gelen şifahf bir mesaj.. — Sir, mevzuu bahsolar ev, majeste- Beni affedin, fakat bunu bilmeden sizi içeriye almak salâhiyetini haiz değilim. Şövalye cevap vermedi.. Bu süalle karşılaşacağını hiç düşün- memişti.. Bir an tereddüt etti, sonra: — Bunu söyleyemem, dedi. — Şu halde, mesajmmızı verin.. Ktra- la arzedilir.. Size gelince, siz de ancak parmaklıklar açıldığı zaman, yani saat sekizde içeriye girebilirsiniz. D'Assas: / l bi Onun iltifatımdan, derin bir sevinç içinde ürperen zabit ise yerlere kadar eğiliyordu. Sonra kapıyı açmağa hazırlanan at- keri iterek, kapınım zincirlerini kendisi indirdi.. Kral, biç acele etmeden kapıdan ge- çerek! — Bana isminizi de bildirirsiniz, mös- yö.. Ben sadık ve iyi hizmekârları seve- rim.. Gel, Löbel.. Küçük gezintimden cidden memnunum, On beşinci Lüi: — Şu halde benimle gelin.. Dedi ve zabite dönerek ilâve etti: — Bana refakat edin.. Ayni zamanda, Löbelin kul şeyler fısıldadı ve hademe süz'atle u- zaklaştı. D'Assas merd bir adam olduğu için, on beşinci Lüinin zabiti çağırmakla, muhtemel bir taarruza karşı koymok gayesini güttüğünü farketmedi. Kral, şövalyeyi, alçakça bir teşebbilr- lerinin iyi tanıdığı güzel bir evdir. Ve kral bt evde.. bir kadın.. iyi —tanıdığı bir kadın tarofından çağrıldığı bahane- siyle ithal edilmek istenmektedir. D'Assas, bunları söylerken, bir hayli sararmıştı. Krala gelince, işte onun düşüncele. — Dur bakalrm, tedbirsizlikleri ne. reye kadar varacak., Bu haylas, şüphe- siz bona Jat tarafından gönderilmiştir. Janm maksadı, tagayyübü esnasında be-