NUT TTT YAT YT V A k ı ı! ı t !E BO DA C ” GÇ 77 ©3 F Z DŞ N T , SN Dostumuz ve Müttefikimiz Yunanis fanın her uğradığı köşesinde çok ha- raretli ve eşsiz. tezahürlere vesile yermiş olan mesud seyyahatinden Avdet eden Başvekil Bayar ve messi farkadaşı Dışbakanımız doktor Aras bu sabah saat 11.15 de Sirkeci de trenden inmiştir. Şerefli bayraklarımızla süslenen is- tasyonda, durmadan yağan müz iç bir yağmura rağmen büyük bir karşılayı- €1 yığını vardı. İstanbul valisi ve Belediye reisi Üs- tündağ ve bayan Üstündağ, general Halis, Emniyet — direktörü Salih M Kılıç, sabık Belediye reisi doktor Emin, Üniversiteliler, Rektör, ba- xi profesörler, iktısad, idare, ganat, #debiyat ve fikir âlemimize mensup bir çok şahıslar, bir bando mizika, bir bölük asker, bir polis müfrezesi, bir Yaci oymağı ve muhtelif kız ve erkek Ülselerine mensup talebelerle gayet kesif bir halk Başbakanı sürekli bir Buretle alkışlamıştır. Uzun bir seyahatten avdet etmesi- me rağmen aslâ yorğun gözükmiyen Bayar, bayan Bayar ve Aras, Üstün- Bağ ile bayan Üstündağın ve diğer ze- Şatm ayrı ayrı ellerini sıktıktan Bon- a avukat Teoloğos tarafından söyle- 'Ben kısa bir nutku dinlediler, “Avukat Teoloğos, Türk ve Yunan arasındaki dostluk ve kar- ettiren bu nutkunda yyarın şahsi rolü üzerinde de dlkhtlı dunnuı ve sözlerini bitirince Bayara bir hediye takdim etmiştir. Bu bediye, eski bir TMirk sanatkârının kâara ve beyaz sedeflerle yaptığı çok Kıymetli bir fotograf çerçevesidir ve bir Türk sanatkârmmın öseri olan ağaçlardan mamul ve üze. altın çiçeklerle süslü bir kutu için- Başbakana verilmiştir. ; Bunun üzerine Bayar mutad heye- etrafa yayan kısa bir nuluk iyerek demiçtir ki: "— Yunanistanda gayet samimi ilarla kargılaştık. Ben ve arka- aşım doktor Aras, dost ve müttefik Devlet payıtahtında ve geçtiğimiz bü- Hin merkezlerde bize kargı gösterilen dlkinun resmiyet hududlarmı çok M!lğmı 'Türk-Elen dostlağunun ta- "Mamile geniş halk yığmlarma intikal Atmiş bulunduğunu anlamış bulimu- Horuz. Refaha dogru yürüyen ve milli khengini kurmuş bulunan Yunanis- “Yandan çok iyi hâtıralarla avdet et- aGi T gDü gD” pek havlamaları işittim ve biraz sonra “da Skotl kzağiyle yetişti. * Skoti bir taraftan uyuşmuş — ellerime Mmasaj yaparken diğer taraftan da iza - t veriyordu: “ — Senin köpeklerinin — havladığını bir Jürlü işitemedim. İzini ancak kibrit ya- karak bulabüldim. Soğuktan dişlerim biribirine çarpıyor- du; ona: » — Gimdi Af bırakalım, bir an evvel sığmağı bulalım, dedim. Kuru iken gayet hafif olan ren geyiği derisinden kürk — elbbiselerim, şimdi bir tanluk bir balık kadar ağırlaşmıştı. Vü- gudümün kaskatı kesildiğini ve bir do- mir çember içerisinde sıkıştığını hisse- diyordum. Bütün vücudüm ağırlağıyor - #u, burada donup öleceğimi sezer gibi oldum. — Arkadaşım sordu: — Spot bu sığınağa evvelce do gel - miş miydi? — Evet iki defa. — Öyle ise iyi.. Onu — başıboş bıraka- Hm, derhal bise kulübeyi bulur. Şimdi zeni kızağıma alacağım... Skoti beni bir çanta gibi kaldırdı ve kı- zağın üzerine yerlöştirdi. Çantamdaki battaniyeyi ıslak cibiselerimin üzerine örttü. Bir dakika sonra yola koyulmuş- tuk. Spot kızağı bağlı köpeklerin önünde noele acele yürzüyordu. Kızakta hareketsiz kalmca souğun i- Hklerime kadar işlediğini hissettim. Şu- Urumu galiba kaybetmiştim. Çünkü ken- dimi kaloriferle mıtılmış bir odada sanı- “ yordum. Kızak durunca birdenbire ken- düme geldim. Spot havlayor, kuyruğu e sallantyordu. Kulübeyi bulmuş, biz de kurtulmuştuk. Ertesli gün iyice dinlenmiş ve kuvvat- toplamış olarak tekrar Şarka u hareket ettik. , daima müreffeh olacaklardır.” Müuhtelif yerleri alkışlarla kesilen ba nulkundan sonra Bayar askerl kı- tayı teftiy etmiş ve bölük kendisini: — Var ol! diye solümlamışlar. Ardı arası ke- silmiyen yaşalar ve alkışlar Sirkeci garını dakikalarca uğuldatmıştır. Celâl Bayar, zetemize de gu beyanatta bulunmuş- tur, “— Dostluk, kardeşlik, meveddet ve Muhadenet, İşte Yunanistandaki seyahatimizin hülâsası, İki memleket arasındaki dostluk genişliye genişliye halkm malr olmuş ve iki millet ayni güzel duyğuları karşılıklı olarak be- nimsemiştir. Yunanistanda, — Elen milletinin miletimize karşı çok sa- miml ve temiz olan duyguları ile kar- gılaştık. Memleketimize bu duygula- rı hamilen avdet ediyoruz.” Başbakan Yugoslavya — seyahatine ne zamanbaşlıyacaklarına dair soru- Tan suale sarih bir cevab vermemiştir. Bundan, çok yakın bir szamanda ya- pılacak olan bu seyahatin gününü he- nüz kat! surette tesbit etmemiş bu- lunduğu neticesine varıyoruz. Hülüsa: Bayarım seyahati dış siyasamıza ve Şarkf Akdenizdeki Milli hüviyetimize gösterilen umum! dikkati ve beslenen umum! emniyeti çok parlak bir suret- te izah etmiş bulunuyor. N.N. Selânik ziyareti Başvekil ile hariciye — vekilimizin dün sabah Selâniğe vasıl olduklarını ve Ata- türkün doğduğu evi — gezdiklerini dünkü sayımızda kısaca yazmıştık. — Başvekile refakat eden Anadolu ajansımın umumi müdürü Selânik ziyareti hakkında şu tafsilâtı veriyor: Başbakan, refikaları ve Hariciye Ve- kili refakatlerinde Atinadaki Türk el » gisi ve Ankaradaki Yunan elçisi, diğer koyot azası olduğu haldo saat 9 da Se- YARiBi togrif ettiler, Tstasyonda Makedonya umum! valisi ve bayanı kolordu komutanı general Po- litis ve askerf ümera, yüksök memur « lar, Selânik belediye reisi, Türk « Yu- nan dostluk tomiyeti relisi ve azası, ea- ki muharipler cemiyeti azası, Türk ko - lonisi, Romanya, Yugoslavya başkonso- tosları ve pok büyük bir kalabalık tara » findan istikbal edildiler, Tiren durür durmaz mızıka Türk - Yunan mill! marş- larmı çaldı. Başbakan ve Hariciye Veki- l istasyon peronunda selâkm vaziyetinde duran sakert kıtayı teftiş ettiler. Selke nik konsolosu Türk kolonisini kendileri- ne takdim etti. Umum! valinin ve konso- losun bayanları bayan Colâl Bayara bi- rer buket verdiler, lstasyon etrafını dol- durmuş olan halk bu merasim esnasın- da sürekli alkışlarda bulunuyordu. ls - tastyondan çıkıldığı vakit meydanda İhti- ram safr teşkil etmiş olan iş bölükleri - nla ve gençlik teşkilâtmın zitolariyle ve ellerini öne doğru uzatarak selâim ver- dikleri görülüyordu. Başvekilimiz, Hari- ciye Vekilimiz, önlerinden geçerek hem onları hem de az ötede bir yığın teşkil eden halk kütlesini selâmladılar. Mey- dan alkış, “Zito Türkiye,, ve (Zito Ke- mal Atatürk) sesleriyle çınlıyordu. Mo- rasim sırasiyle tertip edilmiş olan öto- mobillere binen Başbakan, Hariciye Ba- kanı, bayanlar ve heyet azası yanlarında umum! vali, kolordu komutanmı, belediye relsi olduğu halde doğruca — Atatürkün evini ziyarete gittiler. Bütün güzergühı ve bilhasta Atatür « kün evi cıvarmı ve etrafmı hincahmç doldurmuş olan halk kütlesti kalptan ta- şan büyük heyacanla ve sürekli alkışlar- la misafirleri ağırlıyordu. Evin önünde yer almış olan şehir mazikası Türk ve Yunan milli marşlarını çaldı. Başbakan ve dış işleri Bakanı ©- vin bilâistiena bor tarafını ayrı ayrı du- rarak tetkik ederek ziyaret ettiler. Bu Evin ziyareti esnasmda Selânik bele- diyo reisi Başbakanmıza aşağıdak| be - yanatta bulundu: selâmlara mukabele ettikten sonra arabasma binerken ga- l ş - HABER — ZAkşam & & Başvekll şehrımızde tik İki millet arasındaki anlaşmanın ve dostluğun gittikçe kuvvetlenme- Taesi için ortada hiç bir engel yoktur. Milletlerimiz bu güzel yolda mülş- terek bir emniyetle ilerliyecekler; ve “— Atatürkün evini en iyi şekilde mu- bafaza ötmek Selânik için bir geref me- selesidir. Biz evin plânmmı evin tamirin- dön sonra alacağı gekle göre tanzim et- mok istiyoruz. Lüzmgelirse etrafında meşdanlar açacağız. Onun için evin ye- ni gekli hakkında tanzim edilccek plânm bize de gönderilmesini rica ederim. ., Başbakan gösterilen bu derin alâka- dan dolayı hem kendisinin hem Türk hükümetinin teşekkürlerini retsa bildir- dikten sonra heyet yeniden otomobillo- re binerek Türk konsulusluğuna gitti. Yolda geçerken yeni tamir - edilmekte olan Ayadimitri kilisesi önalinde durarak içini gezdi. Kilisenin eskidenberi iyi mu- hafaza edilmiş olan mozayikleri hakkım- da vekillerimize malümat verildi. Başbakan ve Dış İşleri Bakanı kon - solcslukta bir müddet kaldıktan &onra gehri gezmeğe çıktılar. Yalılar boyun « dan geçerek küçük Karaburuna kadar gittiler. Alatini köşkü civarından geri döndüler. Kral birinci Jorjun heykeli ö- nünde bir iki dakika durduktan sonra beyazkale önünde ve rıhtımdan göçerek kale kahvelerine ve oradan Çavuş ma - nastırına çıktılar. Baçbakan va Hariciye Vekilimiz! bu « rada istikbal eden başrahip kendilarin! izaz ettikten sonra ayrılırken dosdoğru kalbinden gelen bir heyecanm titrek se- siyle Başbakana dedi ki: “— Ulu Tanrı, Ik! memleketi Idare eden ricali, her iki millet tarafından te- Taenn! edilmekte bulunan birleğmiye er- meleri için sarfettikleri gayretlerde kendi ilhamıma mazhar etsin, Ve onları bu doğru yolda takdis etsin. ,, Başrahibin bu güzel duygusundan mü- tehassis olan Başbakan bu sözlerinden dolayı teşekkür ederek İzhar etmiş ol- duğu arzu yolunda kanaatla, emniyetle yürünmekte olduğunu iki milletin de işaret ettikleri bu yolda hareket eden ricalin daima kuvvetle ilerliyeceğinden ve milletlerinin itimadına yardımıtı gü- vendiğinden emin bulunduğunu söyledi. Oradan istasyona inildi. Tatikbal ea - nasında yapılan aypr merasimile ve ay- n zevat tarafımdan teşyi olundu. Başbakanımız ve Hariciye Vekilimiz #aat 11 do ahalinin sürekli alkışları a- rasmda Selânikten harekot ettiler. Fenerbahçe Ankaradaki ikinci maçlta berabere kaldı BEeP Baştarar 6 ıncıda vaffakiyetli sokuluş onlara ikinci bir gol daha kazandırdı. Bu devrede sakatlandığı için sahayı terke mecbur kalan Yaşarın yerine geçen Orhanın sürükleyip or. taladığı topu ayağına oturtan Ali Rıza kuvvetli bir şütle beginci gö- Ni yaptı. Oyunun !Ik krsmını büyük bir htis. nüniyetle idare eden hakem ikinci devrede maçın zevykini kaçıracak kadar sık ve yersiz cezalar verişi halkın rslrk sesleri İle mütemadiyen protesto ediliyordu. Bütün bunlar kâfi gelmiyormuş Bibi 28 inecl dakikada Fenerbahçe aleyhine verilen penaltı oyuncuları olduğu kadar seyircileri de haklı o- Jarak sinirlendirmişti. Keşfi, bu ikian «l büyük fırsatı da yine ayni köşeden attığı sıkı bir şütle muhtelitin üçün. eü golünü temin etti. Bu suretle pe. naltıdan üçüncü goölü de yiyen Fener lilerin asap bozukluğu içerisinde bocalamasından istifade eden muh. telit kısa fasılarla 17 Iaci ve 40 mer vuruşları İla iki gol daha kazanarak boraborliği temine muvaffak oldu. lar, Maçın sonlarına doğru Fenorin göl çemberinden kurtulmak için kale önlerine biriken oyuncuların hüsule getirdiği kargaşalık esnasrn- da çok mücmsif bir kaza oldu: Fenerin sağaçığı Niyazinin bu kar gaşalık osnasında yediği çok şiddet. 11 bir tekme ile sağ ayağı kırıldığım dan sahayı terketti. Ve üç dakika sonra da oyun naetice üzerinde baş- kaca bir dağişiklik olmadan 5-5 be- taberlikle neticelendi 2 XAYIS -- 1938 Südet Almanları Ber Baştarafı 1 incide Berlin, 1 (A.A) - buraya gelen haberlere göre, Troppauda Çek polisinin himayesi altında Çeklerin Almanlara karşı yaptıkları — tecavüzler üzerine vahim hâdiseler çıkmıştır. Alman mebusu Künzil, Çekoslovakya dahiliye nazırma bir telgraf göndererek Çek polisinin hareketini protesto etmiş ve polis müdürünün azlini istemiştir. Troppau hâdiseleri hakkımda Alman istihbarat bürosu aşağıdaki — malümatt vermektedir: “Polis birkaç kişiye hücum ederek bunlara hoyratça müamele etmiş ve avu- kat Hampeli hırpalamıştır. — Yaraları a- Bar olan avukat hastaneye — sevkedilmiş- Tit Henlayn'ın nutku Prag, 2 (A.A.) — Bir mayıs münase- betile irat ettiği bir nutukta — Heinleyn eminim. Fakat halk evvelâ matbuatım tesirinden kurtulmalıdır. Çekoslovakya hükümeti halka sulh ve adalet dairesinde mi, yoksa şimdiki Almanlara karşı açı- lan daimt mücadele havası — içinde mi yaşamak istediğini sorarsa isabet etmiş olur... Hatip demiştir ki: *“Çek hükümeti şimdi maksatlarını bil- dirmelidir.. Allahın ve halkım huzurunda yüklendiğim mesuliyeti müdrik olduğu- mu beyan ederim. Fakat haklı bir dava- yı müdafan eden adam bir şeyden kork. maz... “Çekoslovakya harict siya- setini değiştirmeli, Berlin, 2 (A.A.)| — Döyçe — Volkevir- ehaft mecmuası Londra könferansının a- rifesindeki diplomasi vaziyet hakkmda *“Bohemya,, ünvanlı yazısında mütalea. Tar yürüterek diyor ki: *“Gerek hudutlar dahilinde, gerek hu- ma ve anlaşma nedir bilmiyen ihtilâlci bir radikalizm ve infilâk eden bir kuvvet şeklinde kendisini göstermiştir. Bu man- zarayı termaşa eden Avrupa, — titremeğe başlamıştır... Bilhassa Çekoslovakyadan mecmua, diyor ki: *“Hiç kimse, Südet Almanların, Pragın barici siyasetinin Almanyanm emniyeti ile tam bir mutabakat halinde sevk ve i- dare edilmesini istemelerine mani olamı- yacaktır. Çekoslovak hükümetinin şunu bilmesi icap eder ki, Almanya hiçbir za- man Bohemya ve Moravyada kendisinin emniyeti için bir tehdit teşkil edecek olan harict bir siyaşete asla müsamaha etmi- yecektir.., Mımuı diğer Tuna devletlerinin Çek bahseden Çekoslovakyada tethiş hareketleri,, Mançester, 2 (A.A.) — Geçenlerde Ça. koslovakyadan avdet etmiş — olan amele fırkası mebuslarından Vodgut Ben, dün akşam bir mayıs münasebetile yapılan bir nümayiş esnasında bir nutuk irat et- miştir. Mümaileyh, Çoköslovakyadaki Hitler- cilerin tethiş hareketlerinin çok — büyük Şanghayda bir suikast Şanghay, 2 (A.A.) — Bir Japon as- kort kamyonuna bir el bambas atılmış- tır. Bomba kamyona isabet etmemiş ve fakat civarda bulunan altı Çinli ile bir İngiliz polisi,» yaralamıştır. — Sur- kastçiler hiç bir iz bırakmadan savtş- muşlardır. Sulkast üzerine süngülü Japon as- kerleri Nankin Groadı altı saat — bilfiil işgal etmişlerdir. Bu hâdise derin bir heyecan uyandırmıştır. Japon menablinden bildirildiğine gö- re Hangsova 25 kilometre kadar sokul- maıya muvaffak olan iki çin fırkası mağ- lüp edilmiştir. Çinliler iki bin üç yüz ölü bir çok ta yaralı bırakarak uzakla- a çekilmişlerdir. olduğunu beyan etmiş ve “birçok kimse. ler kendi şehirlerinde, kendi sokakların- da benimle konuşmaktan — korkmuşlar- dır.,, demiştir. Amele mebusu, sözüne çu suretle devam etmiştir: '—- Hitlerin yeni bir darbesini ihtar etmekte olan bu tethiş hareketi hakkında görüşmek Üzere mütecessislerin gözlerini” erişemiyeceği odalara çekilmeğe mecbur oluyorduk.., Hatip bundan sonra diktatörlükler kar şısında boyun eğmekte olan — İngiltere hükümetinin bu hattı hareketini müa- haze etmitşir. Berlin ve Pragda teşebbüsler Londra, 1 (A.A.) — Gazetelerin yazdı- iına göre Südet Almanları meselesinin halli için İngiltere Berlin nezdinde, Frar sa da Prag nezdinde teşebbüslerde bulu- nacaklardır. Almanya teşebbtlse ne cevap verecek ? Berlin, 2 (A.A.) — — Lustgartende bir nutuk söyleyen Göring ezcümle demiştir ki: — Almanların Almanlarla beynelmilel bir mesele değil m meselesi teşkil eder, Siyast mahfeller Londradaki İngiliz - Fransız konferansı neticesinde Berlinde- ki İngiliz sefirinin yapması muhtemel o- lan teklifleri Almanyanın ne türetle kar- gılıyacağına dair bir şey söylemek iste- edildiğine man teşeb- büslerinin Pragda yaplması " İçin ear edecektir. Oppava hâdiseleri Alman - Çek Ihtilâ. fında muhtemel bir tavassut için gayri mülsait bir başlangıç telâkki edilmektedir. kea ll mayieülyişn açi Bulvadinde başarılan büyük işler BEP Bıştarafı 8 incide ağaçlandırılmasına sarfolunan emek bilhassa kaydolunacak derecede e- hemmiyetlidir. Cay istasyonundan ton farksız olduğu cski resimletin. den anlaşılan mothal şimdi güzel bir tidanlık bhaline gelmiştir. Yolun iki tarafmma diktirilmiş, bataklık yapan yerler kurutularak sıtmanın kasaba. ya girmesine mani olunmuştur. Hamamlar, berber dükkânları, aş- çılar, hancılar hep ayni sıhhi şartla. yın İcaplarma tabi tutularak yüzüne bakılır vaztyete getirilmiştir. Burada bir noktaya daha ilişayim: 'Yakın zamana kadar burada müstev. N denebilecek bir hastalık mevout olduğu, başından şapkasını çıkaran- ları görmekle anlaşılıyor. Eski nes. Tin yüzde seksen erkekleri Tavus has talığına müptelâdir. Bunun berber. lerin dikkatsizliğinden, plaliğinden ileri geldiğine şüphe yoktu. Gençler #rasında pek nadir olan bu hastalı. Bin berberler elinde tekrar umumi. Teşmesi göz önüne almarak gayet elddi tedbirler almmış ve berber dükkânları pok sıkı bir kontrola ta- bi tatulmuştur. Belediye işlerinden bahsederken bir noktayr as kaldı unutuyordum: Bulvadinin müstakbel plânı işi. Ka. sabayı Istasyon tarafına doğru inki. şaf ottirmek için hazırlıklar yapıl. mıştır. Hükümet, Halkevi gibi yoni binalar yapılması düşünülmüş oldu. ğundan bu yeni inşaatın o tarafa yapılması gayeyi kendiliğinden ta- hakkuk ettirecektir . Danimarkada nazi faaliyeti Kopengag; 2 (A. A.) — Dank marka Şlesviginde nazi faaliyeti art. maktadır. Mayıs sonunda buraya ge- lecek olan 40 Alman gazetecisi va» ziyeti tetkik edeceklerdir. Cuma akşamı Alman ve Danimar. kalı naziler, Danimarka Şlesviginde Kvaersin idare ettiği libarel partinin bir propazanda toplantısı yaptığı mahalli istilâ ederek Nasyonal-Sos- yalist şarkıları sözlemişler, risale- ler atmışlar ve içtimada bulunanları başka bir yere gitmeğe icbar etmiş. lerse de biraz gonra orasımı da Isti- TA etmislerdir.