2 MAYIS — 1988 ONLARI BAN ıgıın PINARA Ğ Her akşam, köşklerde ve otellerde oturanlar, yeni yapılan gazinoda, ya- hut Amerikan barlarında eğleniyorlar; fakat Pigneralin bir körlez çukuruna sıkışmış beyaz bir köy olarak yaşadığı günün üzerinden daha çok zaman geç- memiştir; köylüler, eski âdetlerini, eski eğlencelerini henü zunutmadılar, Hâlâ cumartesi akşamları köy meydanında dansediyorlar. Yalnız şimdi Blue ve Çarlston oynuyorlar, otellerde ve köşk. lerde oturanlar İda onlara karışıyor. Benyamen Şoiye'nin karısı çok güzel danseder. Bir çok defalar, köşklerde ©- turanlar onunla densetmek için arka - daşlarını yüz üstü braktılar. Bu sene (Pignarel) e genç bir adam geldi. — Benyamen, babçe suluyorsun, sa- na yardım edeyim mi?. Bu namuslu bir kadındır, kocasın manyalı olacak, yahut ta Ermeni... — Minine, şimdi Begonuje'u gördüm, istersen pazar günü biri otomobillerine alacaklır.. Besk kayalıkları — üzerinde balık avlamağa gideceğiz.. Evet, ekser pazarları böyle eğlence- ler yoparlar. Benyamen'i herkeş sever, karısı da kibardır.. Bütün Pingarelli tüccarlarla dostturlar. Bazan biri, ba- zan da öbürü onları balık avına götü. Tür, Otomobile binerler ve güzel sahil yolu üzerinde soğa veyahut vola doğru giderler. Bu yol denizi takip edet; ondan hiç Ayrılmaz; ona yapışık gider.. Önu bir Tâhza gözden karbetmez.. Tırpkt bir ka- dımı kovalayan eski Sşıklar gibi.. Er- kenden hareket ederler. İyi bir yer bu- Tunca orada yerleşirler, Erkekler clta- Tarını suya atarlar, etekliklerini arva, yan kadınlar deniz kestanesi ararlar; öğlen olunca balık yahnisi pişirirler"... Biraz sonra denize girezler, daha son 'a çam kozalakl-vı üzerinde biz kaç yaş- b kâğıt ve bir kaç boş kutu bırakarak geri dönerler.. Ayak altımda ezilmiş boz giçekleri gidenlerin arkasından bakar.. Bazan oldukça uzaklara kadar gidilir.. Bir gün içerisinde yüz kilo metre yol alınır., Sonra da, Benyamen: — Güzel bir otomobil gezintisi yaptık der... Fakat, bir tüccar ctomobili içerisin- de.. Çünkü Benyamen Şolye'nin karı- sının gezindiği otomobil, bazan kasap Maskatelin otomobili, bazan ise, Son et İasu mağazası sahibi Tıssardın kam- yönetidir.. Bir parzar böyle bir. ötomobilde gi. derken güzz) delikanlı ile karşılağtı. De- likanir, arka tarafı yasaı, hususi mavi otomobilinde rüzgâr gibi uçuyordu. Geçerken ona baktı, güldü. Acaba ona m gülüyordu? Yoksa onunla alay tar ediyordu? Çünkü üzeri (Tereyağı, yumurta, peynir) yazılı bir tücear oto- mobilinde idi., — Beny'enen. çiçekleri tularken ta- na yardım edeyim.. M EDİNİZ TU M? _'»;]! geleni yapıyor.. .. * Fırtınalı bir — akşam.. İri bulutlar, şişirilmiş balonlar gibi arza doğru dü. şüyorlar. Bütün bahçenin kokuları da eve dolmuştur.. Benyamen eve dönü- yor. O, topraklarını çapaladı, dönüyor. 'Terlemiştir. Saçları karmakarışık ve alrından çenesine doğru sular akıyor.. Hosrr şapkasını atarak: — Of diyor.. — Namuskirane geçmiş bir gün.. Birden, karşısma çıkarı karısının ü- zerinde bir kostüm tayyör olduğunu, başında şapkısı bulunduğunu ve ayak- Jarının dibinlde bir bavul durduğunu görüyor., — Ne var?. — Gidiyorum.. Adam acmacak bir halde düşünüyor, nereye gidiyor acaba?. yaklaşmak istiyen 'bir kadın.. »— Ne oldu yavrum, annene, babına — İstersen yardım et, fokat ayakla. | bir şey mi oldu?. rını relatacakeın., Kadın sert bir tavırla başırı sallıyor: n ” -— ğ seni terkediyo- ' İmww _“_.;'İUE- F SaNÇEİTE h;_dızı var, tırnakları kadın tırnaklarına benzi- | — Erkek henüiz hiç bir şey anlamıyor. yor, mrun, siyahı kirpikli.. Söz söyleyişi | Şimdiye kadar aralarında ehemmiyetsiz bir şarkı gibi insanı ökşüyor; ya Ro- | münakaşalardan başka hiç bir hâdise — Benyamen, gidiyorum, artık bık. tım.. Anlryorsun değil mi? Yaşamak, ben de yaşamak istiyorum.. Yaşamak.. Erkek bir şey calamıyor, şimdiye kadar yaşamıyor muydu? O- nu şimdiye kadar yaşatmamış mıydı? Kekeliyor; — Fakat sana ne yaptım?. Hiç... Kedm ona cevap vermek için bir şeyler arıyor. Fakat hiç bir şey bu- lamıyor. O kendisine hiç bir şey yap- madı.. Fakat kendi de yaşamak istiyor.. Ona kat'i olarak ne eöylemek lâzım geldiğini bilmiyor.. — Bıktım artık.. İşte bu kadar.. Se. nin bu işte hiç bir kabahatin yok.. Fa- kat ben, senin bana veremiyeceğin şey- leri istiyorum.. Saadet istiyorum, ihti- ras istiyorum. Bu sükünet, bu yekna, saklık, içerisine en ufak bir heyecanın gitmesine imkân olmuyan bu hoyat mi- demi bulandırıyor, beni iğrendiriyor « | Admr bilmediğin şeylere, insann haya: tına haz, güir dolduran güzel geı:l:xe susadım.. Anlıyor musun, haz, şiir. Anlayamıyacak mı? O, toprak belle- miş, gelmiştir.. Karmının yemeği hazır. Yernasını bekler.. Parar günü, hıklıfl yahut kasabın kamyoeniyle ıîmeı: gi- decekler.. Fakat kadın serseri ıqkhmı vereceği ihtirasa susam'gtır.. Öyle ise gidecek...... Ü ) — İmkânı a Erkeğe ne oluyor? Az kalsın — düyşe- cekti.. Eliyle dağınık taçlarını kocışt- rıyor.. Yüzünde kaybolmuş bir mâna vardır.. Hayır... Bu mânasızlık hkî' gından ge'iyor.. Şaşı bakmas:, çehresi- ne bu ifadeyi vetiyor.. Buna rağmen., — Gidiyorsun hat İmkânr yok.. — Bavulumu aç ta bak, dopdolu.. Erkek ror nefes alıyor.. — Birisine mi rastgeldin?. — Evet,.. Daha uzun bir nefes.... —- Önü seviyor müsun?. — Evet... . Ne kadar kuvvetle şaş: bakarsa bak- sın, kadımın bu evet kelimesini söyler, Bu, namuslu bir kadındır.. Elinden | ken gözlerinde parlayan alevi gördü. Andre Birbo HABER — Aksam RADA OTU MAM « AM Hayatın ş İri — Dinle.... Nefes almak istiyor... Bulutlar birse daha aşağıya indiler.. Bahçenin bütün kokuları odada ağır bir hava yaratıyor. — Dinle.. Belki bilmezsin.. Belki sa- na söylemedim.. Benim için hayatta senden başka bir şey yok.. Senden baş- ka kimseyi düşünmedim.. İstemiyen kadını kzimse tutamaz değil mi? Bun - ları senin Üzerinde bir takım haklarım var diye töylemiyorum.. Kimsertin baş- kaları üzerinde hakkı olmamalıdır.. Fa, kat giderken, bu gidişin bana neye mal olacağını bilmelisin. Eğer gidersen, eğer gidersen.... Kadının bunları biraz evvel bilmedi- diği doğrudur.. Fakat şimdi biliyor .. Eğtr giderse bir erkeğin kalbi kırıla - cak.. Bu, fens kalbli bir kadın değildir... Fakat ne yapsın.. Öte tarafta okşayan bir sesle söylenen sözler var, uzun si- yah kirpikler var, aşk var.. Kadın bili- yor ki bu sızlayan erkeğe acımazsa ye. ni bir şay yapmış olmuyacak,. Bütün se- ven kaklınlar ayni şekilde hareket eder- ter.. Kadınlar şimdiye kadar —daima bu müphem, fakat güzel kelimeleri söyle- miş durmuşlardır: Herkesin sandette hakkı vardır.. Herkes istediği hayatı sürmelidir. Mevcudiyetin şiiri, varlığım — süsü aşktır. O da seviyor.. Hem de tevili. yor.. . — Eğer bu kapıyı aşarsan, gözü- yorsun ya... Evet, © bu kapıyı aşarsa bir erkeğin kalbi parçalanacak.. Kadın kapıdan çıktı.. M yW e İnsanın kalbi paraçalansa bile gene yaşar.., Evet, yaşar, yaşaması lüzımdır.. Ge- ne yoşar.. Şimdi köyün bütün afacan- ları Benyamen Şolye ile alay ediyor .. Köyde ilk rast geldiğiniz adam size o. mun macerasından alayla bahsediyor... © hâlâ çalışıyor, fakat tadece çalışmak eski Âdeti olduğu için.. Şimdi bahçede yürürken daima bir kaç saksı kırıyor.. Kendisine müracaat edenler, işe başlı- yacağı vakit çok fazla sarhoş olup ol- modığını görmeğe çalışıyorlar, Çünkü Bu adamın sarhoşken iş görmesi tehli- keli oluyor: Bir defa, bir adamın bah. çesindeki etik ağaçlarına gül aşılayarak bütün bahçeyi harap etti. Pakot şaşı bakan bir adamm gözlerinden sarhoş olup olmadığın: anlamak ta kolay de- ğildir. Artık herkese karşı nezaketli de dav- ran'enıyor.. Eğer bahçesini ziyarete ge- len asiller, genç ve güzel iseler, onlara bir deli gib! cevap veriyor: “— Haytr, hayır istedikleriniz. ben de yok.., “— Fakat aradığım beyaz ıtırları şu- Taçıkta görüyorum.,, “— Hayır.. Biliyorüum ki siz karımt elimden almak istiyorsunuz.. Onu za ten kapıp götürdüler. Başkası da yok.... Sarhoş olmadığı vakit ağlıyor.. Bir akşam kapısma vurdular. Cevap vermedi.. Kapı açıldı.. — Ben geldim.. MİKİ KOVBOYLAR DİYAR VSNCA Bu> Ö Lüzumlu Telefonlar Yangın: Yazan ve Çizen SENİ-İN WYALTDISN 2 MAYIS — 1938 PAZARTESİ Hicrlt 1357 — Reblülevvel: 2 Ülüneşla Göğünşe Güsegin hat 457 19,08 YEM sanas öçü nn ge di 321 1211 16,03 19,06 2040 303 İstanbul Için: 24222, Beyoğlu için: 44644, Kadıköy İçin: 60020, Üsküdar için: 00625. Yeştiköy, Bakırköy, Bebek, Tarabya, Büyükdere,Fenerbahçe, Kandilli, Eren, köy, Kartal, Büyükada, Heybeli, Burgaz, Kınalı, için: Telefon muhabere raemu. runa yangın demek kâ Rami itfaiyesi: Deniz ,, 3e 36. .20 Beyacıt kulesi: 21906. Galala yangın lıılgııl: 40080. Sıhhi Elektrik Şirkeli: Beyoğlu Sular: İdaresi: Beyoğlur imdad: 44998. Müddelummumllik: 22 4801 « İstanhul: 24378. 783. Beşiktaş: 40938, Cibali: 20222. Nuraosma: niye: 21708. Üsküdar - Kudıköy: 60773. 0. Emniyet müdürlüğü: 24382 Havagari: Eslanbul: 24378, Kadiköy: 60790. Beyoğlu: 44642. Taksi Otorobili İstermek İçin Beyoğlu Eiheli: 40084, Bebek ciheti: 36 - 1O1 Kadıköy ciheti: 60647. Denizyolları İstanbul acenteliği: 22740. Karaköy: 42362. Mudanyaya: Pazar, Salı, Perşembe, Cuma- günleri snat 8,380 da Tophane rıhtımından. Karabisaya: Salı ve Cuma günleri saat 19 da Topbane rıbtımından kalkar ve Tekirdağ, Mürefte, Erdek, Şarköy iskelelerine uğrıyarak Karabigaya varır. Akdeniz postası: Yarın saat 17 de hareket edecek olan vapar; Lâpseki, Ge- libolu, Çanakkale, İmroza, Bozcaada, Küçükkuyu, Edremit, ve Burbaniyeye uğ. rıyarak Ayvalığa gidecektir. Kuradeniz pastası: Yarın saal 12 de hareket edecek olan vapur; Zonguldak, İnebolu, Sinop, Gereze, Samsun, Fatsa, Ordu, Gireson, Tirebolu, Görele ve Trab- zona uğradıklan sonra Rizeye gideceklir. Müzeler Ayasofya, Roma » Bizans, Yunan eserler! ve Çinili nayi Müzesi; Sıhbi Müze: üüzelür Hergüri 4 kadaı a M İ SURTERERER İ SAA DESR SAADAĞ İ sarnıçlar, Ticaret ve Köşk, Askert Müre ve kadar ve Cumu günleri 16 dan 17 ye kadar açıktır. Topkapı Müzesi: Hergün saat 13 den 16 ya kadar açıktır, Memleket Dışı Deniz Seferleri Romanya vapurları: Cumarteti günleri 13 'de Köstenceye; Salı günleri 18 de Pire, Boyrut, İskenderiye. Ttalyan vapurları: Cumz günleri ssat 10 da Pire, Brendizi, Venedik, Triyesle, Avrupa Hattı Sirkeci İstasyon Müdürlüğü Telefon 23079 vansiyonel 20,30 da kalkar, Anadolu Hattı aplan ekspresi hergün Sirkeciden saat 22 de kalkar ve Avrupadan geleni 5 te Sirkeciye müurasalat eder, K ,22 de gelir. rne postası: Hergün snat 8,50 de harekel eder, 19,33 de gelir. Hergün hareket eden şimendilerler: , , Sânt 8 de Konya, 9 da Ankara, Eskişehir, 19,10 da Ankata ekspresi, Bu trenlerde 15,15 de Diyarbakır ve Samsun, 15,80 da 20 de Adapazarı. at 9 da hureket eden Ankara muhteliti Pazartesi, Çarşanıba ve Cuma günleri Haleb ve Musula kadar sefer etmektedir. Geçen Sene Bugün Ne oldu? * Holivudda * Heybelide Sinema ve Tiyatrolar n N ——— —— — yor... — Girebilir miyim?. Erkek dimdik ayağa kalkmıştır.. Kadın fena giyinmiş değildir.. Ken- disine yakışan güzel bir elbisesi var.. Parmağına güzel bir yüzük takılı.. Fa- kat halinde bir yoksulluk , hissolunt- yor,. — Benyamen, hâlâ beni istiyor mu sun?. ' Erkek, kadınım açık bıraktığı kapıyı kapadı. — Otur... Yemek odasında taze yeşil yaprak . ların biraz acı kokusu duyuluyor. Oü- lardan bü sene az satıldı. Siyah serviler ve nazik çamcıklar büyüdüler.. Pence- reyi hemen kemen tsmamiyle kapıyoar- lar. Odadan portakal ağaçlarının ko « kusu geliyor.. — Kovuldun mu? Kendiliğinden mi geliyorsun?. — Kendim geliyorum. Erkeğin şaşı bakan gözlerinde şüp. hesiz ki heyecan var.. O vakit kadın de. yam ediyor: — Gider gitmez dönmek istedim. Fakat cesaret edemedim. . — Budöla! Kadın alledilmiştir. Fakat sevinmi - yor. Erkek bunu hissetti: — BSeni sevmiyorum diye korkuyor musun?. Kadın cevap vermiyor. Açık kapıdan Bu karısıdır.. Erkek derhal ayıl- | odaya bakryor. Evlendikleri oda.. Göl- 'a ürlisileri grev yaptılar. 7 talebesine diplomaları tevzi edildi. geler arasında yatak örtüleri görünü. yor. Erkek karısmın bakışını takip etti. Kalkıyor. . — Gel, Seni daha çok sevdiğimi gö- receksin, Karısmı kaldırmak istiyor.. Kadın o- nu dehşetle, kat'iyyetle itiyor, — Hayır, Benyamen bu olmar. E. lümden gelmer, sana arkadaş olacağım. Sana hizmetçi olazağım.. Fakat karın olamam.. Bunu aslâ istemem. Böyle âzım... Arutık karısı olmak istemiyor, aslâ is- temiyor.. Neden? , — Niçin? Hâlâ onu seviyor musun? — Onu mu? Hayır» O sefili sevmi- yorum.. — Öyle ise., Kadın erkeğe bakmağa cesaret ede- miyor« Bu odadan ayrıldığı zamandıki haşin tavrmmı hatırlıyor. — Beni anla Benyamen., Beni, her geyi, ... Pis kelimeleri söylemeğe icbar etme... Beni anla.. Kendimi öldürmek istedim., Ben şimdi dokunulması caiz olmryan bir kadınım.. Okşıyan bir ses.. Uzun siyah kirpik- Terinsı — Pen hastayım.. Benyamen, pis bir hasta.. Ah sefil, sefil.. Attık dökunul, masr caiz olmıyan bir kadırım!.. ; Olkcşryan bir ses.; Uzun Hrıiklg_g Varlığın şüri aşktır, değil miz; -