<73ğ— Kaodırga O.K.Y: Yaşınız 20-25 dir. Boyunuz — ortadır. Bünyece zayıfsınız ve bu itibarla gıda- nıza ve yaşama şeraitinize dikkat etme- lisiniz. Biraz sinirlisiniz. - Hayatta mu- valfakiyetsizliğinizin en büyük — sebebi: Fazlaca mütereddit — olmanızdır. Hiçbir şeyde kati karar verememektesiniz. Mu- hitinize karşı tereddüdünüz, etrafınızda- kilerin size kuvvetle bağlanmasına mani olmaktadır. Ruhan iyisiniz ve başkaları- na fenalık yapmak da istemezsiniz, Fa- Kat tereddüdünüz, iyilik — yapmanıza da imkân bırakmamaktadır. Tereddüdünüzü evvelâ azaltır ve sonra da tamamen kal. dırınız. Bu hususta ne yapmanız lâzım- geldiğini öğrenmek için pullu — bir zarf gönderiniz. j —TU- Sultenahmet - 3443: Zekânızı, başkalarının gafletinden isti. fade için kullandığınızı tahmin ediyorum. Bu, sizin için hem bir vevk meselesi ve hem de bir iş vesilesidir. Daha — müsbet bir sahada yürümek ve ilerlemek varken bu yolu tutmuş olmanızı doğru bulamı- yorum. Yaşınız 25-30 olduğuna göre da- ha ciddi bir çalışma proğramı, size daha çok yakışır ve faydalı olur. Tutumlu ol- mak da sizin için zaruri görünüyor. E- saşen maddi vaziyetiniz iyi değildir. O bâalde size ciddi ve müsbet iş ve tutum- luluk tavsiye ediyorum demektir. —735— Kendinizin, akrabanızen, alâka. SENİEEREYA Cevapları veren Profesör Sanerk Grafoloji ve Grafometri mütehassısi malsiniz. Mütehakkim tabiatlisiniz. Mut- dar olduğunuz bir kimsenin, be- | laka icabında uysal olmağa alışmaltsmız, * yaber iş yaptığınız ve — yapacağı- ntz bir zatın tabiallerini, huyları- m, kâbiliyet ve istidatlarım, te- mayüllerini ve evsafını — yazı ve imzasım mütehassısınnza taklil! ettirerek kati şekilde öğrenebilir- söniz. Tuttuğunuz bir işte muvaf. fak olacak mısınız? Muhitiniz sire karşı samimi midir? Kusur ve me- riyetleriniz nedir, hayatta muvaf- fak olabilmek için ne yapmalısı. tız,.. Bunları yazı ve imzanızş tah- KI ederek mütekassısımız size iti- Taz kabul etmiyecek şekilde söyli- yebilir. Yüzlerce — okuyucumuzun takdir mektupları bunun en sağ- lem delilidir. Böyle bir taklil için, sağ ve sol el ile yazılmış herkengi dört salır yazıyı, müleaddit! im- zayı, mümkünse elin köğrde çizile miş yesmini gönderiniz ve dirsek- ten Bileğe kadar olan — mesafeyi santim olarak bildiriniz.. BFT Ç FO F gA sahibi gençtir. 20 yaşındadır, uzun hoy- hu, normal bünyededir. Sakin, çalışkan ve samimldir. Hayatta iyi şekilde muvaffak olmak gayesidir. Ona çalışmalarında ma- nen yardım ederseniz muvaffak ve mesut bir aile vücuda — getirebilirsiniz. Esasen seviştiğiniz de muhakkak olduğuna göre, ortada üzerinde durulacak başka mesele kalmıyor demektir. —T36— Çalışmaktan ziyade istirahat etmeğe te- mayülünüz vardır. Daha — çalışacak bir yaştasınız. Sıhatınız iyidir. Hayatınızı kazanarak temin etmeniz zaruri oldu- Runa göre, şimdiden istirahati tercih, ne- den icap ediyor.. Dedikodu da pek iltifat edilmemesi muktazi hususlardandır. Bu- nun yerine mütalea, spor, açık hava şa- yanı tavsiyedir. Evli olduğunuz ve bir ço- cuk sahibi bulunduğunuzu da tahmin e- diyorum. Onlara da iyi örnek olmak va- zifeniz değil mi? Evvelce böyle değildi- niz. Hele gencliğiniz de çok çalışkan ve yalnız işlerile meşgul olur bir tabiatte idi- niz. Sonraki bu tahavvül nedendir? Ev- velâ sizin düşüncelerinizi öğrenmek isti- yorum, A P| — ı Fatih A. G: İleriye ait çok iyi istidat ve kabiliyetle. rihiz var. Çalışkan, zeki, dikkatli, mute- dil ve uysal bir gençsiniz. Yaşınız 18 den fazla olamaz. Bir mühendis veya doktor olmak istidadınız fazladır. Hayatta yeni şeyler yapmak veya — bulmak en büyük emelinizdir ki bilhassa şayanı takdirdir. Yalnız çalışmanızı daha intizama sokma- nızı tavsiye ederim. Bünyece rayıfça gö- rüyorsunuz. Gıda meselelerinde ihmal- kâr davranıyorsunuz. Beden terbiyesine, spora da ehemmiyet vermiyorsunuz. Ha- yatta şahsi kıymeti kadar görünüşün de tesiri vardır ve bu itibarla haricen mun- Aankara B.Y.S2: Şişli - Gönül: Görderdiğiniz yazıyı tahlil ettim. Yazı ' yakındır. Boyunuz ortadır. Bünyece nor | ediniz. 170 MARKİZ DÖ POMPADUR ——— ——— -— ——— - —— ——— — 5 Neredeyse, bu esrarengiz şahsiyetin, fevkalbeşer bir kudrete, malik olduğu- nu zannedeceklerdi. n Jülyet, bütün “vucudiyle ürpererek, gayri ihtiyari ,kontun sözlerini, mınıl- danarak tekrarladı: — © ber geyi bilir! Her şeyi görür! Her şeyi duyar!. , Mösym Jak, hafif ve hoş tebessümile deyam ediyordu: u — Bazı yerlerde kontes dü Barri, bazılarında sadece Jülyet olduğunuzu zannetmekle yanılryorsunuz. Siz her za. man ve her yerde kontes dü Barrisiniz. Ve işte bunun, sire getirdiğim isbatı.... Bu sözler üzerine mösyö Jak, küçük masanin üzerine bir parşömen serdi ve Jülyetle kont ayni hayret ve ayni hırsla bu pırıöı_ıeııe göz gezdirdiler. Bu, kont dü Barrinin Jülyet Bekü ile evlenme ahitnamesiydi, tamamiyle kanuni bir şekilde tanzim edilmişti. Ve üç sene evvelki tarihi taşıyordu. Mösyö Jak: — Tekrar görüşürüz, kızım!. Dedi ve konta dönerek ilâve otti: — Kont, Lütfen bana refekat eder misiniz? Sizin yorulmak bilmez refaka- tinize ihtiyacım var, Versay'ın etrafın- daki kırlardan geçmem lâzım, halbuki etraf karanlık olduğu. için korkayo- rum! Dü Barri, mösyö Jakı takip — etti. Adeta titriyor gibiydi. . Yalnız kalan Jülyet gözlerini urun zaman parşömenden ayırmadı.. Dal- gındı. Titredi ve mırıldandı — Peki, varsın, böyle olsun, tama - miyle bu adamım elindeyim, İşin sonu. na kadar gidecek, madam d'Etyolun kralın gözdesi olmasına müâni olacağım. Fakat.... Düşüncelerini başka birisinin anla- yacuğ ndan korkuyormuşçasına etra- fına bakınarak, sık sık soluyarak durldu. Sonra düşüncelerini tamamladı: — Fakat zavallı şövalye d'Assas'ın öldürülmesini de istemem. KÜÇÜK SÜZON Jan götürüldüğü eve girmeğe razı olmak için iki kat'i vaad almıştı: Kral eve ancak gündüzleri girebilecekti, ken- disi de istediklerini serbestçe kabul e- debilecekti. Bu evin kapısından küçük bir taşlığa giriliyordu. Taşlığın sağırıda, solunda birer oda vardı. Sağdeki oda kiler ve mutlak olarak kullanılıyor, soldaki oda da da aşçı kadınla iki hirmetçi yatıyor- du, Yemek odası ve salon bahçe üzerin. de idi. Buradan geniş camlı kapılarla kapıya çıkılabiliyordu. Bahçe çok geniş ve muntazam olan ve aşılması çok güç, yüksek duvarlarla çevrilmişti. Bu ko- caman bahçenin arka taraftan yalnız kü- Çük bir kaprsı vardı. Bahçıvan, sabah- ları bu kapıdan giriyor - ve işini bitirir bitirmez çekilip gidiyordu. Bahçıvanın €ve girmesi de şiddetle menedilmişti. Taşlıktan dolambaçlı bir merdivenle birinci kata çıkılıyordu. Bu katta beş oda vardı. Bu odaların en küçüğünde oda hizmetçisi yatıp kalkıyordu. Diğer geniş dört oda, Jan'ın husust dairesini teşkil ediyordu.. Yatak odası, bir krel sarayında bu- lunabilecek kadar süslü ve muhteşem idi. Büyük salon o devrin kibar kadın- latt aratında moda olduğu veçhile bir atelye halinde idi. Kibar kadınlar, o zemanlarda böyle geniş salonlarda otururlar, resim yapar. lar, çalgı çalarlardı. K tazam ve iyi görünmek elzemdir. Hal- Yaşınız 30 dan — fazladır. Belki 40 a | buki siz, bu hususta ihmalcisiniz. Tashih AfARKİZ DO PONPADUR 4191T Salonun yanında Biblolarla dolu hu- susf oturma odisı, onun yanında da şık bir tuvalet odası vardı , Oda hizmetçisi krala kapıyı açan ka- dındi., Berni bu kadını ,mösyö Jaka ta- TIf etmişti. Bu kadm, tabir caizse, bu evi parmak ucund> döndüren, evde her şeye neza- vet eden bir kâhya kadın gibi idi. Aşçı kadın ve iki hizmetçi üzerinde bu kadı- mın korkünç ve müthiş bir nüfuzu var. di Hizmetçilerin evden dışarı çıkmala- Tına kat'iyyen izin vermez, yukarı kata çıktıkları vakit onları kat'iyyen yalnız bırakmaz, ve işleri biter bitmez derhal aşağıya savardı. Yalnız Sürzön evde otu- ran kadınla münasebette bulunuyordu. Süzon yirmi iki yaşında, çok ince, çok becerikli, lep demeden leblebiyi anlar, ağzından sır çıkmaz, kendisine verilen bher işi canhe başla görmeğe çalışır bir kızdı. Berni, bir tek kelime ile onu tavsif etmişti: Zarif bir sinek.. Süzon'un da dünyada yaşayan her- kes gibi bir ideali vardı. Bu yarı Normandiyalı, yarı da Pikar- diyalı kurnaz bir kadındı. La Fonten'in *meşhur masalında dediği gibi bir buçuk defa kurnaz bir kadın.. Ameli, geniş bir zekâsı vardı, haya- tı kendisine mahsus bir görüşle karşı- lıyor ,âdeta istihfaf ediyordu ve etra- fındaki insanları hiç te kıskanmıyordu. İstediği şekilde mes'ut yaşamağa ka. rar vermiş, ve büyük adamları geçirdik- leri hayatın öhlâki — sefaleti gizliyen maskesi, bir esaretten başka bir şey ol- madığın: anlamakta geçikmemişti.. Bu sözlerden, bu kadının seciyeli ve mağrur bir mahlük olduğu anlağılma- Sın..4 —— ——— —— Süzon, her kalrba giren bir kadındı; işte o kadar.;. Bu kadının hanği gayeler peşinde yürüdüğünü anlatacağımızı vaadetmiş tik, onu yürüdüğü yolda görecek ve ga- yelerini kendisinden dinliyeceğiz. Jan'ın bu eve girdiğinin ertesi günü, Berni, bildiğimiz gibi, şövalye d'Assas'ı Truva — Dofen otelinde bulmak - için Paristen çıkmıştı. Şatoya girdiği vakit kendi kendine söylendi: — İşte eserimin birinci — kısmı bitti. İkinci kısmı başlıyor. Eve girmek — ve güzel Süzonu kandımmak lâzım.. Fakat, bu çok müşkül.. Bilhassa entrikadan çok hoşlanan bir adam olan Berni girişeceği işle çok s.kı alâkadar oluyordu. Hülâsa Süzonla arayı uydurmak ve mösyö Jak'ın kendisine açıkça anlattığı bazı teklifleri tahakkuk sahasına çı- karmak varzifesini üzerine almıştı. Şim- di Süzonu krala ve Berniye ihenete a- lıştırmak lâzım geliyordu. Şair papas düşündü: — Krala ihanet etmek.. Buna belki tazı olür,. Fakat polise ihanet.. Bu çok büyük bir İş-. Ve ertesi günü, açıkça evin etrafında dolaşmıağa başladı.. İki &aat hiç bir şey görmedi.. Pancurlar kapalıydı.. Evde hiç kimse yok gibi görünüyor. a“" * Fakat, Berninin en büyük meziyeti sabrı idi, â Av bekliyen avcı gibi sabretti. Ve israrının mükâfatını gördü. Vakia © hiç kimseyi görmemişti.. Fakat ken- disinin oralarda dolaştığını — içeriden görmüşlerdi. Zira, santci odalardan birl