15 Nisan 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6

Genç kız! Belki elinde olan saadeti redded'p her ne bahasına olursa olsun sinema yıldızı o'mak mı İsilyorsun? V halde dinie ! KP S Kocaman bir atölyede bin genç kız, sıralarm Üzerine eğilmişler, bir tek kelime söylemeden, filmleri boyuyor- lar, Prensesin saçlarımı yaldızlıyor, kurdun burnunu kızartıyor, Mikinin donunu beyazlatıyorlar. Stüdyonun diğer kısımlarında, ay- naların önünde duran genç erkekler, korkunç grimaslar yapıyorlar. Kendi kendilerini döğüyorlar, gözlerini par- maklarile çekiyorlar, ağızlarını garlp şekillere sokuyorlar, baş parmakları- nı kulaklarına sokarak, diğer dört parmaklarını hayvan kulağı gibi sal- Hyorlar. Bazıları da hiçbir hareket yapmadan, garip ve korkunç çiğlıklar nidalar koparıyorlar. Bunlar Disneyin “ses milhendisle- ri,, le ressamlarıdır ve mucizevi efsa- nelerinin “insan hayvanları,, na ve- röcekleri sesleri, mimik ve hareketle- ri artamakla mesgul bulunuyorlar. / .. » Genç kız! Sen de yıldız olmak isti- yorsun!, Sinema mecnivaları oküyor- sun, mektep kitaplarının arasımda Garboyla Marlenin fotoğrafları ve bel ki de yastığının altında Rober Taylo: ruün resmi var, Tabil güzelsin, bunu Ssana aynan söylüyor, mahalledeki delikanlılar bu hususta müttefiktirler ve çocukluk arkadaşın bunu senin kulağma fısıl- dıyor. Belki de her zaman yapılan bin bir türlü güzellik müsabakalarının birisini de sen kazandın. Yıldız olmak için neler -yapılması lâzım geldiğini kendi kendine her za- n gördün ve hatta belki de Holivut etlerinden birisine bu arzunu bil- dirdin. Sen yalnız değilsin ve sana betizi- yen binlerce, yüz binlerce, milyonlar. ca genç kız var, Belki, elinde olan bir saadeti, bir nişanlıyı reddedip, her ne bahasma olursa olsun, sinema yıldızı olmak is. tiyorsun, Şu halde dinle, BOKS OFFİS Her şeyden evvel, Holivudda bir yıldız “giyotin,, i var. Mahkümu hiç bir şey kurtaramaz, keskin bıçak iner ve ortada yıldız namma bir şey kalmaz. Bu giyotinin adı “Boks Of- fis,, dir, buna isterseniz “hesap kar- nesi,, istörseniz “kasanın fikri,, deyin. Bu, bir yıldızın yaptırdığı hasılatm mecmuudur. Bunlar gâyet isabetli bir gekilde tesbit edilip hesaplanmakta- dır. Meselâ, Masaçusetteki sinema salon Tarımı işletenler, Klark Geyblin yıldız olduğu bir filmi gösterdiler mi hası- Jatları iki misline çıkar ve eğer ertesi gün Katrin Hepbörnlü gösterirlerse hasılat iner. Üç ayda bir, evvelâ Amerikada, Bonra da dünyanmım diğer kısımlarında hesaplar yapılarak, bir yıldızın “sine- ma bileti olarak kıymeti,, meydana çıkarılır, Yıldızları, temin ettikleri hasılata Böre, bu Boks Offig sıraya dizer. Bun dan başka bir yıldızın kaç paraya mal olduğunu hesap eder ve eğer yıldızın _vapfığı hasılat, maliyet fiyatlarından aşağıya düşerse bu yıldızı “idam,, da asla tereddüt etmez, Meseleyi iyl anlıyorsunuz, değil mi? Bir kadm talihini denemek fırsatmı buldu mu, büyük bir sabır ve meta- netle, müşkül merdivenden tırmanma Ba başlar. Güzeldir, kabiliyet ve isti. dadı vardır, bütün enerjisile çalış. mağı temerküz ettirir, Muvaffak olur. Nogriyat ajanları ona yardım — eder- ler, onun etrafında müzait bir hava yaratırlar, onun için heyecan verici bir mazi uydururlar, ona bir şahsiyet verirler. Çehresi mecmuaların kapaklarmda, ismi bütün dünyantdn hoparlörlerinde dolaşmağa başlar; delikanlılar onun f ! ı fotoğrafı üzerinde göz yaşları döker- ler. Yıldız olan genç kadım, artık parti- yi kazandığı, istikbalini temin ettiği, hususunda tam bir kanaat getirir, O zaman, bir sabah, kendisini istih dam eden şirket şefinin bürosuna, ay- da yüz dolar alan, kolalı yakalı bir adam girer, Bu adamın elinde bir kâ- ğit ve bu kâğıdın üzerinde, hastanın derecei hararetini gösteren çizgiye benzer, kırmızı, kırık bir. çizgi var. Adam küâğıdı şefe gösterip izah eder: “Kırmızı çizgi, kârın hududunu - işa- ret ediyor. İşte bayan yıldızın beş se- nedenberi derecesini gösteren Çizgi. Evvelâ çok yükselmiş, sonra inmiştir. Sön üç aylık hesaplardan sonra, ken- disi kırmızı çizginin aşağısına İnmiş- tir.., : Şef, sadece: “Peki!,, diye cevap ve- rir. Bu kâğıt yıldızım idarf dosyasına yerleştirilir. Bu kâğıt, dosyayın son küğıdı olacaktır. Konturat tazelenmi. yecek dosya arşivleri boylayacak. Her şey bitmiştir. Her şey bir tek cümlede kırılmıştır. İşin içyüzünü bil- miyen dünya, daha bir müddet bayan yıldızın hâlâ sevildiğini, zengin ve moshur olduğunu zannedecektir! Halbuki, o artık bir şey değildir. Çünkü kırmızı çizginin altına geçmiş- tir. Kendisi bunu biliyor, bunu ona açıkça söylemişlerdir ve 6, hâlâ gelen aak ve perestij mektuplarını okumak ta devam ederken, yüz dolar aylıkbı kâtibin, kırmızı çizgiyi çizerken ya- nılmiş olduğunü temenni eder ve ni- hayet, bunu tiyatroya göstermemesi Üa Seaaem Bu kanun ve adetlerden muaf bulu- nan bir tek yıldız vardir ki o da Gar- “bodur. “FAN,, Sinema girketleri, “Boks Offis,, in giyotininden maada, yıldızlarının halk nazarındaki rağbetini ölçecek başka bir vasıtaya daha maliktirler. Bu, “Fan” yani perestişkârların mektup- larıdır, BSeyirci, bilhassa Amerikalı seyirci, bir filmi ve bilhassa bu filmdeki yıl- dızı beğendi mi, hayranlığını muhak- kak mektupla bildirir. Holivuda her gün yüz bin mektup gelir/ Bu mektuplarm hemen hepsi gayet dokunaklı veya yumuşak bir şo. kilde, fakat her zaman açıkca şöyle der: “Sizi filân filmde gördüm, Cid- den harikuülâdeydiniz. Bana bir foto- grafmızı gönderebilir misiniz? Bunu, yastığımın altıma koyup hep sizi dü- şüneceğim.,, Yıldızın hususi adresini taşıyan, gâayet nadir birkaç mektuptan maada, bütün bu mektuplar, stildyoda, hususi bir büro tarafından açılır ve bunlara cevaplar verilir. Yıldız bu mektupları hiçbir zaman görmez. Esasen bulla- rın hepsini görmesi maddeten imkân- sızdır. Garbonun, Ditrihin, Geyblin ve Kuperin “Fan,, 1, günde bin mek- tubu aşmaktadır. Yine her şirketle yüz kadar kâtip, bu mektupları açarlar, okurlar, cevap verirler, sıraya korlar, hesap ederler. Her hafta bunların hesabı neşriyat müdürüne gönderilir, o da büyük isimler hakkında patrona rapor - ve- rir: “Barbara Stanyik bir hayli yük. selmiştir. Vilyam Povel ©6 15 nisbe- tinde düşmüştür. Fakat endişeye lü- zum yok. Kendisi beş aydanberi film gevirmemiştir: Film çevirince, yüksö- lecoği muhakkaktır. Kuperin vazilye- tinde istikrar var, Geybl hep yükse- Tiyor. Jan Artürde terakki gürülü- yor, Fakat Rober Taylora dikkat et. mek lâzrm. Zavıflryor, halbuki her tarafta filmleri ovnuvor. Yalnız fo- toğraf talehi hususunda ©4 30 nisbe- tinde bir sukut var.,, (Devamı var) ! First Viyana - Istanbul mühtetiti aoltlağisile Beşiktaşlılara verilen cezadan istifade edecek olan Avusturyalılardır Atletizm bayramı İstanbul atletizm bayramı tertip he- yetinden: 1 — Bütün amatör atletlere açık İstanbul atletizm hayramı — müsabaka- Jarınım dokuzuncusu bu sene (8) Ma- yısta tekrarlanacaktır. 2 — Dokuz senedenberi tarihleri de- ğişmiyen müsabakaların tarihleri bu sene atletizm federasyonu İrararile de- Hiştirilmiştir. 3 — Bu seneki müsabakaların seç- meleri 1 Mayıs Pazar günü sabahı ya pılacaktır. 4 — Atletlerin bu —müsabakalara kayıt ve kabulü 25 Nisanda sona ere- cektir. mlarıet: çiTkecosu cektir. 25 Nisandan sonra yapılaak müracaatler sureti kat'iyede kabul &- dilmiye:cektir. 5 — Bir atlet yalnız iki müsabaka- ya işirak edebilir. — Klüpler verecekleri listelerde bu noktaya çok ehemmiyet vermeleri ve atlet isimlerinin behemehal soyad- larile yazılmasına dikkat edilmesi rica olunur. ? — Bu sene yapılatak müsabaka- lar: 100 metre, 200, 400, 800, 1500 ve 3000 metre koşular 110 manialr ve 1500 metre yürüyüş. Uzun, yüksek, sırık ile atlama, üç adım atlama, disk, gülle, cirid atma, “Voleybo! maçları T. 8. K, İstanbul bölgesi voleybol ajanlığından: 16.4.938 cumartesi günü Alemdar caddesinde kâin Y. M. C, A, salonun- da yapılacak voleybol maçı İstanbul- spor Eyüb, saat 15 hakem İlhami Po. Iater. Avusturyalı tenisçi A, Borovovski Almanya - Po'onya Maçlarında Polonyayı temsil edecek Şimdiye kadar Viyanada oturmakta olan Lebli tenisçi Kont Adam Baro- vovaki, bundan böyle yapacağı maç- lara Lehistanr temsil edeteğinden, 23-25 tarihlerinde Varşovada — yapıla- cak olan milli karşılaşmalarda AlmanAa yaya karşı oynıyacaktır. Çiftte,Barovovskinin parteneri Me- taksa'nın da bundan böyle anavatanı olan Yunanistanı temsil etmesi büyük bir ihtimal dahilindedir. Yüzmede Yeni bir Isveç rekoru Genç Alman yüzüccüsü Nener Plat ikinci defa Stokholmde karşılaştığı İs- veç yüzme şampiyonu Biyon Borg' 400 metre gerbest yüzmede tekrar mağlüp etmiştir. 200 metre yüzmeyi İsveç şampiyo- nu kazanmıştır. Borg bu mesaleyi 2 dak'ka 12,4 saniyede yüzerek yeni bir !tvıç' rekoru tesis etmiştir. Yeni bir rekor Moskova, 14 (A.A.) — Sovyet yüzü- cüsü Semon Boiçenko, 200 metre mesa- feyi 2 dekika 36 1/2 saniyede kesmek suretiyle dünya rekorunu kırmıştır. Bu Cumartesi günü Avusturyanın First Viyana takımma karşı çıkacak olan İstanbul muhtelit takrmını teşkil edecek oyucuları fudbol ajanlığı res- mi bir tebliğle davet etmiş bulunmak- tadır. Malüm olduğu üzere Beşiktaş klü- bile ajanlık arasında Bükreş- İstanhul karşılaşması dolayısile bir ihtilâf çık- mış ve bu müsabakaya işt'rak etme- diklerinden Şeref ile Hakkı cezalandı- rılmışlardı. Bu iki eleman hakkıtda verilen ce- za kararları bugüne kadar kat'iyet kesbetmediğine göre ajanlığın Beşik- taştan oyuncu çağırmamasının sebebi- ni ben anlayamadım. Eğer Siyah-Beyazlı rilmesi lâzimgelen bir ceza varsa bu İstanbul şehrinin fudbol varlığma bir darbe teşki! etmemelidir. Vaktü zamanında evine gelmiyen oğlunu her baba kapı dışarı edecek olursa babalık şefkatinin münası kal- mar. Her ceza kararının içtimat bir fay- da esasına istinat etmesi J:ap ettiğine göre Beşiktaş hakkında verilen bu ka- rarın da faydalt tarafını bulmak lâ- zımdır. Kanaatimce bu karardan fay- dalanacak olan First Viyana takı- mıdır. Şimdiye kadar gpor sahalarımızda hakemleri tokatlıyanlar, antrenörlere yumruk atanlar, kavgatılıkla şöhret kazananlar, teşkilât azalarına kafa tu- kot kar T | tatbik olun kepimiz pek iyi biliyoruz. Vaziyet bu kadar açık iken en basit bir meseleden dolayı böyle memleket şerefinin mev- zuubahs olduğu bir anda çok muhtaç olduğumuz elemanları -cezalandırmak bilmem ne kadar doğrudur?, Şeref ile Hakkı mademki müuhtelite tertihan Beşiktaş takımnıda oynamış- lar ve bu tahakkuk ettiğinden kendi- lerine cezâa verilmiştir. Şu halde veri- len cerzanın onlar üzerinde müçssir ol- mâsı için tercih ettikleri takımda oy- namamalarını tazammun etmesi lâzım- gelirdi. Halbuki bugüne kadar Beşik- taşta muntazaman oynamaktadırlar. Demek oluyor ki Hakkı ile Şeref hakkmdaki cezadan kendileri ve klüp- leri müteessir olmamakta, yalnız muh telit takım zarar görmektedir, Gaye bu olmadığına göre yarınki mühim maça Siyab-Beyazlıların da iştirak ettirilme leri lâzım geldiğini kaydetmek — iste- rim. O. KAVRAK oyunculara ve- Fransız otomnbile'si Draşfüs Avrupa şampiyonunu mağlüp etti t Bu yılın ilk büyük mükâfatı olan 276,9 kilometrelik otomobil yarışını Dölahey markalı otomabili süren Rö- ne Drayfüs kazanmıştır. Enternasyo- nal mahiyeti haiz olan bu yarış, yüz tur Üezrine yapılmıştır. Avrupa şam- pPiyonu meşhur otomobil koşucusu Al- man Karaçiyola Benz markalı otomo- bil ile isinci gelmiştir. Amatör Boksörler arasındaki Macaristan Polonya Karşılaşması berabere bitti Geçen hafta Budapeştede karşılaşan Lehistan amatör boks ekibi ile Maca- ristan amatör boks ekibi arasındaki karşılaşma 8-8 beraberlikle neticeler- miştir » Alman boksör Adolf Hoyzer Dünya şampiyontuğu- na nasıl hkazandı ? Berlin (Hususi) — Alman Adolf Hoyzer Avrupanın en teknik boksörü nAdedilen Belçikalt Güstav Roti (K, O,) ile yenerek orta ağır siklet dün- ya şampiyonluğunu kazandı. Ring hakemi İtalyan Filar puvan hakemi Belçikalı Faloni puvan hake- mi Alman Pipor. Berlinde olimpiyat oyunları esnsın da güreş ve boks müsabakalarının yer aldığı “Doyçland Halle,, yine heye- canlı bir gün yaşadı.. Bon şehrinde doğan Adolf Hoyzer rakibi orta uğır sıklet dünya şampi- yonu Andropli Güstav Rati yenerek Alman mileline boks sahasında Maks Şineingten sonra bir dünya şampiyon Uğu unyanımı kazandırdı. Bügün Doycand Halle binası duhu- liye biletlerinin bahalılığma rağmen yine on bin insanı içinde toplamıştı. Muhtelif milletlerin karışık siklet- lere mensup şampiyon boksörleri ara- sında yapılan maçlardan ve Almanya ağır sıklet şampiyonu Arno Koplen rakibi İngiliz Eddi Stenin işini ilk ravundda bitirdikten sonra sıra, her kesin sabırsızlıkla beklediği büyük Muça gekmişti Müsabaka başladı. Bugün Hoyzer mutadı hilâfına fazla at ve açıl mak Teteiniyor. Yurmruklarını Ve kwv vetini Rat gibi seri ve ayak 'öyünla- rında mahir bir boksörün karşısında iyi idare ediyor. Ekseri döğüşlerinde olduğu gibi ilk ravundlarda hasmıma bütün hızile atılarak neticeye biran evvel kavusşmak arzusunda olmadığı, belli. Bu beklenilmiyen temkinli ha- reket Rotu sinirlendiriyor , © Hoyzerin açılmasından bilistifa- de meşhur sol yumruklarından birini rakibinin çenesine indirmek istiyor. Müuvaffak olamaymca itidalini ve kendine güvenme avantajını kaybedi- yor. Yedine iravunda kadar maç iki ta- raftan birinin bariz üstünlüğü görün- meden fakat seyirciler Iheyecandan heyocana sürükliyerek devam ediyor. Yodinel ravundda körakor bir — vazl- yet oluyor ve Hoyzerin kara ciğer üstüne ani bir yumruk'Rotu yere se- riyor. Hakemı dokuzu sayınca Belçi. kalı &tenkiyoman ve kendini zor top- layarak yerinde doğruluyor ve maça devam ediyor. Bü andan itibaren Al. man boksörün üstünlüğü göze çarpı- yor ve soğuk kanlılıkla Rotun etrafın da dolaşıyor, yumruklayacağı — yeri hasmının sersemlemesinden bilistifa. de daha iyi seçmek istiyor. Bu Ya- vundda Rotu üç defa daha yerde seri- li görüyoruz. Artık müsabakamın neticesi - belli olmuştur. İtalyan hakem Belçikalt boksörün mühim ve ağır bir darbeye maruz kalmaması için maçın devamı nı muvalık görmüyor. Rotun - mene- jeri de beyaz havlusunu - yere atarak Mağlübiyeti kabul ettiğini bildirdiği için Hoyzerin kolu hakem tarafından kaldırılarak galebesi ilân ediliyar, Bu anda Doyçland Helleyi dolduran hinlerce halk sevinçten çılgın bir hal. de Alman ulusal margını söylüyorlar ve Hoyzerin dünya şampiyonluğunu kutluluyorlar, H. Yurdakul