Çirkin kelimeler Yİ dost nadirdir derler ya ! lokantanım iyisi belki daha na> dirdir. Kiminin yemekleri — miydenizi bozar, kiminin de fatleri, garsonları, müşterileri keyfinizi kaçırır. - Son 2â> manlarda dişime göre bir lokanta bul- dum. Radyosu da olmasa hiç bir ku- suru kalmıyatak. Kimhbilir? belki onu | da seven vardır. Olur al yemek yer" ken konuşmanın ne kadar zevkli oldu- ğunu anlıyamamış veya söz söyleme- sini bilmiyen adamlar... -Onlara da 2 cmır, onların yüzünden konuşmalarına mâni olunan kimselere del... Ne ise, asıl söyliyeceğim bu değil- di, O lokantanın adını, adresini sor* mayın; çünkü bugün ona bir sitemde hulunmak istiyorum. Geçen gün liste- sinde “şokolıl pasta,, vardı. Çukulata- yı da severim, hamur işlerini de-. o halde çukulatalı pastayı sevmem diye- cek olursam inanmazsınız. Yedim, iyi idi. Fakat homurdanarak yedim; hem de o “gokola,, kelimesi hâlâ boğazım dan geçmedi. Çukulata demek dürür ken “şokola,, diye lügat paralamanın ne mânası var? “Şokola,, , dilimize ne çirkin geliyor! Söylerken de, başka- sından dinlerken de bize yabarı oldu- Zunu hissediyoruz. Hani orta-oyunu> nun, Karagöz'ün Frengi vardır, tıpkı ona benziyor. “Çukulata,, kelimesi de bizim değil, onu da Avrupalılardan, zannederim İ talyanlardan almışız. Öyle, öyle ama bit alaturkalaşmış, bize uyuvermiş; vapur, lâmba, salça ve emsali kelim&- ler gibi, nasıl söyliyeyim? türkçeyi öğ renmiş, İstanbul sokaklarında fan-fin- fun ederek aval aval dolaşmıyar; mem> lekettöki adabı, erkânı öğrenmiş, kim- senin gözüne batmadan rahat rahat B şine gidip geliyor. Yerlileşmiş. #“Şoko- la,, kelimesindeki acayiplikten “çuku- lata,, kelimesinde eser kalmamış! Yalmız ona değil, “müzik,. kelime- sine de çok tutulurum. Müsiki, caler. gör, hatca Tmizikâ ne güzel sözlerdir. Onlar dururken “müzik,, demek ne o- luyor? Ne hacet! doktor yerine de im 5 z Ben de bunu diyenler yokmuş gibi söylüyorum. Geçen gün “ispor,, di- yordum; biri beni tashih etti: “Züp- peliğin lüzumu yok! ona türkçede spor derler!,, dedi. Ağzım açık kaldı.. Ama beni tashih eden haksız mıydı? Bugünlük evet. Pakat yarın da haksız olacağını kimse iddia edemez. İspor diyenler, musiki diyenler günden gü- ne azalıyor, spor ile müzik yerleşiyor. Belki yizmi yirmi beş sene sonra mu- siki, bir İstanbullunun kulağına ineh- ter kadar kaba gelecek, benim gibi ko- nuşmağa kalkacaklar birer hemücük sayılatak. Dil durmayıp değişiyor! Hepsini, hattâ o soğuk “şokola., keli- mesini de hoş görmeğe çalışmalı... Öyle ama ben ömrümde çukulata ye- memeği, şokola demek mecburiyetine terbih ederim. Müzik, spor demekten- $e hemlcük sayılmağı tercih ettiğim Bibi... Nurullah ATAÇ Merkez Bankası Tüccarlarımızın Ispanyadaki alacaklarını ödeyecek Ankara, 16 (A.â.) — İspanya'ya ihraç ettikleri malların bedellerin! dahlit harp dolayısiyle şimdiye ka> dar tahsil edememiş olan ibracatcı- larımızın İspanyadaki alacakları- arn İspanyol ihracatçılarının merkez bankasında bloke duran matlübatın- dan tediyesinin hükümetçe kararlaş- tırıldığı haber atmmıştır. Bu suretle İspanya Bankasına ya- tırıldığı halde tediye emirleri Mer- kez Bankasına gönderilememiş olan veya husust! bankalara tevdi edildi- &i halde henüz fapanya Bankasına yatırılmamış bulunan Türk alacak- lariyle İspanyol hükümeti tarafın: dan müsadere edilen yumurtaları- mızın hedeli Merkez Bankasındaki bloke İspanyol alacaklarından öde- necektir. ı Ankaraya ucuz| seyahat Kafile ile seyahatler ? tertip edilecek Istanbullulara yeni Ankarayı yakın, do tanıtmak ve Ankaralıların İstanbu- la kolây ve ucuz gelmelerini temin et- mek üzere iki gehir arasında bazı turis- tik icraata girişilmesi düşünülmekte - dir : * Bu arada İstonbuldan, Ankaraya Ankaradan İstanbula kafile halinde çok ucuz seyahatler yapılacaktır. Ufak bir ücret mukabilinde üç dört gün süre. cek olan bü seyohatlere iştirak edecek- lere İstanbul ve Ankaranın görülmeğe şayan yerleri bu şehirlerdeki mihman- darlar tarafından gezdizilecektir. Diğer taraftan İstanbul ile Ankara acasında otomobil ile seyahati kolay- tırmak için bugün mevcut noksanlârın sür'atle telâfisi karar altına alınmıştır. Bu cümloden olarak Tstanbul - İzmit a. nun?ki yol bu sene bitirilecektir. Yo lun Ankaraya kodar olan mütebaki kı- sıralarındaki bozukluklar da Nafia ta- rafından kısa bir müddet zarfında ta. mir edilecektir. İstanbul — Ankare yolunun pek u- zun olmryan bir zaman içinde tamamen beton, yahut asfalt olarak inşası için mütchassıslar şimdiden tetkiklere baş- lamışlardır. Raufi Manyas Deniz yolları müdürü oldu İktısat Vekâletince görülen lüzum üzerine Denizbank - teşkilâtmda mü- dürler arasında 'yeniden bazı değişik- likler yapılmıştır. Bu arada İstanbul Jiman işletme direktörü Rauff Manyas Devlet Deniz Devlet Deniz. Talzeme komisyonu reisllğine tayin editmiştir. Bundan başka İstanbul li- man işletme Idaresi ikinci direktörü Hâmit Saracoğlu İstanbul liman işlet. me direktörü muavinliğine getirilmiş. tir. Tayin edilen yeni müldürler yeni vezifelerine bu günden itibaren başlı- yazcaklardır. ee « Türkiye tütüncüler birliği şubeleri Geçenlerde şehrimizde kurulan Tür- kiye tütüncüler birliği hazırladığı pro- gramla — fanliyete geçmiştir. Birlik, memleketimizde tütün ticaretini milli İktısadiyatımızm icablarına uydura - cay birtakım tedbirler almak üzere . dir. tüncüler birliğinin bellibaşlı is « uh'ı:l merkezlerinde şubeleri açılmak tizeredir. Bu mıntakalarda bulunan tl. tin tüccarları birlikle temasa girmiş. lerdir. Bugünlerde İzmir, şımıu:ı. Bursa gibi mıntakalarda birliğin gu- belerini açmak için kanumni teşebbüsler İÇERDE: R ü vi buk * GÖNRÜK teşkilâtında, evrakın çal nakli için, mötosiklet kullanılmasına ka: r vecilmiş, ilk olarak kolcu İşlerini ıd_r. :ek üzere bir memura ractosiklet — veril. iştir « * "'î İSTANBUL gümrük bıımıldndıdüniiı lan memur kurslarının dördüncünü dün :ıîıııılş. kursa iştirak eden 17 memur mü- waffak olmuştur. l ı' MACAR menşeli eşya için 50 kll_oınl bir Könlenjan verilmesi vekiller heytince rılmıştır. Tef sergisine iştirak edecek lı)r_rrırlu kolaylık temini İşerini görüşmek ürzere ’ıv:ı;ün tearet odasında bir komisyon top- lanacaktır. « AYARKÂİ yeli intihabı PAT Fırıncılar, Yokantı IGILAR cemiyeli idare he- a ertesi gKünü yapılacaktır. acılar, mırınınıılnr, bere müsiki sanatkârları ce- Ka 'e geçinileri önümüzdeki İKt :'ıııı: içinde pitirilecektir. * TEPEBASİ tiyatrosunda sahne Kism- olarak İnşasına yazın haşlana. C cek mevsim başına ka- :l’: ;ı.ı;:î::nlkıç:?ıno senesi bütçesinde K | lerin yalmız üç aylık maaşlarım iskon- İ İf Yo eder; bu maaşlar üzerine yaplığı | smunlım'n'ııdı.lhbın'dçcyhkııa- H aşlara mukabil ayrıca avans verilmesi İi " ı'çı'uı'!!ı'luıdı'lıiıblrııılywlhn.?l— İ naenaleyh mevcut olmiyan ve esasen İ Kusulün ihdas edilmemesini “karakı İf dilerine ikinci üç aylıklarına mahst- $İ E ceyi çıkarabiliriz: Bankanm mua- İj İ venetini esirgememesi için “mevzua- gi R tr., hiçbir manj teşkil etmiyor. L İ törlüğü de pek iyi — hatırlarlar ki biz $i İ geçen yazımızda, bankanm eskisi gi- $i t bi yardımını esirgememesini - temenni l iH otmiştik. Kaldı ki, bu yardım da gene $ H bir faize tabidir ve, avans alan vatan- ğ İ daş aldığı meblâğm faizini ödemekte dir. : E st için bir sebeb teşkil etmese gerek- H nın lehine bir muameledir. Türkiye - İsviçre bi kolaylık gösterilmesi temenni edil- mekteydi. Emlâk ve Eytam banka- fi bir usulün ihdas edilmesini “korakuş $i N küküm,, şeklinde tavsife mahal olmasa ği İğ gerektir. Vakia, geçen Şeker vte Kumr Şi ban boyramlarında pek ımizlar vazi- İİ şette kalanlara ve ölüm ve kastalık İj gibi mücbir sebeb ve zaruretlerle mü- ği racaat edenlere fevkaldde bir muave- İj net kabilinden bazı küçük yardımlar- İi da bulunulmuşsa da bu yoldaki mü- İj racaatların gitlikçe — ortması üzerine İi İkinci üç aylık maaşlara mukabil İ avans vermenin banka mevzuatına uy- $i madlığı bu tavzihten sarahaten anla- mddlhnnnhmelhlunmhen- ben avans vermiştir. Bundan şu neti- İ Okuyucularımız gibi banka direk- fi B'!nwıılqh. müracaatların artma- İ «t da, muavenet'usulünün kaldırılma- İ tir. Çünkü netice itibarile bu, banka- İj ticaret anlaşması İsviçre ile aramızdaki yeni ticaret anlaşmasının esasları dün alâkadar makamlara bildirilmiştir. Yeni anlaş. ma eskisinden çok farklı ve ikl mem. |Halk, eskisinden fazla bunları karşılamağa da avtık imkön © ğ kalmamıştır.... ii şılıyor. Yalnız, ayni tavzihten şu da B O Dla 'uwxı&..i'g'fl'bşş%gşı'h: if““ Hava kurumuna yardım yardıma çağrılıyor Bir umum müdürlük haline konu- lan 'Türkkuşu teşkilâtının genişletil. mesi münasebetile Türk hava kurumu relsi Fuat Bulcanın yaptığı bir tamim- le Türk hava kurumu ve Türkkuşu teşkilâtı yeni bir hızla faaliyete geç. miş bulunmaktadır. Türk hava kurumu riyaseti, tami- minde Türk hava kurumunun memle- kete yaptığı hizmetleri, kurumun şim- diye kadar olan mesalsini ve hava kuvvetlerinin memleket müdafaasın . daki ehemmiyetini gözününe koyarak “milyonları eriten bu muazzam İşe, halkı eskisinden daha fazla olarak yardıma davet,, etmektedir. Türk hava kurumu teşkilâtı bu ta. mimi ehemmiyetle benimsemiş ve ce- miyetin faal Üyelerine bu şekilde teb. ligat yapılmıştır. Otelciler birliği kurulacak Bundan bir müddet evvel, dünyanmn her tarafında olduğu gibi, memleketi. mizde de bir milli otelciler birliği ku- rulması için bazı teçebbüsler yapıl- muş, Turing klübün yaptığı bu teşeb. büsle İstanbul belediyesince ele alı- narak Avrupadaki bu nevi birliklerin nizamnameleri getirtilip tetkik olun- muştu. Geçen sene şehrimizdeki turia. tik otellerin sahipleri belediyenin yap. tığı davet üzerine toplanarak hazırla- nan nizamname projesini tetkik et - mişler ve kabul etmekle beraber ikin. ci bir toplantı yapmak ve nizamname- yi tekrar tetkik etmek Üzere dağılmış- lardı. O zamandanberi hernedense bu toplantı yapılamamış ve turistik otel, ciler birliği unutulmuştur. Şimdi bu birliği beynelmilel otelci. ler cemiyeti alâkadar makamlara ha- tırlatmaktadır. Çünkü o zaman bu birliğin federe olacağı beynelmilel o. telciler cemiyetine de - bildirilmişti. Şimdi cemiyet şimdiye kadar teşekklil etmiş olması lâzımgelen bu birliğin ne olduğunu . seyyah mevsiminin başla- ması münasebetile - sormaktadır, Turizmle alâkadar bulunan iktısat vekâletinin de takdir ve tasvibine mazhar olmuş bulunan bu teşebbüslün şimdi kuvveden file çıkarılması için tekrar hareket> gecilmektedir. Mısır Yiatları yükseliyor Son günlerde mısır fiatlarında, mü- him bir yükselme göze çarpmaktadır. Bilhassa Karadeniz sahil vilâyetlerin- den gelen malümata göre, oralarda köylünün ekmeğinin esas maddesini teşkil eden mısır fiatları fazla yük. selmiştir. Ziraat bankası bunun için yükselmeyi Ünleylel tedbirler almak - leket için de faydalı bulunmaktadır. | tadır. aa l İA v e l AM e L ee TEEE de binanın yenilenmesi için tahsisat ay- rılması düşünülüyor. * BELEDİYE memurları kooperatifi için Ziraat bankasından yüz bin lira avans a- hnmasına karar verilmiş, paranın yarısı kooperatife teslim edilmiştir. Bu para koo- peratif azalarına birer maaş — nisbelinde tevri edilecektir. * VALDE hanından çıkarılan kiracılar, Vakıflar idaresi tarafından, Dördüncü Va- kıf hantmıa eski borsa dâlresi ile, Bahçe- kapıdaki Savyet bankasının alt kalına, nak ledilecektir. * TAKSİLERDEKİ radyoların - kaldırıl. masına karar verilmiştir. Bu karar ay ba- şından İtibaren tatbik edilecektir. * ODUN, kâmür fiyallarında pahalhılığa meydan vermemek üzere, gelecek sene için şimdiden tedbir alınmasına karar veril. miştir. * CÖPÇÜLERİN her sabah, her eve uğ- ramaları kararlaştırılmıştır. Halk çöpünü muntaraman vermekte zorluk — çıkarırsa A çöpçüler zabıtaya müracaal edeceklerdir. * DAİRELERDE yaz mesnisi gelecek ay- dan (tibaren başlayacaktır. Vazife başı se- kiz buçuk, akşam tatili beş buçuktur. * HAMALLAR cemiyeti. sırt hamallığı. min kaldırılması, üzerine, ixmini “Yükçü- ler cemiyeti,ne çevirmiştir. * İSTANBULLA Mudanya ve Yalova a- rasında bu yar süratli vapurlar işletile. cek, yolcuların Bursaya bir günde gidip gelmeleri temin olunacaktır. * 23 NİSAN mill hâkimiyet — ve çocuk bayramı dolayısile dalreler ve mektepler cüumua günü öğleden sonra, pazarlesi saha- hına kadar tatil olacaktır. * ESKİ adliye binası enkozının kaldırıl. masına yakında başlanacaktır. Bunun için vekâletten 18000 Tralık bir tahsisat gön. derilmiştir. * HAYVANLARI himaye cemiyeti azasın dan, altı kişilik bir kadın heyet, dün vi- lüyete mürscaal ederek, kedilerin zehirli gazla öldürülmesi hususundaki karardan şikâyette bulunmuşlar ve bu itlâf işinin cemiyete bırakılmasını istemişlerdir. * PROFESÖR Pitar dün üniversitede be. şinel konferansını vermiştir Düi TU KURUN'da Balkanlar Isviçresi ALKÂN basta könferansının son top- danlısında, dört Balkan memlekeline mensup heyelin başkanlarının nulukları- mın ehemmiyelini tebarüz elliren AÂsım Us, bilkessa Yugoslav delegesinin sözleri- üzerinde durüyor: “Yuvanoriçlir dünkü güzel, samiml! ve canlı sözleri arasında bilhassa şu cümle- ler hâlâ kulaklarımızda çınlıyor: — Biz Balkanlardan yeni bir İsviçre vü- cuda getirdk. (Alkışlar...) “— Türkiyenin Hatay işi bütün Balkanlı- ların kendi meseleleridir (Alkışlar..) — Avrupada enirikalar var, Bu enirika- lar bizlerin, menfaatlerimiz için değildir. Bu eotrikalara kapılmıyalım. (Alkışlar..)| ÜÖyle zannediyorur ki çok değerli Yugos- lav meslektaşımızın bu sözleri Balkan ba- sın allesi içindeki fikir ve his birliğinin ne derecelerde kuvvetli olduğunu göster- meğe kâfi gelir. ğ Basın mesleğine mensup olan insanların kendilerine göre bir takım, kusurları ola. bileceği gibi bir takım meziyetleri bulun- duğu da inkâr edilemez. Basın mesleğinin kendine mahsus olun meziyeti ise mensup- larının fikirlerini ve hislerini diplomatlar Kibi kapalı, müphem tabirler ile değil, açık dobra dobra sözler ile ifade etmeleridir. Bununla beraber dört Balkan memleketine mensup meslektaşlar bir hafta hemen ber gün biribirlerile en yakın temanslarda bu- lundukları halde, hiçbir memleketin gazc- tecilerinden diğer bir memlekete bir şikâ yet, hattâ imâ şeklinde bir şikâyet işitil- memiştir. Onun için Yugoslav arkadaşımız Yuvanoviçin: — Biz Balkanlardan bir yeni İsviçre vü- cuda getirdik..., Demesinde hiçbir mübalâğa yoktur. Bil- hassa: — Hatay işi hizim de milli davamudır... Sözünün bütün Balkanlı meslektaşlar ta. rafından hararetle alkışlandığını gördük- ten sonra bunda şüphe etmeğe imkân vear mıdır? * Nâve edelim ki Yuvanoviçin sözleri sa- dece siyasi edebiyattan ibaret olmadığını şimdiye kadar cereyan eden beynelmilel müzakereler ve hâdiseler de isbat etmiştir. Hülâsa Balkanlarda bugün ftili değilse bije manevl bir İsviçre vücut bulduğunu kabul etmek zamanı gelmiştir.,, CUMHURLYET 'te Pazarlık AZARLIĞI kaldırmak üzere hükümel tarafından bir proje — hazırlanışını, garpla şark arasındaki farklardan en s0- nancusuna devirmek azmi olarak belirlen Peyami Safa şanları yazıyor: *“Şark, dilencilerile olduğu kadar pazar- hığile de meşhurdar ve yirmi beş isteyip de altıya razı olan bazirgânın bütün satı- cılara derece derece sirayet — eden ruhü, şarka yola düşen garp seyyahlarına hayret vermiştir. Avrupada pazarlık yok mudur? Bir de- receye kadar vardır. Çünkü, nihayet, bir. mağazadan külliyetli mal alan adama ya- pılan iskonto veya geçici müşteriye kıyas edilirse devamlı müşteriye yapılan tenzi- , her yerde meşra görülür, Perakende satış mağazalarından külliyetli mal alan müşterinin bir toptancıdan ve — devamlı müşterinin de bir aboneden farkı yoktur. Fakat Avrupanın hicbir yerinde, — hedefi dolandırmaktan başka birşey olmıyan bi deki yahudi pazarlığının derece derece 1ğ- renç şekillerinden hiçbirine tesadüf ede. mersiniz. Hükümetin projesi pazarlığı kökündes kaldırmak istiyorsa, “arz,, ile (taleb) ara- sındaki hususl ve köntrolu İmkânsız mü- nasebete tamamile müdahale etmeğe mu- vaffak olacağı şüphelidir. Zira bir satış mü essesesini, kendisinden çok mal alan veya devamlı surette mal alan bir müşteriye ten zilât yapmak hakkından mahrum etmeğe ne cevaz, ne de İmkân vardır. Proje ba nok taları, tasrib etmiş olmalıdır. Fakat bunla- ra benzer bir sebeb olmadığı halde, şarkın kötü ananesini devam ettirmek — İstiyen düzenbazlara hadlerini bildirmek ve pazar Dık sistemini devirmek için kınından çıka- cak dervlet kılıcına selâm ve yol vermeğe harırlanmamız lârımdır. TAN'da Pazarlık ne demektir ? M ZEKERİYA, bunu şöyle anlatıyor: . "Satıcının müşteriyi aldatmak istemesi- ni bir emri tabil olarak kabul etmek ve aldanmamaya çalışmak değil midir? Demek ki satıcı pazarlığı — kabul etmek süretile bu ahlâksızlığı — benimsemekten çekinmiyor, biz de ona pazarlık teklif et. mekle bu ahlâksızlığını yürüne varmuş o- hıyorur. İnsan olarak evvelâ bundan ikf tarafın da utanması lâzımdır. İş bu kadarla da kalmaz. ğ Pazarlık usulünün iktisadi ve ahlâki bir çok kusurları daha vardır: Esnafı hileye ve yalancılığa sevkeder. Müşteriyi dalma, aldatılmış olmak hisi. #ayfayı çeviriniz) w&%m