İıpkı bir roman Bir hay hayatı Bayan Remziye Fikrinin muharri- rimize anlattıkları DŞ Paştaratı 7 tactide ğurlamağa gemişlerdi. Bunların ara- sında çok güzel kadınlar, kibâr erkek. ler, mevki sahibi insanlar görülüyor- dü. Canım sıkıldı, ben beyse ne, Ço. cuk sayılırım, fakat bu kadımlar neye gelmişlerdi. Hepsinin elinde bir yol | hediyesi vardı. Yataklı vagonun içi dolmuştu. Ben bir gey getirmeyi akıl edememiştim. Bir aralık utanarak: — Ben bir şey getiremedim, dedim. Elimi tuttu ve gözlerini gözlerime di- kerek: — Bu gelişiniz bana yeter. Hayt- tımda büyük bir saadet değerindedir, dedi. Kızarıp çekildim. Tren — kalktı. Pencereden iğilerek: ? — Siza her vakit yazacağım. — Ben biraz tembelim. —— Zarar yok. Yalnız ben yazarım. Günler, haftalar geçtikten sonra anladım ki ben bu adamı seviyorum. Bununla beraber çok ihtiyatlı dav. ranıyordum. Mektuplarına cevab ver- miyordum. Versam bile hem sudan geyler olurdu, hem el yazım belli olma. sın için arkadaşım Neyliye yazdırıyo- rum. Esrarlı ve büyülü bir. fotoğraf Epeyce.zaman geçti. Ben mektebi bitirdim. Bir gün kalın bir zarf al - dan bir mektup ve iyi kapan. dbâir kutu içinda mat 'krem bir cam. Kartpostal büyüklü - ğünde. Mektubunda diyordu ki .ve bu mek- tubu ilk defa senli benli yazılmıştı -: Remi! Bu camı gece, baş ucundaki kü. çük ampulün önüne koy: Ve gündüz- leri ışığa gösterme. Çok değil, tam ye- di gece. Sonra nereye istersen oraya | yerleştir. Yine bana bir gey yazma. Yahut yine bana başkalarınm el ya. zılariyle birkaç havadan kelime yaz. Ben yaşta bir gence esrarengizliğe benziyen şeyler söylenmemelidir. Ka- dın ulmamız İtibariyle . kim ne derse desin - zaten zayıf mahlüklarız. Gü - neşin güneş olduğuna a2 inanırız da, hurafeye, esrarengizliğe benzer şeyle. re hemen ve tam İnanırız. Camar hemen kutusuna koydum ve geceyi iple çektim, Yemekten sonra odama kapandım. Perdeleri inditdim. Komoainin üştündeki küçük lâmba- nn butonunu çevirip yaktım. Küçü . Cük ayakları olan camı karşısına koydum. Yatağıma uzanıp baktım. Üstünden bir şey görülmiyen cam bir- denbire şekillendi, renklendi. İçimde hafif bir ürperme duydum. Bir daha baktım. Bu bir baş resmiydi. Avuç içi ka- dar bir baş. Daha doğrusu bu yüzün yalnız gözleri çok kuvvetli görünüyor. du. Karşısmdayken bana bakıyor! Ya- na çekildim, bana bakıyor! Sola git. tim, bana bakıyor! Ne tarafında dur- sam her bana bakıyor! Bu yüz ve bu gözler onundu! Ürpererek, korkarak, sevinerek, yü. naklarım yanarak, belim gıcıklanarak, çekilerek, yaklaşarak... saatlerce Onâ baktım. Başımı çevirmeme, gözlerimi Yümmama, uyumama imkân — yoktu. O mat yüz, o iri siyah gözler, bütün zıd rehkleriyle gözlerimin içinde.. Bilmiyorum kaç saat geçti. Korku ile sevinç, iştiha ile nefret, ağlama ile gülümseme arasında bakarken, camm altında ince kordelâ şeklindeki siyah- lığın köşesinde birdenbire bir — ışık Peyda oldu. Önce kıvılcımlı, sonra bir &z daha net, Ve en nihayet tastamam görünen bir ışık! Bu bir heceydi. Par. lak bir hece! Dikkat ettim, gü hece: Perdelerin kenarından - ince ışıklar sızıncaya kadar baktım ve uyumadım. Camı yerine koydum. Ve ancak O Za- man bir kâbus içinde, yorgun Aargın yatağa serildim, Ertesi gece, ayni saatlerde (Be) nin yanında ikinci hece belirdi: (Be- ni)! Ve altıncı gece hepsini gördüm: (Beni seveceksin) ! Renkli resmin de, bu yazının da kimyevi bir şey olduğunu biliyordum. Şu kadar müddet ışığa gelince renk veren barfler. Bunlar muhtelif dozda yapıldıkları için muhtelif zamanlarda görünüyorlar. Bu kadar basit bir o « yuncak beni Hint masallarındaki es - rarengizliklere atrvermişti. Altı gecelik uykusuzluk, heyecan, korku, sevinç, hayvani kıvranmalar beni harab etmişti. Annem merak et. Ü. Dayım bilgiçlik tasladı: — Bu devirde böyel olur, Üzlilme-, mosine dikkat ediniz. Sonra s#inire uğ- rar, İsteriye kadar gidebilir. Dikkat edin. (Mabadi yarın) | DST n kaybelnek denebliz! PARALARI DT AUA PANKAYA YATIRINIZ HİA LÜ TT : Meksika petıı;ll'erinin tarihine bir b_akış dudun Petrole hücum! Bir gün içinde milyoner olan petrol arayıcılar Beğ- Baştarafı 7 incide da sık &ık vaki oluyordu. Çiçekleri, otları bol yerlerde duruyorlar, bir taraftan ko- yunları otlatıyorlar, diğer — taraftan da yere birkaç kazma vurarak petrol ark yorlardı. Çiçekler kuruyup, otlar bitince oradan kalkıyorlar, başka bir yere göç ediyorlardı. Bir kuyu kazıp petrol bula- bilenler derhal işe başlıyor, civara haber- ler gidiyor, yerlilerden katır ve amele te- darik ediliyor. Bir hafta sonra petrol fı- çıları katırların sırtına — yükleniyor, ilk şehre giriyorlar, bulunan petrol ucuz, pa- halı demeden derhal satılıyor, parası da birkaç hafta içerisinde meyhanelerde, u- mümhanelerde, kadırılı, içkili eğlenceler arasında akıp gidiyordu. Bu memleket o tarihte pek yeni olan istiklâlinin neşesile sarhoştu... İhtilâllerin isyanların ardı aresı kesilmiyordu. Kur- şuna dizilmelere, rovelverle arkadan vu- ruşlara, ber ihtilâli kazanan, her isyanda muzaffer çıkan komutanın birkaç ay son ra atına binip savuşmasına rağmen de- vam eden hayat arasında bile devlet a- damlarından birçoklarının gözü Meksika topraklarının 2itmda akrp giden petrole dikilmişti. Fransa tarafından iltizam edilen Mek- sika imparatoru Habsburg hanedanmdan Maksmilyen çok kanlı vakalardan tonra kurşuna dizildi. Ondan sonra hükümete geçen Porfiriyo Diyaz zamanında Meksi. ka nisbi bir rahata kavuştu. Bu zat pet- rol aramak ve onu muntazam bir şekille işlemek için sistem dahilinde çalışmaya başladı. Bu sükün — senelerinde Diyaz, memlekete arziyatçılar, mühendisler,kim- yagerler çağırdı. Bunlar işe başladılar. Plânlar yaptılar, ocaklardan çıkaf nü- muneleri tahlil ettiler. Petroller en son Meksika körfezi kı- yılarında bulunurdu. Burada — yaşıyan yerlilerle melezler arasında mülkiyet fik- ri yoktu. Hükümet bu araziyi parça par- ça işletmek istiyenlere, işletehilecek ik- titarı haiz olmak şartile satmağa başladı. Petrol humması O tarihe kadar Meksikada İstihsal edi- len petrol miktarr senede 8000-9000 ba- ril arasında tahavvül eder. Ancak 1901 de 10845 baril oldu. — (Takriben 1.645 metremikâbı), Bu tarihten sonra İngi- liz, Holanda, Amerikan girketleri Meksi- kayı istilâ ettiler ve istihsal pek kısa bir zamanda on misline, yüz misline Çıktı. 1901 ile 1902 arasında yalnız Tamo'na hükümeti dahilinde 24 kuyu açıldı. Bun- lardan ikisi bir buçuk kilometreden daha derindi. Cera dö la Paz — kuyusu günde 1,500 baril petrol çıkarıyordu. İki sene sonra Furbero kuyularının — istihsali 150.000 barile çıktı. 'Tampiko havalisinde hergün artari bir değleme röründü. Petrol âravıcılarından bir gün icinde milvoner — olanlar oldu. Bütün dünyayr vetrol hümması bir hastz lık halinde sardı. Başlarında güneş geçmesin diye koca- man hirer hasr sanka, bellerinden yuka- rısı çırılçıptak binlerce İnsan bitip tüken- miyen kervanlar balinde Meksikayı do- lastı. Binlerce erkek, milyonlar — kazan- mak ümidile varmı voğunu satarak tali denemete kalktr. Elleri tüfekli, rovelver- N rakipler insafsızca birihirini öldürdü. Sert volkanik toprağı bir damla petrol hulmak ümidile karam'ar arasımda aclık- tan, suşuzluktan ölenler oldu. Sahahtan aksama kadar kavuran güneş altında ça- hetiktan sonra Ümitsiz dudaktardan bir çok yerlerde küfürler yükseldi. İsyon bayrağı altında Porfiriyo Diyazın petrol diyarına ya- hancıların girmesine müsaade — edişinin üzerinden on sene geçti. 1910 yılı geldi. Diyazın etrafında, sessiz bir memnuniyet sizlik alömetleri görülmeğe başladı. At. las denizi yakınlarındaki — topraklarını kaybeden yerliler ve melezler seslerini yük selttiler. 1911 de Fransisko Madero Is- van bavrağmı kaldırdığı vakit hemen bü- tün verliler ve melezler bu bayrağın al- tinda torlardılar, Bu tarihten sonra tam en hes sene Meksika ihtilâl ve mukabil #hilAter aracımda kavruldu. — Sulkartlar, tntikamlar, siyasi katliâmlar — biribirini kovaladı. Tarlalar atlı ihtilâlcilerin ayak- ları altında çiğnendi ve mahsul vermez oldu. Elden ele göçen şehirler — yıkıldı.. Memleket baştan aşağı harap oldu. Hır- sızlık, kundakçılık, yağma meşru sayıldı. En kuvvetli kamutan herşeye hâkim ol- du, en cüretkâr reis en kuvvetli komuta- n devirdi, en zalim adam en certkâr re- isin hakkından geldi. Geriyyerolarla Rezulareler arasındaki mücadele Porfiriyo Diyazın sukutundan — sonra hükümetin başına La Bara geçti. O da mevkiini G ikinciteşrin 1911 de galip ku- mandan Maderoya terketti. O da 1913 Şubatında general Feliks Diyazın muka- bil ihtilâli sırasında öldürüldü. Porfiri- yo Diyazın yeğeni olan bu general arka- daşı La Hüerta tarafından iktidar mev. klinden uzaklastırıldı. Birleşik Amerika devletleri bu adamı devlet — relsi sıfatile tanımadılar ve Vera Kruzu isgal ettiler, Bunun üzerine üç komutan ayrı ayrı ken di hesaplarına hem birleşik Amerika dev- letlerine hem de La Hüertava kargı isyan ettiler. Bünlardan birisi, Karanza, 14 ha- Ziran 1914 de iktidar mevkline — geçti ve 1920 ye kadar orada tuturabildi. Sonra Hüerta mukabil bir hareketle tekrar hü- kümet mevküine geçti. Nazarf olarak bu ihtilâller muhafaza- kârlarla demokratların siyasf mücadele- sidir. Bunlar Geriyyero ve Rezulare is- mini verdikleri asker kıtalarile harekete geçerler. İpin ucunu ellerinde tatanlar Fakât bu muh- 'azakârlarla demokrat- Çocuk BİRER SABUN MUHAFAZASI KAZANANLAR 26 — Mebrüre Mübeccel Tuna Be- şiktaş 27 — Türkân KarLlcpe Aksara- ray 28 — Armağan Karatepe Aksaray 29 — Sevgir. Taner Kadıköy 30 — Meh met aŞhin Ankara Cezacvi 31 — Bin- nâz Kabak Fındıklı 32 — Güngör Çay lak 33 — İsmail Kaçkapan Şehremini 34 — Hakkı Pertevniyal lisesi 35 — Sehriban Ege Aksaray 36 — Şükran Gâlata 37 — Halide Usküdar 38 — Ferid M. Kemalpaşa 39 — Orhan Uy- Bal Fatih 40 — Naciye Yüceşen Top- kapı 41 — Sehran Tatarağası Bostan cı 42 — Nurullah Yergök Beşiktaş 43 — Ulvi Suadiye noter tokak 44 — Nur bâyat Demirok 45 — Azra Vildan An- kara 46 — Emin uzun Üsküdar 47 — Behzad Alpgülünç Zonguldak 48 « Etdoğan Arslan Balat 49 — Şadi Ağon Aşıkpaşa 5$0 — Cavid Gülen Üsküdar BİRER DEFTER KAZANANLAR Si — Çiftehavuzlar Halide Güler 52 — Burhan Beş'ktaş S3 — Hasan Özmen İzmit 54 — Hüseyin Santır Haydarpaşa lisesi SS — Fuad Öke Haydarpaşa lisesi 56 — Firdevs Biler Uzunyol 57 — Güler Beşiktaş 58 — i Raif Sert Kruçeşme 59 — Şikrü Tan er Saraçhane başt 60 — Billend Varol Baoyacıköy 61 — Tusel Çerbeeköy ilk okul 62 — Aliye Altmet Fındıklr 62 — Nuriye Karagümrük 63 — İşa vatman 64 — Ruhsar Edirnekapı 65 — Ziya Yeşilköy 66 — Aram Vahe gürel sz- natlar 1kademisi 67 — Ahmet Ergöl erkek Hassi 68 — Muallâ Esengül 52 ların siyasf mücadelesi hakikatte iki retli iktisadi tröstün çarpışmasıdır iki tröstden birisi Amerikalıdır. Ro lerin idaresi altındadır. Diğeri İngili Vıdman Pirsan tarafından kurulan m zam kumpanyadır. Amerikalılar Rej re ordusunu tütarlar, İngilizler de « tarafı hem para ile hem de bol mühin ile betlerler, Harba, ihtilâllere rağmen petrol sa daima genislemiş, istihsal miktarı di artmıştır. Birçok yerlerde yeni p tabakaları keşfedilmiş Meksika p istihsalâtı 1921 de 200 milyon barili mak suretile dünya petrol istihsalinı kinciliği işgal etmiştir. Mekşikanın / denizi sahillerinde petrol istihsalâtı : dururken garp sahillerinde — yeni p madenleri bulundu. İşte Meksika cumhurreisi Lazaro | denanın kararı Meksika petrollerini giliz - Amerikan rekabetine karşı kı mış oluyor. Fakat — İngiliz - Amer petrol rekabeti bu vaziyet karşısında reketsiz kalacak mı? Buna Meksika da pek inanmıyorlarmış. Hattâ bu satırları naklettiğimiz Jur gazetesi, makalesini, kendisine müner bir Meksikalının söylediği şu sözlerle tiriyor: “— Petrol kuyuları vakia memlel servet ve bolluk getiriyor, fakat ecı nüfuzunu siyasi ihtirasları beraber süt liyerek.,, haftası Hediye kazananların isimlerini neşrediyoru: inci okul 69 — Semiha Kamuma | tih 70 — Zeki Vofa lisesi 71 — Cal Saray meydanı 72 — Tekman Topl Saraçhanebaşı 73 — Hüseyin Cal Şehremini 74 — Attilâ Periköy kan sokak 77 — Rüstem Üsküdar İhsani BİRER KALEM KAZANANLAF 76 — Şermin Lnol Üsküdar 77 Özcan Çelebi Tekirdağ 78 — Fe Çelebi Vefa erkek lisesi 79 — İhs çevik BO — Güngör Ençer Çatalta 81 Jâle Erdik Göztepe 82 — Güney İz mir Taşlıtarla 838 — Doğonça Fatih — Meclâ Kansu Bakırköy 8$ — Kâz oğla Lâtif Tophane 86 — Zeki Vi Huesi 87 — Şevket Kumkapı orta ol 88 — Nurhayat Kasımpaşa 89 —— A Tan Bahçekapı 90 — Zihni Demir Ha darpaşa 91 — Nadide Çağlı Kadık 92-— Sehhare Özer Fatih 93 — Nu lah Beşiktaş 94 — Lütfi Öztepe Em gân 9S — İlhami Özkan Kabataş 96 Ürnit Tuzer Çatalca 97 — Türkm Altay Maçka. Mi aa ea eeei aei gDOKTOR ÇIPRUT Cildiye ve Zühreviye — mütehassısı Beyoğlu Yerli Mallar — Pazafı karşızında Postr sokağı köşesinde Mevmenet âpattımanı, Tel: 43353 Operatör - Ürolog Dr. Süreyya Atamal Beyoğlu - Parmakkapı tramvay du. rağı, Nö 121, birinci kat. Muayene saati: 16 - 20 ı Emniyet Sandığı ilânları ı - Mücevher satışı Müessesemize rehinli olup borcunu ödemiyenlere ait olması itibarile satılac mücevherlerin Sandık holünde teşhirine başlanmıştır. İlk sgatış 20:4-938 tarihi düşen Çarşambagünü Belediye mezat daisesinde saat 2 den itiharen yapılacakt Sandal bedesteninde müessesemize ait satışlar yalnız Çarşamba günleri yapılr Dikkatı Satılacak — rehinlere ait ilân Sandık holünde asılıldır. — (1805)