12 Nisan 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

12 Nisan 1938 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

12 NİSAN — 1038 Hayata dair Kendimize rağmen OK sevdiğim bir — arkadaş, Hikmet Münir, geçen günkü Kurun'da benim kalemime dair bazi şeyler yazmış- Kendisine de süyledim: hiç de iyi etmemiş. Kim olursa olsun, bir adamım &ırf şahsını alâkadar eden şeylerinden bahsa ne lüzum var?... Kim bilir? Hikmet Münir'in benim & mekdar kalemimi bir yazıya mevzüu et- mesi, bende sözü açılmağa değer ba$. ka bir meziyet bulunmadığmı, nazikâ. ne bir gaka edası ile, başıma kakmak içindir. Fakat onun yazısından istifade et- tim. On yılı aşkın bir zamandan beri kullandığım kırmızı kalem sapına baktım, düşündüm. Niçin ben oda bu kadar bağlıyım? Bir kere kaybetmiş. töm, buluncıya kadar haylı üzüldüm. Çantamrt açtığım vakit onu derhal ele geçiremezsem — sinirleniveririm. Kıy- metli, eçi emsali bulunmaz bir Şşey Mi? Hayır; herhangi bir kalem. Ne güzel, ne de çirkin. Tamamile alelâ- de.. Böenim ona bağlılğım, kendi arzuma rağmen içimde, tâ içimde kalmış bir Jrtişisma bakiyosi olsa gerek. Benim âdetlerimi, hüviyetimi tetkik edecek bir pslkolog, o kalemi, kendim de far- kında olmadan bir muska diye kullan- dığımı söyliyecek olursa hiç de şaş. mam, İnsanın içinde yenemediği ne if. ritler vardır. Eşyaya bağlılığı sevmem; cedlerden kalma evlerde, çocukluğumu görmüş eşyalar grasında yaşamağa ihtiyacım yoktur. Her sene, hattâ her ay oturdu- Urfanın bayramı Kurtuluş yılddnümü münasebetile| .»a dün bir toplantı yapıldı W Dünkü toplantıda Urfanın 18 jinci kurtuluş yıldönümü mü- nasebelile dön aat 14 de Eminönü bulke- ginde şehrimizde bulunan Urfalıların iİş- tirakile bir toplanlı yapılmıştır. Toplantıya İstiklâl marşile başlanmış, daha sonra M. Ömer Karakoyunlu toplan- tayı açmışlır. Bundan sonra Fuat Aksoy Urfalıların sa- ğum yeri değiştirsem yine TahatsIz | vaş esnasındaki kahramanlıklarından bah olmam.. Bittabi hayatımda, bu söy - lediklerimin hepsini çürütecek hare- ketler bulmak kabildir. Fakat bunlar bir şey isbat etmez; benim samimi ol- madığımı: bile göstermez. Çünkü bir insanın hakik! samimiyeti, bizi alâka- dar edebilecek samimiyeti, müraka- değil, mes'uliyetini kabul ettiği fikir. lerindedir. Falan hareketini kendi de beğenmediğini, ondan hoşlanmadığını söylüyorsa onun samimiyetini o harc. ketinde aramağa ne hakkımız olur? Benim yıllardan beri aynı kalemi kul- lanmam, değişmeden devam eden şey. | | Orla Asyaya kadar yer ver yayılınasına - lere merbut olduğuma bir delll teşkil eder mi? İnsanm hususi hayalı baş- ka, umumi hayatı başka - şeylerdir. Meselâ içki kullanan bir adamın sü- mimiyetle içki aleyhtarı olması pek â- lâ kabildir; öyle kimselere: *“Herkese ettiğin tavsiyeyi kendin tutmuyor- sun!” diye itiraz edenleri daima gü lünç buldum. (Bu sözlerimden Yeşil Ay kurumuna taraftar olduğum ma. nası çıkarılmasın; Doktor Fahreddin Kerim'in gahsına muhabbetim arttık- ca içki aleyhindeki propagandasına da öfkem artıyor.) Bir adamdan, hislerine göre fikirler beslemesini istemeğe bakkımız yoktur; ancak fikirlerine göre yaşamasını bekliyebiliriz. Hiç olmazsa bu yolda bir cehd göstermesini.. Ben mademki hiç bir geye bağlanmak istemiyorum, kalemime bir ebemmiyet vermekten vazgeçmeliyim... Bunun lüzumuna kâ- | O m — — ni değilim. Çünkü ondan ayrılmağa çalışmam ona da, kendime de lüzü- mundan pek fazla kıymet verdiğimi gösterir. Mademki içimde bir fetişis- ma bakiyesi vardır, onun — kendine daha ciddt bir şekil bulmasına meydan vermaktense bana da, kimseye de Za- rarı olmıyan bir kalem sapma bağ- Tanması elbette daha hayırlıdır. Nurullah ATAÇ Hâmit ihtifali Yarın büyük Şşairimiz Abdülhak Hâmidin ölümünün yıldönümüdür. Bu mlünasebetle, üniversite konferans sa- lonunda bir ihtifal yapılacaktır. 'Toplantıda, edebiyat fakültesi do- çentlerinden Ali Nihad tarafından “Hâmidin edobi kıymeti,, İsmail Ha- bib tarafından Hâmidin son eseri “Kanunfnin vicdan azabı,, hakkmda birer konferans verilecek, bundan sonra gençler tarafından şairin bazı Homrelawu abmmcan ti setmiş; doktor Sanl Yaver "Urfa ve Urfa- hlar,, Kadri Karababa da “Urfanın biricik savaşı., elrafında bir söylev vermiştir. Kadıköy 8 inci okul talebesiaden Rıza bir şilr okumuş ve yüksek öğretmen oku. lu talebesinden Abdülkadir Karahan söz alarak şunları söylemiştir *“— Urfalılar ve Urloyı sevenler. dari inde ve milli kafısada Baze mini R%fı"n Hususl ehemmi- peti vardır. Kurtalaşanan 18 tnci yildönü- münü temiz bir sevgi Üe kuttadığımız Ur. fanın da mzak ve yokın gecmişte, sınırlart içinde bulunduğu ülkenin — mıntaknıi ve küllürel tarihinde hapli geniş bir rolü bu- lenuyor. Mebopolamyanın İlk yüksek me- deniyelinin toprakları arasında bı!!nnan Urfa çevresi Orta zamanda Nastariliğin la bülahssa Urfada tecssüs eden ve “İranlılar Ekotü,, denilen o devir Üniversilesi - çok müessir olmuştur. “Harran,ta Abbasiler devrinde yetiştirdiği büyük dlimler ve Ür- fantıt haçlılar seferlerinde muhafaza elti. ği keymet malümdar. n Arkadaşlar, cenkçi ve meri harekeli nı-'. nekteri olan Urfa çevresi halkının, maht ..l küttürleri de çok şayanı dikkutlir. Urfa çevresinin folktorü, halk edebigatı, halk 16 yaşında bir sabıkalı Fatihte oturan ve henüz 16 yaşında bulunmasına rağmen muhtelif sabıka- ları olan Hüseyin Atı'ni'k :idmdı bir kesici günü İpek sinemasın- mi knlıbalp.ınklrın istifade ederek Hü. seyin adir birinin cebinden 10? kuru. şunu çarpımıştır. Hüseyin Avni elinde çanta kaçarken yakalanmıştır. * Su, garor, Ve bunlara benzer içilecek maddelerin renksiz şişelerde — satılması ri kılınmıştır. — Hazirandan sonra - Janacak renkli şişeler müsade- piyındı bul ilecektlir. T '.:'ııı ve belediye reisi Muhiddin Üstün dağ dün Ankaraya gitmiştir. Birkaç gün ra dönecektir. m: Son defa Kadiköy sulh ceza hâkimli. gine tayla olunan, İslanbul ağır ceza mah- mdan Ahmet Muhlis Tümay :::â:ı .ıîlng:rr:rn yeni vazifesine başlamış- tir, " ) yı 23 nisan bayramı hazır. * 19 mayıs$ VE n Jıkları etrafında işenek üzere dnn v Ate İki toplantı yapılmıştır. 23 nisan ı.ı::ırı.ıkıırınıı kati programı tesbit edil- ulunan İsviçreli profesör ve cumartesi 15 de İslanbul kız lisexi salo. pferans verecektir. hükümeti, belina avı entor- Z ıMiı”::ıîışı'nııı lkıııorinl: Bu anlaşma- HĞN ılacak değişiklikleri — müzakere ç ,Mulrındı enlernasyonal bir konfa. S ":ııe& etmiştir. Davet edilen devlet. bulunanlardan bir grup müziği üzerinde senelerce durularak işle nilmiye, birinel derecede elverişlidir. Ö- lüme gerekince, düğüne gider gibi, giden bu muhtt holkı, ruhurcn ve zekâsının ışı- giyle yoğurduğu halk — şürlerinde, müzik makamlerında, mahalit rakslar da, mahalli küpafetle oriinal katlmanın güzel - sırrına ermiştir. Bu sözlerden soara Urfa halk besteleri çalınmış, güzel parçalar okunarak toplan- fıya son verilmiştir. Gece de Halkevinde bir Urfa gecesi ter- tip edilmiş, Parkotelde bir ziyafet veril. mhİştir. Fumm.m BİR KAÇ SATIRLA ( 19 Mayıs bayramı yaklaşırken ; Havalar pek berdat gidiyor, — insan Şİ kendini kânunlarda sanıyor — ama, hiç $i şüphemiz olmasın, içinde bulunduğu- İj muaz ay nisanın tam kendisidir. Havalardan şikdyet edeceğimi san- mayınız. Hayır, başka bir. — maksadım $i var: Madem ki nisandayız, demek ki ma- ğ vıs yaklaşıyor. Ve her mayısın 19 uncu j gününde olduğu gibi bu — mayısun on İğ dokazuncu gününde de gene spor şen- || iklertmiz. var. : Afalürkün Samsuna ayak baktığı ba müllta günde, biliyorsunuz ki, memles İj kef, veryer, beden terbiyesindeki inki- İj şafa bir sergi olur. Bu bayram mühim bir bapramdır. Fakat'ba — Bayramdan ÜŞ yolnız örtamekteplerin ve liselerin şen- liktere iştirak edecek lalebeleri letifade ededilirler, Sanki bu bayram diğer ço. cuklara haramdır. Bizce Atalürkün Sanıstına apak basışı Türk dirÜiştnin bütün sihrini ifade e- der. O, diğer Derhangl dir Bayramdan asla sonra gelemer. Bülün bayramlarda, &i halld şeker ve kurban bayramları gibi BŞ Bayramlarda bile bütün — meklepler ve & datreler tatil olunürken bu bayramdoa $i niçin be derece Vkayl hareket ederiz? Bua yi 19 maytsta bütün mektepterin $ talit editmesini teklif ediyoruz. ler şunlardır: Almanya, Amerika birleşik devletleri, cenubl Afrika birliği, Arjantin, Avusturya, Yenizelâinda. şimali — İrlanda İrlanda, Norveç, Danlmarka, Fransa, Şili Panama, Japonya, * Ankarada yapılmakta olan yeni radyo istasyonunun inşaatı için, P.T.T. idaresi- nin 938 bütçesine 150 bin liralık bir mun. zam tahsisat konulması kararlaştırılmıştır. * Türkkuşu mezunlarının hava suhayı ve erleri gibi üniforma giymeleri Vekiller heyoti tarafından kararlaştırı!mıştır. * Yenlcami, Sokullu Nehmet puşa ca- misi ve diğer eserlerin tamiri Evkaf umum müdürlüğünce kararlaştırılmış — ve buna 400 bin liralık bir tahsisat ayrılması için bir lüliha hazırlanmıştır. * Sihhiye vekâleti paslırma, sucuk kibi gıda maddelerinin yapılma — ve salılma tarzları hakkında bir talimatname hazır. Tamaktadı * Topkapı halkı, semllerine çok az tram Balkan delege- leri şerefine Bu akşam Beylerbey! sarayında çay ziyafeti verilecek ı Antantı ekonomik könseyi ve | Balkan matbuat kongresi azaları dün | sabah Yıldız saroyında komisyon ha- Tinde hüsusi olarak toplanmışlar, Öğ- leden sonra kendilerine tahsis edilen otomobillerle mihmandariarı — refaka. tinde olarak şehrimizin muhtelif yerle- rini ve bilhassa müzeleri gezmişlerdir. Bu sabah umumi toplantı yapılmış- tır, Murahhaslar öğleden sonra tarih sergisine yapılacak bir gezintiyi müte- akip, kendilerini Dolmabahçeden alacak hususi bir vapurla Boğaziçine gezinti yapocaklardır . Vapur Boğazdan dönüşte Beylerbeyi sarayına gidecektir. Orada misafirler şerefine bir çay zi. yafeti verilecek ve soray, misalirlere gezdirilecektir . Matbuat Umum Müdürünün Daveli Matbuat Umum Müdürü, bugün Bev- lerbeyi sarayında Balkan murak'nasla- rı şerefine verilecek olan çaya ve Türk gazeteci arkadaşları dav mektedir. Vopur saat dörtte Dolmahah. çeden kalkacaktır , ——— Şehir plânı bugün meclise veriliyor İstanbul şehir plânmı yapmakta o. lan Prostun İstanbul ve Beyoğlu ci . hetlerine alt plânları tamamlamış ol- duğunu evvelce yazmıştık. Bu plânla. rın şehir meclisince tasdikı İcah etti- ginden belediye reisliği İstanbul ve Beyoğlu semtlerine ait olan” plânlari bugün şehir meclisine verecektir. —— Bir sarraf adliyeye verildi Balıkpazarımda sarraflık yapan Va: sil, dün zabtra tarafından, altın alım satım nizamnamesine muhalif hareket ettiğinden dolayı yakalanmıştır. Vasil hakkında zabıt tutularak ad- liyeye teslim edilmiştir. Takas tetkik heyeti dün toplandı Şehrimiz takas tetkik heyeti dün saat 16,30 da Türkofis müdürü bay Suphi Ziyanın başkanlığında toplan . mıştır, Bir saat kadar devam eden toplantıda hükümetin son defa çıkar- mış olduğu müuhtelif Memleketlerle mütekabil ihracat kararnamesi ilze- rinde görüşülmüş, bilhassa tatbikatın- da herhangi bir müşkülâta uğranıl- maması için konulmuştur. Bugün ikinci bir toplantı daha ya. pılacaktır. bi et- ——— ——— vay ve otobüs işletimesini belediyeye şi. kâyet etmişlerdir. * Yol vergisi tahakkuk cetvellerinin, mü kelleflerin yalnız oturdukları yerlere göre tanzimi kararlaştırılmıştır. * Yumurta ihracatının kontrolu hakkın- da kararnamıe, ayın ön altısından itibaren tatbik edilmiye başlanacaktır, Ticaret oda. sı bunun için bir komisyon kurmak üzere bugün bir toplantı yapacaktır. * İstanbul ilo Marsilya arasındaki nakli. yalın da Türk şilepleri e yapılması ka- rarlaştırılmıştır. Denizbank — tarafından yeni kurulan şitepçilik şirketinin gemileri le yapılacaktır. Türk hava kurumu, yardım toplama husu sunda tam bir verim almak için yeni bir çalışma programı tesbit etmiş ve kadrosu. nu genişletmiştir. * Soyadı almıyanların listelerinin hazır« Tanmasına bütün vilâyetlerde başlanmıştır. Bu işin bir ay zarfında bitirilmesi vekâlet tarafından bildirilmiştir. * Profesör Pittar dün üniversile konfe. :Iın salonunda bir konferans duha vermiş- ir. KURUN'da Fransızca düşü- nen Turk muharriri H(ıg'.ı.v Kumçayı yvarıyor: *“Pariste çıkan Entranstijan gazelesi mu- | barrirlerinden Jan Baruva geçenlerde An- karaya gidea ve Atatürkün sıhhi vaziyeti hakkında gözel bir sağlık raporu vererek geri döl Profesör — Fisenje'nin bu se. yahatlinden bahsederken bu zatın Tıp Fa- kültesi talebeleri ile Türk tabbhbet muhi- tinde gördüğü büyük sempatiden — dola: momnuniyet izhar ettlikten ve İstanbulun bilhassa Beyoğlu semtinde Fransız dilinin ve kültürünün büyük bir mevkli bulundu. ğunu kaydeyledikten sonra şöyle diyor: — Türkiyede iyi tahsil görmüş hiçbir kimse yoktur ki Fransız dilini mükemmel surette konuşmasın ve Fransız kültürünü sevmesin, Hattâ İstanbulda — İzzet Melih isminde bir mubarrir ile tanıştım ki eser- lerini iptida fransızca olarak yazıyor, bun. dan sonra türkçeye çeviriyordu. — Bunun sebebini izah için de: “Ben fransızca ola- lak daha iyi düşünüyorum,, diyordu. İzzet Melih'in bu sözlere karşı ne diyece- Bini bilmiyoruz. Fakat, bizim — bidiğimiz İzzet Melih Fransada değil, Galatatarayda tahsil görmüştür. Türk muhiti içinde fran- sızca öğrenmiştir. Onunla birlikte Galnta- saraydan çıkan arkadaşları bir tarafa dur. sur, kendisine hocalık edenler içinde de fransızca düşünen, eserlerini iptida frana sızca yazan, sonra türkçeye — çeviren bir Tauharrir yoktur. Onun için İzzet Melihin bir istisna olmasına pek aklımız ermedi. Eğer hakikaten Fransıt — tmuharririnin sözü doğru olduğunu kendisi tasdik edere se buna diyeceğimiz olumaz. O vakit olsa olsa' sadece: "Ne yapalım, kaplumbağa ka- buğundan çıkmış da kabuğumu beğenm- miş diyebilirir.,, TAN'da Bu yürüyüşle Istanbul imar edilemez M ZEKERİYA, lik önce Fallh , Rı/kunn © “Ulus,(da çıkan yarısından şa parga- v alıyor: “Beş buçuk ay fasılasız Ankarada olur. muştum. Bu sefer İstanbula ayak bastığım- da, gerçekten geri dönmek istedim. Harap- hk, çamur ve batak: Ankaradan sonra 04 nun bu halini görünce, garp memlekelle. rinden gelenlerin bayal sukutlarını ne ka- dar iyi anlıyorum, Tnsana yalnız şehre acımak değil, daha fuzla » maziye de ait olsa - kendimize kız- mak hissi geliyor. Fakat, eğer İstanbul - marı bir plânın ve bu plâncmın disiplini altında munyyen ve muntazam bamlelerle, değil de, her sözü geçenin, nüfuzu altında« ki işleri ayrı ayrı zorlaması şeklini alacak olursa, şehir, yıllar yılı bu kargaşalıktan kurtulamaz. *“Evvelâ bir garp merkezi, bütün müeta seseleri ile bir garp merkezi (plânda gö- rüldüğü üzere Taksim kışlası - Harbiye a« rağı), sonra bu merkezi — deniz ve kara methallerine bağlıyan muntazam yollar ve nihayet, belki yarın sabahtan itibaren katf bir inşant kontrolü, lâkin basit mühendis değil, yüksek sanatkâr koatrolü, çimento kalfalarına karşı Insafsız bir kontrol! Bir şeyler yapmak, toptan ve süralle yapmak” lâzım ? Her türlü faydasından gayri bü hu« susta sarfedilecek parayı cumhuriyet me< deniyetinin reklâm tahsisatı dahi addedes bilirir.,, Ve, kentdi mütalealarını da şöylece kay- dediyor: *“Muhakkak bir şeyler yapmak, toptaiı ve süratle yapmak lârzım. Halbuki Eminönünün açılması teşebbü- sü bile birkaç aydır Intaç edilemedi, Pa- ra, plân ve saire hazır — olduğu halde bu kadar kaplumbağa yürüyüyü ile gidersek, İstanbulun imarı işi asırlarca sürebilir. Bu ulak tecrübe; şunu gösteriyor ki, İs- tanbulun imarı işi — bugünkü zihniyet ve teşkilâtia kolay kolay başarılamıyacaklır, İstanbulun imarı mademki bir devlet işi olarak ele alınmıştır. Bacun tatbiki husu. sunda da devletçe ona göre esaslı tedbi ler almak ve bu gayeyi en süratlo tahak- kuk ettirecek bir teşkilit vücüde getirmek lcap edecektir. Sarfedilecek — para ile az zamanda çok ve seri netice almak için en kestirme yol budür. Plânın tatbiki işi basit bir idare işi de- #ildir. Mufassal bir belediye ve şehircilik meselesidir. İşi o suretle ve bu zaviyeden” gözönüne almak ve ona göre tedbir almak gerektir. Yoksa, Eminönü meydanının a. çılması işinde olduğu gibi, bazı hukuk! ve- ya teknik — manlalar — mülemadiyen bu teşebbüsünün — hızını kesecek, yolumu kapıyacak ve süratle yürümesine l mi olacaktır?,, nn T

Bu sayıdan diğer sayfalar: