* Weştipat Müdürü an Rasim Us İDARE EVİ : Wstanbul Ankara caddesi Pasa brleen ı ietanbal Bd Tekrmef edemu! Mtecasi MABER Yezı İşleri teoletonu: 23872 idare « ” : 24370 dlün - .. : 20335 ABONE ŞARTL ARI Türtüre Sencar Bir meslek şeh'!di a'kasından Müessif kazaya kurban giden değerli arkadaşımız Tahi.in me- * zarı başında, Basın Kurumu Baş- kaai Hakkı Tarık Us tarafından (İl söylenilen hitabe, milli matbuatı- muzin yüksek karakterin! - içli bir (8 anlatışla tebarüz ettirecek kadar kuvvetlidir. Matbuata girecek - lan Türk çocukları, bu sözlerde, kendileri iç'n idoalist ve seciyeli bir örnek bulasileceklercir. Haklaı Tarık Us, aziz meslek şehidimizin arkasından söylediği bu hitabeyle, metbuatımızın —en küçüğünden en büyüğüne kadar bütün müntesiplerine — tercü- man olmuştur. Arkadı şlak; Tahiri buruda Şehitliğe bırakıp aycıla- ($ eağımız bu dakilinlarda onu kaybatmok- ten, hele bu çartlar altında kaybe'mek- ten, duyduğumuz acınm yüreğinizi nasıl yaktığını anlamak için yüzlerinize bak- mak yetişir, Bu aet bende hepinizdan daha dorin- Gir dörsem bunu - eleminizin asilliğine kazşı saygısızlık #aymayınız; ben Tahi- vi önce bir lize çocuğu iken onun hoca- & olarak tanıdım; sonralırı, dillain elif- besini değilse de, bugün bir bakımdı bir şehidi bildiğim bu mesleğin alfabesi nİ gösterdim. Yazı işleri müdürlüğü bi- zim meslağin en yüksek payesidie; ga- seteyi gazete yapan örmedir ve bu pa- yesinde kalmak için tavsiyenin, iltima- Sın, akrabalığın sözünü hiç geçiremediği bir meslek — varma © da — gateteciliktir. 'Tahir, adı gihl. tertemiz mesaksiyle ve su'lstimali “Takas bürolarının Cumhuriyet Merkez Bankasına devri hakhında- İ Ki kararname...,, Gazetclerile gördüğümüz bu kü . g O me M n aa ae -.. « Ueğil mi ? Meşhur takas tahkikat evrakının bir kaç sandığı İ İf ve çuvalı doldurduğu, mazmımları- İl nın elliyi, swiistimal edildiği zanno- İ Tunan paranm miktarı da - birkaç il milvrom Tirayı bulduğu bir samanlar İj gazetelerde umin uzadıya, yasılmış & ğ — Vaktile müfettişler tahkikat yap. |i g maş, komlayonlar, heyetler ve endü- t f >menler Barıl harıl içtimalar akdet. İ miş, fezlekeler, misekkereler hazır İŞ ğ Ummas, eerak orudan oraya mekik (l dokumuş, raporlarda görülen ek- [ siklikler müteaddld defalar itmam fi H erlilmiş ve nihayet işin muhakemesi İ İt de anliba başlamıştı. Sonra ne oldu? t Raki devirlerde böyle sualler s0- $ rulması kem manasız, hem de tehli- | ke'iudi. Manasizdi, çünkü “faydası İi değil, bilâkla soran için tehlikesi İ vardı. O samanlar devlet dalrele -| rbufe “hasrraltı,, denilen bir usul İ de cori idi. Fahat şimdi öyle mi ya? |f medl hiç çekinmeden sorabiliriz: Bu kadar uzun, döri beş sene vü. ğ ren tahkikat olur mu? Hemen hep- ğ wi memleketin tanınmış şahsiyetle || ri olan ve bir İsamt şimdi de hilkü- met hizmetlerinde mükim mövkiler ğ ——— —— AA — —— ——— nunları” mt Döyle sene'erce — para Şi çalmış bir adam şünhesi a!'tında bı- İj rakmava veva aralarında hakikaten İi surclular varsa, onların, — çaltıkları paralarla senelerce rahat rahat 8. fi mlir sürmelerine nasıl ram olabili: İj rmruz? B İspat ettidi Hiyakatin aseari olazak ken: : m—_=_________ di yjmealeğinin bu-, yükşek payesina ka> dar adım adım yükselirken benim duy- dı_fğtım onu Mesleğe kazandırmış olma- nm sadoce haz şeklindekf mürüvvet v mükâfatı idi: şimdi onu mesleğin kucd- ğandan buradaki torrağın soğuk uzletine terkettiğimiz anda daha çok (Aleam yi- ne ol ilem, dövran yine ol devran) di ye yerdiğimiz sonsuzluğun ve neyanır korkunç. ummanı içine dilşürüvermiş, Bir Babanm can atışını, yürek çarnır tısını, İç aızısını ve hattâ İç Üzüni'-ünü duüyuyorum: Onun kafasına bu mex.. ğin Adenlini, onun kalbine bu meslek sev- Kitİnİ aşılarken; onün Tuhu bu mosle- Şin gizli gizli sadmelerine Gayanır mı, gdayanmaz mı? diye yoklamak acaba e- Timde değil mi Ki? diye — sızlanıyorum. Onu kolundan tutuo da Babdliye sok- masaydım, böyle daha otuz beşin! bul- mnadan kendisini bir faciaya kurban eden ve bir bahar sabahmı kucaklamı- ya koşarken bir ğlüm kasırgasma boğa- rak meyvalr çiçeklerini döken kasanın istikametini değiştirebilir miydim, diyo- rum. Moslektaş'arım, Bilirsiniz ki bizim meslek ayıbını pek gabuk meydana werir; başkalarının fa- giletini övmayi ferdi bir teşvik, içtimal bir lerbiye — vazifesi bilen — bizler, ta mezarları baçlarına kadar gelmelerini bekliyerek hendi mesleğimizin mefa- hirini söylemiye çokluk vakit ve tiraat bulamayız. — Cumhuriyet matbuaumda mesleğimizi çahıslandıranların seviyesi, ve hassaten seciyesi, hattâ yıllardanberi kanun teyidiyle takip olunan başka ser- best mesleklere göre Üstünlük arzeder dersem bu sözü ne nisbetsiz, ne de - bh genaze töreninde söylendiğinden dola- yt - münasebetsiz bulmamalısınız: Ben bu yanlış telâkkiyi, şgüphosiz dah. mü kemmele kavuşmak iştiyakı ile, aramız- dan bile tasdik veya ifade edenler gör müşümdür. İşte Tahir da bizim miük matbuatımızdaki bu seciye — yüksekliği nin timsallerinden biri idL Elindeki resmi vesikalar kendisine türlü mealel kapısının refahmı açabilirken kendisir büsbütün Ankara caddesine vermeyi tercih etti. İnziva ve mahviyeti içinde yyanık duran muhakeme ve temyiz kabiliyeti ve meslek ahlâk'ındaki hassa- Biyeti onu çalışırken ve yasşarken gö- renlerin llk gözüne çarpan meziyetler- di. İyi ve güzel için kendi kafesinde mı tasti çırpınan bir kalp: Bu Tahirin kal- bi idi. Kendisine verilen varifeleri ya- parken, vazife salâhivatlerini an iyi çi zön ve öna sessiz uymasmı en iy bi'" Tuhir ea iyi bir maiyet, fakat harhan- ©© bir hüdisede olurar olaun fenay 8e zip miücsseseyi aydınlatmak vazifesini Ihmal etmiven en İyi bir arkadaş oldu: farfara değildi. Gazeteciliğimizi, hele gündelik — gazeteciliğimizi - düşününüz: Uykularımızı alaf TüşükdefeRi de katar sak bütün bir ömrün — kabiliyeti ilea 94 saati az gören bir mesainin kurduğu bu yapı, karşısında geçip sişe iki Üç saat bile iyiden iyiye hattd doya doya batmıya bile vakit vermeksizin yı: kılacak ve siz yine ayni hüsranlı ameli- yeyi ayni yorucu şartlar altımda yine başarmıya koyulacakamız. Hiç bir mos- lTek bu kadar geceyi gündüze karıştır. mamış, hiç bir mesalek, hele meslekte Tahirin üÜzerino aldığı iğ bu kadar yıp- ratrer olmamıştır. Siz buna bir de Tahi- rin içkliğini katınız, başta benim onu ne bakımdan meslek şehidi saydığımım sebeplerini «iz kendiniz bulmuş, kelime- lerini siz kendiniz söylemiş. olursunuz. Arkadaşlar, sevdiğimiz, sevdiğimiz için kabrinin başıma toplandığımız Tahi- Fi bugün hiç dönmiyeceği yere yollamış bulunuyoruz. Bir başka — meslektaşımız, BSadettin, küçük yavrusunu mesleğinin kurumuna emanet — ettiğini . söyliyocek kadar son bir vakit. son bir Ümit bula- rak ölmüştü. Arkadaşları gibi sigorta olması teklifine bir türlü yanaşamıyan, ve © mevkide buna yanaçamıyacak ka- dar iç AMleml dikkate şayan olan zavallı Tahir, eşini destunu ve doğacak yavru- sunun yüzünlü göremeden — söndü. gitti Bucün bıraktığır temis hatıra e avunu- yoruz. Mezarmın başında yaptığımız bi toplantr buna benzer törenlerde hep yazdığımız gibi son bir teşyi, sön bir ve- da olmamalıdır. Bizi meselek vazifeleri mize yaklaştırmak ve bağlamak için Ta- hirin hatırasını dalma kalbimizde ve di- mağımızda hulmalı, birkaç saat evve! Ankara caddesinden geçen cenaze ala- yını sık #ik hayalimizde canlandırarak, alaym ruhu Hisanmdan gelen: — Tahiri unutmayıntz! sesini işitmeliyiz. Tahir, Kemal, Hümit için: “Seni mu hatap ötmiye adımdan büyük kelime bu Tamryorum., demişti. Zavalir kardeşim 'Tahir, ben de senl muhatap etmek için adımdan uvgin kealime bulamtyorum. İr terim ki sen şevdiğin mesleğinin son LA AA e Ki ŞA Hatıralarını anlatan CEYMS NORODİ Entellicens Servisin en meşhur casuslarından CASUS VX TEFRİRA N:. 68 Naldoninin izini bulduk, peşini takip - etliriyoruz, pek yakında tevklif eilireceğiz — Pekâlâ.. Size cinayeti isbat ede- cek başka bir, delil göstereyim. Cesedin üzerine eğilerek pantala - nün paçıdarını sıyırdım.. Bacakların İç taraflarında, incik kemikleri- hizasında tulâni iki sıyrık göstererek sordum ; — Bu sıyrıklar acaba neden ileri gelmiştir? Doktor alallamıştı. Hayretle sordu: — Bunu nzal keşfettiniz. Bu zavallı nın bacaklarını muayene ettiğinizi ben görmemiştim. Gözlerinin içine bakarak: — Bu sualiniz bende, cinayet esna- sında da burada bulunduğunuz zannını uyaadırıyor. Halbukl siz hâdiseden sonra geldiğinizi söylemiştiniz. Hiddetlendi: — Ne demek istiyorsunuz? Beni it- bam mu edeceksiniz?. — Şimdilik kimseyi itham — ettiğim yok.. Ben sadece zandan bahsettim.. Ne İse bunu geçelim.. Cesedin bacaklârını muayene etme « den sıyrık öldüğünü nasıl keşfettiğimi sormuştunuz değil mi?. Cevap vere- yim : Çünkü sebebi olmryan hiç bir hâ- dise yoktur, Bu sıyrıkların sebebi- ise şudur; brlemz.. Etrafımızda toplanan kiracıları da- gatarak merdivenin üst başına gittim. 'Trabzonlardan birinden incecik bir çe- tik tel sarkryordu. Trobronun mukabil tarafında da tahta kaplamaya takılmış bir vidaya bağlı olmak gene ayni cinsten bir tel vardı. Devam ettim: — Görüyorsunuz ki buraya sağlam bir tel gerilmiş. Sukutun tesiriyle kop- muş Şimdi iki ucunu görüyorur. Bu tel buraya bir kaza eteri olarak mı ge- rilmiş dersiniz?. Doktor ses çıkarmadı. Kiracılardan biri sordu;. — »'& , — Kim yapımış acaba?, - —— Kimin yaptığını tabil Cinayetin noai işlendiğine gelince; ar- kadaşım merdivenlerden “İinerken ba- cakları bu tele takılınca sendeledi. Tam bu esnada köşeye gizlenmiş olan biri zavallıyı küvvetle aşağı İtti. Arkadaşı- mun bu kodar ağır yaralanmasının se- bebi budur. Eğer sukut tabil şartlar da- hilinde olsaydı yaralar böyle olmazdı. Zavallı arkadaş'm Benim için hazırla- nan bir tuzağa kurban gitti, Doktora dönüp sordum; « Hâüâdise böyle cereyan etmiştir de- ği mi?. — Ben ne bileyim?, — Sizin bunu gayet iyi bilmeniz 18- zım! Demek bilmedizinizi iddia ediyor- sunuz ha?. — Tablil.. — O hakie bunu kimin için sakladı- gıtim öğrenebilir miyim?, Böyle söylerken, cebinden ucu dışa- rıya sarkmış bir tel parçasını parma- Bemla tutmuştum.. Devam ettim: — Merdivende bulduğumuz telin e- şi.. Ne garip tesadüf değil mi? Bir kaç dakika evvel gelerek muha- yeremizin son kısımların dinlemiş olan polis şube müdürü; — Btavo! dedi, bir mesele ancak bu kadar sür'atel hall>dilebilir. Sonra polislere emretti: şehidi olarak kabrinde müsterih kâla sm... Hakkı Tarık Usun bu sözleri zaten derin bir teesslir icinde bulunan Tahi: rin matbuat arkadaşlarını hıçkırık - larla ağlatmış ve cenaze merasimine Bon verilmiştir. Tonton Amca ayvyaş — Bu adamı yokalayınız.. Doktorun ellerine kelepçe geçirilince sordu; — Hakiki adın ne?, 4 Cevap alamayınca söze ben karıştım: — Tevkif tnüzekkeresini Edvar Be. rldal ismine yazabilirsiniz. Yeni bir sulkast Bir arkadaşımın hayatı bahasına w cuz kurtulmuştum. Şefim general sir Artür Bridvel de, hâdiseyi kendisine anlatınca, ayni kanaatle dedi ki: — Ucuz kurtulmuşsunuz. Hans Fuş- Ta arkadaşları çok — tehlikeli şerirler. Boca kalırsa sür'atle buradan uzaklaş- malı ve plânınızı tatbike başlamalısınız. Gülümsemekten kendimi alamadım. General hayretle sordu * — Neye gülüyorsunuz?, — Affedersiniz general.. Yağmurdan ıslanmamak için kendini dereye atan adat gibi, ben de Londrada tehlikeden kendimi kurtarmak için Almanyaya, yani düşmanın kucağına gideceğim. Maamafih merak etmeyiniz general, pek yakında yola çıkacağım.. — Pek yakında mı? Yani ne zamman? — Naldoniyi yakalar yakalamaz. — Amma bu iş uzun z7enan ister. — Hayır, Çünkü Naldoni, Con Şeri- danm katli tahkikatında tebdili kıya- fetle bulunmak ihtiyatsızlığını göster- di. O zamandanberi iki memur peşini bırakmıyor. Eyini de öğrendik. —. — ©O Bakde niçin derhal tevkif etmi- yorsunuz?. ç - — Suç ortaklarını öğrenebilmek için. Naldoni takip edildiğinin farkında ol- mıyarak serbestçe dolaşıyor.. Ön altı kişi ile görüştü, hepsinin adreslerini tesbit ettik ve haklarında gizlice tahki- kata başladık. Ayrıca bir telgraf ve iki 26.MART. — 1938 CUMARTESİ Hicrl: 1357 — Muharrem: 4 Hüreşin döğuse ganeşin BĞ iKE SYAT fak fırfi Mi öiee, ör ma pi ai 4321220 18,27 19,80 (,0l LüRuUMlU motrnlar Yançını İalmabri içto. eXT Meyetla içar 6400ı. Ka 60030 Üsüldar içimr S0AZA Yeğikiy, Bakırküy, Bebek, Trahya, Reyüküren V gakakça, Kandilii, Krsakdş, Kartal, — Böüyükede, Beli, Barana, Kanalı için: Telefoo mababere inetul ©e yaapıa drmek Kârır (ai YüNüyendi YzTII Denla . .X »o Beyami Yasye külesli TTN Gelmla yanga kaletli KAi aladı sunü Melğeamamlınır zaima: uaf gel eealürlatü : zedka Klektrlk Şirketi | Beretle; G0N0T * Melanbai: IT " Maler ideresi Merotta' #LT63 eli #W38 Cnaltı züzga " vesemaniye: TUOR — Cektkdar - Haddküyi GOTTA a Maracnıl : yi a Yataakaşi ! YEYİR Müadiküyı G0T Meyadili MAĞA Takdı ötomobili iİstemek iÇİN Denirz yoltarı ket edecek olan vapur; gider. Karadeniz postası: Yarın sant 12 de h- reket edecek olan vapur; Zonguldak, bölü, “Ayancık, Samsun, Üünye, Giresolk Vakfıkebir ve Trabzona urğadıktan sonfü Rizeye gidecektir. " Yoplantılar, kongrelar Okullarda terbiye ve disiplin meselesi etrafında Şişli halkevinde tertip — edildi münakaşalı konferansların — üçüneüisü 37 r:urı 10938 pazar günü xast/15 de verilecek” tir. Açış könferansını profesör, İ Mim Kemal Öke verecektir. M Konleransın mevzuu: 1 — Karükter irsi-midir? . $ — Terbiye ile değişebilir mi? n b 3 — Terbiye ile Kazanılan vasıflar v& sillere İntikal etlirilebilir mi? b Bu konferansı sinir hastalıkları — mütt haszsısı Doklor Fahreddin Kerlim ve Proft» sör Dohktor. Müzafler Esat ilo diBer torlar bir yatıdan ve terbiyeci, ruhiyalli üstadlarla öğretmenlerden arzü edel diğer yandan münakaşa ve. tahll! ğ “Avcılar temiyeti umum! toplantısı yartli ki pazar günü saat 10 da Eminönü halkt vinde yapılacaklır. P y — müzelor ş OKN A T KA Gt Besi. Aşlii erledr y T aüzeler 'vet he aüat VĞ Öne 16 ya Kuduz a00 riari mektup gönderdi. ,Bunları da postadan | #'py 4 e' yinm . e vip ü alıp şifcelerfein ŞÜRÜĞdeĞ İçin mütehas- | KDA ÇZ M ye tenen Si gızlata Werdiles li — SASIÇA Göods İ $ EME M ya sağaf — Müksmnmel Fakât “adamlannıza sıket tenbih ödit.. Herifin iziği köybet- mesinler.. ! * — Bu htisusta müsterih olabilirsiniz” Naldoniyi takip eden memurlar — Bob Lan ile Fred Bromley'dir. — Bu iki memur hakikaten mabir kimselerdir. Avlarını elleririden kaçır- dıklarını hiç görmedim. — Fakat bu sefer kaçırdılar! Dikkat et- mediklerinden vantelerinde ihmal gös- terdiklerinden değil, Naldoninin arka- daşları onun artık kendileri için bir teh- like teşkil ettiğini anlıyatak herifi or- tadan kaldırmağa karar verdikleri için.. Bunu o akş>en evime döndüğum zaman odamda bulduğum imzasız bir mektup- tan arladım. Mektüpta şöyle yazılıyor- ü * *“Ceyms Nobodi, mağemki Hans Fuş ile arkadaşları aleyhine açılan — tahki- katı bizzat idare etmekte israr gösteri- yor, biz de bu vaziyette onu temizle- mekte hiç bir mahzur görmüyoruz. Ceyms Nobodi, arkadaşlarımızı yaka- bir geyler umuyorsa çok aldanıyor, Çünkü Ceyms Nobodi bu satırları oku- duğu şırada Naldom hayata veda etmiş olacaktır, Naldoninin ihtiyatsızlığı iha- net derecesine varmıştır, bu şuçunu an- cak ölüm temizleyebilir.,, (Devamı var) —————————<>—— AH"Tİ'GRI'I SADI TEK TİYATMHÜSİ Pazartesi (Kadıköy . Sü. reyyaday büvük suvare AKTÖR KİN Selı (Bakırköy - Miltiya. Hâle sinemalarında di) Çaçşamba (Üsküdar CAM SAKIZI harlem gökeri 13 de gnmelif Gremt ei Venedik, Tekyesleye | Avrupa nattır a Süğdürlüğür. Tekefes. aara |i Samlea ekaşresi Der gür Girkecmler enai 20 de Kar ve Avruğadan gelemi ansi 718 Ve Biykeciye MNW vesaket Gder KS Kanvassiyenei DÜ30 de EalRAr, 1017 de gelir. portaşı' her a enal €30 de haraket. e00i B G se Kanra V da ASbataİN1B e Diyarbeli ve Hazasan, İ330 4a Kakiğelır, 18516 Ca Ankara «50 prem, 20 de Adağaman Mi trenieıdan enal v da Bareksi eden Ankâra ıu: Galili Şaaarlası, Çarşamba ve eüma göeleri Haheb Mutula adaf esfer elmezindir. tşve eçi *Türkçe - almanca ve fransızcayı makin€ ile. kusursuz yazacak, kadar iyi -bilen bif daktilo bayan aranmakladır. — İsteklilefi Galstada Bankodi Roma üstünde 1 ve $ Bumarayâ müracasl etmelidirler, Gecen sene buUgün ne EldUT * İtalyan bahriyelileri Tunca Himanınt İngilirz parlamentosundt Hatyaya şiddâtli tisanle höcümlar yapıldt * Yeni siyasl müsteçarlar dün lik delâ olarak vekiller heyetinde bulundular, sınemaca Türk: Aşk için yaşıyor. Melek: , Sari zambak,Saraızz Sarı zambak, İpek: Cifte çapkınlar, Sümer; Fanlar ve Klodine Sakarya: Kalbimin sesi. Alkmzar Cin gecik di ve kayıp bölük — Yildız: Bir saadet gee €esi, Asri Bildirmemişlir. Yaldız: Mücriiif ve Sandel gecesi, BAF S LA ASTANBUL, Ferah: Üç film birden. Azak: Üç sitâhşörler Jürkçe) ve Çati küşa.AfilI: Narar boncultu, ve Alf baba His distanda. Alenrdar:.Sözü ve Ali baba, Halk Seyh Ahmet (türkçe,) KADIKÖY> - Hale:>Deniz kahramanları, - BAKIRKÖY: Mifliyadi: Filaya takip edelim. YE:'SI:IKUI : a: Bay Tekin. Tiyasralar Pondeli Horn — Pahri Kulin APERTT Ki yi Saat 20,30 da Lote Sönen'ın İştirakile YARASA büyük Operet 3 perde TURAN TİYATROSU , Bu gece Sanatkâr Naşit ve arkadasları Hakı, Ruşen, Eyüp 'Sabri, Rıfkı birlikte Mstmazel Miçef - Pençel van ğ ->inlirakile " NSN EDEN BULUR İNLİYEN ÖLÜR kömedi $