- 21 MART — 1038 HABER «« Aksam — Aksam ocstaar — | — ka H:l:'mı yıldız'arının hayatı pek de di uk bir yaşayış değildir. n% Vvelelerine göre, M Tdan birçoğu bir esir gibi ya. Mecburiyetindedirler, Hoi 'bq:“dd* yaşıyar bütün yıldızların ıhı— bir dakika bile hatırlarından i::n ve gece rüyalarına kadar gi- Baç ikunç bir kelime var; yasak. "lı Sinema yıld zının mukavulena- İ * onun serbest yaşayışını tah « t, lh © birçok kayıt var. Bu kayıtlar | kışta lüzumsuz, hattâ mManazız | ı“" Fakat sinemacılığa konulan Nhn—î"mave düşünülür, ve bu ser. İh yıldızların şahsile ne kadar ş.:mlldu olduğu gözönünde tutu- y , Mükavelelere bu kayıtları ko . Xp_:"'"m:ı direktörleri haktı görüle H:—d! yıldızlacdan bir tanesi, lü bir apor merakı yüzünden bir h Ya Uğrar da bacağı kırılırsa aine- hm“'ki'u hissedarlarının zararıarını ? İşte bunun içindir ki ser- Sehipleri yıldızların hemen het khq! İNi gayet sıkı mukavelelerle Ü ederler. İşte birkaç misal: 'ı.,_"”lrı yasak olan hareketlerin ',b“ Bpor hareketleri gelir. Tar Paveri sinema perdesinde M“’Ncundc bir çok defa gör . Üzdür. Fakat çok tanınmış bir ıu%a""llı'rulısı olan bu yıldız, muka- 'ü’hıı €sine göre, kaymaktan, hattâ hüricinde kayak elbiseleri giy. 4 Ve ayaklarma eki takmaktan 'lmıçtır Bbw've Bobi kardeş!ler, için ağaca Ve futbol oynamak yaszaktır. T Trasi polo oynryamaz. Ge . k. YMon ata binemez, Klodet Kol- h“'ıııi yapamaz Denize giremez, %*'hn altında yürüyemez. Taş | üli yıldız Karol Lombar saçla- ımık veyahut sinemayı Mmersharivetindedir: Diren> Besi bozülmasm — diye deniz Menedilmiş, #tudyoya, ültravi- saçan bir makine yerleş. * Brils Kabo kendi kendine h N Holivuttaki * Tron Pover, kayak — meraklısıdır. Fakat kayak elbisesi giymesine bile göz yumulamaz. traş olmatan menedilmiştir. Rober Mongomeri, tayyare ÜÇUSTATI- na bayılır, mahir bir tayyarecidir, fa. kat film reyo binmek hâakkı elinden almnuştır. Jan Parker, tablat manzaralarını pek sever, Fakat artık bu saadete ka. vuşmaktan mahrunıdur, Uzun zaman güneşte gezemez, günoş banyosu yapa- maz, Berte Davi kum banyosu için deli clur Sinema, bu en çok hoşlandığı zev. ki elinden alı Janet Makdonald da ayni mecburiyet a'tındadır. Şimdi e gpordan sıhhat meselesine geçelim; yuldızların ağırlığı dalma göz önünde tutulur. (Artistler pansiyonu) in| çevirmiş ylan Andrea Leyd za- yıfladığı vakit yüzünün çizgi çeki. lkr; anun için sinema şirketleri bu ar- tistle mukavele yaparken, mukavele . nameye zayıflamasını meneden kayıt. Tar koyarlar. Hattâ gön muüleavelesi bu artisti, mukavelenin İmzasmı ta - kip eden ilk 15 mün icersinde 5 kilo al- maya febar etmiştir. Bunun aksine olarak Lulz Rener kat'iyyen şişmanlamamak mecburiye- tindedir. Bu mecburiyet altında bulun: kadar yıldız var? Anita Luiz a; ne ÇAA NN AAA AM Holivudun ,yasakları ! ıldııların ve sinema şirketleri- hin birbirlerine karşı koydukları mMmemnmulyetler arasında öÖöyle Sülünçleri varkl! Aşıkane film Çeviren yıldızların kocaları tiyen stüdyoların semtine uğratılmaz —— — Bağ tararta gor- düğünüz — Andre Leyd, mukavelesi mucibince — kat'iy- yen — zayıflaya- maz, Karol Lom bar, saçlarını - bo- yamamak ve ya hut sinemayı — ter- ketmek — mecburi- yetindedir. Artistlerin de şartları vardır. Meselâ Key Fran- *i hiç bir filminde mayo ile oynama- *a ichar edil-mer. I riyetinden başka cigara içmemeye de mahküm edilmiştir. Yıldızların evlenmeleri de şöhretle . Tine muzır telâkki ediliyor, San gün . lerde Oliviya dö Haviyan evlenmek müsaadesi almak için çalıştığı girkete Müracaat etmiştir, fakat istediği bu müsaadeyi alabileceği çok şüphelidir. Ceki Koğgan ile Beti Grable evlenmek için mukavelesinin bitmesini sabrrsız- lıkla bekledi. Doroti Lamur evlenma - den evvel mukavelesini bozmak ve taz- minat vermek mecburiyetinde kalmış. tir. BEvli yıldızlara gelince, bunlar da garib memnuiyetlerle — karşılaşırlar, Kladi Şıvartunun kocası, karısı âşıka- ne bir film çevirirken studyoya ayak basmaktan menedilmiştir. Fakat yalnız sinema şirketleri yıl . dırlar için ağır mecburiyetler koymaz. lar. Yıldızlar da mukavele yaparken şirketlere bazı şartlar koyarlar, ve şir- kötlerden bazı hususlarda kendilerini serbest bırakmasınt islerler, — İşte birkaç misal: Kâay Fransis, mukavelenamoesinde, hiçbir filmde banyo elbisesile oyna - mağa icbar edilem'yoceğini tasrih et- miştir. Konstans Benet bacaklarmı mek hakkma maliktir. Frans de isterse kocasiyle beraber film cevirme teklifini reddedebilir. Con Barimur a. ym on Üüçüne tesadüf eden cuma gün- leri çalıştırılamaz. Con Bol futbol mevsiminde cumartesi şünleri öğleden sonra calışmamak hakkmı halzdir, Kaliforniya ginemalarında film çev. rilme sahasmda sişara İçmek mem dur, Fernan Erave bu memnulyetin kendisine şümulü olmadığını mukave- lesine yazdırmıştır. Şarl Buaye Amerikada çevirdiği filmlerin fransızca ni'rhasının yapıla- Mmrvaca#mı mukavelenamesinde tasrih ettirmiştir. İste yı!dızların ve sirketlerin biribi. t'ne karsı kow bazı memnul . yetler... r kendiflerini £. iyorlar mr? | I mı bir gram bile arttırmamak mecbu- | Pariste garip ve gülünç bir muhakeme Kadın elbisesile Karısının yerine Imtihana girmiş ! Başına tirol biçimi bir şapka geçirmişti ; kulaklarına kocaman İnci küpeler takmıştı Buna rağmen, kadın çorapları altında sırıtan kıllı bacakları, 44 numara kocaman kunduralarije, imtıhan heyeti hemen ışin farkına vardı Mizahçılar sadece “nükte” ismini ) verdikleri geylere kıymet verir. İnsa, bi merhamet bunlar için en son plân- da kalır, Birkaç gün evvel, Pariste 14 üncü ceza mahkemesi huzurunda en ince te. ferrüatına kadar teşrih edilen vaka o. nu dinliyenlerde neşeden ziyade mer. hamet uyandırdı. Jak Piyer, tam mahcub münevver örneğidir. Simasında mümtaziyet ve incelik ifadzleri var, Vakitsiz gelmiş bir miyopi yüzünden - henüz 30 ya - şındadır . gözlük kullanmak mecburi. yetini duymuştur. Hal ve tavrı, taşralı bir ilk okul Ööğretmenini hatırlatıyor. Yüzünde uy. kusuz gecelerin eseri olan birkaç bu- ruşuk var, Kenarları kırık bir yaka ü- zerine güzel bir kravat bağlamıştır. Mavi gözlerinde sonsuz bir nedamet ifadesi okunan bu adam, Som vilâye . tinde küçük bir kasabanm tahsildarı . dır. Bu adam evlenmiş ve dört çocuk babası olmuğtur. Pek axz aylığı, bu gocukları beslemeye yetişmiyor - bile, Bu feci vaziyet onu devlete karşı ya. kışık almıyan bir hareket yapmıya sevkediyor. Bir gün bir gazetede kim- gesiz çocuklar yurduna almacak bir i- dare memuru için müsabaka açıldığı. nt okuyor, Eskiden öğretmen olan ka. rısmın şahsiyetine sığınmak ve . onun yerine müsabakaya girmek sevdasşına düşüyor. Başırna Tiro! biçimi bir şapka geçi. | riyor? kulaklarıma kocaman inci kü - | peler takıyor. Şapkaların tabil kıvrrm- larını mübalâğalandırıyor. Ve hakiki bayan Piyermişçesine mürancaat edi . yor. Mahkemede hâükim tatlı ve merha. metli bir sesle Piyerin karısma soru . yör: — Niçin öğretmenlikten ayrıldımız? Kadın gözyaşları içersinde cevab ve- riyor: — Evlenmiştim de onun için... —— Dört çowğunuz var, kocanız ne kazanıyor? — Ayda 1800 frank. — Evlendikten sonra da çalışabi- lirdiniz. Çocukları olduğu halde mes- lek hayatından ayrılmıyan bir çok öğ- retmenler bilirim, Çalışmak evli bir kadın için şerefsizlik değildir. — Eususul dersler aradım, fakat bulamadım. Burada Piyer söze karışıyor: — Karım, çocuklarını iyi yetiştir. meye uğraşan iyi bir annedir. Hâkim, idarenin bu sefalet karşısın- da tahsildara yardım etmemiş olması. na şaşıyor. Piyer, mensup olduğu da. ireyi derhal mildafaa ediyor: — İdare benim için mümkün olan her şeyi yaptı. Çocuklarım Som vilâ- yetindedir. Binaenaleyh çocuklearıma yakm olayım diye memuriyet yerimi değiştirdi. Halbuki, bu münevver adam, zihni- nin karışıklığı içersinde çocuklarınm Perk - plâjda tedavide oldul(larını söy. lemeyi unutmuştur. Müsabaka ilânı üzerine Piyer bir mektup yazarak karısı ramına müsa - bakanm şartlarını istiyor, Cevab geli, yor. Bu covabda erkek ve kadın nam, zetler için yüksek tahsil vesikasıma malik olmanm şart olduğu bildirili - yor. Piyer anlatıyor: — Bu vesikayı ben yaptım, bunu yapmak için karım da bana müsaade verdi.. Salonda gülüşmeler duyuluyor, hâ- kim soruyor: — Sonra bu kâğıdı nasıl tasdik et, tirdiniz? Covabı Madam Piyer veriyor: — Vosikayı belediye kâtibine go- türdüm. Kocamm tahsildar olduğunu söyledim, derhal imızaladılar. Müsgşbakadan bir gün evvel karı, koca Parise geliyorlar, Madam Piyer doğruca “Otel - Diö,, hastanesine gi. diyor. Namzetler burada müsabaka . dan dan evvel sıhhi bir muayeneden geçiriliyorlar. Müsabakada on iki ka- dar namzed var, Ertesi gün müsabakalar başlıyor. Şahit olarak dinlenen namzetlerden matmaze| Pekinyoi isminde bir genc kız mahkemede şunları anlatıyor: — Sıhhi muayenede görmediğim bi- risinin imtihana girdiğini görünce ga. şırdım, kaldım. İmtihan heyeti reisine haber verdim. Bir erkek, bacakları ü- zerinde kadım çorapları ve elinde 44 numara kocaman kunduralar... Öğleden sonra imtihan heyeti reisi bu esrarlı işi aydınlatmağa karar ve. riyor. Mahkemede imtihan reisi şun. ları söylüyor: — İşte bir hile olduğuna kat'iyetle kani olduktan sonra kadım namzetle . rin ayrı bir salona geçmelerini rica et- tim. Ve daha derin tetkikata girişmek Üzere bir doktor istettim, (Gülüşme - ler). . Pujes — Ben her şeyi itiraf ettim. Hâkim — Tam vaktiydi. Madam Piyer, kocasında müsabaka: lara girmek iptilâsı olduğunu söylü - yor: — Kocam zihnen hastadır. Müsaba. kaya girmak onda bir hastalık, bir manidir. Hâkim -- Kocanız bazan size karşı sert muamele etmez mi? Kadm — Birkaç defa kocamdan ay- rılmak istemiştim. Bunun için mahke., meye bile mürecaat ettim. Fakat son dakikada kararımdan vazgeçtim. Suçluların vekili, mildafaasmı göy- Je yapıyor: — Bay Piyör, mahdud düşlünceli saf bir adamdır. Bu müsabakaya gir - mek için, deli gibi bir heves duymuş, karısı da kocasımm srarlarma daya. namamıştır. Müekkilim şimdiye kadar birçok müsabakaya girmiştir. Lâtince, kadim Yunanca, fen bakaloryası ver. miş, altı sertifika ile edebiyattan li . sans almış, hukuk mezunu olmuştur. Hattâ birçok koşulara işirak etmiş, on ve yirmi kilometrelik koşularda ik! defa mahalli rekorları kırmış bir a - damdır. Bu gösteriyor ki, müekkilim dimağen malül, manyak bir adamdır. Madam Piyer — Evet, ne olursa ol. sun her müsabakaya girmek isityen bir adam! İmtihanda hilesi meydana çıktıktan sonra tahsildar ile karısı Paristen ay- rılryorlar, Erkek trende elbisesini de- Biştiriyor ve pencereden atılarak ken, dini öldürmek istiyor. Avukat, imtihan heyeti reisine gim- diye kadar böyle bir vakaya tesadüf a. dip etmediğini sormuş ve şimdiye ka- dar böyle bir vakaya rasgelmediği co. vabmı almıştır. Neticede, müddelamuı- mi muavini, suçlunun, “dört çocuğu bulunması,, noktasının gözönünde tu- tularak hafif bir ceza |le cezalandırı!. masını İstiyor. Davavekili insani noktalardaan bah. sederek güzel bir mildafaa yapıyor. Tahsildar mahküm edilerek hapse - tıldığı takdirde bu halin bir aile için felâket olacağmı anlatıyor. Hattâ suç. Junun bir defa dimağen muayenesinin Tüzumsuz olmadığını ilâve ediyor. Jürl heyeti, müddelumum? musvi - nine hak vererek, karr kocayı dörder ny hapse mahküm, fakat cezayı tecil