Mirey : “Kendimi yalnız hissedi yorum, diyor, bu memlekete biç bir zaman alışa- mıyacağıma da eminim. Bu gidişle hasta düşeceğim !,, işin — Lüi... Madlen, orada mısınız? İki ses ayni zamanda cevab veriyor. Mirey de, şapkasıyla eldivenlerini bile çıkarmadan gelip bir divana oturuyor. — Buraya neye geldim, bilmem ki? diyor. Şimdiden fena halde canım $i- kilıyor. Halbuki Parisin havasını mu. hafaza etmek için her şeyi yaptım. Kendimle beraber şoförümü, hizmetçi. mi, otomobilimi ve iki köpeğimi getir- dim, Neredeyse piyanomu da getire - cektim, Buna rağmen bir şey fayda et- medi, Kendimi yalnız hissediyorum. ve bu memlekete hiçbir zaman alışımıya. cağıma eminim. Muhakkak kibugi. dişle hasta düşeceğim. Sonra, sevdi- ğim insandan da uzağım. Hayir, imkâ- nı yok Holivudda mes'ut olamıyaca »- ğım. Konturat da, para da beni alâka. dar etmiyor, dönmek istiyorum.,, Mireyi teselli etmeye çalışmıyorum bile. Ona ne diyebilirim? Onu rahat bırakmaktan başka çare yok. Bunun üzerine ayağa kalkarak çi. kıyorum, Kapıyı kapamadan evvel, eb büyük muvaffakıyetlere namzet oldu: ğu halde, yabancı bir evde, yabancı havada betbaht ve zavallı bir kız hali- ne gelmiş olan bu kadına bakıyorum: divanın üzerine kapanmış bıçkırıyor Yanında, masanım Üzerinde duran bir gramofondan Tino Rossinin lâtif ve yumuşak sesi çıkryor. Dünya karefuru Öğle Uzeri güneşte, bir duvara yas. lanmış olduğum halde, dünya karefur (yolların birleştiği yer) lerinden biri- sinde duruyorum, Bir dünya karefuru, mukaddes yollz estiği ve bir insanım bir dakika durun. ca, önünden meşhur simaların resmi - geçit yaptıklarını görerek, canlı ve mucizevi bir albümü karıştırdığı zeha. bına kapıldığı bir yerdir. Bu diinya karefurlarınm adedi beş. tir: Nevyorkta Tayms Sukar, Şikago- du “Lup,, Londrada Pikadilli, Pariste Opera, Ben bu sabah, dünyanın beşin. ci karefuru olan Vayns Strit Hollivud Bulvar'dayım. Burasının, büyük bir şehir caddesi- nin bir köşesinden pek de farkı yok. Sağda bir bar, solda bir çiçekçi mağa. zası, ötede “drog . Store,,, Bu kelime size yabancı gelecektir. İzah edeyim: “Amerikaân “drog - store,., ne oldu. ğü beli olmıyan dükkândır. Bu dük- kn ayni zamanda eczane, bakkal dük. kânı, meyhane, lokantadır. “Drog. store” klüpsüzlerin, işçilerin, yolcu » nun klübüdür. Orada her istenilen şey almabilir, orada beklenir, orada ran- ğevu verilir, orada ısınilır, orada ye » mek yenir, orada telefon edilir. Ame . rikada, bütün işlerin, bütün izdivacla, rın yarısı “drog . store,, dur. Sergü - zeştçiler, altın veya petrol arayıcılar bir kum veya buz çölünde bir şehir kurmaya başladılar mı, ilk inşa ettik- leri bina hapishane, ikincisi kilise, ü çüncüsü de “drog store,, dur, Bulunduğum karefurda bir de sine. ma vardır ve bu sinemanm kesyeri 0 kadar güzeldir ki, güzellik işleriyle fazla alâkaları olmıyan Holivujlu iş adamları bile gişenin etrafında dolaşt- | yor ve onu daha iyi görmek Için, Gar. bo ile Doroti Lamur'un afişlerini sey» reğer gibi yapıyorlar. Bir de küçük bir gazete müvezli var | ki, otomobillerin iki tekerleği arisma atlıyarak, içindekilerin kulaklarma, a. vazı çıktığı kadar “Los Ancelos Ekzo. nun#r,, diye bağırır. Bu çarib çocu - ğun basık ve kanbur bir burnu, kırma. 21 saçları ve yüzünde kırmızı lekeleri var, Sahne vazıları, belki on defa, onu kolundan yakalıyarak şöyle demişler. dir: “Küçük, yarın sabah gelip beni studyoğa gör... Fakat kürük müvezi her defasında onlara bir küfr savn. rup kaçar. Bu garib çocuk ber şeyle alay eğer, meşhur ve sarışm sinema yıldızlarıyla, ağızlarmda kocaman si. garlarla dolaşan göbekli sinema direk- törlerinden çekinir, ancak sokaklarda bağırmayı, polislerle alay etmeyi, ig. siz olan babasıyla köprü altında yat- mayı ve, büyük bir tali eseri olarak bir dolar kazandığı zaman, kafayı Ji. monata ve kola kolayla iyice çekerek kırk sekiz saat uyumayı sever. Bu yaramız bir polis, şefkatle, göz. leriyle takip ediyor. Bu polis, bu dün- ya karefuruna tam otuz senedir ne zaret ediyor. İlk sene nezaret etmek mecburiyetinde bulunduğu bu yer, boş bir araziden başka bir şey değildi ve o zaman bu polisin başmda fötr bir şapkayla, belinde iki aded Colt marka tabanca vardı. Şimdi ise bir tek brov- ningi, düz bir kasketi ve iyilik dolu ihtiyar bir kalbi var. Otobüs şoförleri, tramvay vatmanları, sinema çarı Lui B. Mayer, beyaz otomobilinde dola . şan vali, Mis Kravford, Mister Geybi, hulâsa herkes, yanından geçerken bu emektar. polise birer selâm gönderir. ler. Kaldırımm yanımda bir otomobil du- rüyor ve Vallâs Berri, kravatsız, ya. kası açık bir halde inerek “drog $to- re,, a giriyor. Çiçekçi mağazasından çıkarak, kollarında çiçek paketiyle Tandevüsuna doğru koşan bu genç er. kek de Tiron Poverdir. Polisin yaya yolcuları rahat geçir - mek için verdiği bir işaret üzerine yirmi kadar otomobil önümde sırala- nıyor. Bünlarm birisinde Foks'un di. rektörü Co Şenk bir dosyayı gözden Kehhedi güzel kadınları seyrediyor, B- çüncüsünde, Kay Fransis, “Klover klöb” deki uykusuzluğunu telâfi et . mek için uyukluyor. Dalgın olduğu anlaşılan kadın romancı Viki Bom, sokağın öbür tarafına geçmeğe çalı . şırken, az kalsın, hızla geçen kırmızı bir itfaiye otobüsünün altında kala- caktı. Dört kardeş ve onların o kadar çocuğundan müteşekkil Morks ailesi de, müzelik, eski sistem bir Ford oto. Mili Rüme maçlarına Istanbul ve Ankarada devam edildi Fener Alsancağı 9-1 yendi Beşiktaş Ha Alsancak kalecisi bir Fenerbahçe Havanın çok yağmurlu olmasina rağmen, Fenerbahçe . Alsancak maçı. nı görmek için Taksim stadına yine bir hayli seyirci toplanmıştı. İki ta - kim sahaya tam vaktinde çıktılar, Mü. sabaka Fenerin hücumuyla (başladı. Fikreti sol muavin mevkiine, Orhanı #ol açığa alarak Hüsameddin, - Fazıl, Faruk . Reşad, Angelidis, Fikret . Na- ci, Ali Rıza, Bülend, Şaban, Orhan şeklinde, İzmirliler ise: Hilmi . Ali, Cemil - Necmi, Enver, Rasim - Saim, İlyas, Sabri, Basri, Hak. kı kadrolarıyla idiler, Fenerin golü Sarı - lâcivertliler, ilk ânkikalarda sağdan Saim vasıtasiyle inkişaf eden bir Alsancak hücumuna maruz kaldı- lar, Faruğun uzun bir vuruşuyla ke. “sen BU MUVUMURU surra, (Op dort da. klka kadar ortada dolaştıktan sonra Alsancak nısıf sahasından Şabanm â- yağma geldi. Fenerin sol içi bir iki ça. kmla rakiplerini atlattıktan sonra kö- geyi bulan bir vuruşla günün ilk golü. nü kaydetti, İzmirlilerin golü Bu sayıdan sonra İzmirliler Üst Üste şiddetli heumlarda bulundular ve do. kuzuncu dakikada Faruğun kafasma wobilinin içinde sokaktan geçiyor. çarpan topun kaleye girmesiyle bera- (Devamı var) berlik golünli kazandılar. Bu beraber. B. takımlarının lik maçları Dün Şeref stadında, B takımlarınm Oyunun birinci devresi Galatasara. lik maçlarına devam edildi ve havanın çok fens oluğu müsabakaların zevksiz cereyan etmesine sebeb oldu. Kasımpaşa » Beylerbeyi Günün ilk oyunu Kasımpaşa ile Beylerbeyi arasında oynandı ve bu müsabakada Kasımpaşa takımı çok üstün bir oyun çıkararak neticeyi bire karşı on bir golle lehine olarak bitir- di. Galafas»ray » Islanbulsnor B takımları lik maçlarından en m'himmi olan Galatasaray . İstanbul spor maçı hakem Tarık'ın idaresinde oynandı. Bu maç B takımları şampi - yonası Üzerinde bir hayli rol oynıya- cağından, İstanbulsporlular takımları- na birinci takım oyuncularmı da ala- İ rak gok kuvvetli bir şekilde sabaya clemıştı. yın hâkimiyeti altmda cereyan etti, fakat muhacimlerinin çamurlu hava - da şüt atması icab ederken mütemadi kısa paslarla oynamaları bir netice vermiyordu. Birinel devrenin nihayetlerinde 1s. tanbulsporlular Galatasaray müdafile. rinin kaleciye vermek İstedikleri bir geri pasının çamura sayplanmasından istifade eden sağ açıkları vasıtasiyle birinci sayılarmı kazandılar, İkinci devre İstanbulsporun kat'i hâkimiyeti altmda cereyan etti ve devrenin beşinci dzkikasmda Hasan İstanbulsporun ikinci golünü kaydetti. İ Oyun bundan sonra çok zevksiz bir 40- kil alırken . devrenin sonlarına doğ - Tu » İstanbulsporlular üçüncü golleri. ni de kaydederek maçı sıfıra karşı üç golle kazandılar, > likten ve Alsancağın bir iki hücum te- şebbüsünden sonra Ali Rıza Bülende müsait bir fırsat hazırladı. Fenerliler bundan da istifade edemediler, Yirmi dokuzuncu dakikada sağ açık Saim va. sıtasiyle sıkı bir hücum yapan Alsan. cak muhacimleri, topu sola geçirdi - ler. Sol açığın şütünü Hüsameddin kornere atarak büyük bir tehlike sa- vuşturdu. Tekrar hücuma geçen Fenerliler, on dakika Alsancak nısıf sahasında dolaştılar. Fakat çamur deryası için. de topun seyrini kontrol etmek imkân- sız olduğundan bir türlü gol yapama. ârlar, Fenerin ikinei golü 42 inci dakikada Fener müdafaası . nm uzün bir yla Alsanrek ba. iesine havale topu, sol müdafi kaleciye göndermek isterken, Fenerin merkez muhacim! yetişerek İkinci go- lü yaptı ve Üç dakika sonra İlk devre nihayet buldu. Bu kısımda iki taraf da milli kü. me takımlarına yaraşmıyacak kadar berbat birer oyun çıkarmışlardı. Ikinci devre Alsancak oyuncuları, ikinci devreye pek canlı bir şekilde başladılar. Üs üs- te Fener kalesine yapılan müteaddid hücumlarda misafirler bir netice ala. madrlar, Fenerin üçüncü golü Hakem Fener müdafaasının yaptı. ğı iki bariz penaltıyı cezasız biraktı- ğından sarı lâcivertliler sevinçli bir şekilde âni bir hücum yaptılar, Ali Rr- za şahsi bir gayretle topu Üçüncü de. ta İzmir ağlarma taktı. Sarılâcivertlilerin sayıları Bu sayıdan biraz sonra İzmir müda- filerinden biri, hakem tarafından dı. şarı atıldı. On kişi kalan Alsancak ta. kımı artık kendini Fenerin hâkimiye- ine terketti. Bülenâ, Ali Rıza, Meh - met Reşat, arka arkaya yaptıkları gollerle sayı adedini sekize kadar çi. kardılar, Son dakikalarda hakem Al sancağın sol müdaflini de dışarı çika. rmcea sarı Jâcivertliler dokuzuncu gel. lerini de attılar, Ve biraz sonra müsa- baka bu neticeyle nihayet buldu. Fenerbahçe takımı, şimdiye kadar yaptığı milli küme maçlarının beşin - Dünkü maçtan bir görünüş ve devre orasında takımlar sahadan çıkarken. cisinde ilk galibiyeti elde edebilmiş ol. | rbiyeyi 2-0 kazandi! masına rağmen hiç de mi li bir oyun çıkaramadı. Acemi oyu culardan mürekkep rakibi karşısı0ö? .ilk haftayında - hiçbir üstünlük et edemedi, İkinci devrede m ki oyuncusu, hakem tarafından sk dan çıkarılmamış, diğer iki oyuncu ları da sakatlanarak müsabakay Üx ketımemiş olsalardı, netice hiç d9 yö gisi büyük bir farkla bitemezdi. Misafirlere gelince: ilk ikinci devrenin başlangıcında çok e : ve süretliydiler. Fakat iki isabetsiz kararına itiraz OtÜNÜ sonra asabileşerek hasmı hükimiyeti” ni kabul ettiklerinden milli küme » larında şimdiye kadar mağlbiyete sürüklendiler. Hakom Dr. Halid Galip Es de bu müsabakayı hiç de iyi vir gl de Idare edemediğini kayı zımdır. Fe yü Şe AY MM NN Ankarada | Beşiktaş Harbi yeyi 2-0 yendi, Ankara, 12 (A. A.) — ya maçları dolayısiyle şehrimize bulunan Beşiktaş takımı, ilk kars masını bugün şehir stadında çok a9 labalık bir seyirci kütlesi önünü? “yy kara şampiyonu Harbiye takı” yaptı ve 2.0 kazandı. Oyunun ilk dakikasını muti hakimiyetle geçiren Harbiyeli ay germ pul Gr gol vaziyetlerinden istifade Diğer taraftan vaziyetin zamanımda idrak eden canlanarak hasrm kalesine Gide gd likeli olan hücumlar yapmay? lar ve yaptıkları bu hücümlsri? den de sağ açık Rıdvan geriden ağ rin bir pası kovalıyarak m yari atlattıktan sonra çok güzel bir besi topu ortaladı, Şeref, esasen ; üstüne kadar gelmiş bulunan od yerinde bir kafa vuruşu ile “5 kikada Harbiye ağlarına takti Çok hâkim oynamalarımâ atmaya muvaffak olamadılar w de bu suretle 1.0 Beşiktaş İkinci devre başlar ? yeliler ilk devrede olduğu gibi ge” Beşiktaş kalesini zorlam&; i lar. Fakat ne yazık ki, yine zerinde bir değişiklik olmad” gi” muhacimler ayaklarına ei dukları topu dışarı atmakts j rar ediyorlardı. çi Beşiktaş muhgelmleri 189 » Hakkı, Şeref ve Eşref anlaş Md kara kalesini tam ranasiyi? du. ” Bu devrede Hakkınmı merke yek vin yerine geçmesi üzerin? kalesi tma çıkan Fevzi, Harbiye ei rine Şerefin gönderdiği Gok vi bir ara pası ile takımma bundan sonraki kısmı, da gol yapmak için sıkı bir mücadele içinde vaziyet üzerinde bir Gö: SESE EŞE 2 ES S zi a r gr