WL% | Af Cevapları veren i Profesör Sanerk Grato'oji ve Grafometri mütehassısi ——— —0 ——— —508— K. EK. Bir kâğıda yazıp gönderdiğiniz üç muh telif yamıda imza yerine yalmız gazetede çıkacak rumuzlar ikişer harf halinde gös- terilmiş ve bununla iktifa edümiştir. İm- za, yazı tahlilinde en mühim vesikalardan biridir. Bunlardan dolayı, ayrı ayıı kâğrt lara her birinizin sağı ve sol el ile yazıl mış dörder satır yazıyı, dirsekten bileğe kadar mesafeyi, sağ veya sol elin şeklini bir kâğıda çizip göndermesini — rica ede Tim. m okumağa imkân — bulamadım, helbuki tahlil için tmazanın — okunmasına ihtiyaç vardır. Bu itibarla yeniden müra- gaatinizi ve bunda iİmzanırzın açık şeklini- de bildirmenizi, rica ederim. — Şimdiden panları söyliyebilirim. Genç bir yaştası- mız. Boyunuz ortadır. Büoye itibarile de Ortasınız (Yani ne — şişman ve ne rayıf) tutumlu olmak arzunuza rağmen tamamen bu arzunuzda muvaffak olamamaktasınız. Çalışmaktan haoşlanır ve başladığızız bir İşi bitirmeğe çoktan muvaffak olursunuz, fntfram hissiniz de iyidir, gönderdiğiniz yazıda yazdığınız gibi tuz rulunu kumaşa değdirmeyiniz, sonra kumaşı yakarsınız. Tekrar müracaalınızı bektiyorum. —st0- Şİil * A, TT Yaşınızı 30-35 arasında tahmin etmek- teyim. Boyca uzun, bünyece — zayıf görü- nüyorsunuz. Mütereddit, vehimik bir ka- rakteresiniz. Be yalnır siri — faaliyetten menetmekledir. Muvaffakiyet, uzun wmn döşünmelle detll fcabn kadar — düsünün Bsroke'e rrsmalla alde eAilir, San raman. larda bünyeniz üzerinde tesir yapan bir üzünlünüz de göze çarpıyor. Kararlarınız- da aceleci ve mübaliğacı olduğunuzu da söyliyedilirim. Daha sakin, daha iradeli ve sabırlı olmanızı tavsiye ederim. —bli— dal B. A, B. Az Muntazam bir hayat geçirmemektle ol duğunuz yazınızdan — anlaşılıyor, yorucu ve yıpratıcı bir yaşama kararınız olacak. Bu, madd! sebeblerden değil sizin bizzat heğendiğiniz bir yaşama programınızdan neşet eftmekte görünüyor, Genesiniz. Ya- şınız 23-90 arasında olacaktır. Eğlenceye farla düşkünlüğünürzün hayatınızın İşare! ettidim şekli özerinde mücesir — olduğunu tahmin ediyorum. Yaşamanır da daba he- senli va Alettlü almanızı tevalyo edarim 26 MARKİZ DÖ PONPADUR — ——— —— -- ——— ——— — HARER — Akşam postast T STT 18 MART — 10388 Yakalanması çok güç bir adam! Lövrensin candan doestu, 30 yıllık bilr hizmetten sonra Emtellicens servister ayrıldı Romnald Starrs, Lavrens ve Lord Kitchener... İR taraftan diplomat ve asker; diğer karaflan Entellicens Servis işlerinde çalışmış olan ve Lord Kiçnerin Mısırda meşhur Lüvrensin candan — arkadaşı Sir Ronald Storrs hizmet — hayatından çekil- miştir. Bütün hayatım gürültülü — maceralarla geçirmiş olan bu adam, hizmetten çekli- dikten sonra da çalışmalarına devam et- miş, birçok memleketleri gezerek hayatına dülr konforanslar vermiştir. Kahire, B dapeşte, Viyana ve Progdan sonra Brük- sele gelen Storrs orada da ayni — mevru Özerinde bir konferans vermiştir . Bu konforansta bulunan ve Sir Ronakd Storrs ile mülükat yapmağa — muvaffak olan bir garzeteci, bt adam hakkındaki ih- tizaslarını anlatıyor ve konferansının bir bülâsasını yapıyor: *“Sir Ronald —yakalanması müşkül bir adamdır; bir kapıdan — girince, “yakula- dımt,, diye arkasından — koşarsınız, fakal © başka bir kapıdan çıkmıştır. Ben bu adamla İngiltere sefarethanesin- de görüşmeğe muvaffak oldum, — Sağlam yapılı, geniş omuzlu, nafiz bakışlı bir a-. dam. Kısa konuşuyor, — başardığı mühim işler ona bu itiyadı kazandırmıştır. Çüa- kü otuz senedenberi bir yerde durmuyor. Kahirede zanneltiğiniz gün Londrada ©- nunla karşı karşıya gelmeniz. mümkün- dür, Konferans, “şark işleri,. isimli altı yüz gayfalık kitahımın hülâsasıdır. Sir Ronald urün zamanlar Lord Kİ rin ve mirslay Lâvrensin gölgesinde YtP” mışlır. , 1881 de doğan — Ronaldin babisi ea idi. Londrada tahşilini — yaptıklaf Kenibriç üniversitesinde — okudu AMi merakı vardı. 1004 de Masıra gitti. #ADĞ öğrendi; bütün Mısırı dolaşlı; hunu anlamağa çalıştı; Adetlerini öğrer” di. Tatil haftalarım İtalyada, Y da, Türktyede geçirdi. 1911 de Kiçner Mısırş gelince onuf İ iyetinde çalıştı. Ronalâ, eserinde gi Kiçnere ait bir vakayı anlatıyori (paşa) sadrazamlıktan ıınıamı-ıo; Mısıra gelmişti. Mısır bükümetli imparatorlağunun eski vezirini -*: te kabul etmek İstemiyordu. — Kiçttfi ihtiyar Osmanlı indan istifade dabikeı::::. düşündü, lı"ı bulüaü temin etti. 0 1914 de cihan harbi — patladı. l'"” vakit izinle İngilterede bıı.ıııııııof“’ aha Masara dönmedi ve herbiye (| oldu. O srede Lüvreni” Mreir gelalifk Z) Bald onun maiyetine geçti ve Ikisi 5 ber Arap irkim İngiltere etrafına ** | mağa çalıştılar, İki adam biribirile çok iyi — anteflli, Ronald evvelâ Hicaza sonra 1915 d€ ne gitti. 1917 de İraka — geçti, ".5 ' kaldı. Sonra Findistana gitti. Orad ” | kaybetlirdi. Gizli gizli çalıştı. — bçyi Bu tarihtea sonra, İbnissuud 110 Üiy kralı Hüseyin arasında bir olaştülr | min etmek yazifesini özerine aldi. ge ral Alleabi Kudüse girdikten ıo'."" düsle askeri valilik vazifesini Sir verdi. Filistinden sonra Kıbrıstt vali olarak çalıştı. ' Sir Ronald papa ve İtalya kral d dan kabul edilmiştir. Sık sık, ve Çarçil ile ayni sofrada yemek Ve MWARKİZ DÖ POMPADUR. 31 Damyen, başıönünde, âdeta yere ka- panmış gibi orada kaldı.. İ Birdenbire bir el onun amuzuna doe- | kundu, Boğuk bir hıçkırıkla doğruldu ve ka> pıcıyı tanıdı. : — Eh?.. Ya istidanız?.. Cesaret ede- mediniz, ha? Canım cesur olmanız lâ- ZUNdıl. « Damyen, kendisine bu şekilde hitap eden adama garip bir tavırla baktı ve tatlı bir tavırla cevap verdi: — Bir daha şefere.. Belki cesaret e- derimi. « — Evet, amma, böyle mükemmel bir fırsat bulabileceğiniz şüphelidir. Kapıcı bu sözler üzerine omuzlarını silkerek yerine gitti. Damyon de, göz- leri, kıralın bakmış olduğu balkona di- :ı"lniı bir halde, caddeye doğru yürü- Ü. Balkon, şimdi bomboştu ve Dam- yen şöyle düşünüyordu: — Onü seviyorl. Krah seviyort.. Ya ben! Ben! Ben önu sevmiyor mtr yum?.. Betbaht budala . Birdenbire, aşk bayali, bir an için telerse göründü.. Bu defa Damyenin nazarları, Janın nazarlarına takıldı. Bu bir şimşek ka- İdar çabuk gelip geçti ve genç kız yeni- den kayboldu « Damyen mevcudiyetinin — bütün ıstı. Trabiyle mırıldandı : — Bunu bilmeliyöm?.. Oraya girmem Tâzıal. .Fakat ne bahane bulmalı? E- wetl, Evet bana vermiş olluğu ve gimdi, bir meleğin hediye ettiği madal- yya gibi kalbimin üzcrinde tağıdığım bu altın para için ona teşekkür edebilirim.. Haydil.. Birdenbire, focketmemiş olduğu bir adam ona şöyle dedi: — Mösyö, Hütfen benimle beraber 3- tabaya binip refakat eder misiniz?. Darayen, karşısındaki krsa boylu, ee hz adama höyretler içinde baktı. Adam da ilâve etti: — Ben burada ikamet eden şahsın en yakın akvabasryım.. Rica ederim bi- nin... Damyen, gayri dhtiyar? itaat etti. Hanri d'Etyol onun yanıma oturdu. A- raba, atlarının trisiyle hareket etti. NOE PUASSON Yekdiğerinden bu kadar ferkk ve cemiyetin âki kutbu içine yerleşmiş bu iki insan, yani Fransua Damyenle Hanri d'Etyol arasında hangi esraren- giz rabıta vardı?. Her hâlde — biribirlerini tanımıyor- lardı. Fakat, buna rağmen, bu zengin ve asi) adam, uşukların bayret dolü na- zarları önünde, sefil elbiseli bir faktri arabasına almıştı. Hanri d'Etyol, bu adamı kralın — &- nünde diz çökerken görmüş müydü? Bu meş'um çehrede, bu adamın can- hi muammasını çözebilmiş miydi?. Eğer öyle isel. .Bvet, eğer Öyle ise, onu hangi korkunç ve gizli düşünce, Damyeni yanıma alıp götürmeğe sev ketmişti?. Bu suallere cevap verecek olan hâdi- selerin inkişafını bekliyek'm.. Bu atcbayı brrakalım uzaklaşsın ve, bir an için, gene Janın hareket ve dil- şüncelerine temas edelim.. Genç İçz, Fransua Damyen'imı ken- disine doğru geldiğini görünce, gayri şuurt bir dehşetiçinde geriledi. Ma- dam Puassonu, çağırmak için etrafına bakandı; fakat bu kadın şüpbesiz, gör- mek istediği şeyi gördüğü için, ortadan kaybolmuştu. On dakika.. Yarım saat ve nihayet bir saat geçti.. Damyen görünmedi. O zaman genç kız, sükünetini buldu. Ve bütün düşüncesi, bu salonda cerox yan etmiş olan korkunç sahneye sap- lanir. Artık her şey mahvolmuştu. Hanri d'Etyol'un bir şikârı baline gelmişti.. Bir an, her geyi mösyö dö Turneme, * babarınal - söylemeği düşündü. . Fakat bu, ayni zamanda onu ölüme mahküm etmek olmaz mıydı? Babası onu, Hanrinin tehditlerine ramolmak- tan menedecekti.. Bu muhakkaktı! O zaman?.. Ahl. O zaman, kısa boylu korkunç adam söylemiş olduğu veçbile barsket edecekti!. . — Ne yapmalı? Ne yapmalı? diye mırıldandı. Mahvoldum.. Beni biç bir şey kurtaramaz!.. Garipl. İçinde gitgide arttığını hissettiği tabammülsliz dehşeti tevlit eden âmil, Hanri'nin karısı olmak, ertesi günden itibaren Madam d'Etyol adını almak Meğildk. Hayır bu değildi.. Onu korku- tan, onu dehşet içinde ürperten şey, bu izdivacın, bir. şeyin başlangıcı olacağı nt hissetmesiydi.. Ne olacaktı? Ne olacağı hakkında hiçbir fikri yoktu. Fakat hu mütbiş hir gey olacaktı.. Kendisinin istemiyerek gevirmeğe mecbur edileceği makine gi- Bi bir gey.. Ah! Bu makine bizini mah- vetmeğe matuftu.. Fakat kimi? Kimi?.. Kendisini mi?.. Hayıtl, . Mösyö dö Turnem'i mi? Hayır, onu da değili.. Şu halde kimi? Kimi?. Hanri d'Etyol gölgesinden fırlaya- rak, bir fenalık cini olan biç'meiz vü- cudunu kimin karşısma dikiyordu?. Genç kız azap ve dehşet içinde de- vam etti: — Ah, ya Rabbim! Kenfimi kaybe- diyorum!.. Zülmet ve dehşet İç'ne giri- yorum.. Titriyorum.. Korkuyorcm. Ve yonımda, derdimi dinleyecek, bana bir yol gösterecek, beni himaye ve müda- faa edebilecek hiç kimısc yok!,. Bu esaada ona bir mektup W& ler ve genç İçiz bu mektubu - titriyel elleriyle açtı. Mektup Mösyö dö TWf nemden geliyordu. Babası hayretini ilf" de etmekle beraber onu takarrür edtfi izdivaçtan dolayı tebrik ediyordu. M#* ğazalara uğrayarak öteberi dlacağı içik ancak akşam üzeri kendisini görmeğt geleceğini de bildiriyondu.. başka Hanri d'Etyol hakkmda Ö& methüsena ile bahsediyordu. Mektup Janın ellerinden düştü; - genç bez hıçkırıklar İçinde inledi. — Ah babacığım! Zavalir — babatf iml Beni tebrik ödiyorsun! Ne acı Dİ istihzal, « Bir kaç gaat daha geçti. Akşam ilef” liyordu. Adeti hilâfına olarak, Madaff Puasson, kızı diye hitap ettiği Jaztı yanına gelip etrafında dolaşmadı. e dam dü Hosse de onu görmeğe gelmi” di. Jan, böyle bir günde garip olas Vi cihetleri farketmedi., ! Koltuğuna gömülmüş, başı iki eli # rasında şaklı olduğu halde düş du. Mücadeleci ruhu, ve cür'etkâr kâsı ona, biribisi arkasından, kabill olsü bütün isyza gekilllerini $ Beiki de bir hal çaresi bulmuşte Çünkü birdenbine ” başınır — kaldızdi gözlerinde bir Ümit kıvılçımı P.'»" Ancak duyulabilir alçak, bir sesle 1 rıldandı? — Eveti Niçin kuvvete karşt W"S le makabele edilmesin?. Madembi gol odam bir ölüm tehdididir, onu dâ şekikle niçin tebdit etmek kabil CPi sın?. Niçin sadık, mert ve cesur Hl', dam, elinde kılıçla onun karşısınd ” kilip şöyle bağırmasın ; “dî'!*ıwı n'n yapmak istediğin gey alçak dett D'Ktyol, alçaklığının de delilli 4 hal gözümün önünde imha edecektir Aksi tökdirde, kararı kılıç ver d Birimizden birimiz ölünciye badaf © | vÜşecektir!.,, | Zihnine henüz giren bu düşüneet