4 Mart 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 4

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—FT T A T Ordu vapuru faciası ger- Baştarafı 1 incide süvarisi Mahmut kaptan mahkemeye gayri mevkuf olarak ve iki avuketiyle birlikte gelmişti. Kaza esnasında boğulanlardan ahçı Recebin, karısı Nesibe de iki küçük yavrüsu ve avükatiyle birlikte mahke- mede hazır bulunuyordu. Süvari çok müteessir ve dalgın gö- rünüyordu. Reis kendisine . vak'enın nasıl cereyan ettiğini sorduğu zaman ağır ağır yerinden kalktı, vak'ayı şöyle anlattı: — 22 - 9 - 937 sabahı Karadeniz- den geldik ve Ortaköyle Beşiktaş ara- sımdaki kömür deposuna yanaştık, Kö- mürümü ve erzakımızı alıp İzmire git- mek üzere geç vakit, hareket ettik.. Vapuru çevirip yol vereceğim sırada denizde fazla cereyan olduğunu ve va- purun aşağı doğru sürüklendiğini gör- düm, Dolmabahçe sarayının önünde Yu- nanlrların limanda misafir Averofif zırh- lısı ve onun biraz ilerisinde de Hami- diye, Tınazepe ve sair gemiler bulunu- yordu. Bu vaziyet karşısında üzerleri- ne düşmekten korktuğumdan ve akmn- tımın vapüura amulden tesir etmemesi jçin gemiyi sağa, Kızkulesine doğru al- 981 tonluk vapurumun ancak altı mil sürati vardır. ' Halbuki cereyan bu cüz'i sür'atin yenemiyeceği derecede k kuvvetli idi. Akıntı bizi Hamidiye- re doğru sürükledi, Hamidiyenin baş sencak kısmına çarpınca gemi der- ;iıal parçalandı ve su almıya başladı. | Ondan sonrasını — hatırlamıyorum. -Ehl vukuf getirildiği zaman ben bulun- W Soönra Deniz Tücaret Müdürlü- € vak'a haklkınida raporumu verdim. © Reis sordu: ; —- Geminin sigortalı olup olmadığını bilmiyor muydunuz?, » —e Hayır, bilmiyordum.. Ben gemi- nin süvarisiyim, Kendime ait işlerden başka hiç bir şeyle alâkadar olmam.. Bir de ayda aldığım 220 lira maaşımı bilirim.. O kadar.... Ticaret Müdürlüğünün raporu Süvarinin bu ifadesinden sonra Tica- ret Müdürlüğünün rtaporu okundu, Ra- porda, kaptonm kabahatli olmadığı yazılryordu. Reis gene suçluya sordu: — Bu rapora bir diyeceğin var mı? — Deniz Ticaret Müdürlüğünün ver- diği. raporda yazıldığı gibi eğer ben va- puru Kiızkülesine doğrü çevirmemiş olsaydım, o zaman akıntı vapura daha fazla tesir yapacak ve bizi Hamidiyenin iskele tarafına doğru düşürecekti.. Bu- na meydan vermemek için dümeni kır- mıştım , Ham'diye nöbetçi zabitinin şahadeti Bundan ,sonra, o gece Hamidiyede nöbetçi bulunan ön yüzbaşı Asırm din- 'lendi: — Ben o gece nöbetçi idim, Wak'a sa- 'at sekizde cereyan etmiştir. Nöbetçi ne- |ferlerden biri Ordu vapurunun üzeri- mize doğru geldiğini görünce tehlikeyi sezmiş bulunduğu mevkiyle aramdaki | yetmiş seksen metrelik mesafeyi koşa- rak gelip bana haber verdi. - - Ben geminin başına gidinciye ka- dar vapur bizim getiye çarpmış, ve su alarak patmağa başlamıştı. Derhal İs- timbotu gönderdik ,on sekiz kişi ve bit |kaldın, iki çocuk kurtardık, Öğrendiğimize göre geminin süvari- sini de misafir Averof gemisin'n istim- /botu kurtarıyor ve gemilerine alryorlar. "Fakat sonra kaptari müvazenesini kay- |bederek kendisini tekrar denize atıyor.. Bu ikinci sefer kendisini bizim istim- bot denizden çıkartıp gemiye getirdi,. -Mürettebattan biri de fazla su yuttuğu için bitkin bir vaziyette idi, Her ikisini de geminin doktoru tedavi ederken vak- biri sınat şekilde şimdiki rejimi yıkarak, Stalini ve-arkadaşlarını mağlüp etmek ni- yetinde imişler, Rikovun Tuhaçevski gru- pile münasebetini itirafı vazihdir. Grup- lar, arka arka yakalanarak muhakemeleri görülüyor. Şimdi sıra bu sonuncudadır. — Niçin iliraf ediyorlar? Siyasi karakterleri bu derece — tekarrür eden insanların bütün faaliyetleri meyda- na çıktıktan sonra, hareketlerini anlatma- larını tabil görmeli. Umumi intıba, bu grupa mensup olanla- rın da idam edileceğidir. Böylelikle, eski ihtilâlci ve idareci ekibi hemen tamamile tasfiye — edilmiş ve Sta- Ninin etrafında Kalenin gibi bir ikl istis- na ile yepyeni bir #kip teşikkül etmiş o- Deşi ç A AEE — W y ogilik T UN T . ayı zabıtaya bildirdik, Gelip hastaları hastaneye kaldırdılar, kazazeldeleri de alrp götürdüler.. « Reis, yüzbaşıya sordu: — Siz denizcisiniz? Tabitdir - ki an- larsınız. Bü kazada süyarinin hatası var mıdır? Varsa nedir? - Yüzbaşı şöyle cevap verdi: — Efendim, muhakkak hatası var diyemem.. Lâkin mademki cereyanın fazla olduğunu biliyordu, ne için gemi- nin dümenini kırlıdı? İşte burada belki ufak bir tedbirsizliği olabilir, Reis bunun üzerine Liman İdaresin- Ce vak'anın sureti cereyanmna dair ya- prlan plânr zabite gösterdi, yüzbaşı tetkik etti ve plân üzerinde eliyle muh- telif yollar göstererek: — Meselâ şu istikametlerden de gi- debilirdi, diye cevap verdi, . Bundan sonra Hamidiye süvarişinin vak'a hakkınlda verdiği rapor okundu.. Bu raporda Ordu süvarisinin kaba- hatli olduğu yazılmıştı. Maznunun cevabı Hâkim maznuna ne cevap vereceğini sordu. Maznun ayağa kalkarak kendi- sini şöyle müdafaa ett : — Ben acemi bir kaptan değilim.. Ön sekiz senedir bu meslekteyim. Birçok tecrübelerim var.. Yani dirayetsiz de- ğilim:. Boğazın cereyanları esen Trüz- güârların istikametine göre sıksık de- ğeşir.. Ben o günde seferden geldiğim için ne şekilde rüzgâr estiğini bilmedi- gim için cereyanın şiddetini ve geklini birdenbire tayin edememiştim. Müteakiben gene Hamidiyeder bir yüzbaşı idaha dinlendi. Bu şahit kapta- nın bu işte bir hatası olmadığını söyle- di ve: — Önün yerinde ben olsaydım, ay- nen bu şekilde hareket edeceğim mu- hakkaktı, dedi. Hamidiyenin topçu muallimi dinlen- di. Bu zat süvarinin hatasr olmadığını söyliyerek: — O gece çok şilddetli cereyan vardı. Bizim geminin istimbotu dokuz mil yol yaptığı halde cereyana çok güçlükle karşı geliyordu. Bu vaziyette altı millik bir gemi bu cereyana nasıl karşı gele- bilirdi, dedi . Müteakiben fen heyetinin raporu okundu. Rapoda zaten eski ve sür'ati- nin az olduğu Ordu vapurunun cereya- na mukavemet edemiyerek Hamidiyeye çarptığı, Hamidiye gemisinin su kesi- minden kırk santim kadar yukarısmında çöküntü açtığı ve bir kaç — civatanm düştüğü ve bazı yerlerinin boyalarının sıyrılmasından başka bir zarar yapma- dığı yazılıydı. Müddeiumuminin talebi üzerine se- / feride bulunan bir kaç şahidin de geti- rilmesi için muhakeme başka bir güne kaldı. Bir ölüme sebebiyet davası Emin kaptanın idaresindeki motör- 1 ütekne Ayvansaraya giderken bir motörlü sandala çarpıp Hayri isimli birinin boğularak ölmesine sebep ol. muştu. Emin kaptanm ölüme sebebi- yetten dün ağır cezada mahkemesi başlamış ve şahitler dinlenilmiştir. Bunlar Emin kaptanm kabahatli olmadığını söylemişlerdir. Müddeiumumi maznun Emin kap- tanımn bu hadisede hiçbir kabahati ol, madığını beyanla beraetini istemiştir. | Mahkeme karar vermek üzere başka güne bırakılmıştır. İki kahveci arasındaki bıçaklı kavga Üç dört ay evvel Hasköy Sütlücesin | de kahveci Hüseyini aralarında çıkan bir münazaa neticesinde bıçakla ağır suürette yaralayan kahveci Dursunun muhakemesine asliye birinci cezada başlanmıştır. Mahkeme Dursunun ev- velce sabıkası olup olmadığını araş- tırmış ve sBuçlu Dursunuün evvelce bi. risini öldürdüğü için ağır cezada on beş seneye mahküm olduğu ve on se- ne yattıktan sonra aftan istifade ederek çıktığı anlaşılmıştır. Suçlunun vekili Nuri, müekkilinin kefalete rapten tahliye edilmesini is- temiş, heyeti hakime müzakereden sonra Dursunun yüz lira kefaletle ser. best bırakılmasma karar vermiş ve mahkeme 18 marts. bn'ahlmı:;tu' HL A DIŞARDA: * Marsilyanın bütün kimya — maddeler fabrikalarında işçiler grev yapmışlar ve fabrikaları İşgal etmişlerdir. * İtalyada bir deniz tayyaresi Portorsa- da denize inerken görüş kabiliyetinin fena olması yüzünden suya şiddetle çarpmış ve batmıştır. İçinde bulunan iki pllot ölmüş- tür. * İsveçin şimalinde son hafta içinde 27 kişi henüz bilinmiyen bir hastalığa tutul- müuş ve bunlardan üçü hemen ölmüştür. Doktorlar ölüler üzerinde oltopsi yapmala- rına rağmen hastalığı anlayamamışlardır. Hükümet şiddetli tahaffüuz tedbirleri almış hr- * Alman sı:nerıli Von Ep garbi Libyaya yaptığı ziyareti bitirerek Trablustan İtal- yaya hareket etmiştir. * Bulgar kraliçesi bir müddettir bulun- duğu İtalyadan Bulgaristana dönmüştür. * Belçikanın Anvers şehrinde Alber ka- nalı bendlerinde birdenbire otuz metrelik bir gedik açılmış ve sular civar toprakları istilâ etmiştir. Bendlerde çalışan kırk ka- dar işçi tehlikeyi zamanında hissederek kurlulmacya mupaffak olmuşlardır. * Jlkbahar Lüypzig — fuvarı nazır Funk tarafından 6 martta açılacaklır. Muhtelif otuz iki memlekete mensup 820 firma fu- vara iştirak etmektedir. * Berlinde yarı resmi bir tebliğde rahip Nimollerin *“selâmeti temin edilmek üze- re, hapsedilmiş olduğu beyan edilmekte- dir. Çünkü rahip bakkında verilmiş olan *merhametli karar,, dolayısile halk ara- sında bir nebze tahrikât hüküm sürmek- teydi. Binaenaleyh şahsı aleyhinde nüma- yişler yapılmasından endişe — edilmekte- dir. - “ * Ptansız hariciye bakanlığı ekonömik muahedeler şubesi — direktörü Alfan, 12 marita başlayacak olan Fransız - İtalyan ekonomi müzakerelerine İştirak etmek ü- zere 10 martta Romaya gidecektir. * Kamil Juliyanın vefatjle inhilâl eden Fransız akademisi azalığına intihap edil- miş olan Leon Berar, dün akademinin çel- sesina İştirak etmiş ve mutat olduğu veç- hile halef olduğu müverrihin bayat ve &- serlerinden bahseylemiştir. * Macar hariciye nazırı Kanya Viyanaya yaptığı ziyaretten dün dönmüştür. * Deyli Herald gazetesi, İngiliz hüküme- tinin halen bombardıman — tayyarelerine karşı müdafaa için yeni bir — gizli silâh yaptığını bildiriyor. * Bir aydanberi Kortina Dampehizoda bulunmakta olan eski Alman veliahdı Des- biakoya gitmişlir. Orada kendisini Ber- line götürecek olan bhusust! bir tren bekle- mektedir. * Küçük antant, ekonomik konfşransı, Bükreşte mesaisine başlamıştır. Tuna iş- leri, hava münakalâtı İşleri, sosyal yardım işleri ve sıhhat işleri için dört komisyon ile bir çok tali komisyon teşkil olunmuş- tur. Halen bu kömisyonlar, faaliyettedir. Umuümi toplantılara, ayın dokuzunda baş- lanacak ve konferans, 15 martta nihayete eretektir. * İngiliz » İrlanda müzakereleri dün tek- rar başlamıştır. İngiliz ve İrlanda başve- killeri Aarastında yapılan bir mülâkattan sonra iki taraf heyeti murahhasaları bir buçuk saat süren bir toplantı yapmıştır. Müzakerelere bugün devam — edilecektir. Bunların hafta sonuna kadar sürmesi muh temeldir. * Nisde altı öotel grevcilerin işgali altın- | dadır. İsveç kralının oturduğu otel müs- tahdemleri nezdinde tahliye için teşebbüs- lerde bulunulmuştur. * Lehistan mebusan meclisi dün toplan- miış ve mecburl askerlik kanununu harp halinde bütün vatandaşlara teşmil eden lâyihayı kabul etmiştir. Harp halinde geri hizmetlerinde kadınlar mecburi — olarak çalıştırılacaktır. Ancak bazı istisnat hal- ler gözetilmiştir. * Frarnsa mebusan meclisi iş kanununu gene Âyan meclisinin metninde bazı tadi- lât yaparak 165 muhalife karşı d0Ül reyle kabul etmiştir. Bu metin tekrar ayana gönderilmiştir. Dükkân kepengini kıran otobüs Dün gece saat 23,50 da Eminönün- deki İş bankasınm önünden geçen 3415 numaralı şoför Hayrettinin ida. | resindeki Şişli - Fatih otobüsü tam köşe başmdaki 94 numaralı Cemilin şekerci dükkânma çarpmış ve kepen- gini kırmıştır. Otobüstekilere bir şey olmamış, &a. 4ıun'r—1m _..ıı' İktısat Vekilimizin beyanati Fransız piyasasını kazanmak isteriz Meselâ Fransa kömürü satın alabilir | Türkiyede yapacakları Ankara, 38 (A.A.) — İktisat vekili Kesebir, —Pariste — çıkan — Ajans Ekonomik ve Finansiyal'ın Türkiye işleri direktörüne iki memleket ara- sındaki ticaret mübadelelerine dair aşağıdaki beyanatta bulunmuştur: — Birkaç senedenberi memleke- timizin Fransa ile olan — eköonomik münasebetleri azdır. Bu azalışın se- beblerini izaha lüzum yoktur. Her- kesce buğün malüm olan sebebler- dir. 1928 denberi Fransa, Türkiye ile olan ticarat mübadelelerinde üçün- cülükten sekizinciligğe düştü. İkl mem leketin Jmkânlarına nisbetle ticaret mübadelelerimizin nisbetini mebde düşük bir hadd indiren filt bir vazi- yet karşısında bulunuyoruz. Türk - Fransız mübadelelerini in- kişaf ettirmenin mümkün — olduğu, Fransız ziraat — sİyasetinden doğan müşküllere rağmen gon iki sene İçin- deteeyyüt etmiştir. 1985 — senesine nisbetle 2.264.000 liralık bir tezayüt vardır. Bu rakam mülhim olmamakla beraber gene bir tezayüt iİfade eder. Türkiye hükümeti mübadelelerde esaslı bir iyileşmenin ancak tedric! olabileceğini kabul ederek, bir ta- raftan iki memleket arasındaki tica- ret mübadelelerini ve diğer taraftan Framnsız sermayesile endüstri veya nafia işleri şeklinde İşbirliği imkân- larını revaç verebilecek umumi bir plânı tetkike amade bulunmakta- dır. Türkiyenin eköonomik — programı mühim gayrimenkulleri de İcap et- tirmektedir. Türkiye — hükümeti bu programın ecnebi sermayenin de yar dArmile tahakkuk ettiğini görürse bundan ancak memnun olabilir. Benebi müesseseler tarafından ya- pılacak İşleri Türkiye kısmen Türk Jlrası kısmen de Türk ihracat mıl- barı ile ödeyebilir. Türk parasile ödenecek kısım hu İşler dolayısile — öcnebi grupların Yalnız üç gün kaldı Profesör Zati # Sungur ERxA temsillerinin son günleri Pazar akşamı Veda müsameresini görmekte acele ediniz. Çin — Çin trupu. Üç film birden bizden maden tekabül edecektir. l Münakalesi yıpılı.cı.k ı..# Hince, bu müecssesşenin intihaP oSi Gi eşya tarzında dcra — olun “m' makine ve saire gibi :nyrlg'n re yaptırılacak paraya ve lerin normal kârlarına Mklw d' cektir. Bedadi Tni Bu münakaleyi yapa muadil Türk malr ihraç DIMW Jidir. Her iki hükümetin tcrl'"w'! tabi işte bu sahada müessir bİ” da tecelli etmelidir. 'Biz kendi hesabımıza, !'"”“ yasasını tekrar kazanmak İÇİN bir gayret göstermeye am .w Eğer Fransada bizim 'W.f J mizde faal bir rol oynamak ”ur,._ her şeyin karşılıklı iyi niyetle çi dilebileceği kanaatindeyiz. " Size şunu söylemek li“'“ î İhracat siyasetimize yeni bİf vermek üzere bu!unuyoml 3 ihracatımızı arttırabilmek İftl rını gördüğümüz bazı meml j ve bilhassa Fransa lehine mı fakat mübadeleleri ırmrml . | yorsak her şeyden evvel ble llîd " miş bulunan Fransız » Türk | hesaplarını temizlemek, | lll" Altır aydanberi mertyottı J yeni anlaşma husust J' sBinde vaziyeti düzeltmiştir. Bu, Balde — göstoerir ki, topu milyon ralık sürünüp gldet Ü"M ring açığı yüzünden Fransti ” i'p ticaret münasebetlerinin bu“" yan görmesi doğru değildir. Bu bak;yayı tasfiye n!câııı çe vasıtalar da yök — değildir. T çit bir misal vermek iyin şunu ı”“:l. yim ki, Fransa senede 23 mily0? kömür idhal etmektedir. MP Şimdi senede 200 bin ton Ilhraç eden ve bu miktarı .u;ll' ,ıİ tıracak olan Türkiye, Fra Al kömür de verebilir. Hğer bu sahada makul bi sarfedilirse memleketlerimi? ki memleketin karşılıklı mülWıı. ret azmile hareket ederek yoluna koymamasına İmkân Münasebetlerimiz buıulı.nld/,Iİ da faydalanmış olacaktır PAZARTESİ akşamı SAKARYA'da SHIRLEY TEMPLE Viıctor Melaglen Nazar Boncuğu deoe ön tamponla lâstik parcalanmış- Almanya , Sovyet Rusyıı(ll'ıı konsolosluklar1!' k r | n PN Moskova mulı.hv.tsuzarı. Ü birliği hariciye komiserliği ederek, Sövyetlerin KUBİ Hamburvdaki konıoloıllw 1 mayısa kadar kıpatılm“wudr gi j hükümeti namına talep eti .ıü Bu zamanâ kadar uuüwâ 4 ev ve Novosibirskdeki kö ları da kapatılacak ve Soövyetler birliğindeki b %J | losluk faaliyeti, Moık .' liğindeki könsolosluk _/ ' Filıstmcler KA hadiselg_, M. Kudüs, 3 (ALA,) — bildiriyor: yor; He | Yüz kadar silâhlı şakı ;ı/ nında süvari polis de"i!'dw etmiştir. Tayyareler ıdl ,,ıü Bir arap polis muvaini ağır et ralanmıştır. ,d kalâ;oyikomiur Mw | demiryolu üzerinde, d lunmuştur. Bazı travT “nnıö/ ' » Yarın akşan ÇAGLAYAN’da ; Türk Hava Kurumu Menfaatine fevkalâde zengin müsamer a_.,» AMBASADOR — HATAY SAZ HEYETELERİ ve GARDENBAR — TURAN — LONDRANIİ numaraları. ZATI SUNGUR, duhuliye serbesttir. "Telefon. 40335 vardxr Hükümet_h/ N eniş

Bu sayıdan diğer sayfalar: