ı Balkan müzakereleri Baştarafı 1 incide rin bir kısım B.M. Meclisi azalarının, Yu nan, Yugorlav, ve Romanya elçilerile Ati- na, Belgrad ve Bükreş elçilerimiz ve dışlş- leri bakanlığı, antant derletleri — elçilik- leri eckânı hazır bolunmuşlardır. Çok samimi bir hava içinde geçen bu ziyaleli, kordiplomalik ile vekâleller er- kânı ve Balkan anlanlı konseyi müzake- relerini takib etmek üzere şehrimize gel- miş buluna Yuyoslav, Rumen müat- buat mümessillerile Türk gazeleleri mü messillerinin de İştirak ettikleri bir resmi kabul takip eylemiştir. Hariciye Vekilimizin nutku Ziyalette Hariciye vekilimiz Tevlik Rüş Yü Aras şu nulku irat etmişlir: “Ankara, Balkan antanlının tesisinden Beri İkinci defa olarak, anfant dalmi kon- Beyinin müzakereleri için toplanan mülle- Tik devletler mümessillerini kabul elmek- le bahtiyardır. Hükümel merkezimiz şen- lik içindedir. Meveudiyetiniz. — Ankarada gercek bir dostluk havası — yaralıyor. Bu bava içinde müzakerelerimiz nelice iİliha. Tile semeceli olacak olduğunu ve ittifakı- mızın doğmasına sebeb olan ve önün İs- Pihalesinde de âmil bulunan büyük barış Mavası yolunda elele yürümeğe azmelmiş plduğumuzua bütün dünyaya gösterecektir. Cumhuriyet hükümetl adına, sizlere Tür kiyeye hoş geldiniz derim. Dört senelik yorulmaz bir — faaliyetten sonra, Balkan antantının lam ve — mullak (muvaffakiyeli hakkında en küçük bir ih- Yirazi! kayıt dermeyan — etmeksizin, onun bilânçosunu yapabiliriz. Fakat kuvveltimiz mız geçmişe iftiharla bakabilmemizde Meğildir. İstikbali de, boriş olon davamız. Maki doğruluğun bire verdiği tam itimat- la ve unum zaferine olan İmanımızla der- 'piş edebiliriz. Karışık dünyada bir huzur —mümunesi Yeşkil ettik. Bütün politik icaplarda en ge- niş anlayışı İsbat ettik. Ayanevi dostluk- larımızı idame ve münasebeller çerçi- vesini inkiyaf etlirdik, ahenkli — halisane ve ber türlü muzir fikirden âri bir siya- İselle dünyaya İllmat verdik — ve buzün, Mağılmaz birliğimizle, milletler arasınde bir dosllük vasıltası olmak emclindeyiz, Palkan antantının nazarımızda samiml barış ve teşriki mesni bölgesi demek ol HMuğunu ve böyük hudullarımız dahilinde ne kadar birleşmiş milletleri ihliva eder- Be, bizi çekmiş ve toplamış olan büyük ül- künün hâdimteri sıfatile kendimizi © de- Yece kuyvetli himaedeceğimizi beyana lü- zgüm var mıdır? Emellerimizde hiçbir şüp he noktası, fakat haklarımızda da hiç bir zaaf olmaksızın dijterlerini pek ziyade an. Tatmağa ömnüdeyiz. Dör! memleket icin dış politikada hâkim olan prensip polllik ve ekonomik İstiklâ: Timizi korumaklır. Ve bu prensipin en iyi barış zımanı teşkil ettiği kanaatlerdir ki, HBahili mukavemet kuüvvetimizi ve harici müda'sa vasılalarımızı imkân nisbetinde Takriye elmek suretile bo üölküye hizmet Blliğimizi müdrik bulunmıyoruz. Dış politikada renlizm, Balkan antantı Mavletlerinin, bu devletlerin enternesyo- nal lersallarının vasfı olan tam — itidalle kullondıkları diğer bir unsurdur. Palkan mülttefiklerinin enfernasyonnl iaahhülle - rine ve bu taahhüllerin âmili bulunan bü- yük prensiplere sadakat politikalarımı ko- laylaştıran da bu realizmdir. Bu son yılların tarihi verdiği dersler iti- Barile çok mühimdir. Diz bu — derslerden istiladeyi, menfi ve morali kıran bir fikir ve ruhla değil, tamamen kurucu ve sağlam- layıcı müsbet bir Istikametle tevesslil et- mesini bildik. İşlerimizin sevk ve ideresindeki bu sa- Hm zihniyetin neticesi iyi olmuştur. Bu- Bün mütat olduğu veçhile bütün polilik Müeseleleri gözden geçirmek Üzere bir ma- sanın etrafında ftamamen — mösterih bir kalple ve bütün noktalarda — biribirimizi anlayacağımıza tnmamen kani bulunarak Yoplunabiliriz, Bay başkanlar ve bay bakan, Barış, idamesi için, müstemir bir dikka- Hi ve hiçbir zaman eksik olmaması muk- tazi bir teyaakkazu islilzam eden bir ni- Taşitir. Hükümetlerin mesuliyeti ağırdır. Fakat bu hükümetlerin derihle - ettikleri ezlel vazife memleketlerinin iyi —enlaşe lan menfaati ve barışın yüksek menfastl namına elde ellikleri müsbet başarılarla- ziyadesile mükâfatlanmakladır. Balkan anlanlı uzası olan — devletlerin hükümetleri bu mükâlatı kesretle hak et- mişlerdir ve gelecekte, politik dürüstlük. leri sayasinde, ba sahada yeni — neticeler elde etmek suretile, başka memnuniyetler de hissedohileceklerine Balkan yarımada- sında tesisine muvaffok elduğumuz kar- şılıklı barış ve teşriki mesal — anlaşması devresini heyecanla — selâmliyarak kade- himi majeste Elon kralı İle mejeste Roman ya krahinin, majesle Yüzoslav — ktalımın ve allek nalp prens Polün — sıhhatlerine kaldırıyor ve Balkan antatı azası devlel. Terin itilâ ve retahlarına ve bu devletleri birleştiren değişmez dostlluğu içiyorum. Elen Başvekilin mutabelesi Elen başvekill ekselâns Metaksas gerek kendi namına ve gerek — Yugoslav ve Rü- men meslektaşları namına şu nütkü söyle- miştir? * Bizlere göstetilen hararelli kabe- den dolayı ekselânsınıza, gerek kendi na- mına gerek mümtaz arkadaşlarım Roman- H ya ve Yegoslavya mümessilleri — namına teşekkürlerde bulunmak ve güzel memle- ketinize ayak bastığımız andan — itibaren gördüğümüz ihtimamdan son derece mü- tehassis olduğumuzu beyan elmek şereli- nin nhdeme terellüp etmiş olmasından do- layı bilhassa babtiyarımı, Hakkımızda ib- zal olunan muhabbet eserlerinin sadece a- nanevl misalirperverliğinizin bir ifadesi debil asil Türk milletinin memleketlerimi- ze karşı beslediğli doslluğun ve sntantımız fikrine olan bağlılığın bir belgesi olduğu- na hissediyorum, Bu hislerimize arkadaş- larımın da iştirak etmekje — olduğundan kat'iyyen eminim. Milletlerimizln aralarındaki birlik kuv- vetile kendilerine milletler camlasında da- ha büyük bir istiklâl temin etmek üzere kürdeşçe yaşamak azimlerinden doğan Bal kan paktı bir anın siyaset icablarına isti- nat eden bir bina değildir. Hiç kimse aley- hine müteveccih olmamak itibarile hede- fini bulur bulmaz orladan kalkmaya mah- küm bulunmıyor. Balkan paktı, neticesiz mrun ve elemli mücadele ve rekabetlerin aet tecrübesini görmüş olan Balkan mih- letlerinin serbestçe tezahür — elmiş siyasi rüştlerinin bir ifadesidir. Hikmetl vücudu memleketlerimizin biribirinin ayni olan menfantlerine daha iyi hirmet etmek için derin bir surelte duydukları sebatlı işbir- Liği ihtiyacında mündemiçtir. Manevi te- meli ise müşterek sulh emellerimizdir. Bu sulh eserine bizzat milletlerimiz o- lan başarıcılarının bağladıkları ümitlerin tamamile tahakkuk etmiş bulunduğunu bir kere daha ilâna bilmem — lüzüum var mı. Nazarlarımızı şimdiye kadar katettiğimiz yola çevirecek olursak elde — edeceğimir mneticelerden iftihat edehilecejlimizi bili- yoruz. Balkan antanlı konseyinin muay- yen toplantılarında ve hükümetlerimiz a- rasındaki istişarelerde yalnız — doğrudan doğruya Balkaa — menfaatlerimize temas eden meseleleri değll fakat bizi alâkadar edebilecek beynelmilel mahiyette — biltün meseleleri daima ayni gözle mütâler et- tik. Dost ve müttefik dört Balkan devleti n- rasında kurulan ve bu devletlerin karşılık- h münasebetlerinde hâkim olan itimattan küvyet bulam anlaşma, beynelmilel saha- da aradaki birlik ve ahenk sayesinde her- gün daha büyük bir ehemmiyet almakla- dir, Öyle ki Balkanların istikrarı için ta- sartanan Balkan paktı, umuml sulh dava- 81 hizmetinde de kıymelli hir âmil olmuş- tur. Birliğimizin istikbaline şetafine, dos! ve müllefik değerli Türk — milletinin yükseklik ve refahına ve — ekselânsınızın şahsl sandetine kaldırıyorum. Atatürk misualirleri kabul etti Ankara, 25 (A.A.) — Reisicumbur Ata- türk, bugün öğleden sonra, Elen başvekili ve Balkan antantı konseyi relsi Metaksası, Yağaslarvya başvekili — Stoyadinoviçi ve Romsuya hariciye müsteşarı Comneni bi- ribiri ardına Kabul etmişler ve nezdlerin- de eyri ayrı uzun müddet alıkoymuşlar. dir. Yuvoslavyada Belgrad, 25 (AA.) — Bülün — gazeteler, bu sabah, StoyadIneviçin diğer Balkan an- tantı könseyi nzalarlle birlikte İstanbula muyasalatına dair wrun haherler — neşret- mektedir. Gazeteler, Yugoslavya, Yunanistan ve Ro munya mümessillerinin İstanbulda, gerek resmi! makamlardan gerek halk tarafından gördükleri bilhassa hararetli hüsnü kabır Hü tebarüz ettirmektedir. Yugos'av Partâmentosunda Belgrad, 25 (A.A,) — Sosyal Basitet na. zırı dün akşam bülçenin kahulünden ev- vel mühalefetin mühtelif suallerine cevap vermiştir. Nazır, dış politika mesclesi üzerinde bil buşsa durmuş ve Yugoslavyanın Fransaya karşı olan dış siyasetinin katiyen değiş- mediğini, iİki memleket — müşterek feda- kâtlık ve menfanllerle bağlı olduğunu kay dederek demitşir ki: * Balkan antantı dalma ayni kolmış ve anlan! memleketler arasındaki müna- sebetler dalma ayni derecede samimi ve sıkı olmüştür, Başön, dünyanın her lara- fında ihtilâ'lar haşgösterdiği balde Bal- kanların dünyada sakin bir bölge teşkil ettiğini görmekle bahtiyar — bulunuyoruz.. Raşvekil Stoyadinoviçin antant könseyi- nin içtimsanıda hazır bulunmak Üzere An- karada olduğu şu sırada, bu antant azası arasıtdaki münasebetlerin bugün bher za- manından daha samimi ve daha sağlam olduğunu beyat ederim.,, Nazırın bü sözleri, eyata kalkarak Bul- kari antantımı selâmlayan bütün mebusla- yan Mütlebit alkışlarile karşılanmıştır. Varşova operası artistlerinin grevi Varşova, 26 (A., A.) — Opera grevi devam etmektedir. Bir murahhas he- yet hükümet mümessillerinden birile temas ederek vaziyeti izah etmiş ve açığı 240.000 Zloty'ye baliğ alan ope. Ta için tahsisat istemiştir. OÖpera binasının etrafmda büyük bir kalabalık vardır, Grevcileri bir - gok kimseler ziyaret etmektedir. İ » HABER — Aîı.ıın Mıtıı Çin - Japon harbi Bay- Haştarafı 1 İncide ker! hareketle birlikte yürümesini ve hat tâ askeri harekete hâkim olması lürümuna kani bulunmaktadır. İyi haber alân mahliller, general Hata- min merkezi Çiadeki Japon kuvvellerinin kuümandanlığına tayin edilmesinin askeri harekâta gecileceği ve diplomusi nüfuzu. nun sona erdiği manasını tazammun etli- Bini beyan etmektedirler. Meeliste hükümete hücum Mecliste, “milletin umum! seferberliği,, hakkındaki müzakere — sırasında, büyük partilerin mümessilleri hükümele şiddet- le hücum etmişler ve hükümete genlş so- lâhiyetler veren bir kantnun memleketin bütün askeri, ekonomik ve entelektüel kuv vetlerinin seferber edilmasine imkân ves receğini v bunun da kanunaesasiye muha Hif olacağını, vatandaşın ana hakıurını İlga edeceğini ve bükümetin İstediği geniş sa- Tâhiyetlerin ancak tehlike halinde impa- raton verilebileceğini bildirmişlerdir. Hükümet ise bilâkis kanunu — esasinin harp vaziyelinde izlisnal kanunlar yapıl- ması imkânını verdiği bildirmektedir. Harbiye nazırı general Sagiyuma, Japon milletinla, yalnız Çin Ihtilâfından doğabi- lecek, ayni zamanda çok mühim ve fev- kalâde vahimm hâüdiseleri de derpiş etmesi lâzım geldiğini, bunun içindir ki memle- ketin ekonomik kuvvetlerinin temerküzü, ayni zamanda millelin diğer enerjileri de organize edilmediği takdirde, kâli gelmiye ceğini süöylemiştir. Amerikanın ihtarı Amerika sefiri Grev, dün hariefye neza- retine gitmiş ve merkezi Çinde muhbastemat miıntakasında bülüunan Amerikan tebansı- nın tahliyesi hakkında Şanghaydaki Japon makamları tarafından 3 şubalta neşredi- len tamlımden bahsederek Amerikan ma- kamlarının tebaalarına tehlikeli mmntoka- yı terketmelerini ümkân nisbetinde tavsi- ve edeceklerini, fakat bu tahliyenin yapıl. masım şüreli kaliyede — işlemiyeçeklerini söylemiştir. Vaşington hükümeti Amerikan tebaası- nın Çinde maruz kalacağı zarar ve ziyan- dan Çini ve Japonyayı ayni zamanda me- sul tutacaktır. Isyan eden Japon askerleri Londra 29 (Hususi) — — Hongkongda çıkan İngiliz gazetesi — South Chins and Moralng Posl şöyle yozmaktadır: “Ossaka Formoz adasına mü- teyecelhen gemilere — bindir!len yedi b'n Jupon askeri isyan çıkarmıştır. Askerler, kendilerine iltihak eden — gemi tayfasile beraber: — “Kahrolsun — tecavüz ve mili- tristler!,, diye bağırmışlardır. — Hüdise yerine mühim miktarda kuvvet gönderil. miş ve bunlarla askorler — arasında kanlı bir çarpışma vuku bulmuştur. Ölü ve ya- ralı miktarı çok mühimadir. İsyan bastı- rıldıktan sonra birçok asker tevkif edil miştir., Karşılıklı tayyare hücumları Londra, 26 (Hususi) — Takyodan gelen haberlere göre Japonw deniz — layyareleri dün sahilde bulunan — Chuchov, Fucbov, Chan Geahov ve Amoy ismindeki Çin şe- hirlerini bombardıman ederek yerde bulu man birçok Çin tayyarelerini tahrip etmiş- lerdir. Bununla beraber iki Japan tayya- resinin de tahrip edildiği itiraf edilmekte dir, Buna mükabil beş Çin tayyaresi de dün Çengçeeunun şimalinde Psinhslangı bom: bardıman ederek gürda bulunan mühim- Mat trenini ve tayyare meydanında bü- lenan birkaç Japon tayyaresini — tabrip eltmişlerdir. Çin tayyareleri salimen geri dönmüş- lerdir. : Japonların diğer hava hücumuna 59 tay yare işifirak etmiştir. 50 Japon tayyaresi Kinagsi eyaletinde Naçanga bir hücum yaparak tayyare karargâhını ve diğer as- keri hedefleri bombardıman etmiye teşeb büs etmişlerdir. Müteaddit Çin tayyareleri derhal, hava- lanarak Japon tayyarelerine hücum etmiş- ler va 13 Japon tayyaresini düşürmüşler. dir. Hitler seyahata çıkmıyacak Berlin, 28 (A. A.) — Alman salf- hiyettar mahfilleri Hitlerin bir avizo ile Baltık denizinde bir #eya.- hat yapacağı ve bundan istifade ede. rek “Mücadelem” isimli eserine bir yeyl yazacağı hakkında yabancı mem- leketlerde dolağan gayiaları kat'i ola. rak yalanlamaktadırlar. HABER: Istanbulun en 'çök: satılar hakikt L VN idir. İlânlarını KLEZ HABER'ie verenler (kâr ederler Ankaradaki cinaye OUT Baştaralı 1 izcide ran Nöüğdeli Nesibe, sonraki adı ile Mihribandır. Katilin ismi de Kastamo- nulu Mehmettir. Katil Mehmet hayli zamandanberi Nesibenin dostudur. Her zaman bu eve gelmekte ve Nesiben'n yanında kal- maktadır. Nesibe ve Mehmed, son za- manlarda çekişmeğe başlamışlardır. Koyunpoecarında kuyumculuk yapan Mehmedin işleri son zamanlarda bozul. muştur. - Mehmet bilhassa son günlerde ken- dini bilmiyecek kadar sarhoş olarak Nesibenin yanına gelmekte ve “onun,, işlerine engel olmaktadır. Nesibe ar- kadaşlarının ve ev sahibinin kendia'ne karşı olön muamelelerini değiştirmele- rini farketmekte ve Mehmedin ollasına gelip gitmesini önlemek Açin uğraşmak- tadır . Nesibenin, parası azaları dostuna yüz vermemesi ve “seyrek gel, sarhoş gel- me|,,, diye naslhatleri Mehmedi çileden çıkarmakta ve Mehmet buna içerliye- rek eve gelip gitmesini de arttıtmakta- dır. Üç gün evvel Mehmet gene kafasını tütsüliyerek Nesibenin otlasına gelmiş ve kavga etmelerine rağmen geceyi Ne- sibe ile beraber geçirmiştir. Ertes! ak- şam Mehmet gene gelmiş, Nesibe “işi,, olduğundan bahisle Mehmedi gönder- müek istemiş, Mehmet ise, buna İçerli- yerek Nesibe ile gene kavga etmiştir. Kavga uzamış ve müdahâle — Üzerine Mehmet * ben yöcın sabah sana göst- ririm,, diyerek çıkıp gitmiştir. — Cina- yet sabahı Behmet 8—0 raddelerinle e- ve gelmiş, kapıyı tekme ile itip açmış ve Nesibenin oda kapısını omuzlıyarak içeri girmiştir. Cinayeti ilk gören kadın Vak'anın bundah senrasmı bu evde hizmetçilik yapan Nazife şöyle salatı- yor: * Sabahın 8—0 rzu idi. Evdekiler gece 12 ye kadar uyanık bulundukla- rından uyuyorlardı. Her sabah olduğu gibi bu sabah ta erken kalkmış temizlik yapıyordum. Kapı birdenbire gürültü İle acıldı. Bos bulündüum ve — yülreSim hopladı. Sobahım bu saatinde gelen Ne- &benin dostu Mehmet idi. Önüne geç- tim: Süveyş kanalının müdafaası Yalnız mısıra düşen bir vazifedir İngiltere -Italya görüşmelerine Mısır işt.rak etmek istiyor Londâra, 26 (Hususi) — Misır hü- kümeti İngiltereye müracaat ederek İtalyan , İngiliz müzakerelerine işti . rak arzusunu izhar etmiştir, Mısır hü- kümeti bu talebini İngiliz - Mısır mu. âhedesinin altıncı maddesine istinat ettirmekte ve mezkür müzakerelerin dağrudan doğruya Mısırı alâkadar et, tiğini ileri sürmektedir. Dün öğleden sonra - toplanan Mısır nazırları Süveyş kanalı hakkında İn, Biliz - İtalyan milzakerelerinin ancak müstakll Mısırın iştirakile kabul edi. lebileceğini bildirmişlerdir. İngiliz ma kamları bu karardan haberdar edil. mişlerdir. Ahmed Mahir paşa, söylediği nutuk. ta, kanalm müdafaeası hakkının yalnız Mısıra terettüb ettiğini kaydetmiştir. Yeni harieciye nazırı Dün akşam neşredilen bir resmi tebliğ, Lord Halifaksın hariclye neza- retine, Butlerin de hariciye müsteşar- bğına tayin edilmiş olduklarını bildir. mektledir. 'Yine resmen bildirildiğine göre, ye. ni bariciye nazırı Lardlar kamarasın- da aza bulunduğundan, avam kamarı. Bında harici siyaset hakkındaki müza - kerelerde mühim meseleler etrafında bizzat başvekil izahat verecektir, Halya, askerini çekmiyor Roma, 28 (A .A.) — Salâhiyettar mahfeller, İtalyanın Libyada bulunan kuvvetlerini geri çekmeğe başladığı hakkında ecnebi menbalarından veri- len hâaberelri tekzib elmektedirler. , -» | » * höiani el ğ ar ci " PSRE YA ŞU SEE S REİNE M GAŞ GN AĞA PPRERESE İ AA DNF S CV CP NC TCC AUASA A DA 26 ŞUBAT — 1938 —— — Bu saatte neye geldin Nesibe V? yor! dedim. Bana; — Sen ne karışıyorsun, Nesibe tam değil mi? İstediğim zamasnı dedi ve kolumdan tutarak beni yüfi' râfa itti. Kapıyı omuzlryarak Ni odatına girdi. Arkasmdan ve gene işime devama başladım. Bu nada Nesibe içerde Mehmede: — Neye geldin? Ben seni istemiyi” Tum, diyordu. © Her taraf kan içinde idi. ve dışarı çıkarak, koşa koşa polist ber verdim.., Polig memuru anlatıyor j nan Nazife kadım koşa koşa geldi. Rengi sapsanı idi, titriyordu. var?,, dememe kalmadan; — Aman polis yetiş., Netbeyi 'fr Jar, gel kurtar dedi, baştan merkerft " ber verdim. Sorra vak> yerine Nesibe karyolasında kanlar yatıyordu. Bir çok yerlerinden İ' lanmıştı, son rnefesini veriyordu. met karyolarım ayak ucundaki hali 5 rinde upuzun yatmakta Adi. Hızlı nefes alıyordu. Kolundan tuttum? — Nasılsın Mehmet, ne oldu, geğt Mehmet: — Aman bana biraz su verin, di. Bu esnada merkezden de di. Bir otomobil çağırdık, kollarından tutup — otomobile hastaneye yolladık.,, Cinayelten sonra Vak'anın işitilmesi üzer'ne din hastaneye naklini müteok”; #dit doktor Behçet ve T muavinlerinden Sami Alaçalı MMNMM cıı-ınuııd—uuızuhd'/ kılıfı, katilin şapkası, kanlı bir ve dolu bir şişe takı, karyolanım ucunda bulunmuştur. Yapıları muayenede Nesibenif £ sünde, böğründe irili ufaklı 6 bıstf * | Tasr görülmüştür. ye lehmünllo*wvl'a' tabın'n edildiğine yöre Mehmet '7 , vür ile Nesibeye saldırırken ayâğ' Ç kılmış ve elindeki kama bu suretlt disini yaralamıştır. Nümune hastanesi, Mehmedit veremiyecek vaziyette ağır YAt duğünü böylemektedir. Nesibenit di morga kaldırılmıştır. T vam olunmaktadır, Fransada kabine düşecek mi var Başlirti tince sulb taraftarı kuvvetleri Mak ve Fransanm '.ı*' Sovyetler birliği ile akdettiği tamamlamak lâzımdır. Bir yandan aşkeri mak, bir yandan da da yeni müsaadatta e değildir. Komünistler siyaseti İstememektedirler: Hatib, hükümetin bir kuvvetli İtalyan « lesine müsamsha l sorduktan son”a Tİ K edilmemiş olduğuna Müzakorelere b KAR * * & & y & | Ğ ç Â Ü *g& SA Ü İ » Â