Barteke UD SUBaT — '—'.Bıu Çinlli — Melekzad Çinili — (Terclinie ve TENEDas haklı mahlysdue) ( ERKEĞ - RIZ ) $e —Nııınınısî— Benan pek müteesslrdl eni bir daha gorece- etmek -. Uımı ummuyorum ! Bu şüphe niçin; dedim; beni tekrar Göreceksin, hem hiç ayrılmamak v ÜZere yanına döneceğim önce otele giderek bavu- ula, evime be- f Yer- in — ettikten çıktık. Va- Tam kadar dola- .—üüece saât Karşıyakay: bahçesinde oturduk. Birkaç .'Iın döndük. N benim tekrar İzmire geleçsi. Söpheliydi. Batmak üzetç bu- '“nqe baktıktan sonra bupu şu Bi anlattı; . b a. " güneş yarın yine doğacak ve a Böreceğim, Fakat seni bir da- Sonra < Ütin ilecek — miyim, işte bundan ı::“ © kadar hazin söylemişti ki Böklerim yaşara hı,cnphı niçin, dedim. Beni tek- N tksin. Hem hiç lmamak, —h“mu Üzere buluna: | T .:2' €ve döndük. A kşam yemeği- & i bıxu N h"'llnlc beraber vapura gele- dönmesinde — arkadaşlık 'îın Akrabalarından olan — ve N © abla diyen bir çocuğu da ya- Nı::.k istediler. Buna evin bes &_ı" gençtir, Birbirlerinden ay- % belki söyliyecekleri — bulu- n ırnhnıuh kata kedi gibi ıoka(ı_a yalntaşçıktık! tleride #lladık. Kordonda iskeleye Aldik. Iskeleye geldiğimiz h“mw yolcularını almişte viriç. iYordu. Yolcularını — geçin .'hi T fıhtımla vapür arasında l_:*hıyoxı., "k Süyüle bir heyecarila- kolun- Wymu Ayrilik | saati HN., Şimdi ikimiz de teessür M —"- dedim inşallah imtihanı- N fükiyetle verir, dönerim. İm- N Vtremezsem tabif beni bekle xu%'“' Benanı yine mütecesir kw Versen de — wermesen M “miyet yok. Yeter ki seni geçtik. Bir pas | Öda rö;a:oırta]lau bir daha göreyim. 31. bana bütün üzün tülerimi unutturur, Gözleri dolmuş, kekeliyerek — konu- şuyordu. Buü sirola kampana çaldı, Elimi sıktı. Ayrıldık, Ben merdivenler den yukarı bir ok gibi fırladım. Küpeş | teye çıktığım sırada vapur, halatını alıyor, yavaş yavaş da açılıyordu. Ben sallamak için çıkardığım mendilimi deda açmadan mendil, yavaş yavaş açı Lp kapanarak hafifçe sağa sola salla- narak Benanın ayakları dibine düştü. Onun eğilip almak isterkeni —— Ben saklarım! dediğini işittim. — Alma, mendil almak ve saklamak fenadır derler, diye haykırdim Benan şaşkın bir hâlde yerde aldığı mendi. li denize fırlattı, Bu gırada vapur vaziyetini değiştir- di Benanı birdenbire gözümden kay. bettim. Onu görehilecek bir yere gi mem Vüzımdı. Merdivenlere deli gibi fırladım. Tırmanırlın aslak yerlerde ayağıra kaydı, sırtüstü yere yuvarlan- dım, Sağ bacağım merdivenin keşkin, demir başamağına rastladığı için ca- nım yandı, Fakat echemmiyet vermeden güverteye koştum. İskele karanlık ve vapur bir hayli uzaklaşmıştı. Benanı tekrar görmek kısmet olmadı, Limandaa ayrılıncaya kadar - gözle- rim İzmirin ışıklarında dolaştı. Liman- dan çıkınca esmeye başlayan — müthiş bir rüzgürla üşüdüğümü hissettim, Ağrıyan bacağımı sürükliyerek İçeriye girmeye çalıştım. Bindiğim vapur ara postası olduğu için İstanbula ancak bareketimipn ikin- ci sabahı saat onda yanaştı. Annem A- daya kardeşlerimin yanına gitmişti. Telefonla kendisine döndüğümü bildir dim, Hemen geldi , Tkinci günü Benana bir mektup ya- zerak İstanbula geldiğimi vapurda ge- girdiğim kazayı yazdışm. Yakında imti- hana gireceğimi bildirdim. Birkaç gün sonra da ondan cevap âl. dun, Bunda, bana çok alıştıfından bah- sediyor, beni çok aradığını söylüyor. Yattığı modaya girdiği zaman, geçen zamanımızt hatırlayarak fenâa olduğu- nu bildiriyordü. Sonra aynen şöyle di- yordu; “Mendilin iskeleye düştüğü zaman onu eğilip aldım. Sen alma!,. diye ba- Zırdığın sirada ben de mendilin “ayrı- hık,, demek olduğunu — hatırlamıştım. Mendilini fırlatıp denize attım, (Dovamı var) ) Manfonun İçi kuzu derisi- “*' '"im ovtaçıg ıuodıaai fmrinc yapılmış bir rab mem ma, yolun hundan gonrak! yarısı Üy- le berbat, Öyle bakımsız bir- haldedir ki, bunu yazmakla anlatmak hemen hemen gayri mümkündür desem, mü- | HABER — Akşam nostasm Istanbul İğön;ışuı;or Yüksekkaldırım caddesini tamir lâzımdır Istanbulan en işlek .yollarından birlini tam bir bakımsızlık içinde bırakmamalıyız İstanbulun en üğlek bir yole —olan S bir. halde- olduğunu anlamak kâfidir Yüksekkaldırimm 'Tünel - başından itibapen yarı yoldaki geşmeye, yani Galafta yangın kulesine kadar uzanan kısmı oldukça muntazam kaldırmmIr, doğru dürüşt bir yoldur denebilir a « balâğa etmemiş olurum. Gerek yanımdaki arkadaşım Foto AlI, gerekse ben çeğmeye kadar doğru dürüst geldikten sonra, yolun bundan sonraki kısmında adetâ canbazlık e- derek ilerlemeye mecbur kaldık. Parkeden birdenbire arnavut kaldı. rımıma tebeddiil eden yolun çökmemiş, taşlar)ı yerinden fırlamamış kısmı yok gibiydi. Üstelik bir de vıcik ve kaygan ça- mur, burayı geçmek mecburiyetinde olanlarım felâketini tamamlıyordu. Yokugşun merdivenli kısmına var - dığımız zaman, çökmüş ve bozulmuş kısımların hali büsbütün berbatlaştı, Kenardaki yayakaldırımlarının vaziye ti de orla yerdekinden farklı değildi. Günde — on binlerce — insanın geçtiği bu —işlek yolun — orta. stada — aylarea #evvel — çökmüş lâğrmların olduğu gibi durduğunu söy lersam belki de mühaliğa ettiğime k zahib olursunuz. F'akat yukarki resim- lere birer köre bakımız, işin aynile ha- kikat olduğunu anlıyacakamız. Civarımızdaki dükkâneılardan bir - çoğu ile konuştum. Hepsi de yana ya- kıla dertlerini anlattılar: — Yolün bu kısmımna biraz bakılsa ne olur? Dükkânlarımıza mügteri uğ- ramaz oldu. Her gün binlerce talebe- nin önümüzden düşe kalka geçtikleri- ni gördükçe yüreğimiz sızlıyor, Eğer şimdiki bakımsızlık daha bir müddet deviam ederse, gittikçe büyüyen çü- kurlardan içeri insân düçse boğula - cak hale gölacek... Hete karlı günlen. de, kaldırımtarın bozükleğu yüzünden bu yolcuşta hiç düşmezse günde iki üc yüz kişi düşer kalkar. . Sonra içlerinden biri kolumdan tut- tu, caddenin ortasına çekti, ve yolun bir basmdan öbür başmı işaret ede- rek: Görüyorsunuz, dedi, dükkfinların yüzde kırkı kapalı. Vaktiyle Yüksek- kaldırımda bir dükkân bulmak, piyan- kodan İkramiye kazanmağa bonzerdi. Halbuki, bir iki sene daha bu yol ya- pılmaz tesizlik de ayni sşekilde devam Yülksekkaldırımım ne hbadar bakım- için şu iki resme bir. kere bakmak sapırla Yılkaık].nldmmhıd yaya yolum kali! ederse, hemen hemen heplimiz dükkân- larımızı kapıyacağız. Çok rica ederiz, size, gu yol için ne yazabilirseniz ya- zıniz. Daha fazla konuşamadık. Arkada - gım birçok resim aldı ve düşmemek için yine adetâ cunbazlık ederek tram- vay caddesine kadar indik... HABERCİ Fatihteki ağaçları budanmasını kim menediyor Dün, aşağıda okduğunuz mektubu aldım. Sayın okuüyucum, göylenccek biltün sözleri mektubunda yazmış ol - Istanbul radyosu 10 ŞUBAT — 1938 PERŞEMBE 18,380 Çocuk tiyatrosu (Kurnaz Tilki), 19 Bayan Nihal ve arkadaşları tarafından 'Türk musikisi ve halk şarkıları, 19,90 spor müsahabeleri Eşref Şefik, 20 Cemnt! Kümt! ve arkadaşları tarafından 'Türk musikisi ve halk şarkıları, 20,30 Hava raparu, 20,88 Ömer Rıra tarafından arapça söylev, 2045 Bimen Şen ve arkadaşları tarafından 'Türk ( dnusikisi ve halk şarkıları (sast ayarı), 21,15 Tahsin ve arkadaşları — tarafından Türk müusikisi ve balk şarkıları, 21,50 or. kestra: 2245 ajans baberleri, 23, plfkla so lolar, opera ve öperet parçaları, 23,20 son haberler ve erlesi günüm programı, 23,30 son. duğundan, ben fazla bir gey ilâve et- mioruma: *Bayın Haberci, 25 Kânun i 938 tarihli şikâyet mektubumu “Fatihlilerin büyük derte leri var,, başlığı altında 2 şubat tarik hinde muteber gazetenizde aynen neş- rettiğinizden dolayı size ve gazeteni- za bilhassa teşekkür ederim. Neşriyatınız Fatih kaymakamlığın. €a ehemmiyetle nazarı dikkate alıma - rak temenni ve şikâyetlerimizden biri ve başlıcası olan eaddedeki ağaçları neşriyatımızm ertesi günü birkaç te « mizlik amelesi pöndererek budatmaya başladılar. Budama işi üç gün devam etti. Ve bu müddet içinde on sekiz ağaç budandı. 5 şubat cumartesi günü temizlik amelesi ağuçları budamaktay ken amelelerin yanıma birizi gelip ce- binden bir kâğıt çıkararak budama i- gini tatil ettirdiğini öğrendim. Cumar- teşi günündenberi ağ ların budan * ması gene geri bırakıldı. Budama işi- nin tatil edilmesinin sebebi nedir? Belediyenin icrantına müdahale ve i- şini durduran kimdir? Bu her kim İ se bu galâhiyeti almışlır. Bunları tahe kik ettirmesini m'm Fatih kaymaka Şehirdeki ağaçlarm budanmasını bir usule bağlamak için belediye ni « zamnamesi müzaekere edilirken bu 2 » ğaçların fennen kaç senede bir budan. mast lâzrmgeleceğine dair bir madde ilâve edilirse alâkadarlar tereddüdden kurtularak vazifelerini ona göre ya« parlar. Yarısı budanmış, yarısı budanma « mış haliyle pek çirkin bir. manzara gösteren caddedeki henüz - budanmı « yan, geri kalan ağacların da şu müsai€ havalarda bir an evvel budattırılması hususunda alâkadarların ehemmiyet- le nezarı dikkate almaları için bu şi- küyetimin de münasip bir şekilde ga« zetenizde neşredilmesini diler ve saya gilarımı gumarım. Not: Okuyucumuz hüviyetinin sak- lanmasını İstediğinden İmzasmı koy« müyoruz. H. Sapka modll | Siyah fötr üzerime yeşit İpelt jerse ila ( yapıladilir son moda bir şapka modeli