7 Şubat 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6

7 Şubat 1938 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Çocuk suç'arı, ruhi ve içtimal sebepleri (IV) Ceza kanunu VE Suçlu çocuk Bir ruhi tababet hocası, en normal sandıklarımız da dahil olduğu halde insanları üçe ayırmıştı : Deli, zır deli, zırzır deli ! Yazan: Dr. Rasim ADASAL Ik insanın bilerek işlediği günah- la başlıyan ve cemiyetin nor.- mal fonksiyonlarından biri olan suça karşı cemiyetin en kuvvetli silâhı daima (Ceza) olmuştur.. Suç gibi ilk ceza da ea büyük babamız Adem'in cennetten kovulması, menfalarda — mahrumiyet ve ıstırap içinde yaşamasiyle başlamış- tır. “Dayak cennetten çıkmıştır,, dar- brmeselinin kastettiği mâna budur. Fakat bir fiilin ceza ile mukabele görmesi yani suç sayılması, onu işliyen şahısta fenalık yapma iradesinin mev- cudiyetine bağlıdır. Coza için birinci şart, kanunlara karşı bilerek ve isliye- rek bir sapıklıkta bulunmaktır, Demek ki suçlu sayılmak için, kanun ile ceza- landırılması lâzımgelen bir fiili işlemek ve ayni zamanda bunun icrasında karar ve istek bulunmak şarttır. O halde bu şart haricinde işlenen bir fül fertlerin ve cemiyetin ahlâki telâkkilerine müğa- yir olsa da mes'uliyeti mucip almaz ve bu itibarla ceza kanunu — suçluları (Mes'ul) ve (Gayri mes'ul) olarak iki büyük grupa ayırır. Gayri mes'ul sayılmanın bütün ruhi ve içtimal sebeplerini iki büyük başlık altında toplayabiliriz: 1 — Bunama hali, 2 — Mecburiyet; yani suçu mukavemet gösterilemiyen cebri bir kudretin, bir zorlamanın tesi- riyle işlemektir; bunu daha ziyade hâ- kimler - delillere ve şahadetlere istinat ederek tayin ederler, (Bunama) ise bil- hassa kâühillerde görülen bir çok vilâdi ve kisbi rubi hastalıkların bir netice- sidir; ve böyle bir hal karşısında hâkim, adli tabipten veya ruh hekiminden şu suzli sorar: , *Maznun suçu işlerken şuur halinde mi, yoksa bilâkis fena hareketlerini ira- de ve muhakeme kontrolünden kaçıran bir bunama vaziyetinde miydi?,, Fakat, delileri, sağlam kafalı insan- lardan ayıran hudut sabit değildir. En mormal insan ile en deli insan arasında mütevassıt bir insan grupu daha vardır ki bunlar için mesuliyet kararı vermek çok güçtür. Alâkadar müelliflerden biri kitabında “yarı deli ve yarı mes'ul in- sanlar.,, demiştir. Bize ruhi tababet dersi veren merhum hocamız - Raşit Tahsin de bütün insanları, en rarmal sandıklarımız da dahil olduğu halde, üçe ayırmıştı: “Deli, zardeli, zırzırdeli!,, Hakikaten suç ruhiyatınım — son te- rakkileri zahiren sağlam görünen — bir çok insanların hakikatte ruhan hasta olduğunu meydana çıkarmıştır. -Kafa sıhhatinin ölçüsü, sade faal ve parlak bir zekâ değildir; zekâ mekanizması ya- nında bir de moral yani ahlâk mekaniz- ması mevcultur. Binacnaleyh dahi denecek kadar sağ- | lam zekâlı oldukları halde moral cephe- leri çok zayıf ve dolayısiyle suçlara müs'ait olan fertler çoktur. Nitekim bu ruh hastalıkları hakkında — mes'uliyet kararı vermek husutunda çok - defa mahkemeler dahi âciz kalır. Maztteessüf bazı doktorlar bile (hastalık) deyince muhakak surette gözle görünür ve el ile tutulur deliller arayacak kadar ma- teryalist ve muhafazaldrdırlar; — swf ruhi sahada ve bazan da bir monomani yani bir tek şeye karşı iptilâ veya kor- ku gibi bir şekilde baş gösteren -teza- hüzlere karşı dudak bükerler. Daha dün meşkur Fransız romancısı (Gi dö Mopassan) ım “On üç yaşında bir delikanlı,, başlığını taşıyan bir hi- kâyesini okudum. Tıbbiyenin eşiğine ayak basmamış olan buü - fitreten Psikolog edip, ayni aileye mensup bü- | tün erkek mahsullerinin gençliklerinde hep ayni mani, (aşk cinnet) ile intihar ettiklerini çok güzel tasvir otmektedir. şan hattâ mühim içtimai mevkileri olan ve fikri sabit, marazi korku, - şiddetli kuruntu gibi ruhi ıstırapları bulunan insanların adedi pek çoktur. Bütün bu karakter ve moral hastaları için (Ha- fif mes'uliyet) prensibi, Ceza Kanunun: da formül halinde bulunmaktan ziyade bir nüve halindedir, Halbuki suçlu ço- cuklara suç ve ceza bakımından, kâhil- lere tatbik ettiğimiz kanunlarla mua- mele yapamadığımıza göre (Çocuk Criminologie) si bir hususiyet göster- mektedir. Çünkü esasen ceza kanunları memle- kete ve cemiyete göre (11 — 17) ara- sındaki çoculdarı (tefrik ve temyiz) kabiliyetinden yani irade ve mantık me- kanizmasından mahrum ve dolayısiyle (Gayri mes'ul) ve yahut yaşı yüksel - dikçe (hafif mes'ul) sayar. Bu yaştaki çocuklarda bir fiilin ahlâki kıymetini tayin eden ve ölçen zekâ me- kanizması henüz tamamlanmamıştır; gocuk daha ziyade engin bir muhayyile dünyasında binbir heyecan ile sevkita- bünin tesiri altımda ve muhakeme dü- meninden mahrumdur. Binaenaleyh kühulet çağından önce çocuklarda gördüğümüz ve hassasiyetle tesbit etmeğe çalıştığımız (ruhi bozuk- kıklar) bize cea ölçüsü teşkil etmek- ten çok uzaktır; çünkü dediğimiz gibi kâhilde mes'uliyeti kaldıran (bunama) veya (meşru mazeret) gibi sebepler ol- masada yaşı icabı olarak (gayri mes- “l) tutuyoruz. Ve yirmi bir yaşmı dol- durmıyan bir baba katilini dah? asm- yoruz, O halde çocuklarda (ruhi bozukluk- ları), daha ziyade cemiyeti vikaye ve tedavi bakımından aramalı ve bu suret- le istikbalde daha feci cinayetleri ön- lemek icin çok erkenden meydana çı- karmalıdır. Ve bu mesele, ayrı ayrı fertler ola- Amerlkada 10 ayda 66 tayyare kazası ! Mühendisler havada kat'i bir emniyet tesisine uğraşıyorlar Amerikada on ay gibi kısa bir za- man zarfında tamam 66 tayyarc k.Zü- sı oluşu, tayyare mühendislerini hare» kete getirmiş bulunuyor. Bunlar, ha- vada kat'i bir emniyet tesis edebilmek için yeni yeni tedbirler araştırmaya başlamışlardır. Bu arada gayet büyük bir tayyare ? bir hava lârotuvarı haline sokulmuş ve birtakım mühim tecrübelerde kul- lanılmaya başlamıştır. Tayyare mühendislerinden ve tekni- | siyenlerden müteşekkil bir grup, bu tayyare ile fırtınalı yerler aramakta ve en şiddetli fırtınaların içine girerek tayyarenin aldığı vaziyetleri, radyo - nun havada fazlalaşan elektrik dola- yısiyle yaptığı arızaları tetkik etmek- te, bu arızalara çare bulmaya çalış- maktadır. Amerikada Doytonda orduya men- sup tayyare mühendisleri de tayyare- ellikte inkılâp yapacak yepyeni bir keşfin tecrübelerile meşguldürler. Bu öyle bir cihazdır ki, sise giren tayya- relerin arızasız yere inmesini temin etmektedir. Pilot siste yolunu şaşır- dığı takdirde bir düğmeye basmakta, böylece radyo ile işliyen bir mekaniz- ma harekete gelerek pilotun hiçbir müdahalesine lüzum ka'madan tayya- Aramızda sağlam — etiketi ile dola- İ reyi arızasızca yere indirmektedir. 'Venüs mabedi Karacasuda yapılan Fabrika Nazilliyi Belediyesi hafriyatta meydana çıkarıldı İzmir, (Husust) — Nazilli civarım- da Karacasuda Geyre köyündeki Af- rodisyas harabelerinde Üç aydanberi araştırmalara devam — odilmektedir. Kü!tür bdkanlığınca bu işe memur e- dilen Bergaâama müzesi müdürü Os - man Bayattekin kış hafriyatını ikmal etmiştir. Son hafriyatta elde edilen netice cidden mükemmeldir. Hamamlar, Ve- nüs mabedi meydana çıkarlımıştır. Bloka taşlarının fevkalâde ağır olma- sından bunalrın tamammın meydana çıkarılması bahara bırakılmıştır. Mevcut tarihi hamamın çarka doğ- ru giden koridoru Üzerinde bu kış mevsiminde yapılan hafriyat netice - sinde Agoranm bir koridoru meydana çıkarılmıştır. 21769 ob'adında olduğu anlaşılan uzun bir hol üzerinde yürünerek, bu- rasının Geyre köyünün evlerine kadar yaklaştığı anlaşılmıştır. Bu koridor hafriyatımda saçak taşları meydana çıkmıştır. Bu saçak taşlarınn frizle- Ti çok kıymetli kabartma alev ve in- san başlarıyla süslüdür. Elde edilen 175 baş, çeşitli meyva ve yapraklarla örülmüş ve girland - larla biribirine bağlanmıştır. Bu agoranım bir vcu Afrodisyanın küçük Akropoline dayanmaktadır. Afrodisyaya ithaf edilerek oranın halkr tarafından yirmi asır önce may- dana getirilen âbideler eldden şayanı hayrettir. Bilhassa Venüsün güzelli - ğine ait ne varsa orada yaşatılmış. Venüsün aşk ve güzellik menkıbeleri- ne sahne olan. köşeler büyük bir iti- na ile hazırlanmıştır. rak hepimizi; ailesi, mektebi, atelyesi, | kışlası ve hattâ sokak muhiti ile bütün cemiyeti candan alâkadar eden en mü- him ve en aktüel mevzudur, Bandan sonraki müsahabem doğrudan doğruya | çocuklarda gördüğümüz ruhi bozukluk- larla bunların bir neticesi olan suçların çeşitlerini inceleyecektir. Dr. Rasim ADASAL Bir lâboratuvay Raline koönulan tay yare ve telsiz dairesi Havacılığa emniyet veren keşifler arasımda otomatik bir buz eriticisi, 0- tomatik yangm söndürme cihazı, bir takım hüval tarassut alât ve edevatı vardır. Istanbulun en çok satılan hakiki akşam — gazetesidir. İlânlarını HABER'e verenler kâr ederler. Aydın mektubu değiştirdi Pazar yeri genişliyor Bir yılda 15216 kişi kitap okumağa geldi Aydın (Hususi) — — Nazilli ilçesi nülusu tahrirde 13,300 iken, bu mik- tar son günlerde iki bin fazlalaşmış- tır. Nüfus kalabalığı ve basma fabrikası nın yarattığı hayat ve hareket, beledi- ye işlerine de tesir etmiş; varidatı art- tırmıştır. Nazilli pazarları ötedenberi çok ka- labalık olur.. Fakat bu — günlerde pa- zar daha kalabalık olmaktadır. Beledi- ye bu yüzden pazar yerini değiştirmek lüzumumu duymuştur. Evvelce pazar çarşı içinde kurulurdu. Çarşı içinde pa- zar günleri izdihamdan geçilmek ve ta- hat alışveriş yapmak mümkün olmazdı. Ayni zamanda sebze ve meyve artık- ları da çarşıyı müzahrafatla doldurduk- Belediye bu mahzurları — önlemek i- çin, şimdi pazar yerini Yedieylül okulu karşısındaki 7000 metre kare genişli- ğindeki arsaya kaldırmıştır. Burada yağ ve peynir gibi yiyecek maddeleri, üstü örtülü ve toz topraktan muhafaza edi- lerek, yüksek yerlerde satılmaktadır. Halkevi kütüphanesi Aydın halkevi kitapsarayı gün geç- tikçe zenginleşmekte ve Aydmda mü- him bir hitiyacı karşılamaktadır. Bilhas sâ bu yıl gençlerin ilgileri çok artmış tır. Mektebinden çıkan orta okullular ki tapsarayında toplanmakta — ve gece de burada dgı yapmaktadırlar. Kitapsârayda kitap sayısı 1169 ciltli, 200 ü ciltcide olmak üzere 2645 i bul- muştur. Kitaplar tamamen tasnif çdil- miş ve talimatına göre fişleri doldurul- muştur. Kitapsarayda henüz ciltlettiri- lemiyen 5383 muhtelif mecmua ve beş yallık Muhtelif gaceta — kolakciyonları vardır. 937 yılında kitapsaraya 479 ki- tap gelmiştir. Kitapsaraya Ulus, İstan- bul, İzmir ve bir çok vilâyet gazeteleri- le 54 mühtelif dergi gelmektedir. 907 yılmda 15216 kişi gelerek kitap —dergi ve gazete okumustur. Kitapsaray ve yayım şubesi — şimdiye kadar beşi halkevinde verilen konferans lar, dördü zirai ve bir de halkevi çalış- malarımı gösteren dergi olmak üzere on eser bastırmış, ayrıca Âydın — tarihinin birinci cildini de tabettirmiştr. Maraş'ta | Yeni bir şehir kuruluyor “ Maraş (Hususi) — Maraşta imar işlrine büyük bir ehemmiyet verilmek- tedir. Şehrin batı taraflında Göksü yolu üzerinde kurulacak olan yeni ğehir için modern bir plân hazırlarmıştır. Şehrin su işlerine 235 bin lira sarfedilmek su- retile Maraşlılar temiz içme suyuna ka- vuşacaklardır. Pınarbaşında kurulacak olan dektrik — santralı da ihtiyacını su ile temin edecektir. Belediye binasından kışlaya kadar devam edecek olan Yiğit- ler bulvarının inşaatma başlanmıştır. Maraş - Eloğlu üzerindeki Aksu köp- Tüsü ile Maraş - Göksu yolu üzerindeki Ali kazası Tekirsadalak köprülerinin in şası müteahide ihale edilmiştir. Beton « arme olarak yapılacak olan bu köprüler 210 bin liraya çıkacaktır. Maraşın mühim ihtiyaçlarından bi- ri olan köprülerin — yapılması herkesi sevindirmiştir. Şarbon Karapınar kazası kordon altında Konya (Hususi) — Karapmar ka- zasında 53 yaşlarında Osman oğlu Ö- merin, Şarbon hastalığına tutulup vefat ettiği haber alınması üzerine Karapına- ra bir veteriner gönderilmiş ve icap e- den ihtiyati tedbirler alımımıştır. Karapınar merkezi kordona konarak hayvan ve hayvani maddelerin ihracı mu vakkaten menedilmiştir. Bakteriyolojik tetkikat yapıldıktan sonra neticenin vere ceği şekle göre hareket edilecektir. Balıkesirin yalnız ? Turguttlu Nasıl çalışığor Yeni bir sitadyom ve Beledi. binası da yapılyor İ 'Turgutlu (Husust) — aliyeti takdire şayandır. Kasabanlf | mar ve tezyini için muntazam bif 5 de çalışmaktadır. 4| İki sene evvel tesis edilen fidanlik'yi istifadeye başlanmış, kasabada işlerine hız verilmiş, civar köylert dan tevziine imkân bulunmuştur. Belediye kasabada gençlik harek#”, nin hergün arttığını görmüş — ve B lerin en mühim ihtiyaçlarından lan stadyom işini ele — almıştır. v | medisinin bundan evvelki içtimakk"| spor sahası olarak tefrik ettiği kuyu mezarlığında modern bir inşasma çalışılacaktır. Her kolu ayrı ayrı yerlerde belediye teşkilâtinin — bir çatı toplanması, işlerin daha düzgün © laylıkla yürümesini temin edeceği atine varılmış ve modern bir binası inşası muvafık görülmüştü nanın projesi hazırlanmaktadır. — Şimdiki cumhuriyet meydanı, K&” nn ihtiyacını lâyıkile karşılryam? y tadır. Belediye, yeni — meydanım bir yerde kurulmasını ve dahâ tutulmasını, burada büyük Şef kün heykellerinin de yer almasını Ff laştırmış ve projesini tanzime bü tır. Mevcut su tesisatınm ıslahı manyadan beş kilometrelik borlu malzeme getirilmiştir. Havalar dül Ağaç H faaliyeti kazasında 100 bi” ağaç dikiliyor Dursunbey, (Hususi) — B vilâyetine bağlı olan kazamızdi dikimi ve boş yerlerin ağaçla "i rulması işine büyük bir ehemii! ve çok ciddi bir mesai ile devâifi | maktadır. Bütün köyler tam Mt ağaç dikimile meşguldür. A Birçok köylerimiz muhitin ÜĞj ve müsaadesine göre bademlik ' luk tesis etmekte ve sulak kavakla doldurmaktadır. Giresun vilâyetine on bin #7 G danı sipariş edilmiştir. YakıDâl cek olan bu fidanlar kazanın "i Kavacık nahiyesi köylerine tRi lerek alâkadar fen mem! retinde dikilecektir. Bugünkü faaliyetle zasında 938 senesi meyvasız olmak Üzere dikileceği tahmin edilmel içinde PÜ yüs Ce ktedif çocukli rumu 120 fakir ilkmektep cak öğle yemeği vermeğe bdn u * Manyasta Bedri ve iki ilk okul talebesi kavgâ Bedri Ahmedi bıçakla ağır lamıştır. ğ * Kars cumhuriyet müd” Şeref Eroğlu Denizli vilâyeti umumtliğine nakledilmiştir. — 4 * Konya mıntakası G!“": teşklâtında çalışan doktor w;' Sıhhiye vekâletince taltif edilmişlerdir. milyon liraya mül Nacinin ortağı — müteahbit — Dğilim rilmiştir. GF İ * İzmirde orman mü: 4 dığı tedbirler sayesind” mürü fiatları birdenbir? B kuruşa düşmüştür. gi 10

Bu sayıdan diğer sayfalar: