7 Şubat 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2

7 Şubat 1938 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

HABER AM POBTABSI 1)23872. : 24370 1720335 Gülme komşu- mna gelir başına : Yazan : Şekip Gündüz Almanyada cereyan etmekte olan son hâdiselerin bir sürpriz suretinde kabul ve âksetlirilmesi cidden gülünç - oluyor. Zira Almanyanın yıllardanberi devam edegelen hesapsız hareketlerini — yakın- dan tetkik edenler, Almanya için meş" um addedilmesi lâzımgelen bir isabetle, günün birinde işlerin böyle bir mecraya ım-nbm çoktan kestirmiş bulunuyor. Bır rejimin otoriter olduğunu iddia edebilmesi için evvelâ - hiç bir tarafa en ufak bir minnetle bağlanmamış ol- ması ve eğer bağlanmış bulunuyorsa bu hâdın mutlaka — kurtulmuş — olmasi Vuılıhn bütün — gürültülerine rağ. men, düne kadar, “efendi rejim,, adde- dilmesine imkân yoktu. Zira — bugün mevkli iktidarda bulunan hızıp Alman erkânıharbiyel umumiyesinin müzaheret leri, direktifleri ve irşatları ile muvaf. fak olmuş ve bugünkü rejim, gene an- cak Alman erkânıharbiyesi böyle oî:m— sını arzu etmiş bulunduğu için Alman- | imtemsenmmezennen! yada tutunabilmiştir, Almanya büyük erkânıharbiyel u. müumiyesinin <üitbe silsilesine çok say- gı istiyen ananelcri, ne kadar kahraman olursa olsun basit bir —nelferin ve hattâ kariyerden olmıyan rütbelilerin ordu &li mekanizması üzerinde — nafiz bir kudret halini almasına asla müsait de. ğildir. y Naziler iktidar mevkiine . geldikleri zaman müteakip — maceraları için tali, kendilerini şu iki şıkdan birini infihaba zorlamış bulunuyordu. 1 — Ya büyük erkânıharbiyel u- müumiyenin ebedi esiri olmayı kabul e. dip. ana direktifleri dalma erkânıharbi- yel umumiyeden almağa tahammül et. mek. 2 — Yahut erkânıharbiyel umumiye ile olariı anlaşmayı iktidar mevkli için bir basamak gibi kullandıktan — sonra, ihtiyaç kalmıyan bu basamağı kırmak ve Almanya gibi umumi erkânıhar- biyeyi de rümetmek. Hitlerin devlet reidliği - başladıktan sonra Almanyada biribirine dost olarak mücadeleye girmiş olan iki kudret, ya. ni erknıharbiye ile Nazi — fedaileri iki ayrı ine çekilip, en akla sığmaz entri- kalarla, biribirlerini ezmek için sinsi bir savaşa giriştiler. Hlk bücum erkânıbarbiyel umumiye, den geldi. Dahilde-emniyet — tamamile teessüs etmiş bulunduğ* '“'- milislerine artık lüzum kalmadığı Hitlere bildiril- di. Hitler bunu ceffelkalem reddetme- di. Hattâ bu temayülü askerce alınmış bir emir gibi telâkki ederek kısmen tat- bika da kalkıştı. Bu sırada ordu kadro, su birdenbire genişlemiş bulunüyor ve Hitler, komünistlerle olduğu gibi Ra- yişverle de bir mücadeleye girişmeği doğru göremiyordu. Lâkin bir müddet sonra Münihdeki boz konaktan bir mu kabil hücum yapıldığı görüldü. Rayiş. veri kurmuş olan kumandanı — Naziler kızınım ve karısının gözü önünde öldür düler. Bunu mütemadi bir gizli çarpış. ma takip etti, İktisadi buhran artması ve ordu kadrosunun genişlemesi nisbe- tinde çarpışma — şiddetlendi. Nihayet günün birinde erkânıharbiyeci umumiye kendini çok kuvvetlenmiş sayarak Milli müdafaa kuvvetlerinin siyasi parti nü. fuzu dışında bulunmasını açıkça — istedi ve memleketin kâza ve — kaderine taal, lök eden her hususta ordunun tasvibin. den evvel herhangi bir karar alınması- mâ aslâ rızası — olamıyacağını bildirdi. Fakat Nazi komitecileri cepheden taar. rüra geçtiler. Mareşal Fon Blombergin ve elliye yakın kumandanın — ordudan fırlatılıp atılması ile, gimdilik, mücade- Değil mi? Üç mesele İstanbul caddelerinde, hele olebüs seferleri başladıktan sonta, nakil vesa- iti kalabalığı pek çoğaldı. Akşam sa. atlerinde bankalar cöddesi, köprü üs- tü geçilmez bir hal alıyor. İşte bu vezi. yelte Disikletlerin de araya — girmesi bazan kem radtörlü vasıtalar, hem de İj bisikletteki adam için çok tehlikeli an hlar olmakladır. Bişikleti acemice kul- Vanıp yolda zikzak giderek otomobil 'e ddeta şaşırtmaca verenler sık sik öi görülüyor. Belediye kalabalık cadde- ğ lerde küçük yaştakilerin bisikletle do. laşmalarını yasak etse büyük bir teks Hkenin önüne geçmiş olacaktır. & * &* Otobüslerin içinde yolcu ı-uıken yolda durup benzin almaları yasak e. dildiği gazetelerde birkaç deja yı di. Bu yasağa vyiayet eden hiç yoı M&:(M vapura yetişmek üdere vakli. Mzı hesap edip olobüse — biniyor ve yolda benzin alma derdi yüzünden i- şinize yelişemiyorsunuz. “Belediyenin yasakları ndc:c gazetelere — yazılmış olmak için ıııı nlııııyıır acaba? Gene otobüsler hakkında bir işaret daha: Otobüsle gidiyorsunuz. Yolda bir. denbire biletçi şoföre sesleniyor: — Ağabey! ... n arabası bize yetiş- tHi. Sür bakalım! Ve otobüs, yolcuları — bir yayık içindeymiş gibi — İstabulun — bozuk $ yollarında sarsa sarsa diğerile yarışa ba;lım Bazan biri, bazan öteki öne geçiyor, Bu arada yolcuların içleri dı. şına çıktıktan başka kaza teklikesi de atlatıyorlar. Otobüslerin birer yarış otomobili o! madığı şaförlerine anlatılsa fena olmt- 'amkl Hariciye Vekili Macar Başvekili ile görüştü Budapeşte, 6 (A. A.) — Türkiye Hariciye Vekili Rüştü Aras, dün öğle- / den &onra BaşvekikDaranyi'yi ziyaret etmiştir. Başvekil, bu ziyâteti hâriciye nazı- rmmm daiml! vekili olan Baron Gabriel Apar ile birlikte kabul etmiştir. lenin Nazi partizanları lehine inkişaf etmiş olduğu kabul edilebilir. Çok tecrübeli ve iyi asker olan elli general ile bir mareşalıri Alman ordu. sundan atılması ile Almanya müdafaa küvvetleri başsız kalmış oluyorlar. Tec rübeli bir kumanda heyeti, gelişi güzel yetişmez. Bilhassa Umumi harp tecrü- belerini geçirmiş. yetişmiş bir kumanda heyetinin yeri kolay kolay doldurula- maz. Almanlar: — Doldurulabilir.. Demeğe kalkışırlarsa, bir — müddet evvel Stalin Rusyasında Mareşal Tu- haveski ile arkadaşlarının idamı esnasın da ortaya attıkları iddiaları gene biz- zat kendi ağızlarile tekzip etmiş olur. lar, Malâmdur ki Stalinin — tasfiye plânı ile birçok kumandanlarından — mahrum kalan Kızılorduya Almanlar, “başsız or- du,, demektedirler, Henüz Sovyetlerdeki gibi kanlı mer. halesine girmemiş bulunmakla beraber Almanyadaki "Hitler tasfiye plânı,, da Alman ordusunu başsız bırakmıştır, di- yenlere hak verelim. Şimdi, Almanya propaganda nazırı doktor — Göbelsin, Rusya ahvaline — sevinirken eski bir darbirneseli unutmakta olduğu ne gü. zel tebarüz ediyor: Gülme komşuna gelir başıma, Şekip Gündüz Hatıralarını anlatan CEYMS NOBODİ Enlellicens Servisin en meşhur casuslarından NO: Ekselâns, bu arkadaş harikulâde ve bize izah ettiği plân dahiyanedir İki Alman yeisle bakıştılar. Bergam: — Ne diyorsun? diye söylendi. Böy- i|le parlak bir teklif redde atlam öldürmekten mi çekiniyorsun?. — H layır. . Çünkçü by meselede adalet infazı mevzuu bahis.. Poca- mak için adam öldüzecek değilim , kil . — O halde? — R&üdedişimin tebebi şudur: Ben Belçikalıyim ve Belçikalılârım mukabil casus teşkilâtının ne kadar iyi çalıştığı- ni bilirim., Bu itibarla benim burada çalışacağımdan onların habestdar olma- dıklarını sanamam. Bu vaziyette daha Howre ayak bastığım anda yakalanaca- ğım, sonra da idam edileceğim muhak- kaktır.. — Kendimi göz gör mam... . Mantıki sözlerim derhal tesirini gös- terdi. fon der Banken, Kara Şeytana dönereki — Hakkı var, dedi, bu çocuğu Havre göndermek onu ölümün kucağına atmak demektir. Ben devam ettim: — Fakat oraya hazırlıklı gidersem, vaziyet değişir. « Bu sefer fon Der Banken sordu: — Ne gibi bazıtlık?. — Vallahi bilmem ki. .Bir plân ha- zırlamağa vaktim olmadı. , — Her balde bir fikriniz olacak, İzah edin, beraber tetkik edelim.. — Evet bir fikrim var., Fakat bilmem kabili tatbik mi? . — Söyle bakalım.: — Şimdiki vaziyette Belçika mukabil casts teşkilâtinin hiç şüphe — etmiye- ceği adamlar “Serbest Belçika,, mensu- bu olanlardır. — Evet, fakat maalesef sen bu vazi- yette değilsin,.. | ; — Şimdiki halde öyle.. Fakat vazi- yetin beraldo olduğumu farzediniz, o ra- mkânlarım fevkalâde ge- a bu teşkilâta girmem müm kün değil mi? Fon der Banken düşünceli düşünceli cevap verdi; — İmkânı bulunsa hakikatefi mükem- mel olür. . — “Serbest Belçika,, teşkilâtına gir- diğimi ve cepheye gitmek istiyen birkaç Belçikalıya hududu geçirtmeğe muvsd- fak olduğumu farzedin.. Havre böylece gidersem orada nasıl kargılarırım?. Fon det Banken hayran olmuştu. Haykırdı; — Kahraman gibi — karşılanırsınız. Dâhiyane bir fikir doğrusu!. . — Müsaadenizle devam edeyim ek- selâns.. Belçika mukabil casus teşkilâtr her halde benim burada çalıştığımı öğ- renmiş bulunmaktadır. Havrde beni is- ticvap edeceği şüphesizdir , — Sahil O zaman ne yaparsınız?. <— Eğer bu isticvap esnasında ben buraya Belçikaya hiyanet için değil, bilâkis hizmet için, yani sizi casusla- mak üzere girdiğimi şu veya bü suretle isbat edebilirsem sanırım ki mescle kalmaz. — Evet.. Böyle bir şey mümkün ol- sa tabil.. « — Niçin imkânsız olsun? Yüzbaşı Berğgam bana hileli bazı vesilçilar temin edemez mi? Meselâ Brükselde bulunan Alman ordusu hakkında yanlış malümat hüusust vazifelerle çalışan zabitlerin lis- tesi gibi hileli evrak hazırlamak güç değil ki... ime ata- Tenten amca konferanscı mi? Yoksa | — Bravo delikanlı! Sen ne dersin| Bergam?. Bergam beni işaret ederek cevap ver- , di: — Ekselâns, ber arkadaş harikulâde.. Bize izah ettiği plân bir şaheser. Bu! sayesinde muvaffak olmamak, im- kânsızdır. Esasen $imdiki Halkde başkâ bir plân taki petmetmize, imkân yök.. — Şu halde plânr kabiti tatbik görü- z? . — Evet.. Bazı tadilât yapılması şar- nn Çaçmasına müsaade edeme - .Belçikadaki akisleri çok fena olur, e alay ederler, Fon der Banken tasdik etti: — Hakın var.. Ben atıldım; — Öyle ise bu işten vazgeçiyoruz!.. İkisi de telâşlandı: — Yok canım. Elbet bir çaresini bu- tacağız... Kara Şeytan yerinden kalktı, İr;—yı açıp içinden kırmızı kaplı bir defter çı- kararaık sayfalarını karıştırmağa başla- dr. Sonra bir aralık; <— Buldüm galiba! diye söylendi. Fona 'der Banken sordu: — Nedir o bulduğun?. | — Bu defterde Sen - Jil hııi.ııned Y mevkuflarının isimleri var. Mevkuflar, acasında aleyhlerinde delil bulamadık » larımız da mevcut: On kadar Belçikalı, üç Pransız ve iki İngiliz.. Belçikalıları | salıveremeyiz; çünkü aleyhlerinde kuv ' vetli delil bulamamakla beraber “Ser | best Belçika,, mensubu olduklarını da | biliyoruz, , — Maksadınızı anlayamadım.. Bergam fikrini izah etti: — Demek istiyorum ki ekselâns, “ostumuz buradamlardar bitr Jilden çıkarıp Havre kadar- götürürse |) oradaki Belçikalıların nazarında derhal> ehemmiyet kazanır, , Derhal atıldım: — Mükemmet plân!.. Kara Şeytanım Yikrin! pok tasVip et mediği anlaşılırı fon der Banken sord- uu: — Siz bu fikri beğendiniz mi? — Tabii değil mi ekselâns? Havre, Sen Jilden kurtardığım üç Fransız ve | iki İngiliz mevkufiyle beraber gittiğimi göyle bir tasavvur edin.. Orada nasıl karşılımmam?, Bu vaziyette ben yüzba- şı Marsel Domorun hayatına bir metelik değer biçmem! Kara Şeytan söze karıştı: — Biz de burada boş duracak deği- liz! Seni gıyabında idama mahküm ede- riz.. Fon der Banken biraz düşündükten sonra fikri tasvip etti: — Evet, proje kabili tatbik.. Prensip itibariyle kabul ediyorum , Endişelenerek sordum: — Prensip itibarile mi? « — Evet.. Sebebini de izah edeyim... Evvelâ, mevkuflardan bir kaçını kaçıre manız İçin size müsaade vermek salâhi. yetini haiz değilim.. Bunlar haklarında kuvvetli delil olmasa bile mazilerini bil. mediğim adamları serbest hıııkuıı— mam,, Bergam: — Dosyalarını takdim edeyim ekse- lâns... . — Pekâlâ., Biraz sonra tetkik ederim. Sonra bu plânda düşman memiketlerin. de meydana çıkarsa kopacak büyük re- zaleti düşünün, kepaze oluruz!.. 7 ŞUBAT —. 1988 PAZARTESİ. Hicri: 1358 — Zilhicce: 6 Güserin seğum Güdneşin batışı 7.05 Varit Sahah Glle — tidali Ai»ııîı—d 5,43 1228 15,14 17,33 19,05 5.24 Lüzuümlu Telefonlar b Haat ictdi SUİR, Biyellir için: CüCUA, — KANAM zi inza et Götan - esükür. Bakutir, Bebek, Trağya, Barükderü Si Yusron miünabire mecriref” Baant itrsüyendz galiğarM Yanan Hakalı M Oniele sasgıa l—' Bayağin: SÜRÜL e Aslanbul Bare, Sülar İdacesi: Bezellar d07R3, meşiklaşı Goaia, Cman: 20338 FOT YEaamaniye; STTK. Cakildar » Kahıküy: GETTİ. v Tataabi Taksi atomabi Heyafla çihetiı 45084. Bebelk elletir vü » 01 küly cihetiz GOMT. Ceniz yolları Teletont İzlanbal areateliğlı 28740. Xecetüyı 3968 l ve Coma, ıuılllm 19 4a e AZNATUN Haradigaya varir postası: Yarın — saat 17 Gü kalkacak olan vapur; Lâpseki, Gelibold Çanakkale, İmroz, Bozcaada, ve Burhaniyeye uğrıyarak Ayvalığa g decektir. Karadeniz postası: Yarın saat 120f kalkacak olan vapur; Zonguldak, İN bolu, Sinop, Gereze, Samsun, Fatsa, du, Gireson, Tirebolu, Trabzona yar".k Rizeye gidecektir. n'; Münakasa İlâünlari * İnhisarlar idaresi için 17000 Kil0 tel ip satım alınacaktır. Pazarlık saat 14 de idarenin Kabataştaki Jeviff zım şubesinde yapilacaktır. * Devlet Demiryolları ilçe — mühafk men bedeli 4000 lira olan 20,000 Surşoför yağf yarım saat 10,30 da darpaşa garı binasında komisyon fından pazarlıkla satın Aşamstya, Haa « Bizans, Vi —ıı———v——. vaşaNt eder, Kenvansiyanel 2D0 dx Kalkar, 1037 de geli” çaf Bdlem Postası ber gün eai 5.80 de barliti ( 19,51 40 gült, ııvıuısu HATTI: z Her gün hareket eden . şümenditerter: "4 Sast a de Kenya b da ARlarHRNS a ve Sictaen, 150 Öx Bakişelir, 110 €a ARDAYA prest, 90 de Ağepacarı. 4_ Hu tremle'dek maz & 4a Baretet eden Aakâriya £ | Kellti pazarleri çartemba ve cuma güaleri | zoumla Hidar aö enesdir & Be'mmu hzlken tarih, dil ve biyat şubeleri umumi toplantısı ? sâat 17 de halkevi binasında yal caktır, Konferanslar * Profesör: Hümit 'Nafiz M 18,30 da Beyoğlu halkevinde ( nün jöolojik teşekkülü) mnl“h' konlerans verecektir. Tiyatrolar YEPKBAŞI DRAM KTEMT SÖZÜN SEESE'RISASI komedi 4 Pefiğa — Yazan: Sebol . Trırkceııısı KRTCORUN G/NI TEK TEYATROST Bu gece: (Kadiköy suıw;’j (Bakırköy), — Çarşamba: £ 4 sinemalarında: ÇİFTE KERAMET vodvil $ Çeviren: Reşat Nuri. GERRADERAŞI TURAN YAT M Sanatkâr Naşit ve arki kı Ruşen birlikte lwgük 4 Mişe! varyetesi, Halk gewll Her yer 20, paradi 10, TILSIMLI ANAIXTAR ŞEHRZADEBAŞI ırnu*’ TİYATRODA l”'“’ vi Pr.ZATİ Sungur ıep_)ml ve hari ,dlf’" Dünün dinü wmmvğ’ mülli meselelering yardırı A gun fırsattır. Kıırb“"h"' Kurumuna verelim.

Bu sayıdan diğer sayfalar: