GİZEN Vd YASZA V( F v FTT T TTT No. 25 Y MÜLİ Bir sünü MAYMUN. YAMYAMLA. - RUN | ŞİLYODAN D ©00 cerimi 5.. ; S ÜND * A aZ ÜDA SUR TU SN K — Emredin, baron cenapları! Sen Priyak biraz tereddüt etti, sonra, birdenbire şöyle dedi: — Senin efendinde — bir möktup Var, bu mektup bena lâzrmdır.. Saha tarif edeyim. '— Bünüm Tüzümü yok barcin ve. ;fıın, mektup kont dö Molüsde de. — Şu halde kimde?.. Söyle, kimde bu mektup?.. — Behde!... Sen Priyakmm zihntinden, ayni çüp. he geçti. Göz bebeklerinde bir kıvıl cit parladı. Bli kamazına döğre w zatdı. Verdür hiç bir gey görmüyor. du: sarhoştu. Sen Priyak bağırarak sordü! — Hahgi mekten'an — bahsetmek istediğimi nereden biliyorsut ? Verdür, paslı bir kapinm &ctİrp kapanırken çıkardığı s#esi andıran bir Bo& Çıkardı: Bü, otun gülüş tarzıydı. Bâğıhı salladı, titriyon İşarot parina. Zıtt havaya kaldırdı ve tam bir ayyüş keketemesiyle şöyle dedi: — Eğer sartrog olsağdım, bu &a. altnizi mazur görebilirdim. Pakat tara abdatlığımı giderecek kafar — $ Ben sarhoş deği mühakeme vürü palin yanmda gi Süm, henüz dç gün olduğu halde, Bamta, Fransanın er büyük gahsiyelirin ma'vetinde bu Tunduğunuzu — söylüyorsunuz ve bu şahsiyvetin kim olduğunu keş(fetlmeme mi istiyorsunuz! Sen Priyak pert bir tavırla bağır. di: — Sonfa? .. —— Sonra, bana, saybolan bir mekturtan — hâ ve bu mektubu ele göçirmek İsi nizi &. yiüyurseadü, Taniyşunun doğ. Tusu, kardiralin kayb ine Sön de. rece üzüldüğü bir mettup. Ve bunu da fetmememi İstiy nuz. Sanki an r:-şnması çok güç bir şeymiş gibi. Bu çakhan N Çtagan ! g KAHRAÂMAN KIZ mektubu rahip Karinyandan ben aşır. mıştım, » — Ben... Demek'... Sen ha. " — Ben ya! —Unutmaym ki haron cenapları, sizin talebenizim Beni siz yetiştirdiniz! — ÂAman, yarabbim... Eğer doğru söylüyorsan... — Doğru söylemek mi? Ama yap. tmız, baron cenapları, Verdürün bo. şu boşuna övylnecek bir adam olduğu nu mu zannediyorsunuz”... * Ümit işinde soluyan Sen Priyak mırıldandı: —— Yavâş! Föer doğruyu söyledin. Be, yirmi altın var! — Kont cenanlarmın müdahalesi sayesinde yemekten kurtulduğum So. pa adedi kadar! Bu cidden çok para! Vo Verdür, havranlık ve sevinç içinde, gözlerini faltaşı gibi acti. — Anlat bakayma, mektubu nasıl eline görürdik. Anlat, ahlat! -— Yirmi altm! — Dahâ fazlasımı da “lacaksm! Anlat! — Pek merakir bir hikâiye detü, Sizi bir gün görmeği Üit — ödiyor. düm, baron cenanları. Fiski metlit >>. yötmerem hasretini cekiyordum. VK geç yete sizin emrinise giwceğini! W7 diğim isin, benim gibi, çeğeleri wk havida dolasmuasinı seven birkat ah. bahla Pem>har har atin cikm Bör'ver. tam, Şüphe uvandırmamak İğin tah dimite Bahle isimler tâkmmetik. Sirtin h:»v—v—nm hürmeten, aramırdan ğiti, Si de Bân Privak asirnı almıntı. Sen Priyak, gözünü bile İktrpma. d BÜrür bip dikkatle Anliyöbdu. — Bir diğeri de Trankavelin 2Amı Yabnl etmişti. Benim edım ite Mo. Üstü, Bir gün, Rusyal meydam et YSnda dolretiğimte wrada, bir rahi. bin Üzerine atılarak onu aöyduk. Tn rahib'n vanınAan en son ayralmırtrn, Payıldığı icin, bava alam diye ceka, Hai açtım. Ayni zamanda, tabü, cep AĞ LM N St SHON KAHRAMAN KIZ lecini karıştırmayı da ihmal etmedim! Baki ödet. Ve böylöce karıştırırken &. lim bir küğıda çarptı. Tabil aldım! Bu da caki âdet. Ertesi sabah aydın. lıkta, bunun, kardinalin mührünü ta. şıyan bu mektup olduğunu gördüm. Sen Priyak heyecandan tıkanarak sordu: — Üzerinde ne yazılıydı? — Garip bir şey!... Üzerinde: Ma. jeste kraliçeye!.. diye yazılıydı. Sen Priyaâkm çehresinde bir deh. şet ifadosi belirdi ve sert bir sezle sordu: — Bu mektubu efendin? gösterdin mi? — Ne münakebet! Beni Müuhak. kak ki döverdi... Onun gerip bir ahlâ. (Kt var!... Hiç gösterir. miyim?.. —— gerefinize baron cenapları! —. Bu mektübu sadece kendime gösterdim. Bü klifidir. Sen Priyak heyetanından patlıya. cak bir hale gölmişti, takrar boğuk bir sesle sordu: — Bu mektubu mahafaza — ettin mi? T — Tabit; Ölüuğu gibi duruyor. Riç bir şeyi eksik değil —.. Gerefinise ba. Ton cenapları!. Sen Priyak bu defa üdeta inler gi bi tokrarladı: — Bu mektubu.... Çenesi twtuldü. Kalbi boğazına —da. yandı. Devam etmek cesaretini Bgöz teremedi. Pakat, ayyaş, kendisindet istenen yeyi anlamış — gibi, ceplerini Kkarışlirryordu ve, birdehbire, tam Sen Pritvak, heyecan damlalerinin sac kök letine nüfuz ettiğini duvduğu esnada, Verdür Metubu çikararak: — İşte! Dedi ve mektubu masanm üzerinc attı. Sen Priyakın eli bir yıldırım hı. ziyle zarfmn üzerine kapandı. Pammnak ları takallüs etti. Bir an, derin bir süküt ortalığı kap ladı ve Sen Priyak elinde mektup ol. a Time $7 DA Yi ";l:;%j n SS J»%%f —î—ı)— B AŞ JEY BRE ÇILDIR : £ MA LA Ve SRRLAN e Ç at c # * ÇA SAŞD 158 duğu halde, islikbalini düşündü. Sone rva asabi bir kahkaha savurnda. Sonra, iskemlenin üzerine tutuğâ- bilmek için büyük bir gayret sarfedeft sarhoğa baktı. Dâha sonra vahef bİr nazarla mektuba baktı. — Üzerinde: Mafeste kralişeye... yazısiyle kırmığf mührü gördü, Verdür elin! üzettı işardt parmt- ğiyle mührü gösterdi ve mır:idandı? — Geniş bir mühür?... Bir altifi kadar geniş!... Bakın... Yaytlryor- Masa gibi geniş... Paris kadar penif- Fransa kadar geniş oluyor!... Ve kife mrta... Tıpkı... Şoy.. Gibi kırmıza.. KIf kırmızı... Ben Priyak bağırdı: — Ne gibi kirmtzi? Söyle ! Verdür garip bir kahkaha atar$i cevap verdi: — BSarap gibi! Başı masanmn Üzerine düştü v" Verdilr uyudua. Sen Priyak dalgın bir tavırla M5 rildandı: — Kan gibi: demek istedi. Abdsl ayyaş! Flterinde titriyen mektuba dikket” lebaktı. | — Bapasağlam, diye mırıtdandı Ayyaş doğru söylemiş! Oldufu İ” duruyoör, hiş bir geyi eksik değil. AYA tk ker şey bitti. Artık kellem mt'” zuu-bahis değil kardinel, şimdi sözünü tut bakalım. Zarfı yelefinin icina sakladı ve ”ı: binin hâlâ siddetle tarptığını *H y ti Busevinçti. Bunun üzerine KAt tt mantosuna iyice sarıldı ve nwf"“ İ yeniden ayyaşa takıldı. Ayyaş, başl | koluna dayamış horluyordu. YI”;ŞW bir gözü, göz kavağım sin!rli bir gerginliği ile âdeta yarı açık W*; du. y) — Ehi Güzel bir darbe,., Farkfi | da bile olmaz. — Bu Verdür bir vff dir, Efendisine hiyanet etti. Beti “