24 Aralık 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Y K h T DR İ d Âi ' * e * İ Küt * Yi <& “ | v 4 İ Bİ Krt -! & L '.ıı l d L İ , $ |i Ü ı ç F *A v İ el !aw' h (iÜNAHKAR bi A vi APASLAR Nakleden: F.K. Gözlerini açan genç kız bir çığlık kopardı ve bir hamlede yatağında doğruldu Baş engizitörün yaşı dolayısiyle, ka- dınlara ehemmiyet vermediğini sananlar onu şimdi görseler ve üç asılzadenin an latdılkdarını dinlerken belli etdiği heyeca nı fark etseler muhakkak fikirlerini de Biştirirlerdi. l?edro dö Servera anlatıyor du: — Monsenyör, Alhama zaptedildiği vakit bizim üçümüze vermiş olduğunuz vazife güzel Endülüslüyü, Kont dö Sa- vedanın biricik kızı Konşitayı yakalayıp size getirmekti. Fakat o zaman maalesef bu vazifemizde muvaffak olamadık. Yağ- maya uğrıyan şatoya girdiğimiz zaman koıîtu, boğazı kesilmiş bir halde haleti nezide bulduk. Bizi görünce son bir gay- retle homurdandı: —'Torkemada beni katlettirdi; fakat emeline muvaffak olamıyacak, sevgili kızımı bulamryacak. Filhakika mel'ün herifin dediği kıs- men çıktı: şatoyu baştan başa aradıfı- mız halde kızın izini bulamadık, Fakat şimdi vaziyet öyle değil, artık size kar- Şi mahcup değiliz. Papas, yüzü kınkırmhızı kesilerek, bo- Guk bir sesle sordu: — ** — Nerede? Konşita nerede? Yakaladı- nız mı? : — Hayır efendim, henüz vakalamadık. Bize bir emir veriniz; deviniz ki: “Kon- şitayı getiriniz!” ve hemen bu gece em- rinizin yerine getirildiğini göreceksiniz. Konşita, Marki Herreranın buradan bir kaç saat ötedeki şatosundadır. Alhama- nm zaptından sonra güzel Endülüslüyü marki şatosunda saklamıştı. Bir müddet sonra öldü. Markinin oğlu Perez dö Her- rera geçenlerde Konşita ile nişanlanmış. Torkemada hiddet ve heyecanla ba - ğırdi: ; — Ne? Konşita evlendi ha! Servera belli: betlirsiz bir tebessümle cevab verdi: — Hayiır Monsenyör! medi, züfaf gelecek cumartesi olacak... Baş engizitörün heyetanı biraz yatış- mıştı, sordu: — Fakat Konşitayı benim arattığımı bütün papaslar bildiği halde, hangi pa- pas onların nikâhını kryacak? — Antonyo Algador isminde bir pa- pas... - Torkemada bir an düşündü, sonra masa başına geçti. Bir parşömen üzerine kaz tüyü kalemiyle birkaç satır yazdı. Kâğıdı Serveraya uzatırken: — Haydi, dedi, hepiniz gidiniz. İşin çok çabuk halledilmesini emrediyorum. 3 mahpus Baş engizitörün emri, dediği gibi, /!Süratle yerine getirildi. Ertesi akşam Pe- ,tez dö Herreranım şatosu basılmış, Kon- |Şita nişanlısı ile beraber yakalanarak Tri âm zetiâmiş&. Nikâhlarını kryacak papas da yakalarmıştı. Engizisyon hapishanesinde onu yeraltr hücrelerin - den birine attılar. Perez dö Herrera ze- min katında bir hücreye kapatıldı. Kon- şitaya ise birinci katta bir oda verdiler. Zavallr papasın hücresinde, toprak ve bir iskemle yermişlerdi. Genç kızın odasındaysa güzel bir yataktan başka bir masa, bir koltuk, tuvalet için su ve saire de vardı. Ertesi sabah odasına gelen iğrenç su- ratlı bir kocakarı genç kızı isticvaba çek- ti ve erkek yardımcı çağırıp ellerini a- yaklarını tutturmak tehdidiyle razı ede- rek Konşitayı sıkı bir muayeneden geçir- di, Sonra baş engizitörün odasma koşup papasa bir şeyler söyledi. Bu haber Tor- kemadarım pek hoşuna gitmiş olacak ki, yüzü güldü ve kocakarıya bir kese altm verdi. &* # *& Konşita mahpesinde uykusuz geçirdi- ği ikinci gecenin sabahımnda odadan çı- karıldı ve bir başka odaya götürüldü. Çıktığı oda, gene bir mahpushane hüc- resi telâkki edilebilirdi, götürüldüğü yer ise mükellef bir saray odasıydı. a Yerler en değerli halılarla örtülüydü. Yüksek ve geniş 'pencerelere süslü per- * - Henüz evlen- | bir yatak konmuş, birkaç divan ve ka- nape oraya buraya yerleştirilmişti. Sa- lona bitişik bir de tuvalet odası vardı ki, buraya bir kadının istiyebileceği Her tür lü süs eşyası, çamaşır ve saire konul- muştu. Konşita, şatö basılıp yakalandığı za- tosuna getirildiği vakit, engizisyonun e- line düştüğünü anlıyarak korkusu daha fazla arttı; ilk odasından bu güzel salo- na nakledildiği vakitse korkusu dehşete inkılâp etti. Demek kendisini öldürmek istemiyor- lardı; bilâkis itibar gösteriyorlar, şahsı- na bir krymet veriyorlardı. Bunun sebe- bi ne olabileceğini düşününce namuslu genç kızım tüyleri ürperiyor, hapishane- de kendine yapılar muamelenin kocaka- rınm rmüuayenesinden “itibaren değiştiği- ni hatırlayınca, aklma gelenin yanlış ol- madığını anlryordu. Bulunduğu odanın döşeniş tarzı da ontın bu tahminini tak- viye etmekteydi; bir hapishane hücresin de bu kadar çok süse ve mobilyeye, bil- hassa mükellef yatak ve divan gibi şey- lere ne lüzum vardı? Salonun bir köşesine oturmuş, ikisi yan yana olan kapılara karşı bir yer seçmişti. Bu kapılara mümkün mertebe uzak olmak, içeri gireni görüp maksa- dını anlıyarak ona göre tedhir almak düşüncesindeydi. Bu tedbirin faydasız olacağını bilmiyor değildi; fakat muka- vemete karar vermişti. Açlıkla onu kuvvetten mi düşürmek istiyorlardı acaba? O gün onu hiç arayıp soran olmadı. Ne yiyecek getirildi, ne de akşam üstü aydınlık... Konşita o gece uykuya daha fazla mukavemet edemedi; üst iste iki gece uykusuzluk zavallryı harab etmişti. So- yunmadan divana uzandı ve birâz son- ra kâbuslu bir uykuya daldı. Bir saat, iki saat, belki de Üüç saat böylece geçti ve bir aralık genç kız © zamana kadar duymadığı garib bir his- sin tesiriyle uyandı. Bir an mütereddid kaldı, rüyada olup olmadığını tayin e- demedi. Fakat dudakları üstünde hisset- tiği temas tektarlanınca titredi, içini çekti, gözlerini yavaş yavaş açtı ve bir çığlık atarak bir hamlede yataktan doğ- ruldu. (Devamı var) — Her Almanin bir otomobili olacak! H ştl_er; işsizlik meselesini halletmek için güzel bir çare bulmuştur: Oto mobil yolları yapmak. Sonra yeni bir tip te otomobiller inşa ve her Almanın bir o tomobil sahibi olmasını temin etmek. Bu otomobiller, 6500franğa, yani 500 li raya satılacakmış. Hitler: — Bu, matbuat “hurriyetinden daha iyidir. ? ! ) ştir. Bunu yazan bir fransız ga zetesi: | — Top yapmaktan daha ivi demiş ol saydı, daha iyi olurdu!., Diyor, ğ man fena halde korkmuştu; Triyana şa- | bak | — HABER ——%Egım poı!aız v Herkesin parmak İZİ alınacak! Fransiz meclisin- de yeni bir proje C.nayetler çoğaldıkça Fransız.ar ne yapacak- larını şaşırıyor e Son zamanlarda a cinayetlerin çoğal - usulünün tatbikini ve herkisin - bilâ istisn - parmak izlerinin alımnmasını istiyorlar. Parmak izinin, birçok canilerin, hırsızların yakalanması, ele geçiril- mesi hususundaki yardımı düşünü- lecek olursa bu fena bir fikir değil.. Fakat, nasıl tatbik olunacak?.. Parisli meslektaşlarımızdan biri. si, okuyucularma müracaatle fikir- lerini anlamak İstemiş. Gazeteci an- ketini şöyle anlatıyor: — Yarın bir polis memuru tarafın dan parmak İzinizin alınmasıma ne dersiniz?. Bu suall sorduğum güzel kadın omuzlarını silkti, İnce kaşlarını çat- trve: ; — Bilmem, dedi. Bir kimseyi öÖl- dürmekten, bir $ey çalmadıktan Bon- Tâ.. — Birini öldürmeye veya bir şey çalmış olmaya lüzum yok. Bu bir pproje. Hazırlayan, meclise veren de mösyö Dormoy. Kadın ve erkek bü- tün Fransızların, hüviyet cüzdanla- rında parmak İzlerinin bulundurul- masınrı teklif ediyor. İmzaları bulun duğu gibi.. Bu suretle kendi halinde, namuslu kimselere büyük bir hiz- met edileceğini söylüyor. Güzel muhatabım, biran düşündü. Sonra: — Siyah tampondan parmaklarımı Fakat, mecbur olunca çaresiz.. ““Cövabını verdi. Aynı suali mahal- lemin külhanbeylerinden birine de sordum. Şu cevabı aldım: — Namuslu adamların parmakla- rının izini, namussuzlarınkine kariş- tırmak doğru değll.. Sonra, kartları bedava verecek değiller a.. Para İsti. yecekler.. Sanki bu kadar vergl yetmiyormuş gibi şimdi — bir de başımıza bu mu çıkacak.. Bence bu, varldatı artırmak için bir dalavere- den başka bir şey değil.. Polis amirleri ne diyor? — Bizim fikirlerimize göre bunun çok faydası olacaktır. Parmak İzleri mevcu olan gabıkalılardan birinin ele geçirilmesi gayet kolaydır. Son- ra, Ölenlerin, denizde boğulanların hüviyetlerini meydana — çıkarmak için cesetleri morgta teşhir etmek lâzım geliyor. Bazan aylar geçiyor, kim olduğu anlaşılamıyor. Bu gibilerin de hü- viyetlerini meydana koymak İiçin parmak İzlerinden istifade edilecek- tir. Bu üsül Avusturyada tabik olun- maktadır. Hatta yeni doğan çocuk- ların bile parmak izleri alınır. Ame- rikada, yabanecı memleketlerde Bse- yahate çıkan herhangi bir vatandaş memleketine avdetinde polise verdi- ği beyannemeye mutlaka parmak izini basar, basmak mecburiyetinde- dir. Emin olunuz ki namuslu adam- lar, bunu memnuniyetle karsılaya- caklar. Hem bu, kendi menfaatleri iktizasındandır. Bu tedbirlerden maksat nedir? Namuslu adamların rahatını, hu- zurunu temin etmek, herhangf bir | tehlikeye karsı muhafaza etmek de- &l mi? Buna İtlraz edecek bulunabi.- leceğini hiç zannetmiyorum. — Fakat bu iİşle meşgul olacak hususi bir dalre, hususf memurlara lüzum yok mu?. Çok masrafr mucip olmaz mı? f , — Evet, Tü milyon fişi tasnif et. mek, bulup çıkarmak için 500 me. mura İhtiyaç var. Masraf tahminen 17 milyon franktır. Her kart verilen ;lıen almacak 25 frankla kapatılabi. D Eğer proje kabul ve tathik edile. cek olursa pasaport, hüvivet cüzdanı almak İçin müracaat edenler İmza larının yanına, parmak izlerini ba- sacaklar.. İşte o kadar., ALAY y 1 K F S İ e ğ AU B K vi K 'i Romen futbolcuları Ankarada ilk müsabaka yarı muhtelitleri arasında yapılacak | Romanyanın Bükreş muhtelit takım futbolcüleri bugün Ankarada bulun- maktadır. Misafir sporcular ilk müsabakalarını | yarın Ankara şehir stadında Ankara ka- rışık takımı ile çarpışacak, Pazar günü de ayni takımlar arasında bir revanş ma- çı yapılacaktır. Romen futbolcüleri Pa- basmak, kirletmek iyi bir şey değil.. Kadıköy sporlular Bursalıları ıstanbula davet ediyorlar Şeker bayramı tatilinde Bursaya gi- | den ve orada müsabaka yapamadan İs- tanbula dönen ve vapurdan çıkar ÇçÇık. maz matbaamıza gelerek Bursa Acar İdmanyurdluların - davet etmelerine rağmen - müsabaka yapmaktan çekin - diklerini ve bunun yazılmasını biziden rica eden Kadıköy spor klübü güreşçi- lerinin bu arzusunu is'af etmiştik. — « Arkadaşımız Ahmet — Mes'udün (Böyle sporculuk istemiyoruz) serleva hasiyle yazdığı bu yazı üzerine Bursa Acar İdmanyurdu, Bursa mıntakası ve Bursada intişar eden bir meslektaşımız Kadıköylülere ve onlarin şikâyetlerine sayfalarında yer vermiş olan gazetemi- ze cevap vermişler, İstanbullu sporcu- ların, vaziyeti yanlış anlattıklarını ileri sürmüşlerdi. Dün Kadıköy spor klübünden aldı ğımız yeni bir mektupta: , “Bursalılram çektikleri telgrafın tanbıldan Lareketlerdinen sonra oldu. ğu, Rursaya vardıkları zaman karşılaş- madıklarını ve Acar İdmanyurduna gittikleri zaman da bu klüp idaresinin gürençilerinin nerede oturduklarını bil- mediklerini hayretle öğrendiklerini, klübün reisi de kahvede olduğundan kendisiyle görüşülemediğini, yezıyorlar ve mektuplarını şu satırlarla bitirmek tedirler: *A carlılar, arzu ederlerse kendileri - le İstarıbulda bir güreş müsabakası yap mağa her an hazırdır. Bu teklifimizi e. ğer kabul edecek olurlarsa kendilerine tam bir sporcu misafirperverliği göste receğiz.” demektedirler. Buraya şunu da ilâve edelim ki, ar | tıik bu yılan hikâyesi haddinden fazla uzayıp gitmektedir. Bu mevzu üzerin | de yeni bir mektup alırsak bunları gaze temizde neşretmemeğe karar vermiş bu lunuyoruz. h T | | V | ' | , ı gi> , | , ll ) 915 n Bükreş - Ankarâ * zartesi günü Ankaradan şehrimize teveccihen hareket edeceklerdir. İstanbuldaki müsabaka önüm Cuma günü öğleden sonra Taksim M İb yomunda İstanbul - Bükreş muhtelitle | ri arasında olacaktır. E b İstanbül muhtelitinin ne şekilde çıkâr y cağı henüz malüm değildir. Bu işle alâr İs- | kadar olan İstanbul futbol ajanı MN bir iki güne kadar tesbit etmiş olacakli, -)y Bu haftaki lik maçları T. 8. K. İstanbul Bölgesi futbol © y janlığından: — » L 25—12—1937 cumartesi günü yâ lacak maçlar : Taksmi stadı: İstanbulspor — Eyüp B. takımlark Saat 14.30. Hâkem Tahsin Özsöz. Şeref stadı: lik Fenerbahçe — Topkapı B. Takımlart ha Saat 14,30 da. Hâkem: Tarık. Pa 26—12—1937'pazar günü yapıladık maçlar; Taksim Stadı: Saha komiseri Nuri Bösut. Gelatasarây — Eyüp A. Takımlart . Saat 13 te,. Hâkem Ahmet Âdem Göğ” dün. Yan hâkemleri Ahmet ve Dinçer. Güneş — Süleymaniye. A, T Saat 14,45 te. Hâkem Bosut. Yan hâkemleri Ekrem Ersoy ve 8# | haeddin Uluöz. E M Şeref Stadı: . Saha komiseri Feridun Kılıç. * Anadoluhisar — Altınordu A, TW kımları Saat 9,30 da. Hâkem Tarık. — © ““Ortaköy — Beyleibeyi A, takıml& Saat 11,15 de. Hâkem Halit Galip i ü At K Beykoz — Topkapı A. Takımlaft &| Saat 13 de. Hâkem:! Nihat Bekdik. y ı' 'Yan hâkemleri Hayri ve Sait. h. Beşiktaş — Vefa A. Takımları. sant 1445 te. Feridun Kılıç. 9 'Yan hâkemleri; Tarık ve Şevki. B'n Fenerbahçe stadı: IŞ Saha komiseri: Adna nAkın. | Hilâl — Karagümrük A. Takımlart |ğ Saat 13 te. Hâkem Adnan Akın, .İ ; Fenerbahçe — İstanbulspor A- a İk kımları. Saat 14,b5. Hâkem Bürhan * İp, tak. Yan hâkemleri; Halit ve Salâhaddi” &, u1 h h ) f k; . Rapid Yunanistanda Beş müsabaka yapacak Atina, — (Hususi) — Avusturyanm Rapid klübü futbolcüleri cuma günü (bugün) Yunanistana muvasalat ede- ceklerdir. Yunanistan futbol fedrasyonu Rapid maçları için programı şu şekilde yap- mıştir; 25 Birincikânun Rapid - Pire muhteli- ti. 26 Birincikânun Rapid - Atina muh- teliti. 1 İkincikânun Rapid « Yunan millt takımı. 2 İkincikânun Rapid - Yu- nan millt takımı (revanş maçı) 6 İkin- cikânun Rapid - Selânik muhteliti. Yunan - Bulgar Futbol maçı Yunan ve Bulgar futbolcüleri arasın- da her sene tekrarlanmak ve biri Sot- yada, diğeri Atinada olmak üzere yapı- lacak olan iki müsabakayı da kazanan takıma verilmek için Atina beldiye reisi Koçea bir kupa koymuştur. Her iki memleketi birer muhtelit ta- kımın veyahut şampiyon klüplerinin temsil etmesi hakkında kat't bir karar verilmiş değildir. Bu müsabakaların kat'i şekli Yüunan ve Bulgar fedrasyonları ta- rafından tetkik edilmektedir, TP ” S A Yunanistan - Italy? ' altle.izm müsabakalâ' | İtalya atletizm federasyonu Yunan *0 Ht rasyonuna müracaat ederek ilkbahâ” © Ep iki memleket atletlerinin karşılaşmaS” teklif etmiştir. ; Yunan federasyonu — İtalyanlari — , teklifine henüz bir cevab vırmemiâdr'_' Macaristan h Portekiz Ve Millâ takımları N kânunsanide — |. kar şilaşıyorlar A y Macaristan ve Pörtekiz milli #7L Ç takımlarının karşılaşma tarihi tesbit | İi dilmiştir. Bu müsabakayı 9 Km% ; nide Lizbonda yapacak olan M a b millf on birlerini şöyle teşkil edi . dir: m | Sambo - Miklos, Biro - Gaf'”ğ Turn, Balok « Vinçe, Zenkeler; TUP — Saşi, Tiktoş. | Mesut bir nişanlant”, |, Eski maliye müfettişlerinden NUf p İN kanın kızı İclâl ile kıymetli geni j h den tüccardan Ahmet To VK Vefa İdman yürdü (B) takımı KâF e U Turing palas salonlarında - birçok ögr A, metli dostlarının huzurlariyle g 1 muştur. Gençlere sonsuz saadetler — TİZ, 4 i Di İ ş

Bu sayıdan diğer sayfalar: