Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
,-M Ş ruşlîı; İtmış sene | âmR altmış rakamını Dpar- 5 jıtruakln sayarsanız bir dakika. $ | Ün fazla zamanınızı İşgal et- n V -'l&te. ve bir de güne tahvil " Eözlerimiz, daha doğrusu O ÜM, © onu ne kadar uzun ve ni- iyr 'İll İki ayın sonunda elinize M : Sizce kıymetli bir şey varsa — |a 'ndisinde hasretinizi, iştiya. (h Tdireceğiniz bir sevgiliye -’ iİseniz artık bu müddet | hq“&r kadar uzar, gider! Ç lllîı artırmayı daha İleri götü- » - Vahidi kryasimiz altmış da- Altmış sene adını taktığımız hH Öden çıkılmaz bir çukura f ')q:annına kapılırız; altmış se- OŞ Mia, yaşanıla bitmez, tüken- , Seyler olur. Ü6 öyle değilmiş!.. Bu sabah J hdakı takvim yaprağı üzerinde 4 Hcikânun 937) tarihini gö- i ;ltmış yaşını bitirerek altmış ,;k bastığımı hatırladım ve _-)-ı Ben daha dün doğmamış ç ı h:h' his geçti!.. Üü Üde altmış senelik bir hayat ! "h:ı altmış saat, altmış dakika Şt Çezmiş dedim! Kim bilir han | hân bir “ân,, bile sayılmaya- h 8r “yok,, olmuş olmayacak B Ç I ht nihayet bir “yok,, da hulâ- | _ııe gölen zamanın İçine ne he- , h ", ne ıztıraplar, ne mahrumi lhe saadetler, ne arzular, ne | " ve neler, neler sığmış!.. Itmış senelik hâyatımın bir m“: ya dakikası asırlardan 20 ihtiyar “küre,, nin tercü- , “de neler yok! l | " lİn, hayatında ne gibi fevka- CÜK *" bulunursa bulunsun; biz- Onun üzerinde yaşamış olan ,, Adlar, herhalde benim nes- İj » TMüş olduklarını görmemiş- " &.l Yok olmasma ne kadar za- Ek, Tiğını bilemediğim bir alt- : W> İtinde bizim görüp geçirdik ,, iyar kürenin evvelki asır- y ö beşini, onunu dolduracak Üaf ve dalgalr! Halbuki bugü- asırlık gençliği o uzun h Ütler vakaları “tarih,, dediği- ah Batırı içinde okuyabilir. ı'*d: âltmış sene o kadar uzun : qk“ # * *& y Ödeki 24 Birincikânun 937 İ : hrsânedir yürüdüğüm hayat yo- h düm, baktım ve gördüm ki A mAd: bu satırları okuyan Ibeni bundan, yani altmış K ' Gklerdir. Ben o tebriklere İaadtmla şimdiden mukabele , İk lin bir, iki yaprağı ve bel- T kısa! u Sösteren yaprağı görünce ç Üm bile değil! M 'lan ömrümden dolayı teb- ! ltmış senclik ömrü geçir- B ' dim diyemem; | *ök; nezaman geçmiş o #elk yıllar şaştım; h ©bedel yastutalrm ey dostlar ' ben kabrime bir hatve daha $ yaklaştım! F b Hüseyin Rifat TÜ b | kyada ıclllk '4 dağında büyük İN ! . ögre toplanıyor 1 k::'îl(l'îuıuıl) — Şubat ayı * *.kür:zde bir Arıcılık kongresi î'“-'dir Trakyaniın hemen her i %"ı,cıî:ğı ihya eden general _ b:î” başkanlığında — yapıla- *B qm toplantıda arıcılığın daha DN İ inkişafı ve arıcı ustaları p u, ” Bibi çok önemli kararlar Ü Üy b Bi | Nşıîg:n evvel vilâyetlerimiz zi- Ün riyasetinde kaza ziraat " "!,nmf"—'-thk mütehassısı ve usta- K arıcılıkta emektar ama- | ' ,.:;n teşekkll edecek birkaç Acaktır. j ;M im da arıcılığa müsait kaza — “'Vlerin yerleri hazırlanacak Unuz; bu altmış dakikalık | Börür? Hele bu altmış gü- | Demokrasi - 4 k - ÜüZzere Bir Çekoslovak - Alman anlaşmasile : Almanya, Şimal denizinden Karadenize, Baltıktan Adalar denizine j Avrupayı bir kontrol çemberi İçine almış bulunacaktır Pr Paris Ingilterede efkâarı umumiye mi! kadar Moskovo ikiye ayrılmıştır: 1 — Harpten nefret edenler Harpte insan öldürmeği cinayet sayıyor ve İnsana kurşun atmı- yacağına dalr and içiyor. 2 — Harbe hazır olanlar Banlar, Muso.iniden bir tokat yiyince diğer yanağını uzâhn demokrasiden nefret ediyorlar, D imyada emniyet ve selâmeti tees |ESSENİNNSEMSEmMEMSSLNEESLINENENT UN SADA süs için ne zaman bir harp yapıl Yazan : mışsa asıl darbeyi yiyen demokrasi " v olmuştur. Ekseriya tıpkı korkak bir ğâ Jernon Bartıl ett tavşan gibi hareket eden İngiliz arsla- |Şi İngilterenin ı:.negh.ur SYESİ nın (x) tam sırası geldiği vakit — bir ; muharrirlerinden H denbire gene arslanlaştığını ve kendisi L:::::::mm için hazırlanan akıbeti kolay kolay ka- | , vi L n A Kalmağa başlıyorlar, Me- İngilterenin bugün aldılı vaziyetten Çekoslovakyanın Fransa ve Rusya adeta utanır, ilerimizden korkardık... —| . tesis ettiği dostluğu çekemiyenler Bugün İngilterenin el'an tavşarı va- ziyetinde kalması — bize gösteriyor ki dünyada hüküm süren siyasi kriz he- nüz bizi yakından tehdit etmiyor. (xx) Berlin ve Romada tecessüs eden mih- verin etrafındaki hareketin devri çıl- gin bir süratle arttıkça ortada bir mer- ve onu bozmağa çalışarılar pek çok. Bil- hassa Almanlar bu üç köşeli dostluktân pek kuskulanıyorlar. Almanya; Prag, ' Paris ve Moskova arasındaki bu anlaş- maktan geri durmayacaktır. Ö zaman bel kezden uzaklaşma istidadı ve kuyvveti ki de Çekoslovakya Alrr'ıanya ile uzlaş- vücuda gelecek yerde bu baş döndürü- | Mağı Rusya ve Frax:ısa ile olan dostlu- cü hareketin, bütün tabiat kantınları hi- | Buna tercih edecektir. O takdirde bir lâfına olarak etrafındakileri kendine | çoök iktizadi zorluklar ortadan kalkmış cezbettiğini görüyoruz. olacak, Çekoslovakyanın bağrında olan Portekiz ve belki de Franko İspan- Almanlar birdenbire samimi ve hakiki yası anti - komünist paktına iştirak birer vatandaş oluvereteklerdir. Çekös- etmek üzeredirler. Böylelikle Avru- | lovakva, en büyük korkusüu zail oldu- pada zahiren komünizme,esasında ise ğu için parasının mül_ıim bir. kısmını siyaset âleminde terakki ve inkişaf alâ- silâhlanmağa sarfetmiyecek, ona daha imi gösteren her şeye aleyhtar bir cep- | verimli sarf yerleri bulacaktır. he teessüs etmiş oluyor. Bu memleket Zaten Belçika, Polonya ve Yugos- leri şöyle bir gözden geçirelim: lavya bugün Fransadan hemen hemen Milletler Cemiyetinin kararlarına | ayrılmış gibidirler. Pek muhtemeldir ve tehditlerine rağmen muvaffakiyyet- ' bu demokrasi kavgasında Çekoslo- li bir harbi başarn İtalya; aradan on | vakya tek kaldığını günün birinde far- seneden az bir müddet geçmiş olması- | kedecek ve “Zararmım neresinden dönül- na rağmen ikinci bir Çin istilâsile meş | se kârdır,, diye düşünecektir. - Avrupa gul bulunan Japonya; halk kütlelerinin | demokrasinin en büyük rükünlerini teş | ilerlemesine karşı nefret ve korkularını | kil eden Büyük Britanya ve Farnsa İspanya patırdısına iştirakle meyi.na | kendilerini müdafaada bu kadar istek- | çıkaran Almanya ve Portekiz; yaban - | siz davranırlarken acaba başka devlet- erlardan topladığı tayyareler, tanklar leri müdafaa etmek akıllarına gele - ve toplarla kendi vatandaşlarını imha- | cek midir? j ya çalışan Franko! Bir Çekoslovakya — Almanya an- İşte emniyet yerine korku telkin e- | laşması, Almanya için ne büyük bir ni- den bir sürü devlet! met, onu göz diktiği gayelerine ulaş- Bugünkü dünya dertlerinin en mü- | tırmak için ne mükemmel bir fırsat himmi, bütün bu diktatörlerin ortaya | olacaktır! O zaman Almanya şimal çıkardıkları patırdı ve velvele değil, r asıl ona boyun büken dilini yutan de- mokrasidir. En fazla güvendiğimiz Ten TOH amca devletler bile faşist propagandasının ve sevğı" si mayı bozmak için elinden geleni yap - lzsnizinden Karadenize, Baltık denizir den Adalar denizine kadar - Avrupayı güzel bir kontrol çenberi içine almış bulunacaktır. Fakat Almanya gayelerine vasıl ol- duktan sonra acaba ortada Çekoslo- vakya baki kalacak mıdır? İşte bir su- al ki, üzerinde ehemmiyetle durmağa değer.... Almanya Avrupanın cenlibu şarki- sini âdeta müstemlekelesştirmek gay-- sini istihdaf ediyor. Bugün “Manda,, | vaziyetinde idare edilmiyen — İngiliz müstemlekelerine bu serbestinin veril- mesi için söylenip duran bir kısım İn- gilizler ataba buna ne derler? Demokrasi gitgide dünya siyase- tinde arka plânda kalmağa — başlıyor. Süratli bir takım cereyanların hâkim olduğu şu sıralarda demokrasinin kati ve seri kararlar — vermek hususundaki aczi onun belki de büsbütün ölmesine sebep olacaktır. ' Ferdin hürriyeti bir vakitler bir dindi. Bugün ise dinlerin söndüğü ya- hut da sönmemek için milyonlarca kur- ban verdiği bir devirdeyiz. Demokrasi, dünya emniyetine ve sulhuna hadim olabilecek çarelere baş vurmadıkça faşizmin inkişaf ve mu- vafafkryetinden şikâyet etmemelidir. Bugün İngilterede efkârı umumiye ikiye ayrılmış bulunuyor. Bir kısım halk harpten nefret edi- yor, harpte insan öldürmeği Linayet sayıyor ve insana kurşun atmryacağına dair antlar içiyor. Bir kısım da harbe hazır. — Hatta emperyalist gazetelere göre bunlar har- bi dört gözle bekliyorlar ve Sinyör Müusoliniden bir tokat yeyince — diğer yanağını uzatan demokrasiden nefret ediyorlar. Bu ikinci zümre kollektif sistemi terviç ediyor, milletler cemiye tine inanryor. Lâkin artık onların da , sabrr tükenmeğe başlamıştır. Onlar ha reket etmiyorlar ve benimsedikleri de- mokrasinin sürünmesini değil yaşama- sınır bekliyorlar. Onların asıl kızdıkla- rı, demokrasiye hücum eden diktatör- ler değil onu muhafaza etmiyen sözde ölmek Hiller Tarih diyor bi: Umumhaneciye Hamidinişan ! AYE budalalığı, rütbe ve ni- şan merakı Osman oğulları- nın saltanat sürdükleri devirlerde, müstevli bir illet halini almıştı. Ri- calden, ulemadan tutunuz da, en aşağı smıfa kadar herkes rütbe sahi- bi olmak, paye ve nişan İiçin, elinden geleni yapıyor, bunun için rüşvet bls le veriyordu. Osmanlı içtimat hayatında rütboe- nin, payenin büyük yeri olduğu için, rical, teşrifata çok ehemmiyet veri- lirdi, Rical, rütbe sahipleri kendile. rinden aşağı derecede rütbesi olan bir adamın, bir mecliste üst tarafta oturmalarına hiç tahammül etmez- lerdi, Kızarlar, bazan meclisi terk. edip giderler, bazıları da: — Senin rütben benimkinden aşa. gıdır. Bunun için, daha aşağıda otur man lâzım gelir. Şöyle aşağı git, otur. B Derlerdi. Bu mühim (!) noktaya ulema sr- nıfr daha ziyade ehemmiyet veriyor, sadrıâzamlardan, ricalden, vüzera. dan daha mutaassıp, daha titiz dav- ranryorlardı. Vlemanm, bu taassubhunu titizli. e- Devamı 11 incide Hüseyin Rüştü Tırpan demokratlardır.. Onlar korkak ve hodbin bir İngiltere için döğüşmekte bir mana bulmuyorlar, lâkin tömert, cesur ve âdil bir Britanya imparatorlu- ğu için kanlarını son damlasına kadar dökmekten çekinmiyeceklerdir. Birçoklarımızın içini kemiren — bir körku var: Hükümetin iştirak edeceği herhangi bir harb acaba döğüşülmeğe değer bir cidal midir? Medeniyet prensiplerini muhafaza için tanını feda etmekten ve can almak- tan çekinmiyecek olanlar, ticaret hır- siyle veya dünya haritasının üuzak bir köşesindeki müstemleke parçasını mu- hafaza için yapılacaşk bir savaşta parmaklarını bile krpırdatmıyacaklar- dır. Çünkü bütün bunlar tek bir İngi- liz neferinin bile hayatına değmiyecek kadar böş, saçma şeylerdir, (1) İnglliz armasındaki arslanı kastedi. ör. ğ (2) Bu makale Panay gemisi hâdisesin. den evvel yazılmışlır,