“ ü 3 409883 918 HP — *T0s9) YONE SO GERUKA TUT g9p — *OYOS U9 PAHMA TaysamM YIŞ SUYAR — 'U9SAAĞ YONM SSUYYOR — »dam SEM — 4 GRYUNAAĞ TUT YAYPEY SUM — Ş TORUMUNAİ TÇ daty SEM — dAYI PPUNUR SEMA — Zayı YAUN) SEM — © ü AYAY SAŞSAMYIŞ DUPR — “HSSAPİ YONL SOUYYAS UYÜ — 9998 OğTER T punaday vap Sğvi YOY — ZOJE Yün pundrğ wap 389 YO — 'OJRR tam punarg op aa YA — l Jey TaşsaMayYOŞ UPK — “YANA SAUYYDE UH BUT HOJBOMUYDR — »39 BEML — ÇURSSOĞAZ AE HAYYUY SEM — Ç UDERIİAİ K gagey SEA — V919 Hdge SEM — (2)8 Tass3 SUM — © Y e “MOPPOUYOS FO SUP paşaa SaNARÇ SKT — “TOPUNYOSAİ 30197 SEP OYLUY HYN HG — “UAYAYRADA PHOJU aYDEIĞŞ OYDSINAP Op PPOM ÇOT — TUSPURYERA TUOYU ayotade oyasınap “MUKLL SUP 3901431 UAP OYye SaMA 4 UYGADAS PpaTRULAL, sep SOW WOP Tey aA — GPRİTUKL Svp suyoyr wop gu3 M — 4PRİNUML SEP T9UNOY UWP I9 dOM — VE ©P I9K SUL — HPN OGPEKİŞ OYOSYNAP ANP IPLEYALAA SUr — “IyOya OYDUĞZ SAPEMAP SFP YHOYAADA I4 — ©L *TaAPyUYASAZ FOG SUP TVU JaP GKT — 0441 YUP TINUYAS 9p d199eY AY — TAPANIRDDA IYOŞU OYORAĞE DYDEYMAP hakkın var döstüum! Akademinin kapılarını kapayıp, sonra kendimi denize atmak- beyi : — MokKis! Aziz Kont! $iikranlarımı. — Canım şimdi bunu bırakın da, is- hu minj öğrenin, Onun İsmi... k Kont Molüs, birdenbire susuyor. 'Tereddüt ediyor. Trankavele merharnet ona bağlıyım ! dolu bir nazar atlediyor.. Öğrendiği bu isim, şeamet ve dehşet telkin eden isim- lerden biri mi acaba?.... ğ 'Tankavel ayni heyecanla ve hum- — Bu genç kızın adı Anals.dö Les- — Annals! Aman yarabi'm, ne gü- zel bir isim... Montaryol, dostum, yarın akşam döğüş var!... Ona hakaret eden Sen Priyak adında birisiyle döğüşece- |. | — siyor: ğiml.. Annais! Ahı., Azizim kont... — Şuhâlde? | ,, Molüs yavaşça mırıldandı: —— Evet isim güzel, Bu Sen Priyak'ı | tınıt bir felâket sarmıştır,. Gliblir nn KP LÜ l tekFE ğiîîîğâ vEĞİ İtlepİşİ gîğğ ll İŞELE SEk Dü Treitl GÜLER Gi ıgîğ- p FF î'ğğ ğğ? ; y Bi Dit Hiş hi p oryk EFE ifş - & Pştt İks tağ $ GÖDi Ce riçilieli İ ğâğğ%âğ%ğâ%îğğâ” iğ T =<%.'ag.'âğ E l ş;i**;?&:îş İşt HT li (B s.gıâğ.ğgaâf T; EBEE Şi TçFRE ığ z SöĞE .î%âgfîşş%!. , *ğğş İ elt Hi G Bi ' ! KKHRAMAN KIZ Anju'dan tanırım. Bu öyle bir. külhan- beyidir ki, sizi mükemmelen öldürebi- lir. Doğrusu yazık olur, — Kimdir bu adam?.. Pariste ne iş den, uzaktan preetiş ettiği, genç kızım görüyor?.. seyfediyor. — Bilmiyorum... Fakat odacım Ver düre sorun... Uzun müddet beraber ya- tadığı Sen Priyak hakkında, size kâfi derecede malümat verir.. Benim bildi. Bim bir gey varsa, o da, bu adamın sizi pek alâ öldürmesinin mümkün - ol. masıdır. Montaryol hidetle bağırıyor? — Canım gelsin de, görelim. — O kadar endişe etme Montaryel, gönlürü ferah tüt bakalım ne oluyor? Bu errada, kont Molls de, mutat tiddi tavriyle soruyor: SR Trankavel, matmazel d8 :ıqıf'ııvııeı.hnxvndhlı. öyle Trankavel, bir an gözlerini kapıyor, sonra, heyecanl: bir gesle murıldânıyor: j — Onu seviyorum! On gündür, ha. yatım alt üst olmuştur. Saatlerce onu bekliyorum, sonra, onu bir dakikatık, gey, ölü gibidir.. Kont artık het - şey bitmiştir. Ben hbütün mevcudiyetimle — Söylesenize... Bu ismi söyleyin #öylemezsiniz, — İşte söyliyeceğim şey Trankavel! Eğer Sen Priyak alçakça bir şekilde M“W'“WW kat! bir şekilde mahvedecek, Annais dö Lespar hürmet ve sadakate Jiyıktır. Düello üstadı heyeçanla sörünü ke- YÖONT V 801 ZIİSNAZOA ZISHAZDA YONVAYIY B Ş B AMAĞ * ğ ğ di $ H a E'ğsı DeD ğğşhşgâıî illi şiî isli izîıâ B ssds -”ğğ; _—Ü"Mm_h" yu : Ü ni geçen derste vermiştik, Bu dersimizde 13 üncü egzen — Geçen dersteki vasifelerin yapılmış şekilleri: sizimize geçmeden evvel geçen derstekilerin yapılmış pıı killerini görelim: “Aşağıdaki fillleri kullanarak onlardan — sonra verdiği. miz cümlelerin beş samanımı yazın: vt nımıyordu, bunun ne olduğunu bilmek istedi ve sordu$ |— — Şeytan, bu nedir, buraya ne ekiyorsun? a viT —İ— Çevrilecek olan almanca parçanın türkçesi şudur: TÜTÜN £ 3raae Tütünü evvelâ şeytan buldu ve hiçbir insan bu nebai —— Günün birinde bir köylü şeytanın büyük bir toprak — parçasına bir şeyler ektiğini gördü. Köylü bu nebalı taa tim iamini bilmiyordu. Karaszam| — Öyle mi? Bür hHahme girkgşellsai ölye Die — lag — gelegen Obstbâume wachsen im Garten, 6 — Die Kinder laufen wüm — wusch — gewaschen 1 — Wir tragen im Winter cinen Mantel, 2 — Er nimmt das Geld aus der Kasse. 3 — Was sichst du in dem finden — fand — gefunden wachsen — wucha — gewachsen Taufen — lief — gelaufen schlafen — sehlief — geschlafen fahren — fuhr — gefahren Wasser? 4 — Teh find cin sehönes Mesaser, 5 — uf der Wicse, 7 — Ble llogt aüf der Sofa, 8 — Die Frau awönehi, di Wüache, © — Der Wanderer sehlâft untar dem Yanmn. 19 — Yeh fahre tüglüdh mit dem Fingesig. — KAHRAMAN KİZ e t Montaryolla Trankavel ürperiyor- lar. Ayni sakin ve son derece mütesir sesiyle, Kont dö Molüs devam ediyor: — Bu genç kir felâkete doğru ko- şuyor, Sizi de oraya sürükliyecektir. Bu cidden çok yaztk olur... Montaryol, dişleri arasınan, korkunç sararmış olduğu halde: — Öyle olsun, Kont, diyor! Mukad- deratıma meydan — okuyorum!... Fakat göreceksiniz ki, beni öyle kolay kölay öldüremezler. Ne de olsa, düelle mual- limiyiz ve bir hayli insan haşladık! Öy- le kolay yutulur bir Tokma değiliz de- Bil mi Montaryol? Ve Montaryol âdeta kükret gibi bağırıyor: Öyle kolay yutülur bir Jok- ma değiliz! İstiyenler çıksın kargımıza. n RİŞLİYÖNÜN MEKTUBU Gecedir... Biribiri ardına, Paris çan- Tarı, çatlak ve tannan seslerini karıştıra rak, saat onu çalıyor. Hler taraf karan. 1rk içindedir; yalnız birkaç rahibin kü. derin bir süküt var, yalnız urak ve ten- ha küçük sokakların bazılarında, taar- Tuza uğıryan birkaç insan, boşu bozuna imdat çağırıyorlar; herkes uyuyor, yal Tuz Gç İkametgâhın, içinde şimdi anlı. yözağımız sahneler, hayat ve - faaliyet var, Bu sahnelerden birincisi, Kardinal Rişliyönün, Ruayal meydanındaki ika- metgâhında, ikincisi Annais dö Lespa. rın, Kurto sokağındaki evinde, üçüncü. sü de, biraz sonra düello üstadı Tran- kavelin, kalfası Montaryol ve garip dostu Kont dö Molüs'ün toplanacakla- * rı, Bon - Anfan sokağındaki akademi- de cereyan etmektedir. p a e e L » * , . * y Rual meydaaındaki muazzam ika- Metgâhta, duvarları kıpkırmızı renk” te zengin kumaşlarla örtülü ve çerçe- veleri arasında kılıçlar, tabancalar, tü fekler kamalar ve enya: türlü silâhlar parltyân tablolarla süslentmiş, büyük bir mesal odası; bir tek dinf heykel vt - tablo yok... Burası Kardinalin kabul salonudur... İnsanları öldüren emirler, Fransayı boğan ve kana boyayan kâr nunlar, Avrupayı dehşet içinde bıra* Kan tehditler, hep bu kıpkırmızı odü* | — dan çıkar.. O gün, Annais dö Lespaf'f bulmak İçlü, peşine takıları casuslar dâ | buradan fırlamışlardı. Bu işi bitirdikten sonra, genç kırıni ertesi günü kehdisine teslim — edilece” ginden katiyetle emin bulunan, Rişliyö, kendisini tektar gürür ve aşk — hülyat içine terketmiştir. Sabahki — merasim kendisi için iki zaferle net):elenmişti? Kral onun önünde eğilmiş, kraliçe A? d'Otriş, ilk defa olarak ona — gülümse mişt!... Şimdi, gecenin bu saatinde, RisliyÖ bir masanın önünde — oturmuştur. BÜ , masanın'üzerinde, bizzat yazdığı Ve bel ki on defa okuduğu — bir mektup VEf Karşısında, bir koltuğa oturmuş ve F” ip elbisesi giymiş bir ihtiyar b :e bu ihtiyar, masa üzerinde duran tuba, ihtivaettiğicesarı! delmnk ÜY yormuş gibi, keskin bir nazar yor; bu ihtiyar adam, Kardinal Bişliyö nün müşaviri, rahip — mükaddes l't; Jozefdir. Bu ihtiyar sayanı hayret ” simadır | Rişliyö ile ıı?ıl'ld peder .:::_ * Üç saattenberi, bir tek kelime söyll F” — den, karşı karşıya oturuyorlar. 2A | Her sabal, yüzlerce mektubu W;, söyliyerek yazdıran Kardinal, bü gaatini, bu sekiz satırlık mektubu YİLi mağa hasretmiştir! Nihayet bu iş bitmiştir, Rişliyö başını hıdmd!:'â_ Çehresi gararmıştır. Heyecanlı ve Hidir. o , - O,zaman, peder Jozef, ağır .ki:;'“ kelimelerin her birine ayrı ayrı vererek göyle diyor: