"'(:e');ı. İŞ hayatma atılacağımı h"“ıu adırm atmış olacaktım. Ona &o ı:îğı-':nnktı bir maksadım var. r kızdi. Birdenbire söyle - Unsaydım, pek ihtimal verme - teltkki lr_ıı olabilirdi. İşi chemmiyetli kat'ı uı;“'liı'ni anlatmak, kararımın ""Lun le*;i“ l.unııuni aşılayabilmek, Terı den ak üstünde konuşulacak şey. Gükh, i Ent anlatmak'a kebil ola- %lıııqm_ her renkten, her çeşitten Etçiyordu. Bunlardan bazılarının h”'khmn ne işle u['rııuklınm ko- BazılarışıRmak kabil oluyordu. Fakat - Bunlar ne tüccara, ne komis &. Ne memura, benziyorlardı. İkçi mi: "'"h».,î'"'“"“ Belki.. Yoöksa tüccara, hala, İi Mya, memura benzemedikleri hi tınıftan miydilar? Gene bel . 4:;' U tabaha kadar muharrirken şim- n birisi olamaz —rydım?, Kim '%.ı_”'“li ki işte yammdan, başr ö - %'ü_ dalgin geçen şu adam düne ka , hük SAT değildi de şimdi komisyoncu- G MDdtdir? Gene kim temin eder : ihtiyar düne kadar memur de- Yaştahdidi yüzünden, bugün :’:q"“"":,mhn ve bir iş peşin. ten M’:* Güğüncelerle kendimi, hakika- “ Bunu #rayanım hüviyetine sarmıya A 'msemeye çalışryordum. "'q;:f:"n beni gene dalgın halimde "';lns'“'“rnmm.hıhnm Gn VPRc kumrusu gibi düşünüp kz> ün. Yoksa evleniyor musun SE b ""ııeıı düşünür mü? bi ** Bileyim ben, .Nen var öyley . y.ğ'l'."l'med'im. Kolundan yakala- e ğ Yeceğiz, * dedi., Gitme.. Azıcık bekle- zi Bu , TÜrsün. "'q_ ,::'d' taş merdivenlerte genç hbu' Mavi görlü mütenasip en . &; Böründü. (N.) bana dön - 5 8aj Teyi (F;u- dedi, arkadaştmın kızkar - ğ e| Yİ tanrtayım. — Mep l d beni tanıttı: Eüğmi Fep arkadaşım Neriman., a ( Uzatarak bana uzanan eli sık. ) d)' devam etti: Kendiil Bügün çalışmıya baş- “"'hı:,m' bizim şirkete alacağız.. Si ş Ğ :::îloluhhn mı 2 biş tü 3 $ ı:)u::î"'llu bir devlet kuşunun :'5& Olar ” başına konmuş olmas'na ım"h"m Gaktan doğan bir Üzüntü ile S N, Düi ne bahtiyarlık., Ö tm. .V & Si "'"_'“m vantıyarlık . Amrra kız t Aydar, ledi.. Değil mi F.? Belki "ibşq;n""i baş vurmadığımız yer d - Dürüse bir yer bulamamıştık.. Yerin, yi “TMeni kızı vardi. Evlendi.. Siy YN Tizim oldu. Kismet F. nin (N -) 3 e .' fikrimi söylememekte israr e- “ta yandım. Belki Ce şimdi bu n î:;"'-'le Şirkete ben gider ve *Hnrya başlayabilirdim.. İ ŞörenereLeşe venEESETTACENEREEARELECEAAEcERER LA RARSAKASAa P Röportajı yapan: ; Neriman LA vesmereser Bemerm e ee sesseseecei — İş güç mü bulunuyor, diye sor . düm. . F. Susuyor. Mütemadiyen N, ko- nuşuyordu: — Bu da lâf mr? Tabil güç., Hele yü- Bir işçi gibi fabrikada çalıştım; hizmetçilik yaptım ! Istersen dakikada bin kelime yaz Çirkin misin ? Nafile uğraşma, daktilo olamazsın ! Ark"âdasım (N...), beni dalgın halimde yakaladı: Arpacı kumrusu gibi düşünüyorsun! Yoksa evleniyor musun kız ! —3 zün gözün düzgün olmadı mı daktiloluk arama.. İş var amma işte Ööylesi. İyi yer bulmak mı? Bu büyük bir bahtiyar. lrk.. Ben bugün yerimden ayrılsambir başka yerde dünyada çalışımam. (Neden?) diye sormadım. Zaten sorma- ya da lüzum yoktur. İki üç kelime ile biraz önce anlatıvermişti. K li İi | Cevapları veren: PROFESOR SANERK Grafoloji ve Grafometri mütehassı sı ÜTÜN tafsilâtile karakterinizi; meziyet ve kusurlarınızı; aizi hayrete — düşürecek B kadar Vazih ve sarih olarak hususiyet lerinizi; tuttuğunuz veya düşüadüğünüz işte muvaffak olup OlMuyacağınızı; nihayet beş farkla yaşınızı — size söyliyebilirim. Bana bir gazeteden, bir kitaptan veya aklınızdan yazacağınız dört satırlık yazıyı: son aylardaki imtalarınızdan ikisini gönde riniz, Tetkiklerin çok esaslı yapılmasını istediğiniz takdirde sağ elinizle — yazdığınız dört satırı, eynı yazının s0l elinizle ya elmışını; baş ve şahadet parmaklarınızın bir kâğıt üzerindeki izlerini; sağ elinizi kâ gıt üzerine koyarak bir kurgun kalemle elini. zin kâğıda çıkaracağınız resini; muh telif tarihlerdeki Imzalarınızı, — yazınız sağ € le kaç dakikada, go! ile kaç dakikada yazdığınızı; Girseklerinizden — bileklerinize Kâdar kaç santim olduğunu — ilâve edi niz. Kızmizı vereceğiniz — delikantınm, tanıdıklarınızın, dostlarınızın, — nişaninız, iş ortağınızın Ga seciyesini, hususiyetlerini, bize imzalarını ve herbangi bir yazısından dört matır yazıyı gönderirseniz size söyli yebilirim. Kendilerine cevap verdiklerim, cevaplar hakkımdaki mütalealarını — — icabında neşredilmek üÜzere — sarih adreslerile yazabilirler. Gelen mektuplarda, hir kâğıda muhtalif kimselerin yazı yazıp imza attıklarını görüyorum. Herkes ayrı ayrı kâğıt. lara yazmalıdır. K. P. T. Ankara — Örta yaşlı, esas itiba. rile iyi bir zat. En büyük kusurunuz; itiya da fazla kıymet vermek yani ancak alıştık larınız üzerinde durmekta, buna Tuhen — oldukça — muhafazakâr oluşunuz — da flâve edilebilir. Size fazla külfet ve zahmeti mu- cp olmuyacak yentlikleri kabulde tereddüt etmediğiniz halde biraz zahmet veya emek tatiyon husuşlarda müteredditsiniz. Halbuk! kendi bakkınızda verdiğiniz hüküm tama- men böyle değildir. Şaharmnızı bitaraf bir göz le tetkik odiniz, vardığım hilkmün doğrulu. gunü derhal kabul ve tasdik edeceksiniz. Kararlarmız ve hükümlerinizde barici te- sirlere fazla kapılmakta olduğunuz için Ay- ni şey baklaığdak! karar va bükümleriniz zaman Zaman Geğişebilmektedir. — Manevi benliğinize tam bir tecantis ve Istiklâl ver- mek suretile, hayatta daha fazla muvaffak olmanız münkündür. Samimlsiniz, iyiliği seversiniz. Eğer yazı- nızm en altındaki imza, em sön İmzalarınız dan hiri ise bu takdirda son 7.8 sene İçinde hirkaç sıkmtdı ve mühim hüdise tle kargı- yaştığınız, bunlardan Üzülerek — çıktığınıza hükmetmek İcap eder. Eğter en alttaki tmza, daha evvelki imzalarınızdan biri ise be tak dirde başka türlü düşünmek HMazrmdır. Size en büyük tavsiye: Mütereddit — olmamunız. Kararlarınızda harlet tesirlerden uzak kaâl. manız, yalnız alışkanlığın tesirile değil, da h& fazla zihni muhakemelerinizin, — tesirine tabi olmanızdır. Siz, her alışmadığınız şeye tereddüt (e başladığımız için birçok fırsatlar G4 bem geç hüreket ediyor ve bem de her yeni şeye Adeta istemiyerek başlıyor ve fa- Kat başladıktan ve alıştıktan sonra da İşe enerli Vle devam ediyorsunuz. Halbuki her faydalı ve fakat yeniye istiyerek ve kuvvet Te başlamak ve buzu muvalfakiyetle başar mak elinizdedir. Birde bu yolu tecribe edi. niz ve bu mütalealarımız bakkındaki kanaat Terinizi, yazınız. .. * #74.K.K.M. A, K — Yazmızı ve imzanızı tetkik ettim. Her ikisinden çıkân bası ne. ticeler yekdiğerini tutmıyor. Bundan şu an. Tavr'abilir; Yazınız tam görmal yazınız de. Pidir. Yani — yazı özenerek — yüzılmiştir. Halbuki yazıdan en doğrü Beticelerin alma. bilmesi için bumun her zamanki (yani husu. &1 bir dikkat sarfedilmeden yazılmış) yazı olması şarttır. En iyisi evvelce yazdığınız yazdardan birkaç satır gösdermenizdir. Kınıkkanıt . Babaeski — Kırıkkanat soy Admır ise, gazetede neşredilmek ve yalnız | alzin tarafınızdan anlaşılmak üzare herhan. Ki bir işaret bildiriniz. Bundan müada, bay K.A.E. 21 — Yazdığınız muhtelif imza. larmızdan her birinin hangi zamana ait ol. duğunu göstermeniz icap eder. İmzalarınızın değişmesini tarih itibarile tesbit etmedikçe bunlar üzerinde icap eden tahlilleri tam aa. betle yapmak mÜMkün değildir. Bir de eski izm3alarınızın bugün süre'lerini gıkarıp yollamak yerine bu eski İmzaların hakixi asıllarını göndermeniz Jazmıdır. Bek. lemekteyim. v Te GALATA 2 B.20.3.D — Kırk yaşların. Ga, ince yapılı bir zat.. Yazımızdan neşe akı. yor. Hayatınızda sizi çok memnun eden bir hâdisenin henüz kaybolmamış tasizleri ara. sında bulunuyorsunuz. Neşenizin — sebebi, daha fazta maddi görünüyor. İhtimal yaptığı nIz bir işten KAf bi para kazanmış bulunu. yorsunuz. Masmafih, en büyük ihtimal şu. dür: Vaktile kaybeltiğiniz — bir parayı her türlü ümit ve kesap barici tekrar bulmanız YADİ tahsilinden ümitinizi kestiğiniz bir para YA kavuşmanızdır. Şimdi S20 en milhim tav Biya: bu parayı İyi kullanınız ve kultanırkan dikkatli olmanızdır. Tabisten tenbdel olduğu NUZ ve bir işi sonuna kadar kuvet ve gesaret de takip edemediğiniz için elinize Keçen bu parâadan iyice istifade etmeniz Muvafık olur, Her geyden evvel, parayı nerede Ve ne suret le kullanacağınızı — €n inoo — belerrüntma kadar — tetkik etmeli ve bu tetkiki yapın. caya kadar da parayı elinizde ve cebinizda tutmayarak bankaya vermelisiniz. Bu yazı Jarım hakkındaki mütalcanızı — beklemekte. yim. .. . Aksaray x. — Genç bir yaş. aağlam ya. Pdi bir bünye, Dikaktle yapmak istodiği iş. lerde dikkataiz. Yanl dikkatini — teforrilata sarfottiği için işin esasında KAZI dikkat ede miyen — Güşündüğü şeyi yaptım — zanneden bir karakter. Biraz umutkanlık, ve ihmalci. Hik de var, İşten biraz çabuk usanmak, uzun Sürecek bir geyde devam edemamek de ya. Znızın tafiilinden anlaşılıyor. — Maamafih Tuhi meziyetleriniz, — yenilecek bazı milşkül lerden sonra — muvaffakiyetler vaadediyor. İntizama daha fazla alışmanız da şayanı tav siyedir. Yiyecek hususunda dikkatli ve ihti. yatlı olmanız da mühimdir. ve şehadet parmaklarınızın izleri — yerine bunların şekillerini göndermişsiniz. Halbuki bunların mürekkeple kâğıt üzerine çızarıl. mıiş izleri Tazımdır. hatırası Bir bahar Yazan : Leman Karamanoğlu — Geçen kısmın hülâsası — Naciye, güzel ve çok ciddi — bir genç kazdır. Üç senedenberi çalıştığı mücasene de büro arkadaşlarının hürmetini ve sev gisini kazanmıştır. Büroya şef tayin odi len güzel gözlü Namık, Naciyenin kalbi. ne girmiş ve zaptetmiştir. Doatlulr çok ı çabuk ilerlemiş, bir aşka dönmüştür. Na ciye, bir bahar günü, ilk defa olarak Na- mıkla beraber Adaya - gideceklerdir... O #abah, büyük annesinin yanma giren Na- ciyeye, ihtiyar kadın, gençliğinin bedbaht bir devresini anlatmaktadır: - Bir bahar Bünüsde bahçede bir delikanir e karşı- laşmıştır.. ... Tam tutacağım anda, duvarın öbür tarafından uzanan bir erkek eli, onu benden evvel yakaladı. Fena halde kızmıştım. Kelebeği yakalryan elin sa hibi, çiçekli dalların arasımdan başı- n uzattı. Kıvırcık saçlarına erguvan yaprakları dökülmüş, sağ yanağı dal- daki bir dikenle çizilmiş, cesur ve gü- zel bir baştı. Gözleri garib bir ışık- Ia parlıyordu. Kelebeği bana uzatarak *“buyurun” dedi. Fakat, galiba geç kalacaksın. İster- sen nihayetini yarın anlatayım. Bana bir az su ver boğazım kurudu. Naciye hikkyeyi dikkatle dinleme- ye başlamıştı. Suyu verirken: — Hayır, büyük anne - dedi - daha on dakikam var. Devam et. — Ne diyordum... Erguvan ağacı- nın dalları arasından karşıma çıkan aşka, yaşımın bütün hızıyla gönül bağladım. Her akşam, türlü hilelerle bahçeye fırlryor ve Memduhun kolla- rı arasına atılıyordum. Biribirimizle evlenmeye karar vermiştik. Bir gün bana: “Mademki evleneceğiz, ne olur, bir gün beraber uzakça bir yere Bidip, rahat, rahat konuşalım.., dedi. Yine böyle güzel bir günde bir hileyle annemden izni kopardım, Memduhların uzakça bir yerdeki bos- tanlarına gittik, Bahar, çiçek, aşk hepsi vardı. Tabiatın karşısında biri. birimizin olduk. O gün bir sarhoş gibi eve döndüm, Günler hep ayni güzellikte geçiyordu. Sabırsızlıkla Memduhun mektepten mezun olacağı günü bekliyordum. Erguvanlar çiçeklerini dökmeye baş lamıştı. Nedense ben bu çiçeklerin hiç dökülmemesini, ve Memduhun, dalma © pembe yaprakların arasından görün mesini istiyordum. Ağacı tamamiyle çiçeksiz gördüğüm gün uzun, uzun ağ- ladım, Baharla beraber Memduhun benden kaçacağından — korkuyordum galiba, Bir gün bana, gimdi sahte olduğuna Yeni neşriyat Çocuk ve Ana *Çocuk,, dergisinin 62 incl sayısı — çıktı. Çocuk Esirgeme Kurumunun hiçbir kâr dü güncesi olmadan ve serf yavrularımızın aku ma (htiyacını pedagojinin en son sistemleri me uygün bir Sürelte tatmin etmek kaydile gıkardığı bu derginin her nüsha daha mü kemmel bir gekil almakta olduğunu memnu niyetle görmekteyiz. — Kurumun bu neşriya tınt bütün çocuklarımıza tavsiye — ederken milelere hitap edecek olan “Ana, laminde bir derginin de kurum tarafından yakında gıkardacağını bütün çocuk — anne ve baha larına müjdeleriz. Pamuk için gizl! harp Bütün dünya İlsanlarına tercüme edilmiş olan bu mühim eser Hasan Erdinç tarafın dan dilimize çevrilmiş ve muallim — Ahmet Halit kitap evi tarafından — bastırılmıştır. Esere ayrıca tize ait parçalar lâve edilmiş tir. Ateşten gömlek Halide Edibin Sakarya ordumuna ithaf et tiği bu romanı ikinci defa basıldı. Muallim Ahmet Halit kitap evinin çıkardığı bu eseri herkkes okumalıdır. Yolpalas cinayeti Halide Edibin en son ve küçük bir roma nıdır. A__huct Halit kttap evi baamıştır. Öğretmen not defteri İlkokul öğretmenleri için yapılan bu def ter en son program değişikliğine göre harır lanmış, maarif müfettişi Mansur 'Tekin tara fmdan tetkik ve tansim edikdikten söhra ba sılmıştır. Öğretmenler için çok — kolaylığı, birçok faydalı tavsiyeleri havi olan bu def ter Muallim Ahmet Halit kitap evindedir. kani bulunduğum titrek bir sesle, ai- lesinin icbariyle mektupçuların kızıy- la nişanlandığını haber verdi. Dilim tutuldu. Sanki karnımda büyümekte olan aşkımızın eserinden bile bahse- demedim. Deli gibi eve döndüm, an- nemin dizlerine kapanarak her şeyi itiraf ettim. Babam devrine göre, a- çık fikirli bir adamdı. Beni koğmadı döğmedi. Yalnız, evimize bir matem havası inmişti,. Karayel fırtınaları pancurlarımızı sarsmıya başladığı mevsimde acısımı içime sindirerek, bağırmaktan korka- rak, titriyerek, kuytu bir odanm i- içnde, anneciğini dünyaya getirdim. On beş yirmi gün sonra soğuk bir ak- şamda beni çocuğumla beraber bir a- rabaya bindirdiler ve, Adapazarında oturan teyzeme güönderdiler. Orada herkese dul olduğum söylendi ve Pa- kizeciğim yaşını doldurmadan, babam beni, kendi yaşında bir adamla evlen- dirdi. Neye ağlıyorsun Naciye? Haydi ba- na biraz daha su ver, Bilmem neden böyle güzel bir günde sana bunları anlattım. Genç kızlara bakarken içim titrer, Allah onları, saçlarına erguvan yaprakları dökülmüş, yüzü bir diken- le sıyrılmış, cesur — bakışlı gençlerle karşılaştırmasın diye dua ederim. Haydi, vakit geçiyar. Sonra arka « daşların seni beklemeden giderler, Naciye gözyaşları ile bozulan rimel- lerinin yakmıya başladığı gözlerini uğuşturarak: — Hayır, büyük anne, gitmiyece « ğim - dedi - Onlara beni fazla bekle- memolerini söylemiştim. Çoktan git- mişlerdir. Sonra, zaptedemediği hıçkırıklarla ağlıyarak, başmız büyük annesinin e- tekleri arasına sakladı. Leman Karamanoğlu Uuğrsuz elmas Mavi elmas uğursuzluğiyle meşhur » dur, Hindistanda bir mabette bulunu . yordu. (Jan Taverniye) adir bir Fran- sız, taşı çaldı, Avrupaya getirdi. Fakat, az sonra kurtlar tarafınılan parçalandı, öldü. 14 üncü Lul, taşı satın aldı, gözdesi Madam (Montepan) a hediye etti. Ve : ıü;:n;. sonra da kendisinden soğu . u. Başka gözdelerle di kalkmıya başhlir üşüp Mavi elmas, 16 me: Luinin eline geç ti O da idam olundu. Karıer Mari An. tuvanet de keza.. . Mavi elmas, bir çok elden geçti ve hepsine felâket getirdi: (Jak Kolot) çıldırdı, kendini öldür « dü. . (Prens Yuvan) Rus ihtilâlcileri ta . rafından katlolundu, Lord Hop, karısım: kaybedince Mavi elması hemen bir kuyumcuya sattı. Ku- yumcu, taşr alıp dükkânına gelirken o. tomobille bir uçuruma yuvarlandı, öldü. Selim Necip adlı bir elmas tüccarı ta- şa elini sürdüğü gün nehirde boğuldu. Taşr çalmak istiyen bir hırsız, zabıta kurşuniyle öldü. Bu meşum taşın sor sahibi banker (Simon Frank) feci bir akibete uğrama mış, fakat iflâs etmiştir. HABER AKŞAM POSTASI İDAREB Evİ; Istanbul Ankara Caddesi Posta kutasa: İstanbul 214 “Sahibi ve Neşriyat*Müdürü; Hasan Rasim Us B .n_ıv r_ı_'ı Matdaası B a eeti