SRYLAPRETOS W 97T 1U Çorzökşınsun) Ayras e. 00 MLTUZE PÖY OD0 ÇOZALIYONDRA #zreke ddt Supdür 03 (A Somdu Fo ÇUŞEA) Tünvüre öçgelern ÇARARLSA) OPOAAP arodvdEmMdU M Jım_ “RE “UPURA TURNUN 2OUAÇİI KOĞUYA WYÖŞ SORANH O — 1$E ZörEpeapuorr OPULLALAYGOĞ “HPNGEN KONLOİ Jazıg JaNG (ePIRİ *oB ziğeruytu wa) prayKağ maKeğ aymıp Usda3 epıok Tari izedek 30 ağatımun Yrey SPpurlaf A UT MSRPIĞE “TEÇCUNO gUUU “UPULLAZI UÇUSNANIO IYET ALAY ÖPLEYAĞ AA SxTİ SA AApayTesıan "ABA USTOAJRAYI OzaKm 1013 n3Npyo xedna UR3Na “Mwa Jöydak UTUOP ŞOKY NEENLU,, 'BA “o9maığa TPEKEY 2003 PyaPUN PURT S9 Y, UTURAPUO'I “dAKLEM, 3ÖSK US TER INO YŞ NOĞ HAYENDREK HOAŞ — “aapnznon V3 'gigey 'asnounuos NŞ NLUNY VUNYEN 189 YNSPGOYO AYG VAA YONTULG OAÂYEYEY BAA ÜĞELE Ii 'ONUŞ FEş U2 GRş yaNMUYpO APNZ AŞ PN UPULA YAK KAPUOYT erdosd 8) J0 (ay SOJUUU) SUOfPOS Y dücüf ÇÜŞMEŞ9E) UMUAPD BaoyuYDAdE X9 Ç33M2)P439) Popusayye are sönyoyetı Surxoğ yuvydodünı pus SUMOY AÖJEÇ OYT UÇ Kırepadsa reyndod Ca eç Supcori “dayınma pee Tümyüet 3U3 Suung “PPELJ “İPDULARLOY BŞ YZ0 TRNOYJUU TVRLİ OY) 3NA Tepıs-Knanco aşoya a) J0 ğ TEPOS ow O wed yuuylodumr Koi & Keyd pur spınsıp Ka “unco d3 UŞ Sızode TPRIİ a) arE ÇIND KYNY) Zarjunıy xoj SAWIVİ pur EplOdE Ayeruado J0 aa0| HOY Payyun are “(İHas 00R4) yezdağaLIR. POOMİ-ARIĞY 19011 d OZ UUt “YOM Çezvaoğmu — U9) YENGUMU 3H3 WaOAJ “eseyp) KdaAd J0 pue fav) Bupooys az durdu. Bir köşeye karlar gitti. Ora, Gan bir gey alarak mantosunun altına Bakladı ve tekrar yürümeyo başladı. Birkaç adım atar atmâz bir duvara $arptı, bunu da diğer duvarlar gibi i. terek-açtı. Öbür tarafa gi'ikten son- Ta duvar arkaşından kapandı, Şövalye dar bir korldorda — bulunuyordu. Bu. Tada da on adım kadar yürüdü ve tekrar bir duvara teşadüf etti. Bu du- Varda gözle görülmiyecik bir kapı Vardı, Şöyalye bunu da açtı. Mantosu. Rün altında sakladığı şeyi çıkardı; bu bir fonerdi. Çakmağmı cakarak he Men yaktı ve içeri girdi, Burası da kü Sük bir mahzendi. Burıda kırık bir, kaç sandıkla kullanılmıyacak - birçok ületler vardı. Kapının tam karşısında, KI merdivenden de Üst kata çıkılıyor. du. Zaten bu mahzende küçük bir ne. fes deliği bile yoktu. Pardayan, mer. divene yürüdü. Sol taraftaki duvara gitti. Bu duvarın Üzerine fene. :n aydınlığını akzettirdi ve mırıldan. — Manastır şu tstikamettedir. Efter - Rldanmıyorsam, Paustanın dab ü ta « Tüftan gelmesi lâzımdır. Ben ne ahmak buraya belki yirmi defa gel, dim de bir defa bile gu duvarı yakın. dan tetkik etmemiştim. b Omuzlarını silkti: — — Evet, fakat gü düvurı tetkki et. ğ ApEERşEER « GEERE HEHR ' GİRDEE | " şğîğğğeî[ ğ DB | HH A HK l A Hiş d Hıpiz âğğ e xj K H Z pT .- | Bi h 404 PARDAYANIN RIZT ——— —— — —— ei Do K —————LM mek için wevvelden şüphelenmek icah ederdi. Halbuki bana bu şüpheyi ve . Ten Faustanın mektubudar. Zihnimi Alt zt etmekte ne mana var ki? Biraz Bonra Fausta, bu kapımın ne tarafta olduğunu ve nasıl açıldığını bana gös, * | terecek değil mı sanki? Fakat ya gim. diye kadar geldiyse? İşte © vakit bü. tün işlerim bozulur. Şövalye Tümbasını söndürdü. Yine Mantosunun altına soktu ve Ayağını merdivenin ilk banamağına bastı, yu. karı çıkmıya başladı. lün küçük hir çıtırtı bile çıkarmamaya çalışıyordu. Yükseldikçe yukardan hafif bir «lya görmeye başlayınca şöyle düşündü: —İik mahzenin kapısı açık olacak, Pilhakika, merdivenin yukarsında apacık büyük biy kapt vardı. Bu kapı meçeden mamuldü. Burası eski mah . zenin iki misli büyüktü ve üçe bölün. müştü, Tepeden aydınlık alan bu yer. de köylülere mahsus bir sürü âlât vardı. Gerek bu mahzen, gerekse a) . tındaki, Faustanın, Pardayanı davet ettiği giftliğe aitti. Mahzenin altında çif'liğin alt katma çıkan bir merdi , ven görülüyordu. Pardayan bu merdi. vene doğru yürüdü. Ve yine ihtiyatla gıkıarya bazladı. İkinci merdivenin yuharsındaki kapı birincisi gibi açık olaşak ki, hem ziya fazlalaşıyor, hem de birtakım adamların könuştukları duyuluyordu. Filhakika kapı apaçıktı. Pardayan, ihtiyatı ziyadeleştirenek meveudiyoti. ni bildirmeksizin merdivenin yukar . sındaki sahanlığa kadar çıktı. Orada dwsriya dikkatle bakmıya buşladı. Burası fa'yir bir kölü kulübesiydi. Or. ta yerde temiz, fakat rendesiz bir ma. Sa duruyordu. Bu masanın — Üzerinde ZISÜAZOM HOZLİLÜNIE Zisüdâbü HOZL1110N1 GUL AŞti DÜ T h. gl K İRLK G 3âggşğ3 u İ BH HK İhdi yeSEE | ğğğğğ ilalillik ğgş İ : AA iş Yidin D gip $ 3) DD ERN çdik G g yi S Yüsta siddtar C1 $ . R & â — Aman mösyö, benim masrafım o , rad getirdiğini bana söylersiniz. Şim. kadar ehemmiyetsizdir ki, söylenmez | dilik yüz pistol alınız, emin olunuz ki, İ BİZe bile. Pardayan ciddiyetle sözüne devam dür: , — Alffedersiniz. Burada biz bir ne. vi girket kurmuşuzdur. Binaenaleyh hesapları da açık ve namusluca tut . Talıyız. Herkes kendi hakkını almalı, dır, Nekadar para sarfetmiştiniz, söy. leyiniz bakayım? — Birkaç yüz frank içindedir mös. YÖ, Doğrusunu isterseniz, kat'i olarak ben de bilmiyorum. — Bin frank versem kâfi gelir mi? —- Çoktur efendim, sarfettiğimin bir kaç mizli fazlasıdır. Zaten beygirler . den de fazlasiyle kazanıyorum, Pardayan çantaya elini soktu, evve. JA iginden bir kâğıt çıktı: — Heale bak , dedi . Kralın mührü i. le bir kâğıt, hem de üstünde bakın ne Yazıyorı “Mösyö lö kont dö Valyere,m. Ben meraklı bir adamım Odo, aman şu Taktubu okuyunuz da... yerdiğim gu para, elinizdeki o kü. — ğıttan yüz pistol fazladır. j kalmış olan Val verja eline yüz pistol sıkıştırdı ve ay. ni ddiye'le elini çantaya sokarak de. vam etti: — Şimdi şu yüz pistolü de Gren. gay, Eskargas ve Landri arasında takrim ederiz. Bu üç serseriye yüz pis tol vermek acaba çok mu? Netlcede bu herifler karın doyurmaktan başka he yaptılar ki. Bu para onlara fazla ame, ne yapalım, hasislik etmek doğ. ru değildir. moşguldi. Nihayet dedi ki: — Şimdi artık ortaklık hesabı ta. mam oldu. Bundan sonra dost öla. rak size söylüyorum ki, eğer paraya ihtiyacınız olursa bu keseden alabilir. siniz, hattâ hepsini bile: Valver nezaketle cevap verdi: — Mersi mösyö. Hamdolsun bir se. ne rahat rahut yaşıyacak kadar pa . ram var. — Vay babam vay. Desanize ki, a. damakıllı zenginlemişsiniz. uşwılyoouldhdmı döndü, dodi — Madam Nikol, yu yedi yüz yet . miş beş pistolü siz almız ve emin bir yere koyunuz. Lütfumnuza son — derece mintettarım azizem, Madam Nikol kendisine verilen ke. seyi alıp saklamıya giderkan, Parda , yan kemerindeki mektubu çıkarndı ve lâkayt bir tavırla; *— Bakalım . dedi . madam Fausta, nn derdi neymiş? Şövalye çok Tükayt dımıııl_v gülckest menns — en seri vaşıtalar each year — her sene best way —« en İyi çare ımu:_—ıwm L A T SAA ASA sporlar,, mevzuu Üzerinde yapıyoruz, — Evvelce üzerinde çok çülığmış olduğumuz bir ba. hia olan bu mevzuu burada duha geniş bir şekilde ele al. saüllünik D MA