2 İki CİTEŞRİN — 1937 Günün meseesi | FABER — Ayam poem vey Samat ve Edebiyat İ esesmasasssanammsrnaeens asan sersem resasesi İlanbulun plânı (Manisa âbidesini hazırlıyan heykeltraş Nijatla konuştum Düşünülmüş, duyulmuş ve dikkatle çalışılmış bir eser Her kazma vuruşla eski Türk medeniyetlerinin birer şaheseri fışkıran Türk May, BM Baştaratı 2 incide Mile, Pale bunlürm kolaylıkla, sü- tenin ede rafsızca hareketlerini Rak Yani Yollar ve praklar yapıl hal ir. Galata o rıhtımı, bu vazife görmekte devam ede- 5 ti aa rıhtıma demiryoluna bağlı Meri tay zyet her türlü genişleme- AMZX kılmaktadır. Saray» bay rip olünmaksızın, Sirkeci mikyasta istifade edile “ot, bugünkü kargasa- artıracaktır. Diğer ta- Salaş ehirci sanatkârm tikrinco, İhaçgı, Pr sünlü Sarayburnuna bir- 2) Bezini sahil yolu, cihanın en gü Mİ - illerinden biri olacaktır ve e a ann en çirkin binaları ile te . olan rıhtam, bunu da men Mig r. Hülüna Sirkeci Yıhtımı, ,. hakimından, faydadan fax Mü, alaya olan bir parçadır. Mivağı,! Dir nokta daha var: Gala » mi rıhtımları, İstanbul şel LN e Ni İrtibatlasını temin © İsg (ör karsi kenarlarında Maker, 9b3l inkişaf ettikçe, dıs ha- me biriki İç hareket de arta- güre, bir gün bu o kavsin içi Hin ça, Snebilir. Deniz tayyarele- tün nakliye yasıtaları ola Miyan erin de yaklaştığını unut- may in Galata tarafı için yapıl Dakg plan masraf, boş o değildir: Yay, Vi Tihtimlardan şehir, her za İk yoihayet kendi mahalli irtibat- b Marmara seyrüseferi için soğ “decektir. Karataksileri ka- “iş elacak. olan, deniz taksileri ASA yanaşacaktır. e £elecek zamanların limanı ie ii Marmara tarafında, A- büy, İvatının nihayetinde olma- eyi > Ye Fery Boot, bütün mese- Saka vk halledilmelidir. 5ehirci sanatkâr, bu husus- Paran cak hükümetin kararma gö yor, Set edebilir, Prost da öyle ya Pena. hr yi Şehri yeni caddeler, mey- © yollarla cihazlarkön, Bü- kz Akıl sağlığı ile, ve mevcut . ba” gözönünde tutarak, hare- Parke vee Herhangi yeni bir yol a- kaş, , İstanbulda üç masraf mu- Yaprlal yapmak mı, Stay, *ma yol mu daha ucuz ve Sn Çünkü İstanbul, birçok rp, la, her üç tertibe elveriş- * ie olunmuyan bir plâna alt Hi yaşna kimse izinli olmadığı £- Şenay sasrih ctmemekliğimi mazur Mü, niz. Fakat Prostun &anati- iş kz yet sdilecek, ve onun plânı, “ mx alınıp, şurası burası İakı, dilmiyecek, ve spekülâsyons “rg arla diğer menfantçilerin te- &,,, üne geçilecek olursa, pek v eta da ve kolayca, Atatürk dev ulunun yeni çehresi belire- alagçi #inatikdr, şehre ait bütün Haa, başarmak zaruretindedir; Het Abtağı zaman, onun gerçekleş- Hun Kin larını da hazırlıyacaktır. Prost bir de kanun projesi tüy dey uğraşıyor ve bunun İçin bü Şangiletlerin kanunlarından fay- kü ktay, başka, bunların eniyi A yerini İstanbulun hususi şart- Me Uyuşturmağa çalışıyor. Bu Ütay; Miphesiz, bütün Türkiye şo- Karenin de istifadeli olacaktır. ih, Ya, de © nisbette büyük ola- * Felih Rıfkı Atay bir endde bir şehir parçası. Ne “tiği vakit, bu caddenin mas 8 yükletilmek lâzımdır? E- da lenin #ki tarafındaki arsa ön vir sahipleri o fakir iseler, “ken sahibi veya © gelirci “la, Dasıl hareket edilmek doğru Doğey Şehire vo arkadaşları, yeni iy ve Pİnde bü suallerin hepsine ce- ira eie çalışmaktadırlar, ia bul üzerinde de çalışmak ve Oha Ik olmak güçtür. Plâncrnm hit Ecrçekleştiren hükümet a- sen ça veYn mahalli salâhiyotear. ren HABER iy lan en çok satılan hakiki Hayr. gazetesidir. İlânlarını R'e verenler kâr ederler, vatanının, düşünülerek, duyularak ve d.kkaile çalı böyle eserlere ihtiyacı vardır Heykel yalnız süs değil, kültürlü Iinsarın ihtiyacıdır Anadoluda şehirlerin baharı var... Dünkü felâketlerin yıktığı her kulü. benin yerinden yepyeni bir şehrin fışkırdığı görülüyor. Manisa da dün bir “İçulübe . gehir” di. Şimdironun yıkıldığı yerde de yep- yenı ve en yakın istikbalde çok bü- yük bir tekâmül ve güzellik vaade. den bir şehir fışkırıyor. Türk Ege'nin şiirli tablatı ota. sında göze vuran bu yeni Manisa, bil hassa son iki yıldanberi Çok inkiçef etmiş ve çok sevimli olmuştur. Manisa ezeli bağların diyarıdır, Hiç bir yerin bağı bu Manissnın üzümü. nü veremez. En coşturucu İezzetlerin kaynağı olan asma ve kütük Manisa. da ilâhi bir rütbe alır. Buna İnanmak İçin bir Manisa asmasının Salkımına dudak değdirmek lâzımdır. Ve kimbi. lir! Belki de bunun İçin şu #ehirler baharında yeni Manisanın göze böyle çök güzel ve başka şehirleri kıskandı. rıcı bir görünüşü vardır. ... Son haftanın güzel sanat haberleri arasında yeni Manisada yapılacak Atatürk âbidesinin heykeltraş Nijad Sirel'e verildiğini okuduğum . zaman yeni hastaneleri, temiz, geniş caddele. Tİ, bağları, spor meydanı, yeni resmi daireleri ve biribirinden zarif yeni ev. İ leriyle cumhuriyet Manisası yine ha- yalimde canlandı ve düşündüm: “— Manisada henüz bir âbide yapı. lamamiş demek. Bu gecikiş belki ha. tali olmuş; ama âbidenin heykeltraş Nijad tarafından yapılışı bu gecikme. yi mutlaka affettirebilir: Bunu niçin böyle düşündüm? Cevabını açıkça verebilirim: “ Zira bu olgun artisti, hakiki kudretini yüzüne ve gözüne dikilen her bakışa belli etmiyen bu mütevazi ve özlü ertisti kaynar ve yanar İçi ile, bütün güzel ihtirası ile tanırım. | Yakm tarihin Egeyi sahne yapan büyük hallesini o, olanca ihtisamı ile tatmış ve İçine sindirmiştir. Zekâsı ve güzel zevki de, bileklerinin meha. reti de, duygusu ve dimağının teşek. külü de böyle bir devrin içinden dö- gan yepyeni Türkiye gibi, yepyeni Türkiye içinde doğan yepyeni bir Ma- | niss gibi yepyeni Manisada yepyeni | bir âbide yaratabilir, Ben geçen her gün Türkiyede Ata. | tirk âbidesi yapmanın bir parça da. | ha güçleştiğine kaniim. Zira eserler çoğaldıkça, göz bol eser görmeye bsş- ladıkça hayranlık azalıyor ve sanat. kâr yeni kültürün hiç umulmadık bir halk çocuğunda bile yarattığı keskin ve merhametsiz tenkidden ürkmeye mecbur oluyor. Bunun için onu bu yeni ve mühim İ. şe başlarken atölyesinde gürüp ko. nuşmak istedim. . . Bir apartımanın yedinci katında 0- turuyor. Tam 125 ayak merdiven çık- tım. Bu zahmetin beni yormadığını iddin edemem; hettâ onunla karşıla. şinca burnumdan soluyarak: — Ee birader, seni ziyaret etmek bir işkence! Diye haykırdığımı da söyliyebili. rim, Fakat itiraf etmeliyim ki bu a. partımanm da ancak bu katında otu. rulabilir: Pencerelerde Marmara çini bir ta- bak gibi. Adalar, Boğaz, eski İstan. bul ve şu bizim güzel dehizimizin uf. ka doğru o hulyali yayılış ve kaybo. luşu, buradan ne güzel tadılıyor, Tepeden inme sordum: — Manisaya ne yapacaksın? — Yapabileceğimi.., ', — Güzel olacak mi? — Bilmem. Biz uzunluk, genişlik ve inlik ile iş gö- üz. Çamuru & Zeceğim, taşı tun- cu işliyeceğim. Ya pabileceğimi ya - pacağım. Bilirsin ki Manisayı çok severim. Manısa e serim bir ticari iş olmıyacaktır. Fa- kat iyi mi olacak, kötü mü dersen, Sana (o vereceğim cevab ancak şu © labilir: “Heykeli yalnız heykel #öy- lemeli,, dir diye * ceğim. Yazıyı na 8il Yazı söylerse, iBence bir romanı resimlemek kadar ma nasiz iş olamaz, EĞer O'romanı bız. zat muharriri resimlemediyse, yani o romanın ber satırı arasından müclli, fin bütün hayalleri canlanmıyorsa, sen o romanı, iğin yoksa istediğin ka. dar resimle. Müzikle İfade edilen bir şeyin yazı ile anlatılması mümkün müdür? Tabii değildir. Bunun için e seri görür anlarsın. — Peki. Müsabakaya verdiğin tas lağı yaparken ne düğündüğünü de söy liyemez misin? Nasıl bir eser yapıyor. Sun? Realist mi, sürrealist mi gözüke, ceksin? — Has... Bak bu ciheti sana izah e. debilirim. Evvelâ âbidenin mevkie gö. re olmasını, yani mevkie uymasını ia. tedim, Ve düşündüm ki, bunun mut. laka bir portre âbidesi olması doğru. dur. Bunun üzerine Atatürk'ün Abide. deki heykelini, azami derecede plâstik olarak kompoze etmeye çalıştım. Bun. da muvaffak oldum sanırım. Esn hey. kelde vak'a ve şeklin kopya edilmesi. nİ sevmem, Yani sembolik düşünü. Tüm, Abidenin kaidesine konacak hey. keller de birer sembol olacaklar, Ben portre yapmak için karşımda poz al. dırdığım zaman dahi yine plâstik dü. şünürüm. Yani tabiattaki plâstik şek. li araştırır ve bunu mümkün mertebe sadeleştirerek tebariiz ettirmeye uğ - raşmım. Binsenaleyh benim için ne realizmi, ne de (irrealizm mevzuubahs olamaz. Bana bir sigara uzatırken ona ikin. ci bir sunl sordum: şılarak yapım.ş Nijad Sirel ' yaptıminkla plâstik sanata karşı olan bütün vazifelerini mı? — Hiç şüphesiz şehirlerimizin plâs. tik sanata karşı ilk vazifeleri tek kur. tarıcımız ölen Atatürk'ün otimsalini plâstik ve ebedi olarak meydanlarma dikmektir... Esasen bu ilk vazife ile i. şe başlamış bülunuyorlar. Bununla beraber bu ilk vazifeleri birçok şehir. lerimizin tamamen veya bihakkin ya. pamadrklarını da söylemek lâzrmdır. Bilenlere sormadan, iyi bir jüriye seç. tirmeden, hakiki sanatkârları arama. dan gelişigüzel heykeller dikmiş şehir lerimizin sayısı boldur. Plâstik sanatla meşgul olmadıkları için ve düne kadar bu sanat meçhul bulunduğu için birçok yerlerde böyle yanlışlıklar yapılması belki hoş gö başarmış olurlar i rülebilirdi ama bilenlâre hiçbir gey #orulmamış olması düşünülünce, işin affedilmez tarafları da beliriyor. Son zamanlarda erbabına danışmak, sa natkârların düşünce ve kararlarını surmak gibi âdetlerin belirdiğini bü - yük bir sevinçle görüyoruz. Yapılan mllsabakalar ve araştırmalar bunun mes'ut bir neticesidir. Bundan sonra en iyi, dalma İyi eserler gıkacaktır. Evet... Ne diyordum? Ha; ilk âbide - lerle -şehirlerimizin plâstik sanata karşı olan vazifelerinin birincisi büş. lamış olmaktadır. Bunun devam etme sini temenni etmek icab eder kanas. tindeyim. Şehirlerimizin yolları, köse. leri, ham göze zevk veren, hem de ba. kan genç vatandaşı bedil surette di. şündüren parçalarla © siislermelidir. Heykel şehirlerin yalnız süsü değil - dir, Kültürlü hassas insanın elzem bir ihtiyacıdır da. Her şehrin bütçesinde güzel sanatlar için ayrı bir fasıl ol - malı ve inşa edilecek her binanın fi. atınm yüzde bir miktarı güzel sanat. lara ayrılarak o binaya heykel ve re. sim ısmarlamal. İste şehirlerimizi i. dare edenler bunu yaptıkları zaman plâstik sanata karşı olan vazifelerini tamamlamış o olacaklardır. Bundan sonrası senatkârlara aittir. Ve zan - nçderim ki böyle bir devir başladığı vakit - ki başlıyacaktır » memleket gençliğinin hakiki istidatları güzel sa natlar akademisinin sınıflarmı doldu. racak ve biz de diğer milletler gibi en. ternasyonal mevkilere yükselmiş gü. zel sanat erbabına malik olacağız. Kemalist devrin himayesi olmasay. dı biz birer sanat fedaisinden başka bir şey olamazdık. Mademki şimdi ce. miyette bir manamız olmuştur. Bu Son düşüncenin tahakkuk oetmesi- memleketin daha geniş bir sanat istik baline yollanması da elbette umulur. ... Sânatkârı evinde yeni eseriyle meg. — Şehirlerimizde birer resmi âbide | gul görmüştüm, Onu içinden fazla a. var, Acaba şehirlerimiz bu âbideleri | lıkoymak İstemedim. Atölyesinde du- ? GRAFOLOJİ Müterassısımız DIYOR Ki: İ i Grafoloji ve grafometri diye iki ilim vardır, Ve doktorluğun bi ta. kım hastalıklarda, Amerika ve Av- tupada zabıtanm da bir çok husus- larda bu ilimlerin neticelerinden istifade ettiği muhakkaktır, Ancak, bazı açık gözler bu ilmi sulistimale uğratmış, bir falcılık va. uıtasr olarak kullanmıştır. soruyorum: 1 — Bütün tafsilâtiyle karakteri - nizi; 2 — Meziyet ve kusurlarınızı; 3 — Siri hâyrete düşürecek ka- dar vazıh ve sarih olarak hususiyet, lerinizi; * — Tuttuğunuz veya düşündü - günüz işte muvaffak olup olmryaca- ğımızı, 5 — Nihayet beş farkla yaşmızı, Öğrenmek ister misiniz? | * Evet mi? © halde A — Bir gazeteden, bir kitaptan veya aklınızdan yazacağımız dört s2. tırlık yazıyı; B — Son aylardaki imzalarınızdan ikisini gönderiniz. Tetkiklerin çok esaslı yapılmasını istediğiniz takdirde? Ç — Sağ elinizle yazdığınız dört satırı; D — Ayni yazının 80) elinizle ya- zlmişm; ; E — Baş ve şahadet parmakları - mızın bir kâğıt üzerindeki izlerini; F — Sağ elinizi kâğıt üzerine ko. yarak bir kurşun kalemle elinizin kâğıda çıkaracağınız resmini; G — Muhtelif tarihlerdeki imza - larınızı da ilâve ediniz. Kızınızı vereceğiniz delikanlmin, tanıdıklarınızm, dostlarınızın, ni. şanlınızın, iş ortağınızın da seciyesi- ni, hususiyetlerini, bize imzalarmı ve herhangi bir yazısından dört satır yazıyı gönderirseniz size söyleyebi. liriz. ... Cevaplar, müracaat sırasiyle verile celstir. Müracaat mektuplarının ü- zerine: Grarfeleji Mütehassısına& kaydini koymayı unutmayınız. Hü - viyetinizi veya yazısını göndereceği- niz zatın hüviyetini açığa vurmak iste miyorsanız, sizce malüm bir zemiz kullanınız. Meselâ (İzmir Ruh 161), (Fatih Ab 3) ilâh gibi, £ Bekliyoruz. > ——>——ş—..—-—— | ran Manisa öbidesi modeline baktım, Hiç de baştan savma yapılmış bir geye benzemiyordu; Düşünülmüş; duyulmuş ve dikkatle çalışılmış bir eser. Türk şehirlerinin hep böyle düşü, nülerek, duyularak ve dikkatle çalı . gılarak yapılmış eserlere ihtiyacı vardır. Toprağınm altından her kaz. ma vuruşta eski Türk medeniyetleri - nin birer şaheseri fışkıran Türk va. tanmda kötü esere yer vermemelidir, Nizamettin NAZİ