12 Kasım 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 4

çÇ İ F” Yazan:; Soğoman Tehliryan — Çevtren: S.8. — Iktibas ve tercume hakkı mahfuzdur — — 9Y — Talât Paşayı öldürmek için sokağa yalnız çıkmasını bekliyordum. Onu daha iyi gözetlemek için evinin karşısında bir oda kiraladım Reis Zakaryan bu sözleri söyledik- ten sonra, cebinden mühürlü bir zarf çıkardı ve bana verdi, Cenevredeki merkezi umumnin damgasını taşıyan | zarfr açtım ve şu satırları okudum! “Arkadaş Tehliryan; Size tevdi edilen vazifenin ifası için aldığınız tedbirlerden dolayı her türlü tebrike Tâyıksınız. Bütün — hazırlıklar ikmal edildiğine nazaran, azami bir hafta zarfında vazifenizi intaç etmenizi ehemmiyetle bildiririz. İsin mahkeme- ye aksi takdirinde beraetiniz temin edil miştir. Suikastı müteabip firara muvaf- fak olduğunuz takdirde Cenevreye geli | niz. Arkadaş Sergis hudut İstasyonun- da sizi bekliyecektir. Herhangi yeni tali- matı beklemeden bir haftaya kadar va- zifenizi ifa etmek mecburiyetinde bu- lunduğunuzu bir kere daha ehemmiyet le hatırlatarak, yakımnda Cenevrede tek rar görüsmek temennisiyle muvaffakı- yetler dileriz.,, Cenevre merkezinin katf emrini iki defa okuduktan sonta mektubu — reis Zakaryana vererek, İütfen okuyunuz, dedim. Reis Zakaryan mektubü ylüksek sesle okuduktan sonra odaya detin bir süküt çökmüştü. Kimse sükütü İhlâl etmek tesaretini gösteremiyordu. Reisin elindeki mektubu alarak: — Arkadaşlar, dedim. Cenevrenin hakkı vardır... Madezaki bütün hazır- Irklar bitmiş''-, artık vazifemi ifa et- meliyim... Zakaryan: — İyi ama, hentiz suikastım ma- hallini ve şeklini tesbit etmiş değiliz. Ben: —— Bü işi Bâna'terketmenizi rica e- derim... Azami bir hafta zarfında bu iş bitmiş olacaktır... Şimdi sizden bir ri- cam var, j Zakaryan: — Seni dinliyoruz. — Aylardanberi yaçtığım — tetkikat neticesinde bu işi Talât paşadan uzak yaşamakla başarmak kabil olamıyacağı- na kanaat getirdim. Zakaryan: — Ne demek istediğini dım, Ben! — Demek istediğim şu: Talât paşa- yı uzaktan ve sokaktan takip etmekle işimizi göremeyiz Ben her sabah onu sokakta takip ediyorüm .. Bu hareketim nihayet nazarı dikkati celbedebilir.. Talât paşayı her gün sokakta takip et- mektense, onun yalnız başma sokağa çıktığı anı keşfedip derhal sokağa fır- anlrvama- man ansızı üstüne çullanılır, kucaklayıp kaçırılırdı. i Bazan kaçıranlarla kızların babaları, dayıları, amcaları arasında kanlı boğuş. malar, çarpışmalar da olurdu. Bu işi yapanlar mükemmel sutette hazırlan . mış, bu işte pişmiş çeteler olduğu için, boğuşma ekseriya kız taraflarının aley. hinde neticelenirdi. ' : Satım alıman, kaçırılan kızlar arasım. da 7 yaşından 20 yaşına kadar olanları vardı, Fakat, on iki, on beş yaşında o- lanlar daha fazla idi. Doğrudan doğru. ya saraya götürülür, yahut esir paza - rında tıpkı elmas, halr gibi haraç mezat satılırdı. Mmüzayede esnasında kızların dişleri muayene edilir, ağzının, ayakla. rımın kokuP kokmadığına bakılırdı. Bun- lara yazı öğretilmez, yalnız okutturu - lurdu. Sesleri güzel ve müsait olanlar ha- nenldeliğe ayrılır, bazılarına keman, tef, santur, üt ve kanun öğretilirdi. Bunlar. dan başka, her kız güzelliğine, bünye- sine, istidadıma göre en adi işlerden, en yüksek işlere kadar muhtelif hizmet . lere ayrılırlardı. Fakat, bütün saray âdetlerini öğren - melerine rağmen, artık yüzüne bakıla .. raryacak bir hale gelmeden, saray işle- riyle, orta hizmetleriyle meşgul olmaz. | İardı. Hüseyin Rüştü TIRPAN lamak süretiyle işi bitirmek daha müuva- fik olakaktır. Zakaryan: — Muvafık an dediğiniz saati nasıl keşfedeceğiz? Ben: — Talât paşarlıım evinin karşısında bir oda kiralamak suretiyle.. Ben Har- denberg sokağındaki bütürn evleri tet- kik ettim, Talât paşanm evinin tam kar şısındaki 37 numaralr evde bir boş oda vardır... Bu odayı kiraladığımız takdir- de Talât paşayı sokakta takip etmekten kurtulmuş oluruz.. Bu suretle odamda oturduğum yerde Talât paşa ile bera- ber öturuyormuş gibi onüun evinde olup bitenlerden dakikası dakikasına malü- matım olacaktır... Talât paşanın yalnız başıma sokağa çıktığını görür görmez, derhal peşine takılır işimi görürüm.., Sokağa çıkmadığı takldirde, evde yal. nız kaldığını görür görmez evine girer, vazifemi orada yaparım... Bütün arkadaşlar bu teklifimi çok yerinde buldular. Reis Zakaryan mev- zuu bahis odanın kimin tarafından kira- lanacağını sorunca, dedim ki: — Bu işi de bana bırakmız.. Ben bugün gider ev sahibini görür, pazarlı- ğı yapar ve kabil olursa Bu akşamdan yeni evime taşınırım... Sizin bu İşe karışmanız doğru olmaz... Yeni ev sahi- bim Berlinde arkadaşlarım olduğundan haberdar olmamalıdır... Zakaryan: — Hakkın — var, şimdi — gider bu meseleyi halledersin... Bize gelince, biz de firar plâniyle —meşgul oluruz. Apelyan: — Her ne bahasına olursa olsun suikasttan sonra arkadaşımızı kaçırma lıyız. | Zakaryan: — Suikastın Hardenberg sokağında yapılacağı kararlaştırıldığına göre, bu günden itibaren firar plâniyle meşgul olabiliriz... Arkadaşımız suikastı yap- tıktan sonra derhal Fasanen sokağına doğru koşataktır... Orada bizim bir otomobilimiz bekliyecektir. Arkadaşı - mızı bu otomobille Berlin haricine ç- karır ve ilk trenle İzviçre göndeririz... (Devamı var) İSTANBU: 18,30 plâkla dans musikisi, 19 halk şarkı. ları, Osman pehlivan tarafmdan, 19.30 rad- yo fonik dram, 20 Suât Gün ve arkadaşları tarafmdan Türk musikisi ve halk şarkıları, 20,80 Ömer Rıza tarafından söylev, 2045 Ba yan Muzaffer ve arkadaşları — tarafından Türk musikisi ve halk şarkrları, (saat aya. rı), 21415 orkestr, 22,15 ajans ve borsa ha. berleri ve ertesi günün programı, 22,30 plâk. la sololar, opera ve operet parçaları, 23 son. BÜKREŞ; 18,30 Rumen havaları, 20 korö 21,35 operadan temsil nakli. BUDAPEŞTE: i 20 Siyan oörkestrası, 21,35 Budapeşte kon ser örkestrası, 22,25 plâk, 22,40 K. R. O. or. kestrası, 23,40 plâk. BERLİN: 19, örkestra, 20,10 hafifmüzik, 22 plâkla Verdiden parçalar, 23,30 serenatlar. VARŞOVA: 20,80 şarkılı İtalyan müziği, 21 senfonik konser. konseri, Bugünden itibaren — BNN A S rî Sinemada Emsalsiz bir program CLARK GABLE ve LÜORETTA ' YOUNG Altın Husı Fevkalâde filmi ile Hortlak MARİA HOLDEN tarafından bü- yük macera ve hakiki bir dram filmi hududuna | — a SİNE Zozbalığile muvaffak olan " Macar yıldızı Alman stüdyolarının çevirdiği üç şarkılı filmden birinde | Marika Rök büyük j muvaffakiyet gösterdi Almarn sineması çok kuvvetli para- ya ve teknik imkânlara rağmen, bir hayli müddettenberi “Milli yıldız,, buh« ranriçinde bulunmaktadır. Filhakika, büyük artist Emil Yanings hariç ol- mak üzere, Alman sinemasında, beynel- milel şöhreti haiz bir alman aktörü yok- tur. Hatta bir aralık, alman stüdyo- larr, fransız artistleri kullanarak bir sü rü Fransız filmi çevirdiler. Almanyada kadın yıldızların başın- da, halâ Lilyan Harvey bulunmaktadır. Malümdur ki, bu şirin yıldız, aslen İn- gilizdir ve uzun zamandanberi Alman sinemaları tarafından angaje edilmiş bu lunuyor, 1830 senesinde bütün dün- yada baş döndürücü bir muvaffakıyet ' kazanmış olan dansöz Fanni Esler'in hayatını anlatan bir filmde de, her bü- Yük filmde olduğu gibi, baş rol Lilyan Harvey'e verilmiştir. Esasen sinemaya intisap etmeden evvel bale gruplarında büyük muvaffakryetler gösteren Lilyan Harvey, bu filmde de çok muvaffak ol- Müuştur, Güzel yıldız, mezhur dansözü tan- landırabilmek için, aylarca, dans id- Manları yapmıştır. Dans ve muzik filmieri, Almanyada büyük bir rağbet görmektedir. Alman firmaları, bu işte, âdeta ihtisas kesbet- Mişlerdir. “Fanni Esler,, — filminden başka, Almanlar, yeni bir dansİr film yapmışlardır. Bu filmin baş rolü nü, Almanların yeni “oıldız,, * Kariın Hart derüuhte — etmiş ve söylendiğine göre, hakkiyle başarabilmiştir. Bu sen& için, Alman firmalarının hazırladıkları üçüncü büyük film de dans ve şarkı filmidir. “Karussel,, adm da olan bu filmin baş rolü Marika Rökk ismindeki Macar artisttedir. Matika gayet güzel, kınalı saçlr, son derece şen ve kıvrak bir genç kız- dır. Macartistan sahnelerinde büyük müuvffakryetler göstermiş ol_a_ıLMarika, bir gün trene atlıyarak ani bir surette Berline gelmiştir. Burada, bir kabara- ya baş vurmuş, ' dans etmek ve şarkı söylemek istediğini, burcun için para bile almıyacağını bildirmiştir. Ufak bir tecrübeden sonra bu teklif büyük bir memnuniyetle kabuül edilmiştir. Mari- ka kabaraya gelenleri hayretler içinde bırakmış, fakat ertesi günü, kabara AA — İI1 İKİNCİTEŞRİN —- direktörüne, — ancak bir sinema direktörü davet edildiği takdirde dans edeceğini söylemiştir. Filhakika ikinci akşam, Almanya- | nn erni büyük sinema firması direktörü, | âdeta zorla kabaraya getirilmiştir. Di- rektör, genç kızın dans ve şarkıları kar- şısında hayran kalmıştır. Bunun üzeri- ne onu masasma davet ederek neler ya- pabileceğini sormuş, genç kız da hiç çekinmeden, herkesin duyabileceği bir sesle şöyle demiştir: “Gencim, güzelim, kabiliyetim var, yapamıyacağım hiç bir şey yok, isterse- niz tecrübesi kolay!,, Sinema direktörü hiş tereddüt et— meden kendisiyle bir kunturat İmzala- mış ve bu suüretle, Marika Rökk ilk fi- mini çevirmeğe — muvaffak olmuştur. Filmi birçok yeni kontratlar takip et- miştir. Adeta zorbalığiyle yıldız olan Ma- rika, bugün Almanyanın en çok sevilen | sinema yıldızlarından biridir. h- —e — aa — e A v Üstte sağda yeni Alman Y;:ı Karin Hart, Solda Marikâ aşağıda Lilyan Harvey N h | Franchot TO Ganasterler!” karşı karşıy? filminde < Alkazar sineması bu haftâ Calleia ile Franchot Tone'in * çevirdikleri “Gangsterlerle kâ şıya,, adındaki filmi göstcrî)'or' zuu kısaca şudur: : İki haydut çetenin Harlcfld’ j ve düğüşme esnasında bakkal *” tehdit ediliyor. Kızr Ann bir "j den yardım istiyor. Gazetenif cisi Barton ve birinti muhabifi gins haydutlara karşı mücadel lıyorlar. Cubaya götüren Scheiderif ateş alryor. Barton ve Higgint re ile yetişiyorlar. Barton P" , inip gemiyi geziyor ve Seheidef' | rıyor. Fakat Nev - Yorka dön iş” Scheider öldürülüyor. | — Çetelerin birinci reisi Acellof” "4 yakalanıyor. Acello itiraf ı:ı:IİY'f rafı sayesinde Barton gemideki ! rın yanıcı maddeler olduğunt “ yor. Ann ve Barton sc1.vişti,lşıleri5':“'d leniyorlar. Ü