Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
İtalya Ingiltere ile anlaşmak İstihsal davası ile Nasıl uğraşıyor ? Ekonomi ve istihsal münakaşaları köye kadar girmiştir. Bunun bir mi- salini matbaamıza gelerek, toprâk ser- Vetlerini artırmak için bize fikirlerini 'nl'îtân Kemerhisar ve bahçeli köylü- k."nîn hikâyesinde bulacaksınız. Bu, bir fasulye davasıdır: fakat iki köy h_“k!ı bu davâya, muvaffak olmak ih- tirası ile sarılmışlardır. Hesabları doğru mudur? Teşebbüslerinin ekono- Mik değeri nedir? Şüphesiz bu sual- lerin cevabını, ancak, salâhiyettar ba- kanlıkların mütehassısları halledebi- lir, Bizi memnun eden asıl mühim nokta, iktısadda ve ziraatte kalkınma ülküsünün halk yığınlarına doğru na- &I sirayet etmiş olduğuna şahid ol- Maktır. Bu köylülerle ilk defa yazı masa- Mizin etrafında tanıştık. İki vatan- daştan biri Bor kazasının Kemerhisar köyü muhtarı Şakir Ünlü ve diğeri Bene o köyden çiftçi Memiş Çayhan, ellerinde bir parça kuru ve bir parça Pişirilmiş fasulye vardı. — Bu fasulyeye Dilimusun fasul- Yyesi derler ve biz bunu ekip satarak î'ılda 30-40 bin lira kazanırız, dedi- er. Fasulyeden bu kadar pârâ kazan- mak! Hemen biri ilâve etti: — Fakat 300-400 bin de, daha fazla da kazanabiliriz. — Maksadımız zerigin olmak, mem- leketimizi zengin etmektir. Bir gayeleri ve kendilerini bu gaye- Ye eriştirecek vasıtaları vardı. Bir ta- k.ım projeler hazırlamışlardı. Gözle- rinde zekâ parlıyordu. Karşı karşıya oturduk ve anlattık- larmı dinledik. eee y _xîmerhiıar ve Bahçeli gibi bin ev- Li iki büyük köyle gene bin evin nü- f'f'lnıu bir sahada toplayan diğer on ı'İ-'-ç_i.'ık köy, Bor kazasının bağlık bah- eelik bir bölgesidir. Bu köylerin çok Behiş arazisi vardır, ve pamuk, limon, Pörtakal hariç, bütün hububat ve bü- tün meyva ve sebzeler bu topraklarda Yetişebilmektedir. — Köylerimiz Ulukışla - Kayseri şo- &ası üzerindedir; Niğdeden 15 ve Bor- dan 5 kilometre içeridedir. Toprakla- Tımızın başka topraklarda bulunma- Yan bir hassası vardır ki o da, demin ismini söylediğimiz Dilimusun fasul- Yesini yetiştirmesidir. — Bu fasulyenin diğer fasulyeler- den farkı nedir? — ” — Çok kolay yetişmesi, piştiği za- mMan en az üç kere büyümesi, çok lez- zetli olması ve piyasada çok aranılma- &ıdır. Pamukta, pancarda olduğu gibi tüc- tar ayağımıza kadar gelerek, fasulye- miz daha filizlenirken bize avans ve- Tir ve biz hasadı tamamlayıp fasülye- Mizi satmağa hazir hale getirdiğimiz Zaman kilosunu 10- 15418 kuruşa kadar toptan alır. Fasulyemizin bir tek küsurü var- dır: azlığı... Fakat on misli, yirmi Misli mahsul alabiliriz; suyumuz ol- Sa.. Topraklarımız geniştir, suyumuz da boldur; ancak bu suyu tarlalarımı- Za kadar getirip geniş topraklarımızı Sulayabilsek... — Bol olduğunu söylediğiniz suyu topraklarınıza kadar getirmek teşeb- büsünde bulunmadınız mı? — Nasıl bulunmadık? - Sualin cevabı hazırdı. Ceblerinden bir kâğıd çıkardılar. 4 Bu kâğıdda, 1926 senesinde bıx; fen — Peki, suyu köylerinize kadar ge- tirtmek için ne kadar para lâzım? Bay Şakir Ünlü projeyi önümüze serdi Projenin imlâsını dahi muhafa- za ederek rakamlarını kaydediyoruz: 60000 dönüm araziyi sulamak için keşfe göre masraf tesisatım umumi masrafı 570.070 — liradır. Fakat bun- dan — projede gösterilen toprak bend masrafı olup köylüler tarafından be- denen ifası teahhüd —olunan 54 bin dört yüz lira ve hark ve kanal masrafı Olup keza köylüler tara- fından bedenen ifası teahhüd edilen 264.390 lira ki ceman 318.790 çıkınca geriye 251.280 lira kalır. Halbuki 1926 senesi ile 1937 senesi arasındaki yüz- de 30 fiat farkı olup tenzili lâzım ge- len 75.384 lira da tenzil olununca köy- lünün muhtaç olduğu para görülür ki 175.896 liradır. — Muhtaç olduğunuz para 175.896 lira mıdır? — O kadar bir şey. Bu parayı bu- lup tarlalarımızı sulayacak olursak a- lıcağımız hasılatla borcumuzu kısa zamanda ödiyeceğimizden eminiz. — Fasulye ile mi? — Bakınız; Dilimusun — fasulyesi haftada bir sulandığı zaman bire kırktan altmışa kadar verir. Bugün su altı topraklara ektiğimiz bu fasul- yeden senede 10.000 kiloya yakın mah- sul alırız. Fakat dedik ya, bizim zira- |Soya tasulyesi de'ekilir ve genc sur altı topraklarda bire 300:500 mahsul (Sonu 8 inci sayfada) İki taraflı vazife “ Biz otarşist değiliz: fakat Tür- kiye'de elıml'll!ll'liıkı ıırtl:rı mevcud; ve * h milli el » Y kabil veya zaruri her şeyi yapmak ve yaptırmak azmindeyiz.” “Kendi kend'!ne _"ifi gelme” diye izah ettiğimiz otarşistlik, bazı rejimlerin da- vâsı olmuştur. Hattâ bu yüzden, bü- yükharbta *_’ğd“i“'_ İi'bi, en acı Si memleketin kendi şart ve ihtiyaçları- na göre alacağı tedbir ve kararlara as- la karışmayız. Bizim milli zaruret ve menfaatlerimiz başkadır: cihan piya- saları ile alış verişte bulunacağız. Mal ve mal alacağız. Fakat üre- Hm ve ,oğılu_m şartları elverdiği za- man, herhangi bir endüstriyi tesis et- mekte de kusur etmiyeceğiz. Türkiye yeni bir baca kurmakla, cihan piyasa- sından herhangi bir malm daha müş- terisi eksilmiş zannolunabilir: halbu- ki her yeni endüstri memlekette hare- ket ve refah uyandırıp, umumi - satın alma kabiliyetine derhal tesir etmek- te olduğundan, bilâkis, Türkiye'nin müşterilik değer ve kuvveti artıyor. Türkiye pazarına dışardan her gün daha az dokuma giriyorsa da, her gün daha fazla elektrik malzeme- si alıyoruz. “ ,,, veya zaruri her şeyl! ” sözü ilk hamlede milli müdafaayı hatıra ge- tirir. Biz tam ihtiyaç olduğu zaman, bazı silâhlar için, bütün satış kaptla- rının h L p L YA L görmüşüzdür. Esasen bir takım mem- leketleri, ekonomik şartlar elverişli ol- masa bile, bazı işlerde otarşiye sevk- e_den sebeb budur: milli müdafaa ih- heyetine yaptırılmış olan bir k f Tojesinin hesabları vardı. İzah etti- ler: — Civarımızda Kurban pınarı Ve Elmaderesi pınarları adında iki büyük Su kaynağı vardır. 3000 İira sarfede- Tek bir fen heyeti getirtip pınarların tuyunu ölçtürdük. İkisinden saniyede 600 litre su alınabiliceği anlaşıldı. Bay Memiş, ezberlemiş olduğu su ::M'n rakamlarını birer birer say- y k et a- bi kalarak gene tam bir emniyet hissi duymak imkânsızdır. , Türkiye gibi, ekonomi davâsını hiç kimsenin zararına bilâkis kendisini enternasyonal alış veriş âle- minde daha kuvvetlendirici, makul usullerle yürüten devletler hakkında, büyük piyasalar dikkatli dav l ştır. Her- Roma'da bir tebliğ çıkarıldi Büyük mes'elelerin halli için müzakere teklif ediliyor (Cuma Ul başanevi D a olğa a İKİNCİ SAYFAMIZDA 1 SONTEŞRİN TELEFON Tayyare piyangosu FrT9, 47 Başmuharrir 1063 ü ;ş'ı:“'d,d. Yazt li Müdürü — 1062 numaralarının - %lşâîş Telgraf: Ulus - Ankara DIMIZ ANDIMIZDIRM Ş tam İistesi Istiyor Cont Ciano İngiliz büyük elçisi ile mühim bir konuşma yaptı V İngiltere ile İtalya arasındaki pürüzlü meselelerin en başında İspanya işi gelmektedir. Yukardaki resimde, İspanyadan Fransa- ya sığınan mültecileri görüyorsunuz Roma, 11 (A.A.) — Stefani ajansı| rede olduğu kadar fazla beyanatta bu- uu'u:ıu_yux. & LaMAklülanmasış Z>oysaz iettie el Tava ğ Leye ka” aşağıdaki notu neşretmiştir : natta bulunulur. Bu beyanat, her za- R_onn mesul mahfilleri ingiliz baş. |man yerinde değildir, hattâ bazen za- vekıli_nin. Londra belediye reisinin zi-|rar dâhi vetrebilir. Bu beyanatları, hü- yafetinde söylediği nutku tebarüz et-| kümette olanlar yapar, eskiden hükü- PYOUÇURU OĞT tirmektedir. mette bul yapar, b son- Bu mal-ffüler. önce, şurasını kaydey- | ra hükümette bulunacaklar yapar, me- lemektedir: büslar yapar, lordlar yapar, azçok mü- Dünyanım hiçbir tarafında İngilte- || (Sonu 8 inci sayfada) Orduatı müsabakaları Dün saat 16 da Orduevinde ordu atı müsabakalı iştü l u y K larına iştirâk eden su- baylarla, davetlilere bir çay ziyafeti verilmiştir. çayda:îvı! orgeneral Asım tarafından müsabakada birinci, ikinci ve üçüncü gelenlere mükâ- dırlar. Yalnız satmağı, ve ihtiyacın fatları dağıtılmıştır. Yarın _A""P'" kulübünde ekibinkendi aralarında derece müsabaka- cebirlerini veya imkânlarını - | rak istedikleri gibi satmağı değil, bol — Saniyede 600 litre, yani dakikada 36.000, yani saatte 2.160.000 litre, yani günde 51,840 ton Su.s. ş lmağı, ve bu tle, otarşizm davâsı yerine întudâ::adınu davâsına hak h di a Ktett BKALI l:n yapı "'“. Bu nılöı:ıb:ıkalırdıkı' mania atlamalarının irtifaları GK aaş a. ge SD S A A Breri S Sühiek alaciktır — Yukere bir atlayışını görüyorsunuz. olan yüzbaşı Eyub'un güzel Orduevinde verilen çay ziyafetine aid resim 8 inci sayfadadır. İngiltere ve âsi İspanya İki taraf da birbirine gönderecek memlurlar fakat bunların diploma- tik salâhiyeti olmıyacak Londra, 11 (A.A.) — dış işler ba- kanlığından aşağıdaki resmi tebliğ teşrolunmuştur : Büyük Britanya hükümetiyle gene- ral Frankonun idaresi altında bulunan topraklardaki makamlar arasında da- ha memnuniyet verici bir temas te- sis edere kher iki taraf topraklarında (Sonu 8 inci sayfada) Beş aylık vergi tahsilatı Geçen seneye göre 19.044.998 lira fazlalık var Finans Bakanlığı, vilâyetlerden telgrafla malümat almak süretiyle 1937 finas yılının birinci teşrin 937 ayı sonuna kadar — beş aylık devlet tahsilatını tesbit etmiştir. Beş aylık tahsilâtımız 8.452.420 Jlirası Ssabıka, 112.901.420 lirası haliye olmak üzere 121.393.840 liradır. Geçen senenin aye nr aylarına göre 937 yılının beş ay lik tahsilâtr 19.044.998 lira bir fazlak lık göstermektedir, 1937 yılı başın« dan beri mülhak büdce ile idare edile meğe başlanan orman genel direktörlü« ğüne devredilen devlet ve hususi ore manlardan tahsil edilen mikdar ile umum! büdcedeki varidat içerisine alınmıyan 1,958,135 liradan ibaret te- berrular da beş aylık tahsilât içerisi- ne alınmamıştır. Birinci teşrin 1937 sonu İtibariye (Sonu 8 inci sayfada) yirmisinde 9, 7 gelirli, Sıvas - Erzurüum de- miryolu istikrazı tahvillerinin 4.5 milyon liraliık dördüncü tertibihin emisyonu bu ayın 20 inci günü başlı- yacak ve ilkkânunun beşinci günü Sivas - Erzurum demiryolu İstikraz tahvilleri ayın çıkarılıyor Demiryolu inşaatından güzel bir görünüş akşamına kadar devam edecektir. Sıvas - Erzurum hattının inşasına tahsis edilen istikrazın bu tertibi de, evelkilerde olduğu gibi, Türkiye (Sonu 8 inci sayfada) * - "4 Bugün 7 inci sayfamızda Edebiyal ve sanal Yarın aynı sayfada Çocuk Çocuk masalları, hikâyeleri bilmece bulmacalar eğlenceler fikralar ve güzel resimler © Cumartesi günü 12 sayfa Ankara ilâvesi Ankara ilâvemizde baş- şehrimize dair çok güzel yazılar ve nefis resimler bulacaksmız - | Fıkra Taassub İslâm ümmetçiliği devrinden kal ma iftiralardan biri, türk halkının taassubuna aid olandır. Biz halk ile temas ettiğimizden beri bunun ne kadar esassız olduğunu anlamışızdır. Fakat “Plevne müdafaası” hak- kındaki eserini tefrika etmekte oldu- ğumuz ingiliz zabiti daha 1877 de bunu görmüştür: “Padişah gâvurlara karşı mukaddes cihad ilân etmişti. Kumandanlar ve imamlar, askerin di- ni gayretini daima körüklemek isti- yorlardı, fakat türk askerinin dini ta- assubu çok daha az şahlanır ve, umu« mi kanaat hılâfına, ondaki vatan sev- gisi daha büyüktür.,, “Mukaddes Cihad” mod. olduğuna dikkat ettiklerini “.. hattâ okuyup yazması ol: bile, siyah bir sancak çıkarmak - tinin tekrarından ibaret olan bu fs dasız hârekete bıyık altından — gülü- yorlardı.,, Türk halk orduları, kurtulüş da- vâsında, istilâ kuvvetleri ile hafiyye küvvetlerine karşı aynı P'nç ve isyan kurtulüşüu- siktirdi. Aynr ingiliz türk — zabitlerii ge K ile saldırıyordu. Taassub vehmini sö- —— y