TaşzoA o YHGş yu ©P UproRASUDAf (1099NJ) NDAT3DOf,, YO HSA Ka y n SAĞ S (UADLZ ) KOŞ MWOJO PUUSY SD ZINDUJ AYA “DE p AA O PŞ YPPPUAYSD AOYOMYAY UMAYD MOPT O — GÜ ŞÜDTUNYEŞ SDY MALLOYŞONYACU EDMOAMAZ YASIİZDA UUT (a) Ki *) BEYNY OApPENN Ca eseAmano zisepkey umeye L00 O ŞAYPRSELE LTUŞAYURLUN UALIUEMMLO YOZNİ UD ÜNTECİNCE Ş4HPOĞ ABDÖYAMI HEUŞĞAD0İ. DOZASIMA UMO YIDORULA —i— tpojipyoğ Smuyidari w9yeıssozbö yyayvıspp ua daP) aB TUMAOS YULANINI YT8rzada Pu 2T Opeyuntazap Na CARTÜULIDA ayazap Ua)9İ TULE * (anare 90152909700 HATH TAYEA HOH) motoı ap sınıd e7 nanuu3vfi 19U7 ; L| :M91ZIsdozda aou.m-.a._m ©1 SISUAZDA VOZİISNVHA *192 PPANSIZCA KÜYERSİZ * T — Te voyagenr dit gu'il Gtalt heumeyx et gu'il ve ıpı:#nm. pouvez.vous nous expliguer pourgusi? F — Puarce gw'il emmenait «uü navire plusleurs ani. İ 10 — Oü ontils passâ la nuit? y — Dans un coin de la forât. —V — Fransızcaya çevrilecek olan cümlelerin tercümesi tun. — Tardır: 1 — J'si vu dans le jardin un enfant gul jousit, 2 — A cöte de Venfant se trouvait un chat. 3 — Ce chat ressembinit â wne pantböre. 4 — Avezvous jamais vu une panthöre? 5— Moj, jen'en ni pas vu. Mais j'en ai entendu parler, 6 — LA panthöre cet un animal gul vit dans les forâts — wierges. 7 — Un voyageur raconte, gü'un jour les ehasseurs ont — Balsi wne punthöre. E 8 — L'animal &tait vivant, car ils Vavaieat saisie non pas â coups de fusil mais üu piğge. K 9 — La panthöre, gücigve sauvage, est un bel animal, 10 — Je n'al pas vu de panthöre, maia j'en 2i vu des gravures. r v.m A - VV e t 1— “Voir” (görmek) fillinin AĞT zamamız * je Voİs: jö vwa v« görüyorum, görürüm — B tu Vols: fü vwua —— görüyorsm,... il (elle) voit: ü (el) vua — görüyor, "10X ULSAAYADIND UNUNG “ULaF YEYU EOAYUNIR — $ TP1 AKçoR Puz 19 'N — & “eKeyuug nönpgo Peöyag D9 — | “OPUWOROARRSU PEYYNU UTUUMUNKI -— £ “PRA4D SU0R ÖO — £ “söxog 9003 Na — T TTYUŞVİYSLAN Küfj SDaŞ YEŞLOYOYMETD NU YDAMYO BAD GAAYUML YYYPADAUNA / iBoyTad azyenBroyiaund Tremayıoo 1944409 94 OHOT — OK iSAŞÇADIDAY YPEAE AY PAND — 8 14991100 00 BUEP YYEAL K Sapzod öp UAYGA) — 8 180229 3ed şanoıy v gı,nb 907EANĞ — & dşryos 99 TAYEIU NO — * 480v azuşnb sor Hesed YBAL NO — £ 18£0d vos Ş nuSdI MT PUNÖ — Z âusor ee mMdD — T zUŞLDA GUNT YOMO DOTUUDUZ DADITIME VYUPAĞOĞY | Çosaşme v) * —usressareo X e “guoyruduncdd a xnaf sog — “eşsjos) xmrapıı saş snos (ypwmL 6 DPELOĞ ZISHAZDA VOZİISNVUS *tr FPRANSIZCA ECZERSİZ 123 ils (elles) volent: il (el) vua «« görüyorlar,... £ — “Parler” (konuşmak, — bahsetmek) — fiilinin,, a) Hd camanımın monfi şekli: je ne parle paa: jö nö parl pa —« konuşmuyorum, ko. nuşmam tu ne parles pas: fü nö parl pa — konuşmuyorsun, il (elle) ne parle pas: il (el) nö parl pa —« konuşmuyor, nous ne parlons pas: nu nö - parlon pa «« konuşmuyo. Tüz.. qî_ı..ovı—rnvı!ııı—ıtı/'g!â.â nuz... ila (elles) ne parlent pas: *7 (6)) mö garl pa — konuş. muyorlar,... b) Hül samanının sual şekli; » ğ— parlojf »- konuşuyor muyum? — konuşur î—ıî—nğıi—ı parle.t-il (e3le)? parltil (tel)? »« konuşuyor mu?... parlons . nous? parlon nu — konuşuyor muyuz ?.; : parlez - vous? parlo vu — konuşuüyor musunuz?... parlent - ils (elles) ? parltil (tel) «« konuşuyorlar mı?, 2) Est.ce gue je parle? eskö jö parlf »« konuşuyor muvum, konuşur muyum ? est.se gue tu porles? eskö tü parl -- konuşuyor mu, sun ? ete.. (etsetera) ilh.. €) Hâl zamanının menfi sual şekli: 1) ne parlâ.je pas? nö parlej paf —— konuşmuyor mu- yum? konuşmaz mıyım? BED) PARDAYANIN KIZI PARDAYANIN KIZT k kapının ol koşup sadel'Nı Pardayan, Faustayı Grengay ile Es- kargasın nesereti aitme — bıraktığı Sentdeni kasabası otelcisine son tave siyelerini söyledikten sonra beygirine ı“nhılılıınluılım;;mw Sabahın saat dokuzunda kapısından İçeri giriyordu. Doğruca Gran Paspartu ;;r“îvmmüıdı. 'onu her zaman kabul ettiği odaya göz — türdü. Pardayan değlarda, bayırlarda —— igetip dolaşmaktan vakit - bulunca bu ——— — Şu konsolun Üzerindeki torbayı gördün miü? —— Ajtın doludur. Nekadar kıymeti Haydudun gözleri parladı, gevinçle cevab verdi: var dersin? - Stokko keskin gözleriyle torbayı ölç tü ve tereddütsüz dedi ki: — Kat'iyyen olacak , dedi ve yayaş. ça ilâve etti; — Ön, on iki bin frank var. »— Ne diyorsunuz madam, bu iş beş Haydud korku ile bağırdı: lup buraya getirmeli! mnmı Rospinyak ile ey. ea Asıj IW . wmw ; £ rüıwıniımnutuuı yoruz ki, Floransım lenmeisne madam .| değlldi, Çaresiz kalı kurmuştu. dan tamamiyle meden maki .m şillilzejefi t m PEiL wwmmm HL Ö C İŞMERNE P iRİk; : illşli * H bu değll mi? odaya Leonora böyle düyünerek Firdi, koltuğa yerleş'i, hâlâ Floransı _w ll « Zaman pek az kalbine bir dam Nikol henüz otuz beş yaşındt — olduğu halde, maşayı, yavyrusunun — düşünmekteydi. Dudaklar nda müthiş bir teneşsöğm belirerek gunkir: zihein den giçirdi: “Leonora güldü. Bu gülüşü 0 kadar halaceydi ki, Stokkona Sözü yarıda eanoranın bin Bldürmeşi | sofrasını hazırlıyan anne gibi dlzelt. kaldi. ti, Nikol bir taraftan şöyalyeyi mem. — Stokko, şu torbanın yanındaki i. Pİ gördün mü? nun etmek için uğraşırken, diğer to. asmış oldu. | Pa Stokko konsolun Üzerine baktı, ev . velâ gözleri torba ile PEÇİRE vaa ölümden ğ AĞ Fi Madam Ds: nüyardı. — Koşpinyak ile evlesmesi — işine gelince: bu mesele yeuli — dairesinde Zzaman W maktaydı. Netekim halledilip Denkr markisi Konçini İle üj i düşünen KDNN