HABER — 'Akşam postasr — — — K P 0 Ğ İLKTEŞRİN — 1931 4 Dış Siyasa: Garip bir hâdise ... Yazan : Şekip Gündüz M OSKOVANIN büyük gazetelerinden Pravda, İstanbula gelen son nüsha. larmdan birinde (5 İlkteşrin 1937) bütün bir sayfayı “Birinci Bal. kan harbinin yirmi beşinci-yıl dönümü,ne tahsis etmiştir, Balkanların bir har itası ile süslenen bu sayfada dört yazı vardır: 1 — Balkan Harbleri adlı bir makale (imza: Samsonov). 2 — Cenubu şarki Avrupaamda faşist tecâvüz (imza: K. Velikanov). . 3 — Balkan hükümetlerinin vaziyeti (karileri tenvir için yazıldığı kayde. dilen imzasız bir yazı), 4 — Tarihi vesikalar (İzvolski, Zankeviç, Benkendorf gibi 0 devrin mü. him işler gören diplomatları tarafından çekilmiş telgraflar.) Birinci Balkan muharebesinin yirmi beşinei yıl dönümünde Balkanların si. yasi âleme gösterdiği manzara, acaba bu Balkanlarda bir zamanlar cereyan etmiş kanlı hâdiselerin hatırlatılmasın « lüzumlu gösterebilir mi? Balkan paktının gün geçtikçe artan sağlamlığı ve Balkan milletlerinin ter. biyesinde Balkan devletlerinin gösterdiği insani dikkat, bu milletler arasında emperyalist garbın ve emperyalist Çarlığın tahrikiyle — kapmuş fırtınaları « velev tarihi bir gözlükle dahi ölsa . tetkike vesile verir mi? Dünya siyasa platformaaında sulh yolundaki devamlı alâkasını her fır. satta tekrarlamak dikkatini gösteren Moskovanın Balkanlardaki yüksek sulh idealini görememiş ve anlıyamamış olmasma imkân var mıdır? Olmaması icab ederdi. Bahsettiğimiz yazıların hemen hepsi, Balkanlıların geçirmiş bulunduğu psikolojik istihalelerden gafil birer kalemle yazılmıştır. O derecede ki Pravda tahrir heyetinin bilgi seviyesine böyle bir gafleti yüklemiye İmkân bulamıyo. rum ve sanıyorum ki bu yazılar bir gaflet eseri olarak üeğil, ancak bir atzu. ya uyarak, kasten neşredilmişlerdir. Pravdanın bu sayfasiyle dünyayı görmek betbahtlığına tutulanlar Balkan. Tarı hâlA bir barut fıçısı halinde kabul etmek talihsizliğine mahküm edilmiş. lerdir. Balkanlar bugün bir barut fıçısı mrdır? Böyle bir iddiada bulunabilenlerin (Devama 10 uncuda) — Şekip GÜNDÜZ KURUN'da Ecnebi profesörler Asıma Us, tıb faktiltesindeki ccnebi profe. sörlerin mukavelelere riayot edip etmedikle. rinin tetkik zamanı geldiğini söylüyerek di. yor ki: “— Şüpbe yök ki Viyanada, Berlinde, ya. Hut Pariste bulunan peofesürler dera hartctn de konatlitasyon hakkinı da haizdirler; fa. kat o profesörlerin vaziyeüleri Jatanbul üni. versitesine hususl maksat ve gartlarla geti. | — «— Hükümetin İstihemi ve ihraç — işlerine ia he$aat gibi dar bir vakte rilmiş olan ecnebi Lp profesörlerinin vaziyet lerine kıyaş edilebilir mi? İstanbul Üniver. zitesine sadece yüksek çapta adam yetiştir. mek, bu noktadan 'Türk tababetinin yüksel. mesine hizmet etmek için gelmiş ve getirli. miş olan bu ecneti profesörlerin konmslltâs. yön adı altmda çalışmalarının tamamile sor bast bırakılması aai maksadın tahakkukuna engel teşkil etmez mi? Şu halde yapılacak şey nedir? Fikerimizce bir kere mevcut mukavelelerle açık ve kat! bir hüküm yoksa Konsültasyon müsaadesini bütün bütün kaldırmak, hiç olmazsa her defasında üniversite rektörün. den almacak mezuniyete bağlamak suretiy. e miüstade hududunu mümkün olduğu ka. 'Gür düraltmak tTazımdır.... 'TAN' da Universitede ecnebi profesörler Ahmet Emin Yalman, Iki gün evvel Cum hüuriyet başmüharririnin üniversitedeki ee. nebi profesürler hakkında yazdığı bir baş- makaleden profesörlerin büyük hir tocesiire kapıldıldarını, kendisinin o makaledeki 144i nları ve varılan netderleri hiç de — hâkikale uygun bulmadığını söylüyerek diyor ki: Her ciheti gözönünde tutmak suretile va, Tacağımır netice şudur: Kenebi profesörlerin goğu kıymetli âlimlerdir. Gene çoğu, Üniver. siteye ve memlekete faydalr olmak için bü. yük bir hilmfiniyet bestediklerini her mıret. le göztermişlerdir. Buna rağmen kendilerin. 'den tam verim alrmmamıştır. Çünkü — profe. #örlerin yent Ünlveraiteyi kurmakta — reyle. rİne pek az ehemmmiyet yerilmiş, kendi bildi. Eimlz ve alıştığımız yollarda — yürünmüş ve Wı—oi-m,—_m vek seviyede muavin verilmemiş, — verilenlar de maddi sürette Ünlversiteye bağlanmıya. Tük bir müddet sanra çekilmelerine meydan berakıtmıştır. Yani iş gördürmek Üzere dışa. yıdan getirilen bir takrm makinelerden tam verim almacak şekilde tertibat, vasmıta ve imkân hazırlanmamıştır. Bundan dolayı pro fesörleri mesul tutmıya hakkımız yoktur. Bundan soaram için gu noktayı gözönünde | tutmak ikzmıdır ki, profesörlerin verim im. | kânı bugün dört sene evvelkinden çek ziya. Gedir. Büyük bir kısmı dilimizi öğrenmişler. dir, Bir kasmı türkçe tekrir veriyor ve tale. Besile vamtamız temasta bulunuyor. Memle, Keti de tanrmıştar ve kendi sahaları dahilin. de tetkiklere girişmeişlerdir. Kifer, Bu profe, görlerin kıymeti dör! sene evvel — memleket İçin gümüş ise bugün alçındır. — Kendilerini İ—a——ı—q—ı——.—..—ı— atfettiği dikkat ve ehemmiyete dair de bir ikt söz söyityebiliriz. Alâkadariarm şikâyet. lerimden evvel İlükümetimizin - ebemmiyetle durduğu bu meseleleri aon zamanlarda belki dahâ büyük bir ehemmiyetle gözününde tüt. maktan biran bile hâli kalmadığını herşey. den evvel kaydetmeliyiz. Hükümet — yalnız incir mahsulümüzle değil, bütün ihraç mal. larımızla alâkadar olmakta ve bu meyanda değildir. Kaldı ki Almanyayı Türkiyenln bi. Ticik ihraç piyasamı gibi telâkki etmekte de isabet yoktur. Sağlık öğütleri Çok yaşamanın sırları n “Çok yuşamanın anrları,, na dair bdze yaşlılar arasında yapilmiş bir anketin ilk Tismını Perşembe günü nöştetmiştik. Buğün ayni ankete'veri. lon diğer cevapları yazıyoruz: İngilterede 45 senelik mebusluk ha- yatında bir gün dahi hasta olmıyan Mir. O'Connor uzün ömüt hakkında kaide olarak şunlarr ileri-sürmekte - dir: » “—a Hepimiz her şeyden evvel şü”- rasını iyice aklımıza koymalıyız ki, in san vücudunu bölmelere taksim edil- miş bir makine telâkki etmek son de- tece yanlış bir harekettir. Bir yeri bo- zulan insanın bu bozukluğu bütün vü- tuda sirayet ve her tarafını Tahnedar eder. Bu itibarla adalemizin bir. kıs- mina fazla yük yükletmekle veyahut da dimağımıza kaldırabileceğinden far a iş vermekle bütün vücudu tahrib etmekte olduğumuza muhakkak naza - Tiyle bakabiliriz. “ Birçok insanların bir. haftalık yor- gunluğu veya hafta içinde ihmal etmek mecburiyetinde kaldıkları idmanı haf- tanın bir güüüne sığdırmıya çalışarak fazla yorgunluklu idman gekillerine heves etmeleri doğru - âaddolunamaz, Vücudu birdenbire fazla yormak mu « Bakkak sürette yıprandırıcı tesitler yapar, Şurası da unutulmamalıdır ki, dima- , Öt yorgun bir insanın ayni zamanda a- daleki de yörgundur. Yorgun bir di « mağla fazla idman yapıldığı takdirde bir ifrattan öbür ifrata düşülmektedir ki bu, iki kat bir yorgunluk demektir, Bu nevi yorgunluklar muhakkak su- rette Öörnrün kısalmasını intaç etmekte- dir. , Dimağla meşgul insanlar idman hu- susunda son derece itidal ile dayran- malıdır. Ayni zamanda idmanı birkaç / yanlıştır. K n 5 nlerden meşhur Gladstone 70 yaşında olduğu halde bir günde 45 kilometrelik yolu yaya katedebilmiştir. Bu ihtiyar ha - yatında her sabah mutlak surette bir saat yaya gezmelere çıkardı. Her ne kadar kötü olursa olsun vaziyete gö- re giyinerek muhakkak surette sabah gerzintisini ihmal etmezdi. Diğer taraftan sabık Yunan kralı ve yine sabık İngiliz Başvekili TLloyd George'da zikrolunabilirler. Bunların da Gladstöne gibi yaya gezintileri ih- mal etmeleri ihtimal dahilinde olmt « yan bir şeydir. Muhakkak surette ya- ya yürürler. Şu halde uzun ömür sü- renlerin idman hususunda itidalle dav :v(ı;klı:n ve idmanın en tabil ve mu- ©| yürümeyi tercih ettikleri görülmektedir. Ben de kendi hesabıma yürümekten elde ettiğim faydayı hiçbir şeyle elde etmediğimi söyliyebilirim. fdman hu - susunda itidal ve bu itidalin de yürü- mekle temin edilebileceği düşünülerek vücudu fazla yorucu idmanlarla ezme- mek lüzımdir. — * Uzun ömür sürme meselesinde uy- kunun hususi hayatımda büyük rolit Oynamadığını itirafa rmecburum, İlk i- #im olan gazetecilikte ve bilâhare me- busluk hayatımda vasati olarak gün - de böş saatten fazla uyuduğumu tah- min etmiyorum. Buna rağmen hiç de bundan yana şikâyetim yoktur, Yemek hususunda itidal uzun ömür Üzerinde mutlak sürette — milessirdir. i fazla yormak, hazım — cihazını Yyıprandırmak ömrü kısaltan birinci detecede âmillerdir. Bunun için kuv- vetli fakat az yemek yemek ve içkiyi eeei l eç eee İN Yuneşin doğuşu S12 Vakit Sahah Öğle İkindi /.kgam Yataı İmsal &HL 11,80 1803 1731 1000 408 * elerdir ? de son deretede az ve uzun İasılalar: I a içmek şarttır. v Çalışmanın da sıhtat üzerinde bü- yük tesiri Vardır. Yemekten — s#onra derhal çalışmıya oturmak zararlı oldu- Ku gibi iş hususunda fazla haris ol - 'mak da tehlikelidir. Çünkü hirs Şnk— Teri bozar. Sinirleri bozuk bir insanın da urzürn yağaması çok güçtür.., Idman, uyku, yemek ve içki hakkında Sir William Orpen'in fikirleri “— Hiç şüphe yöktur ki hayat Ü- zerinde en mühim âmiller idman, üye ku, yemek ve içmedir. Bu dört mesele üzerinde birçok saçma şeyler yazıl - mış olduğu da yine şüphe götürmiye- cek bir hakikattir. Ancak şurası da bir hakikattir ki, bu dört mesele hak- kında en doğru malümatı bize şahsi tecrübelerimiz vermektedir. Bir musi- bet bin nasihatten tam bu hususta ev- lâdır, CD ğ Gençlikte insan birçok ihtarlara ve hatta ikazlara bile kulak asmaz. An- cak orta çağdan — sonradır ki tabiatin ikazları daha sıklaşmış ve bizi bunlara kulak asmıya icbar edici bir inat. ve ıstar göstermeğe başlamış bulunur, Maamafih şurası da bir hakikattir ki medeni hayat şartları ve bugünkü yaşayış tarzı sıhhatli bir hayat sür- mek kaideleriyle taban tabana zıddır. Geceleri uykusuz kalmak, sinema, ti- yatro ve dans salonları gibf havasız yerlerde saatlerce vakit geçirmek, bu da yetmiyormuş gibi mideyi envai içkilerle zehirlemek elbette ki uzun ömür üze- rinde müthiş menfi tesirler yapmakta- dır. Bazı insanlar da şehirlerdeki me- deni hayattan vukua gelen kayıplarını kazanmak üzere hafta şonu bir sayfiye- ye gidip yıpranan asap ve adalesini dinlendirmek yerine orada müthiş yo- rucu «por. ye İdmanlarla, güya . aşhhat kazanmak. daiyesini gütmektedirler.. * Bilhassa orta yaştan sanra şiddetli ve fazla yorgunluğu ap ettiren idman- ların müthiş zararlı olduğuna nazarı dik kati celbetmek isterim. Orta çağ ve on- dan sonrası için en tabil idman yürü- mektir. Bunun kadar faydalı hiç bir idman tasavvur edilemer. Uzun ömür için bence uykunun oy- nadığı rtolü hiç bir şey temin edemez. Bana sorarsanız insana günde sekiz sa- at değil, on iki saat uyku lâzımdır. Boş vakitlerinde şöyle bir şekerleme yaprvermek sıhhat için son derece fay- dalıdır. Cigaranın sıhhat üzerine, bil- hassa bazı tabiatler Üzerine müthiş za- rarlt olduğu muhakkaktır. — Nefsimde fazlası, adamma göre fazla veya ar miktarda nikotin — zehirlenmesi yap- maktadır. Bu, tedrict olduğundan insan ne kadar zararlt bir şey olduğunun farkıma küç varmaktadır. Hafif yemelidir. Bence günde dört övün ve hafif yemek en doğru bareket- tir. Bir defada fazla yemek yiyerek mideyi doldurmak mutlak sütette ra- rarlı ve hazım cihazını yıpratmak itiba- riyle telâfisi gayri kabil zararlar yap- maktadır. Ayni zamanda hiç kimse, hatta ben bile bir ressam olduğum halde ağır bir kahvaltı yahut yemekten son- ra çalışmak hususunda gon derece arru- suzluk bissederim. Bunun sebebi ,hiç şüphesiz ki midenin fazla çalışması ile hasıl olan vücuttaki umumi yorgun- luktur. N Yemek hususunda bence insanlar, daha ziyade hoşlandıkları şeyleri yeme- idir. Şu veya bu yemekte fazla vitamin varmış diye hoşlanmadığınız — şeyleri ikrahla yerhekte hiç bir manâ ve fayda İçki meselesine gelince, burada derece itidal şarttır. Çok içen adamın urun ve sıhhatli ömür sürmesine mad- dt imkân yoktur. Maamafih bazı insan- ların diğerlerine nazaran daha fazla iç- ki kaldırdıklarr da muhakkaktir. Her ne olursa olsun bir insan hiç bir raman sarhoş oluncrya kadar içmemelidir. Sar hoşluk en iyi halinde bile iİnsan için manen ve maddeten zararlı bir haldir. ! gh b Düi Vei — dair — Yağmur PAZAR ile pazartesi afâ! gece gürültü ile 8 4 başlamıştı ama sabahleyin düf biz - barometreya bakmağa bif " alışamıyanlar, daha doğrusu 847 diremiyenler - hava açılacak ©“ mide düştük. O gün Büyükadâ zarlığına Ahmed Refik'i bırat? gittik. Ahmed Refik, karanlık İT | altında, şimşekler çakarken ceğini bilseydi buru, romantik “3 na uygun bulüp memnun olurdi kürek toprak da atılıp Kurafi yanlar suştuktan sonra ilk olgW” | neler düşmeğe başladı. Cenazeyt | Jen kadın, örkek, çoluk çocük * köyü'nden iskeleye doğru kos8” İj acele acele iniyordu: sanki bir F* kelimenin hakiki manası ile bİfi nik, yani Pan tanrmın gözüküve” sile yürekleri sarıveren — ürptf' Ç Ahmed Refik'in cenazesi öyle | olmadı; büyük bir kalabalık YE fakat pek sevdiği İstanbul'un * 81 o gün elinden geldiği kadaf ? betli olmağı esirgemedi... Ki Saat beşe geliyordu... Ö gün yan yağmur bugüne kadar bi dinmedi. Bazan hafifliyor. j silecek gibi gözüküyor, sonrü- giddetleniyor. Karda bir nese dır: fakat yağmur, bir türlü GW bilmiyen bu yağmur içimize Kf veriyor, bunaltıyor, hiç bir şey 647 dürmez oluyor. Bir parçacık olsUr selli bulmak “için hafızamda mur şiirlerini arryorum: Tevfik ÜŞ ret'in: “Küçük, - muttarid, mul'y darbalar, . Kafeslerde, cami ibtizaz,, diye başlıyan —ma “Yağmur yağıyor titriyerek nalan . Düşmekte teravide hutf 4 zemine,, diy€ başlıyan manzu! den başkâ bir şey hatırlıyamıyof j Bir de Nazım Hikmet'in Şeyli " / reddin destanı'ndaki; —“Yağmuf *7 liyor...,, parçası. Fakat bunlar? 4 biri beş gündür yüreklerimizi Kt yan sıkıntıyı besteliyemiyor: Fi in manzumesi de, Ali Ekrem'ltkiğ | yağımlıruk sâhnki - çocukluk GAf bahâödiyor; 'halbuki bu yağ ; örküklik Ve nalanlık var,'he d ”y cacık pencereye vuran bir H... Nazım Hikmet'in M büsbütün başka bir şey. İçimi” ; yorgunluk çökerten, hasım u6f arasında kimsesiz, yapayalnız * giz gibi bir his veren bu sürekli | mur hiçbir şairimizi söyletmet” Nurullah ATAÇ/ Piyano konseri Beynelmilel bir şöhreti haiz ) nan, Âtina konservatuvarı # bayan Soti Zafiropulonun gekdiğini yazmıştık. San'atkâr, önümü zere davet edildiğ? Viyana ve B” gidecektir. VA Kredi Fonsiye ikramiyeleri Kahire, 16 (A.A.) — Yüzlle 6ÜY ve ikramiyeli Mısır kredi fonsiyt —— villerinin dünkü çekilişinde: —— yf 1903 senesi tahvillerinden SÜ numarakı tahvil 100,000, 1911 | tahvillerinden 306.466 numarali " p $0.000 frank iktamiye kazanmığli / Bunu her ne bahasına olursa 09* mamalıdır. İçkilerden likörler mutlak Ki Ü rarlr olanlarıdır. İyi cinsten bey #f yah şaraplar yemekle birlikte miktarlarda alınmak şartiyle (9 Tabilirler. 3 (Bu seri makaleye dev