HABER — Akşam postası Şapkalar Y USU Altı bin nüfuslu Stüdyo şehrinde Her yıl 32 bin kilometre tzunluğunda film hazırlanır gamselâ! Dök v Zümüan sinemi tar "ler ok Falar okuru; n yıldızları bakkında bir ça Nasıl y gadıklarına, pa, tiklerine Aair sütun su. Bü yazılarda sık sık ! Bamıl sarf merak uyanır. Vakat yat hemen bemen yok lıq ardir. İşte bu noktu * Ularak & 'SİrG Göldv Yağmurlu havada muşambanıza is-| İi? Bir İtalyan bu mahzura bir çare tediğiniz kadar bi ün | bulmuş ve şapka üzerine geçirilecek kauçuktan bir kılıf icat etmiştir. ıslanmasına mani olamazsınız; bunun; Kauçukları'şapka renklerine göre dd şapkanızın İaa stüdyo o. Mayer #stodyolarının bir ları başlı ba. üti Yirmi etre uzunlağun. Tdüya, Yolları vardız. Bu yollardas — polis M De malik ayrı bir polia — teşkilâtı Tet eder, ğ R c ti 3U olan bu şehrin kendi ışık t Ç Udır. Gida maddelerini tedarik için Behirler gibi t üüti vardır. *N vereceği bir em ç örikasi dakikasın *? Küvvet iBar kişitiy mMunzzamn r. sahheye *aıp, 3Cv0 İnde Cereyan sevke debilir. 3000 Be derektir bili Bti * ör müsunüz? 15000 #ehri tenvire kâfi cereyan! Bevİ iş vardır. Du. mütehüse:s bir makinle. l dt pehirde 250 ve balıkçı bile- bulunur., mac X Bir kısmını muharrirler teğ. durmadan 4 lübora. I'—":n Yanında bulunur. Karyı tarafta '.ııı._b!’ı“îk'mmun yeni bir hava çal, Ve döğç v İSitilir. Köşeyi dönünce demir dükkünlarının sesi kulak za. a8 kimyazı Cneci « Tessamının tnde seyircile, &dar Ç CEk dans gumaraları bulmuğa Sands direktörünlün bürosu var. 9 ı;: #öhrinda avukatların yazıhaneleri Bepi et Yer tutar Burada — avukatlar pek Ürler, Şehrin daktdo kısmı yüzlerce #i0 kullanır, Bunların hepsi bir "lıq:::'r Maaş alan bir daktilenun emri M Etar, &. :q Gepösu başlı bağına bir — mücssese &n 8i bir kadmmm arayabileceği lüks cevherden, çanta ve ekdivenden tu. ':ı"'"*" Ç çamaşırtarma kadar hopsi Biyal MNür. 15000 erkeği “ve 6.000 ka. & h'_:""»*k Kkadâr elbise bu depoda var. - * de enval Çeşidi, dünyanm muhtelif | Te ,;:ı::* kultanıin başka başka — nevfleri #lz Bunî: Sİsanız yazım günde bitiremez. Günyada moda olan eltiselerini Orma Şirerter, Miraa Löy TAVfoTdlür buradan todarik e. Süda Yüzlerce işçi Z Heğ ç Hele bir depolarına Tkürinm Sühyasın en büyük koz Atidürmdün daha dolu * ülşahede ye — tesmdüt Birerseriz matik fab. olduğunu ,:_“':'“-âll İstediğiniz İ Büğ boyası, tak. biyil y Yalhıs lı::n Taka? modelleri bula. S Biyik Ve sakallarla be; * kız vardır, Sekspirin Bakalr bi. BErasan Z birçok ş Tt Taylor elini künalar Kanar, Kra düyer kolu incilte, kJ—n y Feta Garbonun Yüzü Hati Ancelost. Stldyo şehri Müten, inin GE itmiş mütah Gnkmnlar. 8yo şehri sen dertce ha. Mecburiyi Bartata Yetindedir. M ODT Sti TETA TÜi lür gel y Bir $ - im XOre Silı Föcer, difer tarattan g oGi G Rejisörün emri üzerine iştenilen yere Rober Mongömeri'ye iszahat verirken kolleksiyonlarından devresi Hşan yüzlerce aktöre bu beklema esanasında Ücret vermek lâzımdır. Stüdyo şehrinin en alâka uyamdırıcı telefon şebeke merkezidir. Elli telefancu kız günün 2 saatinde santralda vazife haşımda. dır. Metro Göldyin Mayer stlüyo — gehrinin günlük telefon faaliyeti — 25,000 kişilik bir Amerikan şehrinin gündelik vüsati faaliye. tinden daha goktur. Postane ve tolgrafbane. sinin faaliyeti ise vasat derecede bir yehrin Posta tolgraf faa'iyetine taş çikaracak va. yeci ziyettedir. Bürüda orta hahi Gerhangi bİr — gehirde olduğundan daha fazla tokanta bulursumuz; hem de müuhtelif amıf? — “The Commiasary,, isimli en büyük lokantada Finde 2000 kap yemek sarfedilir. Şehrin bir polla müdürü olduğunu Miştik: Fakat bir de sıtilınt müdürü oldu; nu ilâve etmaliyiz. Bundan büşka sokaklı nafla me. Böyle. teftiş eden bir memur; bir çok muru, ve çöpçü de vardır. Sına! merkezinin ortaşından demir yolu geçer. Stüdyo şehri. nin malzemesini bu tren getirir. İstasyonun diğer gehir İstasyonlarından farkı biç dur. madan gekil değiştirmesi, film ikabına göre bazan Londradaki "Victorla Statlana,, bazan Paristeki “Gare du Marl,a bazan Berlindeki teTrledrichatrasse Baknkof,a benzemesidir.. Bına! merkezinde bir çok marangoz, tesvi. yeci, dökmeci, demirci, kâğıtçı Boyacı âllk. ;:!Ln!ın yardır. Bursda bir çay fincanmdan tutun da bir Jokomolife kadar — istediğinizi yaptırabilirsiniz. Şahirde bunlardan başka Lavrena Tibbatt Janet Makdonaldin söyledikleri büyük bir ir de fimnastik konser salonu mevcuttur. Bl salonu, ring, bir nehir ve bir göl vardır. Gölün yanında oldukça geniş bir erazi par. çazanda hir hayvanat babçasi vardır. Dünya, " AĞ ee Ez sun'i örümcek ağı yapan mütehassıs ve stüdyonun takma biyik ve sabal bİF. kısmı,., nn bütün bilinen vahşi ve ehli hayvanlarını burada bulmak kabildir. Otomahille bu şehri gezerken Insan, biri. birinden birkaç metze maesafe e mütcnevvi binalar, yerler görür; Nevyorkün — taeşhuir Broadveyi, Londranın Oksford Streeti, Pari. sin Montmartrından tutunuz da Şanghayda bir haplahaneden, Hind mâbede kadar biribirinden başka y Bütün bunlardan senede milyonlarca Inga. ne öğlence olan 92000 kilemetre uzunluğrunda film çıkar, ü nda bir Daniyel Dariyö'nün bir gramı Kaç para eder ? Geçenlerde Fransadan Holivuda gi- den Danyel Dariyö yeni konturatı mu- cibince beş sene zarfında 20 milyon frank ücret alacak, arada Fransada ba- zı filmler çevirmek hususunda da ser- best olacaktır. Bir Fransız gazetesi bu haberi ver- dikten sonra ilâve ediyor: “Senede dört —milyon gelir, yüzde | beş faizle 100 milyon frank bir sermaye | demektir. Danyel Rariyö elli kilo oldu- güna göre vücudunun beher grammmın ne kadar değerde olduğumnu varım — siz hesap edin!,, için kukuletalı mugamba giymek de pek komik olacağına göre ne yapır imal edilen bu kauçuklar cepte taşma- | rak icabında kullanılmaktadır. ©AFtist İstiyoruz !, Demek kâfi mi ? Halkevi sahnesinde çalıştı diye gençler işe alınmazsa bu temenninin değeri olamaz Yazan : Osman Cemal Kaygılı Eski kapıyoldaşım Sadri Ertem, geçen gün: Artist İstiyoruz! Başlıklı bir yazı yazmıştı. Bu yazı- da artistlere (Oyuncu makulesi) dj"' diğini ve mahkemelerde şahit likleri bile kabul edi'mediğ'ni söylüyordu. Vakti- le benim de bir hayli miktar sahze ha- yatım olduğu için bilirim, Eskiden ha- kikaten öyle idi. Sahneye çıkanlar, bir gokları tarafından panayır pa'yaçosu, karnaval maskaraar sayı'ırlardı. Hattâ Hürriyetin ilk zamanları bir müsameresinde beni bir nefer rolünde görmüş olan bir mahalle bekçisi ertesi gün bana: mektep — Sen yavuz bir soytarı imişsin ya- hu! İltifatında bulunmuştuş Mahalle bekçisir gene ne ise, o ra - man © Zavallının aklı o kadar ererdi.. Ya gene o zamanlar münevver sayılan bir takım bey ve hanımfendilere ne diye Vm? Onlar da tıpkı zavalir mahalle bekçisinden bir parmak yükselk ilüşü - nemez, sahneye çıkanlara : — Bırak şu maskarayı! Derlerdi ve bunlar 2ski zamanlara alt telâkkilerdi. Fakat, ben geçende İs- tanbul gazetelerinin birinde okedum .. Balıkesirde mi, nerede, yeri #yica hatı- rtımda kalmamış, bir genç oralarda bir işe girmek için bir yere baş vurmuş. Zavallının evrakını tahkikata havale et- mişler. Neden sonrâ da kendis'ne şu cevabı vermişler: — Sen vaktiyle sahnelerde artistlik etmiş olduğun için bu işe alınamazsın! Hem de bu genç nerelerde, hangi sahnelerde artistlik etmiş biliyor mu - sunuz? Halkevleri sahnelerinde *“Buyurun bakalım cenaze namazı- nal,, Diye buna derler işte!., Bir taraftan mekteplerde çocuklara Büzel san'atlardan biri de (tiyatro) - dur diye harıl haril okutulur; bir ta raftan yeni kurulan Tiyatro mektebi ile Halkevleri canla başla artist aar, öte taraftan da: — Sen vaktiyle sahnslerde artiatlik etmişsin! diye adamcağızın lstidasına menfi cevap verilir. Güez sesli bir hanenidenin el ü de tutulduğu, saygıların, sevgiler'n en- vamna boğulduğu bu zarşanda niçin ti- yatro artistire hâlâ yan gözle balrılmak istenir acaba? 4 Musiki de güzel san'atlardan, tyatro da.. Külüstür bir okuyucu veya Çalıcı- yya müsikişinas dey'p ona sosyetede baş sediri gösterenler ve kızlarına oğulları- na keman, ut, piyano öğretmek için can atanlar bilmelidirler ki tiyatro ertistli- Bi de, musiki artistliği de can evimiz- den sevilecek san'attır. Miehsini, Neyyireyi, Raşi't Rızayr, her iki Behza- dı, Ertuğrul - Sadiyi, Galibi, Hazımı, Vasliyi, Muammeri , Naşidi, Höolideyi tiyatroda şevke, heyecana gelerek bol bol ve kıyasıya herkes alkışlar * Lâkin marifet, onları böyle bol bol ve kıyasıya alkışlarken san'atı da candan sevmek ve ona genç elemanlar arandığı zaman: — Haydi kızım, büyük kardeşiz dok- tor, ortanca kardeşin avukat olacak, sen de git tiyatro mektebine de Neyyi- re ablan veya Halide teyzen gibi, hat- tâ onlardan daha yüksek bir artist ol! demektir. “Kuru kuru gaylardı boğul-yım!.,, çeşidinden salt tiyatroların koltuk ve localarını doldurmak ve talt sahnede - kilere el çırpmakla iş bitmezl. Osman Cemal KAYGILI HABER Istanbulun 'en çek' satılan kakiki akşam — gazetesidir. İ!n'ıî!aîı'n—ı HABER'e verenler kâr ederler, mamu ea |