| “Hülleof* komedisi. Hi z ' a ğ ? ı,'-', 'ki defa mxvaffakıyetle temsil el mişlerdir. Tömsilde bulunan 1200 se- & gerçlerin m uvaffakıyetlerini 2€ vikli ve nrşdib"alııl_ıfı ıla_ulk—.glnıııış. lardır. Resmimiz Halkevi gençlerini bu komedide gösteriyor | Tetirdağ a n Sak, irdağ Halkevi temsil kolu gençleri Reşaf Nurinin Göçem #i hafta Tekirdağında Çocuk Es irgeme Kurumu tarafından 150 çocuk t edilmiş, o gece bir de balo ve rilmiştir. Resmimiz çocuklardan bir x_ O Fismm ”ğ“m*“'m"'î Nazi usulü | €€ . v e ü Turp bifteği!,, Man propaganda nezareti u- C"’— Yemek reçeteleri neşrediyor SAA ı A KDA üm: | | İnek barşağı bifleği (Resim İstimal ecilçcek mıddşlw: Yarım kilo inek barsağı, tuz, biber, soğan, Alma, 5. “Nyanın F OÜla ba a fevkalâde muna, layisiyle iktisaden ve daşe | Talimge” büyük bir sıkratıda olduğu silâhlanma İktisadi geç u Sebeple dört senelik bir İ iki büyükçe parşa bulgur ekmeği (ıslak Tanyada yeğrâm hazırlanmış ve Al- | olazak) ve kalnca/bir hamlır haline ge- Mömlej enymım.'."" iptidat maddelerin | tirmek için, fazlaca ulalanmış ekmek Salışmağa ;'"“' olarak yapılması için | ilâve edilir. BAA Bu pm,,r“l'"mlı“r. Bu koyu hamür, bizim bölliğimiz Zenera (; AMIn tatbikfne Memur olan | biltek şeklinde parçalara k'f"""' _b“ bir "Nınh_—.n:ı: Zeçenlerde söylediği | parçalar, nebati yağ (hayvani yağ o- Yetinde #çonla y Yanm şimdiki vazi - | lamaz, çünkü Almanyada pek azdır.) # m.kp tereyağından birim ter- içinde kızartılır. ve salatayla yenir. Dü tebarüz eei cElde bulunduğu- | Hayal birâz geniş olmak şartyle bildi- *lerini Hidir, TTİş ve topu tercih et- | Bimiz biftekten farkı yoktur! L DĞ ge Bayır torpu rostosu 'Resim: 2) fiile kayi 1K Üzerine, bu kararı Bi İstimal edilecek maddeler: Koca- | Tezar, ak maksidiyle T Bi d turpu, tuz, biberi süt ve Tadye Almanyanın _I“"D tî[’lgandıı man bir bayır Lp Yemek | Matbuat vasi sırıflarına | ufalanmış ekmek. Evvelden soyulmuş kocaman bir ba- yır türpü büyükçe parçalara kesitr ve bu parçalara bil iğ'miz sığır tostosu Asitasiyle muhtelif 'YE etmektedir. Bu K Heleri k. çe Maddelerler it- | şekli verilir. Bunlar kaynar suya batı- Bi lerimin K Yöktur. hlir. Kurutulur, üzerlerine tuz ve bi- M nlmımaı,ı_'scbu Toçetelere ibtiyaçla- | ber serpi'ir. Sonra bu parçalar, sütle n he bü, ib:r Türkiyedi yas | malatılmış ekmek ufağı ile bulandıktan e ga %'“’î bit Çaadet oldu- | sonta yağda kızartılır. Bu garip rosto ::Iv'ım dikkat ::"*:-a histetmeleri için, | patatesle yenir. OA Tesimleriyle p ESttelerden bar Kabak ekmeği iDe * beraber aynen el |— İstimal edilecek maddeler: Bir kilo k helvacı kabağı, un ve.20 gram mantar " ü k b ru Nahiyenin doktoru köylerden birine gağırıldığı zaman çiftesini alıp avlana- rak gitmek itiyadındaydı. Bir gün yolda dostlarından birine rastladı. Ahbabı sor- du: — Hay — Hastalarımı ziy Şakacı ahbap doktarun çiftesini i- şaret ederek sordu: — İlâcınızın tesirsiz m korkuyorsunuz? ola, doktor, neteye böyle? ete gidiyorum. kalacağından — Geri dön kocacığım, tayyare pi. yankosundan büyük ikramiye kazan. muşır! Çocukluk K Ük Necdeti babası sinemaya gö- türüyordu. Tramvayda Necdete genç bir kadı yanında yer bulundu. Ka- dın bir aralık çantasını âçtı ve yüzünü pudraladı, sonra tekrar çantasını ka- pattı. Necdet sordu: — Bu kadarcık mıydı? Bitti mi? Genç kadın, küçüğün bu sualine gaştı vet — Evet, dedi, niçin sordun? Necdet cevap verdi; — Annem; yedi doğan bu kadarcık pudralamıyor için Aman merhamet ! Bayan Zehranın — üçünecü — koçası şiddetli bir gripe yakalanmıştı. Hasta- nm — etralında dönen kadıncağınız bir aralık teklif etti: — Doktoş falanı çağırsam rar acaba- — Taniyor musun? İyi-bir doktor mudur? Kadın cevap verdi: — Tanımaz olur muyum? Rahmetli iki kocamı da o teda etmişti Hasta telâşla yâtağından doğruldu: e Aman! Allah aşkına çağırma. Ben iyi oldum bile! katdeşimi da onun Kadın — Bu fotoğraf merakı da sa. na nereden geldi? Resimleri develope ödeceksin diye boni de uykudan edi . yorsun. mayası, Bir kilo kabak kecilerek, su da biraz piştikten sonra kalburdan geçirilir. De rin bir kâba bir kilo un konur, bu unun ortasında bir çukur açılır ve buraya da kabağın suyu dökülür. Bunun Üzerine 20 gram mantar ma- yası ve tuz konur. Bu halita hafiiçe karıştırıldıktan sonra, katarması için bir saat bırakılır. Bunün üzerine bu mahlüt bol un 'ginde yoğrulur ve ekmek şeklini alır ;: kabarması için bir saat daha bırakı- lır. Bu ekmek mutedil bir fırım içinde bir saatte pişer. —S İ — Hazır oradayken bakar — mısınız, kırmızı Tâmba yanıyor mu? Mirasçılar İhtiyar zengin hastaydı. Doktor muayene eti, çıkarken ihtiyarın ha- yatta yegâne akrabası olan yeğenleri etrafını aldılar: — Hasta nasıl doktor? mu? Doktor başını saladı: — Maalesef sizin için Umit yok, dedi, ehemmiyetsiz bir rahatsızlık, iki güne kadar iyileşir! Ümit yok — Fotoğrafı bana at da bir resmini alayım, Cıgara — Biy kondöktör, bu vagonda cı - garaâ içilebilir mi? — Hayır efendim. — Peki ama yerler cigara arlıkla. riyle dolu. Bunlar nereden gelmiş? — Bana sormıyan yolculardan ! Zavallılar Bayan Nadideye komşular, çocuk- larının pek malızun ve kederli durduğu nu söyliyerek sebebini sordular. Kadın cevap verdi: — Evet, bu hallerinin ben de far- kındayım, Öyle durmasınlar diye her gün birkaç faşıl dayâk attığım halde inatçılar gene vazgeçmiyorlar. ilitiyati tedbir Bahçıvan buldıığulıopu çocuğa u- zattı: — Bu top senin mi? Çocuk tereddüt ve endişe ile sordu: — Cam mı kırıld:? — Hayır. Çocuk sevindi: — Ver öyleyse top benim! Sinema rejisörü (aktöre) — Gene BAA OA DA ae A — Babasına çekmiş Yolda ilk muallimine rastladı: — Bizim küçük geçen sene tarihten Tarihe iyi çalışıyar mu? Ben de küçükken ta- rihle başım hiç hoş değildi. — Tarih tekerrürden ibarettir! ikmale kalmıştı, Bu sene nasıl? — Dün size teorübe için tıraktığım patlayıcı madde için gelmiştim. Alışılmamış nezaket Ahmet, Mehmede sordu: — Yahu sen karınla maşallah gü gibi geçiniyorsun. Ben bu işin sırrına bir türlü erdiremedim. Ne yapmalı? Mehmet izah etti: — Gayet basit azizim. Karma nazik muamele et, halbuki sen, benim anladı- ğıma göre, gayet kaba davranıyorsun. Ahmet o akşam eve meyhaneye uğ ramaksızın mutadın — hilâfında erken kapıyı açan karısının güler yüzle hatı- rını sordu. Sonra öptü. Fakat hayret! Bu nazikâne muamele üzerine kadn ağ- lamağa başladı. Adamcağız afaladı: — Ne oldun yahu? Kadın hıçkırıklar arasında: — Nasıl ağlamam, dedi, bugün her işim aksi gidiyor. Sabahleyin porslen takımını kaza ile kırdım. Şimdi de sen eve sarhoş geldin! ; Ti — Araba nasıl, memnun musun? — Ben memnunum ama yolcular de. ğil! — Neden? — Frenler o kadar sağlam doğül de ondan, Mesclâ Şişliden Sirkeciye gi. dörken daha Tepebaşında fren yapmı. ya başlamam lâzımgeliyor. Karım seyahate çıkan kirk yühk olmadı. Beyninizin üstüne değil, bu. | evli adam bulaşık yıkıyor! 7 Tn tüstüne düşmeniz lâzum!