'& Christie'nin bu güzel romanı î“u düşündükten soyra ilâve etti: ziyaretçiyi tanımadığı- :_':*“ ısrarda buıı.nmıîîedı Horbü- & :;'l' uzaktan uzağa meyli olduğu- Meyil L";:"— V-l:vll_ tahteşşuur! bir aa SS Halilçe titrediğini farkettime, Gerçi pek bir titreyiş, fakat titredi. O gece Yarı ETbüri mutlaka madam Jize'i F- #tmiş olacak.. _'_“'"' yavaşçat der Vapine'den itibaren boyuna pegin Bu da İ d 3iaamdadır. birjaci derece deliller | hafiş w ' n . w“_“':.uwmıı bana varit değil gibi î' m '('l:'“'!'nı merakla baletı. irleriniz bir türlü vazıh Yktlde anlaşılmıyor. K karmağa imkâr yok! Yaz, op*ki bura rağrmmen bazı - deliller 'nlar nelerdir, söyler misinje7 * Hayır, S Niçin? M Belki de aldanıyorum. bi Bacı, : taç Söyleyin. Birlikte mülâhaza ede. hıı; 35;% Sizin önünüze t Olunuzu Şaşırtmış olurum. — Bir. Tüze At her birimiz şahsi görüğleri- Böre Şalışalım.. Olur my? S Nazel isterşeniz? - deki n"ven. madam Jizel'in defterin- Otlazı mülâhaza edelim. K "53. doktor, Herley sokağı, T ati M belki de doktor Brian'dir Bu- *l ı'“"tlı Küküm verilemezse de _' *T bu ihtimali hiçe saymamalı, Tz ’.p_'—îüıı tebaasından olan bu ada- 4 brrakalım. Oz n arü; munla o uğraşam. sermekle - l BESİ samanda bana “ da gittir! —x , mdan vazgeçemem. Vleyse devam. ü &4. Antika taklifleri, © g ch':'?"— bu not üzerinde dotduk: ğ ıh'fhlıtıleı yürüttüş Wrum"'""“ ki faraziyeleri biraz fazla Tüm, Jakat bu satır. Duyon'la- Sarip bir vergi .a ttj tahsili hel©r tavuk olunca %Jclu ödeniyor! 'hh&, ::S'“er verilemiyecek Kadar ı.l“*“ hüsea sürra sınıfı hiç bir teğa , Mtından kalkamıyacağı dere . Hiş Hai Vergiler vermekle mükellef. Bi ""eum her ciftçinin hazineye var. Mek üzç, Adir, Ancak vergileri ödet. ': Eölen ':İîiîle uı:..m.,, da her ak. ıı;,,"ııı w vurmaktan geri Üklapy aktadırlar. Çünkü onların ay. verzilerden çılkı . irda aylık #lamıyorlar. Olmak üzere vergici. edilan kürüş Ka DA Olğüm. ArI tavuk olun . VO Ve öldürmeme. » SAT T vergi | Cinayet ve aşkr omanı (VANO) tarafından türkçeye çevrilmişfl ” | *K de k âlâ uyabilir. Buna rağmen pek ;.UTHW;' bel hbağlamamalı. Zira, mösyö Dupon, pütün dünyada tanınmış meşbur bir taribçidir. Her yerde itibar —-llöılc itibarları, hürmetleri, mev- | kileri, namları, Şöbretleri hesaba kat: | mayınız — azisim Furgiye! — Bence l sahtekârlar, hırezlar, dolandırıcılar, ka | tiller, hep bu şeref ve şan Örtülerine bü | Fünerek kendilerini gizlerler... Nihayet | maskeleri WWW düşer, Fransız polisi, işiti çekerekt — Pek doğru azizim| - diye tasdik etmek mecburiyetinde kaldı. Puaro devamlat — İyi bir göbret Cesur ve küstah | bir cani 4çin lâzımdır. İşte düşündürü. vir Gilstur... Vakat bu nazariyelerden vezgeçerek mevruumza dönelim, ':? savırları okudular ; X V B Ta4. İngiliz. İtimadı eeti — Çok vazılı bir $2x değil cidden... İtimadı kim şulistimal etmiş?.. Bir no- ter mi?.. Bir banlka memuru mu? Yük- sek mevki işgal eden herkes böyle bir etirüm iştiyebilir. Bir muharrir, bir diğ- çi, bir doktor bu mevkide olamaz. 'Ya- hut nadiren ve istisnaf şeraltle olur. Bay Rider, tayyaredekiler arasında yegâne ticaret adamıdır. Yüksek bir sullstimel yapmış, fakat yakayı ele vereceğine ya- kın madaım Jizel'den külliyetli bir meblâğ istikraz etmiş olabilir. Bonun. cusuna baktlım. Okudular! GP 45 — Cürüm işlemeğe teşehbils etmiş. İngilizmiş... Bu sahada tahmin yürüt- Mmek için zemin pek geniştir. Muharrir, dişçi, doktor, iş adamı, restoran, gâr- sonu asfizade kadın... Bütün bu eşhas hep O P 45 olabilir. Lükin sade Dupon' Tar bu tasnile çıkmar. Bu düşünceler içinde İelr kırk yar:p dururlarken, Puarö, garsonu — çağırdı. Hesaba baktı. — Sonra nereye gideceğiz dostum? — Emniyete, ârizim Puaro. İhtimal ki oraya bana bir haber gelmiştir. « »- Pek âlâ. Ben de sirinle birlikte gelirim, Sonra, kendi hesabıma bir te. şebbüste bulynacağım. Burada, sizin ba na muayenetiniz pek kıymatli olacak. tir, Emniyette, Puaro, polls mudiriy_le tarıştı. Daha değresu, muarifelerini yerilediler. Çünkü birkaç vene evvel de, bir araştırma esnasında tanışmışlar- dı, Mösyö Gil, ona karşı pek nazik dav, randı . — Azizim mösyö Puyara! Bu işle uğ: raştığınızı öğrenerek pelg memnun ol- dum. — Vallahi azizim , mösyö.Gil! Bu Cürüm, gözler.min önünde işlendi. Bu- nu, kendim için bir mesleki sül telâkki ediyorum. Bulamazaanı, milerimi mey- dana çıkarmazsam Yertbe bi! Olur iş mi bu? Düşünün. '_'";' ür ve zeki bir hafiyesiy.m di. Di yum. ,:::.ü",' gözümün önünde adam öldürüyorlar ve ben uyu- yorum. Eğer bu cinayeti aydınlatamaz. sam beş paralık itibarım kalmaz. Polis müdürü başını salladı, — Tayyareler... Fena hayada şalla. nıp düruürlar. İnsanı serşem — ederler. İnsan, bu hava seyahatlerindeyken ta. bit hallerinde değillerdir. Ben de bir kaç kere hasta oldum. Onun için, ken- di kendinize ktamayın. Siz de hastaydı. nız. Hakiki hüviyetinize malik bulun. muyordunuz.... (Devamı var) d'— Ben direkeyonu sağa çevirmeliy- iM. — Hayır, sen Böyle yapsaydın bu kaza Daşımıza gelmezdi! 1.000.000 liraya İsveç prensi Leh'slan tacını satın almak için _Şabıâ!i ye muüracaat etili Lohialtan krakı Büyen Bimliştü. — Ozmanlı devleli —e iyi — geginmedikleri ve dalma yeni seferlere yol açıldığı için yeni kralın tayininde Badılli Amil olmağa karar vermiş ve Mustafa çavuşy Lehjetana köndermişl. Muştalfa çavuş Iki vazife almıştı. Bir; ka. zakların dalma tekerrür eden tanrruzların. dan şikâyet etmek, ikincisi yeni kralın Os, marlı hükümetinin srpununa muyafık olarak tayin edimesiydi. Mustafa Çavuş istendiği kral n edil, mezse yeni bir 'Püyk istilâsının ::.r: bu!-l.' sına kayar verlmiş olduğunu da hildirecekti, Diğer taraftan — kra) Büyenin - ölümünü haber vermeğe memur edilen elçi Çigerzek dokuüz araba ve elij kigi ile tatanbula geldi. Elçi sadrazanun kabul rezmine matem cibi. sesi ile gelmiş ve hiçtiy heğiye gelirmemiz. ( Bu, o vakit kat'iyyen tiğş görllmüyen hâ, dözelerden biriydi. Beşka bir — möeatleketter gelerek hediye getirmemek darma başka inı. rette tefalr edilirdi. Hiçiye Jâzam gelen mun. mele yapılmdazdı. Lehlstan elçişine de en kü. gük elçilere mahsüs tayinat yerilerek hediye getirmenesinin uyapdırdığı tesir kendisine KözLerildi. Verren Cayinat dört koyün, altı tavuk, seksen gkeelik gkmek, gört ölçü çarap u. ... Sadrazam elçiye şöyle dedi: — Tatistan büyükleri, ölen kralp yertme ONUR Akrahasından. Yabul memleket mallan. | delerinden birini Imtihap. edeğilirler. Fakal | evvelemirde devletin Muvafakatini almaları MâZIrIdır. By cinet youtulacak olursa padişe- D gazabit; ve kılıcını davet elmiş olâcak. dardır. "4 6 Vesirler, Lehtetaj tahtımı tatiyanlarin şart larinı tetiik için divba kurmuşlardı. Birçok Üslip vardı. Tramsilvanyamır büyük — prensi kepdisi kral tayim editdiği taldirde sadrara. ma kırk bin, diğer vezirlere de onar bin S- tin vermeği Kabul adeceğini hildiziyardıı. JSKT yajr 13 üükteğein güpü Satanbula daha gek enteresan hir teklif geldi. Yahudi Paro amın (di Gran DÜK, Lehiştan tahtmı bir t. Caret oyyası gİDİ satın almak — arzmindeydi. Tact bir mÜyona Satın almağa talip aldulu. nu MM Fakat bu iki .—)llı: saüimedi. prensi Sigizmund her Aibi de bastırmığlı. Prens Danziğden İtibi Jan Zamvaskiyi elçi olarak — göndermişti. Proma Lebistan tahtını Devjeti Osmaniye e münasahatı döstane garti ile İatiyordu. Mua, hade yentlenecek, Lehistan hududuna riayet edilecekti. İşte bu tekliflerin en muvafıkı senuncumu. şerâkki sdilerek Kabul gdildi, — Prana Şigiz. mund Lahiştan Kralt inlihap edildi. Niyazi Ahmet Tonton armca Balık avlıyor - » intikam Rahmi, Salihayı, apartımanın merdi zninde görmüş; derhal gönlünü kap rmıştı. Saliha hergün, - şarkı dersi al nağa giderdi. Rahmiye rastladıkça bir baş işaretile telâm verir, tatl; gözlerile güğünserdi. Genç kiz, aktabası diydi. Annesi, babası tte başgöz etmek niyetindeydiler, Fakat neden sonra, bu parlak - taliin zphur edemiyeceği anlaşıldı. Saliha, çalgıl: yerlerde garkr söylemeğe başla mıştı. Birinci derecede bir mugenniye olamuyordu. Hayatta onu bin bir tehli ke bekliyordu. Onun için, annesi dedi kl: <— Kızım! Bilmem ama, bana kalırsa en güzel kısmet gene bu Rahmidir. O seni deli gibi seviyor. Kendisine var. Hem üzerinde fazla tazyik te yapmaz. Dükkâünr vâar, oldukça parası pulu da var. Geçinip gidersin... Başın dinç olur. Annesi de bu fikirde olduktan sonra Saliha, merdivende rastladıkça, Rahmi ye lütufkâr tebessümlerini sıklaştırdı. Daha fazla kaynaştılar. Biribirlerini evlerinde ziyarete bayladılar. Nihayet, nişanlanma merasimi oldu. Nikâh ta kıyıldı, şerbetler içildi. Fa kat kız ve erkek taralları bizibirlerine istihfafla bakıyorlardı. Birzi ötekine : “ — Esnaf!,, diyordu. Öteki de diğerine: "e Şarkıtirı Tenezailen ve gençlerin hatır: için mukadderatlarını birleştirdiklerine kail diler. Kızcağır, ilkönce, pereştiş edilircesi ne sevildiğini gördüğü için memnun oldu. Rehmi, hakikâten, de, karısına yegüne Ümnl sü parlak — bir Makbule geçmiyen — Seviyorum... Seviyorum... »— Ben de seni Saliha... Hıçkarıklar dahâ fazlalaş?ı. —- Hayır canım... Ben kemani (xxx)i seviyorum. Wakat © beni terketti... Baş- kabile gitti,, Valovada artık bu ayrılık kati surette tahakkuk etti. Rakmi, onu, hiddetsiz olarak dinli- yordu. Lâkin gözleri dalmıştı. Müthiş bir gey düşünüyordu. Saliha, bu itira- fatından dolayı ondan af diledi. — Af dilemek ne demek?... S zelim, sen bürsün tamamile.. Fakat öteki?... Kalktı. Tabancasını aldı, Sokağa fırladı. ... Uzun uzadıya muühakemeden sonra, Rahmi, adliyenin pençesinden yakayı Bıyırdı. Esbabı muhaffifeler rol oyna-” maş, Mevkufiyeti kâli görülerek Rah- mi nihayet tahliye edilmişti. Likin Salihayı evde bulamadı, O derece sevdiği velasızın katili ile birlikte yaşıyamazdı. Zira Rahmi, bu cinayette bizzat ken- sinin yani aldatılan kocanın değil, ter- kedilen zevcenin intikamını almıştı. Nakleden: Hatice Süreyya Ölümden Çıplak ayakla Kurtulmak kabil midir ? tapınyordu?t © derecede Aşıktı! Bir dediğini iki, etmiyordu : Saliha.pe sön lese muyafık buluyordu. Hattâ bir gün dedi kit — Sevgilim! Bir şey öğrenmeni İste- rim, Şayet bir gün başka bir yerde başkasile mesut olacağını sanırsan söy le: Senin saacdetin için, kendimi feda ederim. Üç sene müddetle birlikte yaşadılar. Hiç bir #ksilik çıl Ne ça: tış, ne kavga... Saliha, kahvehanelere, birahanelere gidiyor, bazan dâ turnelere çıkıyor, şarkılar söylüyor, alkışlar tepluyardu. Kendi parasını bankaya koyar, koca. &. ona bile, yaşayacak kadar para u. © da, turne- de her gittiği yerden birer kart yollar, , Zarif yazısile Üzerine şöyle ya- sardı: Muhabetler, busoler; Saliha Bu kadar iltifat Rahmiye kâfi geli- yordu. Sanra, genç kadın İstanbula döndü. Dinlenmek üzere Yalovaya gitti. — Süküna ve istirahate — ihtiyacım var! — diyordu. Sanki fazla yorulmuş gibi... Bu Yalova salasından avdetinde sö- duktu, miünhezim, perişandı. Büyük bir ızırap zavallıcığı helâk etmişti. Rahmi, onda, maddi bir sukut bile gördü. — Nedir? Ne oluyorsun? - diye sordu. — Hiç. » Söyle! Ben senin dostun değil miyim? — Dostumsun. — Öyleyae $ö; B SEE l daie di el ae p B AR DA SERS N BAA eli Gdt ae ge _—____————, Geoneral Mola Asi İspanyol kumandanlarından — general Molanın birkaş ây evvel Franko tarafından tertip edilmiş bir tayyare “kataat!,, — netira sinde öldüğü maltımdur. Bu ölüm dolayıstla Baflerin “kabraman,, dedilderi bu — adamım mekadtr korkak ve labanaız biri olduğu mey. dana çıkmışlır. Bizzat Molanın yaveri tarafından anlatı!. Oığına göre asl general birkaç sene evvel bir. falçı kadıra müracsat edezes fulına baklır. mş, falcı kadın cnün — ölümünün tabii bir Glüm olmryacağımı telmin etmek Çetiyerek böyle demiştiri — “— Biz ayaklarmızda çizme varken öle. sekelnix!,, Bu fgi, Malanım hayatmı altüst etmiş, o, nu çak fecl ve gülünç vaziyetlere sakmuş. tar General her tehlikell vaziyette "ülme. mek için,, çinmelariIni gıkarmak itiyadımı e, didmiştir. Madrit polla müdürü iken sık sk olan karışıklık hüdiselerini baştırmağa git. tıği zaman A.ı—_ıılıı Ayakla binmilş, Fran konun çıkardığı sön isyan — hareketinde de cephede ileri haflara gittikçe tik —lş heman çizmelerini çıkarmak olmuştar. Ölümile neticelenen “kaza, — sonunda da tayyarenin enkağı arasından çıkarılan cese, dinin bakddığı vakitı ayaklarının — çıplak alduğu görülmüştür. Molanın vaziyeti tehlike 1 görünce bemsn çizmelerini çıkardığı, fakat bu tedbirine vARMEN Frankonun hışmısdan kurtulamadığı anlaşılmaktadır, General, fa. cı kadının sözlerini tekzibe muvaffak olmuş, fakat gene ölümden kurtulamamıştır! akşam gazetesidir. HABER'e « verenler Va İllıı!ınıı) çi z sdelet