Cinayet ve aşk — SE Srlatle'nin bu gözel romanı (VA.NO) romanı tarafından türkçeye —18— ğil mi? arzumla yakmadım. Ha- böyle idi. Demişti kis bir felâket gelirse ev eline geçmesin” — Ye kisa, <Sllcak evrak, birinci kattaki e içimdeki evrak miydi? m © Bayeğ Takımı yak, Puaro; ik » emirlerini yerine ge- | İtem gülümsiyerek: Muş ç m Yorum Fakat yanlışlık yap koyma, yasmız? Bu klığıtları kasaya Çünki değil mi? Kayamazdı da 4 kasa, pek eski, pek iptidai bit şek *. Onu her hangi bir here Medi, “7 hatta 15. iyetli evrak, bana kâ- bir yerde olacak! İhtimalki Yatak odasında, Tedgi, ©, YEP vermeden evvel, bir te- «© Bölterdi. — Eve "kan, mi Müdam daima evrakmın yâ uğunu söylerdi. Hakikat €r kesi aldatmak içindi! Bir Yanurdu, LL sendedir? Gösterir misiniz? 2 kakta; iki adam, onu takip Yata; Sal “e odasmna girdiler. Bu oda, epi- b Ağır ve oymalı oymalı eğ e dzrece doluydu ki, insan, işin Sükle kımıldanabiliyordu. * söğede duran, eşki ve büyük d b a alpani ve ipek astarlı eski bir skardı. Bunda derin bir cep vardı. > Efendim, wn İçinde, Yordu, ro mühim kâğıdlar, bu- mühürlü bir zarfta bulunu Yeriye, kuru bir senle: im vak > evvel sizi istintak etti- undan bebsetmemiştiniz. kanada derini elendim, siz bana Mrüyardaş m nerede bulunduğunu Üği ,ç <2 ben de size onları yak: Böyle ?iedim. Bu ifademle hakikatı işin şi, Diğer evrakın yeri benim Yündü, erecede ehsmmiyette gö” Pumiye; Yale * dedi- Fakat bu evrakın i, , »as lâzım geldiğini tasdik et- lâzrmdır. etçi inadia: immun emirlerine itaat ettim Yaptı. ve hareket etmek için bunu ek âlâ| Fakat şimdi beni dile mili istiyorum. Madam edildi! Belki de biri, madamı dair mage Si için öldürmüştür. Buna NIZ. Size pati. evrakla beraber yaktı. “e düşü, İP Sual soracağım; sakın İyi- kide, ,, DSİ cevap vermeyiniz. Bel- TA bir *vrakı yakmadan evvel, onla ZAT Atmeşemızdır. Bu takdirde Sok rica eğ yan dikka; Seeğiniz İNE İcin b e genini vi bİr şeyden çekinmeyiniz, rdiş k rı z bize malümat veriniz; tinizi celheden nedir? Ve- SÜS, Apaçık cevap veriniz. KÂ a okmadan evvel merak edip © iz mı? a Biz, derin bi b Hünmağı rin bir mefen aldı; fazla dü - gör ayır efendimi - dedi, . Bir şey bir şey okumadım. İçinde olan ve şu sandıktan çi imei da, hatta yartmağa lü eden ateşe Zttam, ü nuncu kısım muck siyah defter », Fürniye hizmetçiye dik dik FA, kadının hakikmte söyle diline Tüm ) olarak, terareti, ümidi kr 3 bir haldez a , > Van. "ttğım e bir amatör, biraz zorlemaklâ | Bi doğru yürüdü; kapağı açtı: | malmat, milcrimi yakalama | & vesile teşkil edebilir. Kork- | ran hareket etmişsiniz. Fakat bizim için, bu, şayan Elimden ne gelir efendim? Furniye oturdu; cebinden bir def- ter çıkardı. — Iştinta zelin müşterilerini lediniz; buna rağ rını, yalşardıklarını, larının vadesini W mak istedikle söylediniz. Bu iki ifadeniz arasında t€- nakuz var; me dersiniz? — Size izah edeyim efendim. Hi nunu, biç İsim sikretmezdi; bana ! lerinden hiç babsetmezdi. Fakat bazan insan, düşüncelerini yüksek sesle de| söyler, değil mi?ftanımım da — ken kendine konuşu! tarsda — bazan be nizle konuşurdu! Puaro, alâkayla, ileri doğru iğildi: — Bu düşüncelerin ne olduğunu bi-| ze anlatır mısmız matmazel? — Peki; anlatayım. Durunuz; İş te kendisine bir mektup geldiği vakit, madam bunu açar, ökür ve sonra alay ederek derdi ki* “Vayl Şimdi ağ'ıyorsun, inliyorsun öyle mi güzelim? Fakat ehemmiyeti yeki bu yalvarmaların hiç birine ehem miyet vermiveceğ'm. Borcunu gene ö diyeceksin! ” Yahutta: “ Na apdal şeyler şunlar! Bu yüle- «e: meblağlar, garantisiz olarak kendi. lerine verdiğimi san'yorlar. Bazı ahvali bususiyeyi bilmek, ekseriya garantile- rin en âlâsıdır. Eliz, bilmek, yapmak demektir, iktidar demektir! » Hizmetçi ilâve etti: — İşte efendim, bu nevi sözler söy- lerdi. ss .Madamın müşterilerinden, bazı- larını gördünüz mü? — Hayır efendim, onları görmez dim. Çünkü doğrudan doğruya birinci kata giderleârdi ve ziyaretleri ekseriya gece vakti olurdu. — Madam, Londrâya gitmezden evvel, Pariste gece kald: mi? — Bir gün evvel gelmişti. — Nereden geliyordu? — On beş gün kadar Dovilde Pa ris-Plâjda, Pinede ve Vimeröde kalmış. te Yer tegrinde böyle bir gezinti ya pardr. — Şimdi dikkat edin matmazel, ma damın ağzından bizim istifade edebile ceğimiz bazı sözler kaçtığı olur mıydı? Elir, bir müdet düşündü; sonra başını salladı: — Hayır efendim! Hiç bir gey ha- tırlamryorum. Madam daima neşeliydi İşlerinin gayet iyi olduğunu söyler. du- yurdu. Bu dolaşmasından da istifade et miş. Bana, telefon ederek bir tâyare miş. Bana, telefon eğerek bir tayyare dola olduğu için öğle postasna binme. ğe mecbur oldu" — İngilterede ne yapacağını size söyledi mi? Bu şeyyahati müstacel miydi? : — Zannetmam (efendim. madam Londraya sık sık giderdi" Ekseriya da gitmezden evvel de bana haber verir- di. — Madam Jizele o gece misafir gel di mi? — Zannedersem biri geldi. Fakat kati söyliyemiyeceğim. Madam bana kıruz esnasında, bayan Ji- tanımadığınız: $öY“ en onların ağladıkla- böylelikle de borç- ni HABER — Akşam postası ORAL 788 sene evvel bugü Halif Hafız öldü. Yerine geçen oğlunu öldürten vezir Nâsır Kazığa oturtulmak suretile idam edildi Arahistanda Fatgmi devletinin & iktidarda bulunduğu devrin en b canlı sepeleri Ebul Memunun Abdülmecii o Yihatizüd , din. ullah adıyla balife oluşundan şonra başlar, Hadız, ilk önce niyabete getirlimişti, San. radan Fülmilerin iman ve ielifesi — old Fakat be, çok stirmedi Ebu AY Muhammad adırda biri Hafız: iktidardan dügürdüğü gibi zindana büe sttırmağa muvaffak oldu. Zin. n Hafız boş durmadan o Çalıştı ve hapeçtriren mütegalib veziri payı. tahtın dışmdaki Mobüstani kexir o aömdaki s1çade eğtanirke; eğe muvaffai du. Bu suretle Hafız tekrar hilfet o tahts gezmiş oldu. afız mem ni idanş edemiyor, vezir. £ halinde kalıyordu, . Onar ni dinlemek, on'aı emir vermek vaziyetinde kalıy Ermeniyi veğir y Yanl vezle, Tini met, Bam mak mpeburiyetinde kaldı. en zatını bidiği için kUK0. eaindeki nüfuzlu adamları esoek, on'ara baş kaldırtmanak için etinden geleni yapıyordu, Bu ye Fodvan adımda zengin er biri le düşman olda. Bu düşmanlık o kadar flerledi ki o bütün yolllet Ermeni vezir (a Rıdvan O arasndaki düşmanlıkta meşgul olmağa başladı. — Bir Ermeni vezir istediğini yapıyor. — Halife, Ermeni vezirine kiş mürsansat etmeden ber salâhiyeti veriyor. Giti dedikodwar gür geçtikçe | artıyordu. Yin nihayet Hafız işin sarpa saracağını anla. dı ve Bohramı tevkif ettirerek Bindara art. tırı. Yerine Rıdvani vezir tayin ekti. Rıdvan vesiş olduktan bir milddet o sonra Hafız sleybinde çalışmağa başladı, O, hali. feyi ortadan kaldırmak ve yegâne (hâkimi şahı olarık kalmak istiyordu. Bu arzuları içinde gün geçtikçe artıyordu. Bir gün taraf, tarlarını Hüyük bir tayana tegvik etti Yüz. Meroa İDSAN: taliteyi islermeyiz.. — Halifeyi öldürün. Diye bağırarak etrafa saldırmağa başla. &ilar. Ardvan, isyancıların başındaydı. Vezir, ceruşmı gördü. Çarpışmada yara, lanarak öldü, En büyük karışıklığı da bastırmağa mü. vaffak olan Hafız artık hiçbir vezir tayin etmemeğe karar verdi. Her felâketi o vezir yüzünden çekiyordu. Hükümeti vezireiz ida. Te etmefte başladı. 1149 yı 7 birimciteşrin günü 788 sene €v. vel buğün Hafız hayatının son şenelerini bem hükümder hem vezir olarak geçirerek gözle- rini bayata hapadı. Meşhur tarihçi İvnil.E. sirin tarafından “kendisini muhite olan mW. esirlerin nüfuzuna münkat bir âlet, diye anlattığı Hafız ölünce yerine oğlu Ebu Man. Bur İsnat Bzzafir Blemarullah adıyla bilâfete geç, Bu da hatası gibiydi. Kendi sevi ye safi. #ızdan başka bir şey dilşünmtiyor, memleket İşleri Ha meşgul olmağa vakit bulamadığı GİRİ bir hükümdarın yapacağı işler hakkın. da da bir tikri yoktu. Gene İbni. Esir bu zamanı öyle der: “Basrada vüzerat en ziyade müfün sahibi olanlar tarafından işgal edilirdi. Falifelerin BUuzu yalnız saraylarına münhasır? kalıyor. dü Ezzafir baham gibi vezirlerin elinden Kur. tulamadı. Vezir Naser bini Abbas tarafmdan öldürüldü. Kurnaz vezir, bu işi (o yaptıktan #oora halifenin kardeşleri Cebrali ile Yuruf da yakalandı: — Kurdeşinizi siz öldürttünüz. o diyerek onları mahküm etti ve başa bilâhare bİr iş gelmasin diye onları &n öldürttü, Yakat Nasır da cezasız kalmadı. Yszafirin hemşireleri yukarı Mrsr valisine müracaat ederek vaziyeti bildirdiler ve intikamlarının almınasını rica ettiler, Val bu risayı büyük bir alâka ile dinledikten sonra Nesırın Üzeri, pe yürüdü. Nasr kaçarken yakalanarak de. imir bir kafes içinde Kahireye getirildi. ER şiddeti eza ve cefalardan sonra kazığa otur. tularak öldürüldü. Niyazi Ahmet eee anlatırken bir şey söylemedi. İhtimal Jorj. buna dair malimat verebilir. (Devamı var) Tenton amca düello ediyor Başveriri ölünce yerine Behram zdmda bir Eski seraskerlerden (xxx) paşanın oğlu bay Hamdi, birkaç baftadanderi oturduğu otelin hesabımı wetmiyordu. Fa kat ot müdüre ve sahibesi bayan Tahire ondan para istemeğe yanaşamı- yordu.” Yanaşamazdı - di Zira bay Hamdi, onunla tanışmasını, mündseba- tanı pez yüksek, pek asilâne bir zemin üzerinde tesis etmi Hamdi, Tahire hanıma felâketlerin den uzun uzadıya ve esrar şeklinde bah setmişti. Bunlar, alelide bir adamın başından geçen felâketler değillerdi, ha- yırl İnanın bana bunlar tarihe intikal etmesi icap eden muazazm, şatafatlı fe- lâketlerdi. anlatmıştı. « Benim babam, devleti Os- maniyede üç kere serasker oldu. Şüp- hesiz ben de bugün ( sadrâsüm yahut harbiye nazırı olacaktım. Zira, büyük babam, büyük babamın babası da ayni makamları işgal etmişlerdi" Fakat devir değişti, biliyorsunuz. Ancak hünkâr ya- veri olabildim. Sonra kaçmağa mecbur kaldım. Zira, tehlikede bulunduğu mu farketmiştim. Kellem mevzuu ba- kisti. Sonra ortalık yatışı. Memleke- te döndüm. Ne sefalstler çektim. Ne hiyanetler (gördüm. Hatta en yakın dostlarımdan, o Dostlarımdan (değil, kendilerine velinimetlik ettiğim sefil lerden. Bereket versin ki, bazan da ivanmert insanlar var, Meselâ İşte Siz beni anlıyorsunuz. Bugünkü günde biricik servetim bir kılıçtır. Mad di değeri de manevi değeri kadar pek yüksek olan şu kılıç... Mazimden kurta» rabildiğim yegâne servet budur İşte... Hakikaten de, sabık yaverin yatak 0- daşında, tam karyolanın başında kemali ihtişamla eski bir kılıç asılı duruyordu. Kabzasında bir takım taşlar, oymalar... Tahire hanım odaya hesabı çıkarttı- Zı zaman, bay Hamdi daima, parlak ma zisinden hatıralar canlandırır, anlatır, anlatırdı. Dalma yükseklerde dolaşır- dı. Bu sefil, bu adi para işine ebemmi- yet vermezdi. Hem sonra öyle nazik, öyle terbiyeliydi ki... Tahire hanımla birlikte sokağa çıkardı. Onu sinemaya götürürdl. Pastacıya ve salreye bir. likta giderlerdi. Hayır, hayır! Para dan bahsetmek cidden pek müşküldü. Buna rağmen iş her şeye takaddüm eder. Para paradır. Canbazların ip'üze- rinde müvazenesi nası) hayati bir şartaa, tücarların da hesaplarında müvasene temin etmeleri o derece şarttır. Tahire hanım, “dostluk kantarla, a- hş veriş miskalla,, sözünü kendine düs- tur edinerek ve sırdaşlığı falan bir yana bırakarak, bir sabah, kiracısının odasına çıktı. Hayli yüksek bir meblâğ olan alacağını istemeğe karar verdi. Kadınım hayretini düşünün... Evet nani hayret etmesin ki, oda boş, bom- boştu. Yalnız ortada yırtık bir pijama ve istimalden sakit olmuş bir diş fırçası yardı. Masanm Üzerinde bir mektup duru- yordu, Meşhur antika kıç ihtimal sari uçmasın diye prespepye halinde oraya bırakılmıştı. 'Tahire hanım, bu ağır silâlı, güç Fikle kaldırdı. Zarfa baktı. Kendi ismi yazıl. Açtı ve şü satırları okudu: “Muhterem hanımefendi ve sırda- şim, “Buralarda iyi telâkki edilmediği- mi anlıyarak memleketinizden ayrılma fa mecbur kalıyorum. Onun için sizin- Ie vedalaşamadım bile. Necip kalbinize sığınır ve cörarımı muhafaza etmenizi dilerim. Şayet bu tehlikeli macera ölü- mümle neticelenirse size karşı borçlu ol 7 ii Ez 1» — Evet hanımefendi! - diye Hamdi | Bu kılıcı size mem, r Onun maddi kıymeti( manevi yorum. sini meşküt geçiyorum) hesabıma olan borcumun on ön iki ğe kalkın Bunu, size katşr olan mutabbetime ni- sâne olarek kabul buyurun. Çok çok »3- lâm ve hürmetler efendim. aradaki farkı bana ödemi Hamdi diye mırslden dan da nafile yere şüpheleniyor bir fenalık yapacağı yoktur. Babası sa, kendisi vaktiyle şunu yaptıysa kabâ- hat mi?? Şimdi vaziyet değişti. Doğ- rusu, onu gene bir işe almalıydı Bir muharebe olursa ecdadının bu kılıciyle birçok kabramanlıklar göstereceğine de eminim. Atına biner.. sola sallar... Ah şu kılı e kadar isterdim. Lâkin ne yazık ki mümlcün değil. Zira bütçem müsa- ade etmiyor. Hamdi beyin bana borcu olan iki yüz liraya fevkalâde ihtiyacım var. Bununla beraber hediyesini de ka bul etmiyorum. Aradaki farkı bir tara- fa koyarım. Şayet kendisine bir gün rastlarsam iade ederim, Silâhı, bir çarşafa güzelce sardı boğmak boğmak sargıya boğdu. Sonra civardaki bir antikacı dükkânına gitti. Satılık bir kılıcı olduğunu söyledi Antikacı, paketi açıca, alaycı laycı: — Bu ne çabuk avdet böyle.. - de- mesin mi? — Anlamadım. — Gayet basit! Bu kılıç üç dört 2y evvel dükkânımdan kayboldu. Şimdi o- » nu siz bana satmağa getiriyorsunuz. — Fakat efendim,'onü “bana sabik seraskerlerden birinin oğlu olan Hâmdi bey verdi. — Daha iyi ya... Zaten beraber de- laşryordunuz... Civarda dedikodu ölu- yordu... — Rica ederim... Ağzınızı toplayın. Bu kılıcı bana iade edin. Yoksa aleyhi- nize dava açarım. (oBusilâhbana ait olduğu elimdeki mektupla sabit! — Açar ve davayı: kaybedersiniz. Zi- ra bu mektup hiç bir şey ifade &tmez Kimbilir kimin taralmdan yazılmıştır Belki de bizzat siz yazdırdınız... Yal. lah... İşte bu suretle bayan Tahire iki yüz liradan başka, asilzade, dost ve sırdaş bir paşazadenin güzel hatırasını da kay betti. Fakat o, mektubu polise vermedi bile... Nakleden: Hatice Süreyya Gülmek ve eğlenmek istiyenlere fırsat Yarın akşam Taksimde Türk sine. masında LİLİAN HARVEY ve HEN- RY GARAT'ın iştirakile fevkalâde bir zevk ve neşe müsameresi başlıyor. (ÇIFTE KUMRULAR) en * moda bir tanışma, sevişme ve modern evlikk hayatı. son ErEEEEEEDARAA aa a alalı Lisan derslerimizin i geçmiş formalar Gazetemizde neşredilen lisan