—AmLİKTEŞRİN — 1937 Mer aa c“ü“ nit e t Tah'Ülklarımdan: * el Cemal paşa n dek; » diye umumi bir ser- hayatımda — gördüğ vsaftaki meşahirin 1 hususiyetlerini Yüze gördüğüm cihet- Pek basle g;în:m Velev gördüklerim Meşhur h etleri olsa bile.... h bi .u vurulmasın- mahfaz at İsmini berdim. h:'ı'"_î'—lmhir arkadaşımla bera- tir de aşa tİki ahvali ruhiyesi değişmiş- Yazılmanı YA dercedeceğim sözlerinin Nu i“_*ı"'î istemez, bilmiyorum, O- y “endisine “M” diye bir tak- “Mr I;;-"V'm. Arkadaşım — dediğim mal .;:_î' toşkun bir sol unsurdu. Ce- ölüta P"ıi'r: Sdeta elinde büyümüş. Pa- .. Hten Moskovaya dönüşünde tşçanskaya caddesinde ©- Ka ürete gitmiş, Lâf ara- _!î'ı"drn de bahis açılmış. Cemal .b'“;ağ:n;. Selânikten dostmuşlar. * bir gün getirmesini arka- * işiteti değil » yap lering İniz kendi zndi tik. Muntazam bir Snde, kargir, tek katlı ve çar “Min zenginlerine mahsus bir ika Sölşevikler Cemal paşaya has- 'du Evin ortası, mükemmel 'fcşeı-.mi, baştan başa bir sa- Usua ATANIN ceki Si adaml Cemal ha verleri ve bazı arı da yanındaydılar Tüşmemiz * düyla o güne kadar hiç gö- Müz » im, İlk ve son konüşüşü- Simlerişei oldu. Tabiatiyle ond dölaği,, İstanbulda Zamandan tanryordum. Hiç de- düai , Puldüm. — Majyetindekiler, Güy ya0* hâlâ iktidar mevkiinde (ibar ediyorlardı. ihteşem bir so'ra kuruldu. Rus- re- N ve otomobille imiş t işitmediği öi ildu. Socara, paşanın par- îâ'!un;,a."""d“ bir altın ışıldadı. Bol Vebir çi * alışmış bir adam edasiyle y Cara uzatmağı hatırlatır. basit a. Cemal paşa, altırı omuzu Ü- '&dama veriverdi ve muhavere- Sadına devam etti. velâ pek basit bir ze- 'de cereyan ediyordu. Seli "e Cemal paşanın Galatasa- kadaşım olan çocukları... u::ı “M" söl unsur Ha :“)'lemi;!ım. İşi siyasete dök- Pte yapılan zülümlerden bah- Onra daha sollaştı. İstikbale ait « * nazariyeleri saydı, döktü. San, Cemal paşa, elinde bi U gencin iki kere ismi nida nden 8 Rinıf ari “in müfrit bir Ü- M"0 #M”I,. Şayet bügün ik- T Nevlçi B _—':evıı:nııe olsaydım şimdi hemen lardım ” ” ve dar ağacının altında ağ- Fakaş ge “deli < al tam manasiyle delikanlıydı, Miy, yeyi CN Bütün bağların; köpar- * 3€'keş bir isyankârdı. di OARAAL.. Paşal.. - diye cevap ver- Hdaş M Amuzdaki fark şu ki, elimde ik- tınd, 2 ben seni asar, darağacının al- '& ağlamazdım. Cemal Sçılma düm, paşanın gözlerinde bir kısılıp ve sonra zoraki tabilleşme gör- b Bu bir lâhzalık tahavvüller aca- * kaç bin hissin tesiriyle olmuştu? ö Benimse aklımda neler canlanmadı; seştiyedeki iktidar.. Acaba © zaman ” bu sözleri söylese d D ylese ne mevkie dü- Paşa gülümsedi; işi " : İŞi gakaya vurdu, hep birlikte mevzuu deği]tlıdîk. ıuğu;- Taşan hava da değişti. » - L Bir hafta sonra da Tifliste, Paşanın vurulduğunu duyduk. Bu son pazar günü | : Könü Ankarada at ::n,!..—ı_n.ı.,nm Şark - vilâyetlerimizi Ztzen bir arkadaşımla Beraberdim. Ce- mı_pııınm oğluna rastladım, — Yürktan gelen arkadaş: <a Vîyi ki şeni gördüm.. “*mnal'e heyecanla Cemal 'düm.. - diye Ahmet hitap etti. luda Bilezikçi — soka, dığım bir mektup aynen şöyle idi Sayın Bay Hamerci; 28 senedenberi Pangaltıda Bilezikçi sokağında oturmaktayım; 1 — Burası öyle bir yerdir ki, yağ - mur yağdığı zaman çamurdan - geçil. mez. Taksi şoförlerine (Bilezikçi so- kağı) dediğiniz zaman iki misli fiyat istarler, ve bazısı da © sokak yolcusunu hiç kabul etmez. Çünkü; buranın kaldı- rımları gayri muntazam, her tarafı çu. kurlarla doludur. Şolörler otomobille - | çinin kırılmasından çekinitler. 2 — Güzel apartıman ve evlerle süs- Kü olan sokağımızın, iki de ahırı var- dır. Civar fırmların ve arabaların ve seyyar satıcıların hayvanları bu ahır . larda durur . Evlerimiz seniklerle doludur. Ve bu setepten hastolık ve mikrop bizim ro- kaktan eksik değildir. Bu ahırların kapatılmasını ve yolu- muzun tamiri hususunda alâkadarların nazarı dikka celbetmenizi mahalle- miz nâamına rica ve yapacağınız teşcb. büsten kat'iyyetle ümitver olduğumu - zu arzeder, bu vesile ile dorin saygıla- rım sunarım. Bilezikçi sokağı halkı namına dalmi karilerinizden : Yılmaz bahsedi- Bu kadar bir şikâyetle len sokağa saptığımız zaman, ilk anda gözümüze çarpan, yolun baş tarafın - daki köşelere atılmış çürük dmn_ııu ye gınları ile patlak bir kese kâğıdının içinden fırlayıp kaldırımlara yayılmış, kokmuş balık barsakları oldu. rın Üzerinide binlerce sinek uUçuşuyor- du. Geniş yolun kaldırımları da berbattı. — Ne pis, ne kötü bir yere geldik, â'ye düşünüyordum. Fakat içerlere doğru biraz ilerleyin- ce, pislik hakkındaki fikrimi, değ mük mecbüriyetinde kallım. Kaldı - rımların berbatlığı, yolun yamrı yüum - ruluğu gittikçe artıyordu. Amma tram. vay caddesinden uzaklaştıkça, — sokak tertemiz bir manzara afzetmiye baş!a- mıştı. Yani, —Bilerikçi sokağında basrka —— kişi zuhur etti. Bir milddet sonra onlar | da kalmıyacak... Ahmet Cemal, tecssürle; — İyi bir mezar yaptırmak istedik, fakat.... - diye kekeledi. — Şimdilik hiç olmazsa adi bir dikilse de ileride.... Başka bir dost koluma girdi. Onlar da konuşarak uzakleçtılar. “Yarış baş'a- Muhaverenin öteki kısmiyle a- taş mıştı. lâkadar olmadım. Yalnız galiba, Cemal | urum tarafların- | yorlardı. Aravın | paşanın mezarımın Erz da olduğundan bahse: bulmağa istekli olanlar için henüz im- kânsızlık yoktur. (Vl -NO) Bilesikçi sokağının halini anlamak için bu resme bir kere bakmak Istanbul konuşuyor ! Bilezikçi sokağındaki ahırları kaldırmak lâzımdır Bu sokağın yolu da tamir edilimelidir Yazan : Haberci kot sokağını kümes yapan tavuklar aei Dleri' çi sobeğinda a't katı ahir ola- rak kullanılan evlerden biri semtler'n aksine, ana caddeye yakm kısım, pis, iç taraflar temizdi. üşmemek için büyük bir itina ken, iki yaşlı adamla karşılaştık. Ken. dilerile konuşmak arzuma hemen uy- dular.. O zaman sokakları hakkındaki düşüncelerini sordiğm. Acr acı güldü - ler vet — Mal meydanda işte, dediler, gö- rüyorsunuz., Yalnız «z'n bilmediğiniz bir şey var, o da buranın çamurlu hali. dir. Yağmur yağdığı zaman, bu yola bir kere battık mr bir daha çıkamıyo- ruz, Burada lâfa bir kadınla, genç bir ço- cuk karıştı: — Bayım, diyorlardı. Burada gün yüreklerimiz parça parça oluyı Aşağıdan yukarı çıkan yüklü arabala. rn tekerlekleri çukurlar ve taşlar ara- her sına sıkışryor ve tabit hayvanlar o za- man arabayı çekemez oluyorlar. İşte o zsaman, hayvanlara öyle thiş, öyle merhametsiz bir dayak atı! prvor k?, bu. man: e tüylerimizi diken K beyi mek bi- Zaval- bütün diken eder rler, dayağı — yedikçe gayretle bir çu kura ve taş arasıı mış olan dolu arabayı ileri çkemek için nas:l çırpını. yorlar bilemezsiniz. Fakat — körkünç dayak durmadan devam ediyor, tâ ki, artık bizler, yani bu manzaraya dışarı- dan seyirzi kalanlar, işe müllahale edip arabacılarla kavgaya başlıyalım, o za - man hayvanlar da biraz kırbaçtan kur. tuluyorlar | Ş'mdi bu yol yapılırsa, artık yalnız insanlar değilı biçare hayvanlar da ra- hata kavuşmuş olacıklardır Burada konuşmamız bitince, Ali ile beraber yolun daha aşağılarına doğru | yürümeğe başlamıştık. Mektupta şikâ- yetcedilen altı ahır olarak k: İn önüne gelmek üzere Bu sırada karşımıztda nuyor orta yaşlı KURU Köylü kongresi Asım Uz, bügünkü başmakalesini — birkaç gün evvel Ankarada toplanan köylü kongre. sine tahsis etmiştir. Ön senelik zirai Kallanma plünının tatbi. kine geçilmeden evvel pişmiş bir mütakalarının alınmasının çok ayat tocrübesi içinde fikir ve insan olan köylülerin bir hareket olduğunu süylediktea sonra diyor kir darı gibi ziral & mize en yakın olan B de bu yolda Çalışmalar vardır. afta | fmeti bir z Bu köngrede çarele lar da v Zannedi; istikbale alt memleketlerde fade edebillriz. Hele Bulgâristanla Yu rin teşkilâtlanması işine b verilmiştir. Bu elda edilmiştir. şe bbüslerde Şu ka kân vermek ydalı 0 £ CUMHURİYET'de: Seyrüseler tedbirleri lda ği bir a görmek istediği noksan kalmış be lerine ira seyrüsefer işleri A, hallkan tedbirler daha olduğunu söylüyerek şunları yazıyor: “— Gürül bille: ük arabaları g adele ederken xafı ber aastinde ve e Kkısmak tü arabaları sabahları ortalık ağarırk gürültü ların y diyorlar ki oton mez. Bu arabaların gürült Gilik tek çare, boy oldukları koşturulmasını yasak etmektir. Takai göfürlerile otobüs şolör ve hile rinin kıyafetlerini düzeltmek lâz: bacıya iş başmmda sigara içmeği menederken bu kıyafet meselesine bir çekidili mek hata ölür, Hele İstanbulun man, bunların n verme, muhteli? seretlerinde işliyen ötobünlerin y Jetçilerinin kıyafetleri — cidden — fi adamların, böyte bağır açı harap bir hal edllebilir? Hepsine kire dayanır re başlarına aynı gekilde dir. IşMalarına nasıl n Yolumuz daima Ankaradan geçecektir ,, ağa başla- (Diyen dost Irak Hariciye Nazırı Dün Ankaradan ayrıldı buradan ayrıldı. Dün şehirdi lerine devam eden dost har zaman ha tü Aras, hari. an Mene « istasyona i imiz Tevfik Ri iyasl müsteşarı menci oğlu, İrak elçisi ve daha birçok zevat tarafından uğurlanmıştır. ada Muhterem misafir An buülden memnuniyetini be. yan ettikten sonra: “— Bilhassa Büyük Ata miış olmak, Ürkll ta es'ut hatı. | rasını teşkil etti...., Demiş ve aözlerine şunu — ilâve &t. il) zat çıktır. HARERCİ (Devamı 4 üncü de) Yolumuz, daima Ankaradan ge gçecektir.,,